Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HINDAN KASNAĞINA ezı Köylerdekieltezgâhlarındankapıönlerindekikasnakyarenliklerinekadar, nakışgibi rengârenk, ince ince akıp gider, makbulü^l dokuması Şile bezinin şenlikli öyküsü... i Şilell genç kızlar ıçın dokumasından nakışına, Şıle bezi üretmek, ata yadigârı bır ujjraş ve günluk yaşamın ayrılmaz bir parçası: Yalnız ilçe merkezlnde dejjil, Şile'nın Kabakoz Köyu'nde, dığer köylerde, günun her saati bu böyledir,.. zimizde hiç naylon yoktur, hep pamuklur. Hem de dayanıklıdır... Çok emeklidlr, ama çoook..." Ancak fabrikasyon üretim de kaçımlmaz bir gelişme olarak çıkıvermiş Şile'de. Dünyaya yayılan ünü, ihracat olanağını da peşi sıra getirivermiş. El dokuma tezgâhlarının bu ihtiyaca cevap vermekten uzak olduğunu söyleyen dükkân sahipleri, scri Uretimin ancak fabrikalarda yapılabildiğini bclirtiyorlar, ama el dokumasının "daha makbul" olduğunu da söylemeden edemiyorlar. en rtezi yle en lara Haftada on gecelik Şileli genç kızların dışarıya gelin gittikleri söyleniyor, ama gelcnler de onları hiç aratmıyor doğrusu: tşte Rabia Gedik. 14 yıl önce Adana'dan eşinin görevi dolayısıyla geldiklert Şile'den, bir daha dönmemişler; dönmeye de niyetleri yok. Komşusu öğretmiş nakış işlemeyi Rabia Hanım'a. Bir pansiyonda çalışan Rabia Gedik, boş zamanlarında da kasnağını eline almayı ihmal etmiyor. Zaten Şile'de yaşayan için boş zaman yok. Genellikle tüccara çalıştığını söyleyen Rabia Hanım, "Ama..." diyor, "Tüccar, el emegimlzin, göz nurumuzun hakkını vermiyor hiç." Çalışmadığı zamanlar, haftada 10 gecelik çıkartabildiğini, ancak şimdi daha az yapabildiğini söyleyen Rabia Gedik, "Ikl kuıın var. Onlara da Agrettim nakış yapmayı. Okul dışın Şileli Fatma Alp anlatıyor: ihışı•!.. kle ar>ıştan de ü'ka ye;in mje Bir bezin doğuşu O ıleli Fatma Alp, ünlü şilebezinin öyküO sünü şöyle aktardı bize: Pamuk, çorba gibf suya batırılıyor. Sonra çomaklara sarılıyor... Kuruduktan sonra da çözülüyor, taraklara geçirilıyor ve tezgâha veriliyor. Dokunduktan sonra ise kireç kaymağına konuyor... Kireç kaymağından çıkarılan bez, denize atılıyor ve çarpıla çarpıla yıkanıp kurutuluyor. El tezgâhında dokunan şilebezinin rengi, daha sarımtrak oluyor. D dakl zamanlarda onlar da nakış yapıyorlar..." diyor. Melâhat Alp ise Şile'nin F.vrenll Köyii'nden. Şile'nin ünlü Fener'inin hemen yanı başındaki evinde nakış işliyor. Annesinden, buyükannesinden bu yana biliyor, tanıyor şilebezini. "Blzim oralarda şalvar vardır. Baham şalvar dokurdu" diyor; "Annemle ben de şilebezi..." Melâhat Hanım'ın müşterileri genellikle tstanbul'dan; yanı stra eşahbap da sipariş veriyor. 20 metrelik bir top şilebezinin lıyatının 30 bin lira olduğunu, bir gecelik ya da blu/un dikışinin ise bin, işlemesinin dc üç bın, oya yapmanın iki bin ve bir kuka ipliğin 350 lira olduğunu öğreniyorıız Melâhat Hanım'dan. 20 bin liraya sattıkları giysilcrin aile bütçelerine katkılanndan oldukça nnıtlu ve gururlu görünüyorlar. 78 yaşındaki "Fatma Nine" ise sadeceoya yapıyor i>lenmiş gecelikleıe, bluzlara. Yılların yorgunluğunu taşıyan kalın gözluklerinin ardından, gözlerinin nakış ıçin yaşlanmış olduğunu anlatan bu scvımli ninc, kcndini bildiğinden beri şilcbeziyle haşır neşir olduğunu tatlı tatlı sözlerine ekliyor. Yanı başındaki konışusu Samahat Çaylak da kapı önü muhabbetıne katılırken, elindeki bluzu oyalamakla mcşgul.' Nice hüzünlcrı, nice sevinçlcıi nakışlara katık ederek paylaşan Şile kudınlannın bu kapı önü toplantıları, yaz sıcağıyla birlikte denizin yolunu tutan turıstler içın ılgiııç biı göruntu oluştururken, artık "yılan hikâyesi"ne dönen ve bir türlü yenilenmeycn Şile yolu, dönüşunıuze hazırlanıyor... U Melâhat Alp, ünlü Fener'ın hemen yamndaki evinde' Ne zaman gitseniz, onu kasnağının başında görürsünüz. Melahat Alp, Fatma Alp ve Semahat Çaylak k Şile'nin ahşap evleri de yorenm ıigı çekıcı uzellikleri arasında Ama şimdilerde, "siteler" de dikılıyor bırer bırer...