Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S A 6 L I K Erdal Atabek R A S G E L E Raif Ertem Üç yüz yıl öncesinin ünlü düşünürü Montaigne anlatıyor 'Hekimler zor durdurur beni' "Denemeler"inde, sağlıklı olmayı, "Umutlu ve istekli olmak", sağlıksızlığı ise, "Uyuşuk, isteksiz olmak" biçiminde tanımlayan Montaigne'in "doğal uyum"la ilgili düşünceleri, bugünün "stres" bilgileriyle, farklı bir anlam kazanıyor... Sokağın nUmüc u/anan sokuk, YUcetarla Sokak. Ayağını sürterek yürüyeıı ihli yar. Eski Yücetarlalı. Yabancısı olnıuş. Kaldırıma çıkanıamış. YUksek kaldı nmlar derman istcr. Yol ustünde! Araçlarla sarmaşdolaş. Korna çalıyorlar, kOfür cdiyorlar. Ağlamaklı. Bastonuna dayanıyor. Ayaklarını sürüyor. Düşünüyor... Bilmiyorlar! Ihtiyarın kaldırıma vıkması, bizlerin ağaca 0İ»ntKHmlaiLZor. Belki dc biliyorlar... Teneke uygarlığının sarhoşlugu. Yollar yalnızca araçlar için!... Pcki! Araçlar kimin için?.. tıısanı devreden çıkardık. Ittik! Unutluk! Araç gereçleri tanrı yaptık. Tapıyoruz..., ıhtiyar düşünüvpr.'Ben de düşüntlyorum. Daha'İ)ir iki y^JÖnceydi. Bu yoldan tek tük araba geçcrdi. Bakırköy'de a? kalan ağaçlıklı yullardan biriydi. Yapraklar ycşil, dallar canlı uzanırdı. Aksam saatlerinde gezi ycriydi. Sevgililer, scvdalılaı. El ele, omıız omuza... Çocuklar cıvıl cıvıl. Ihıiyarlar, korkusuz, küfürsüz yürüıdü. Karşı köşede tek bir ışık yanardf! Eski bir denıir direk, küçUk bir lumba. Lo;... Balkonlara, pencerclere dökülmiiş insanlar. S5ylesirlcr, söylcşirlerdi. Scssizliği iıısan kahkahalan bölerdi. Mangalı bahçeye atardık. Gören komşularda... Karşılıklı kadehlcr, çaylar kalkardı. Kızarmtş et, balık kokulan. Tabaklar gider gelirdi. Kahve rallarmda yarın... Sonra ni oldu bilemiyorum? Bu yolu insanlara uok gördüler. Incirli Caddesi'ni Dikililaş'laıı keslilcr. Bu sokağa verılıler. Soİak bu! Caddedcğil ki! Dar! Evler yoldun akağıda. Arabalar nasıl akın ettiler. Sokağa sığanııyorlar. Minibilsleri bahcelerden topladılar. Çukur bahçelere dikilmiş... Arabalar ara soicaklara daldılar. Çocuklar çığlık çığlığa. Hvlere kaçıştılar. Yaralılar, ölüler... Tekerlekli canavardan kaçabilenler, kaçamayaııiar! ÇözUm aradılar. Yapılan yanlışlığı göremediler. Çözüm: Yolları genişlejnıek. Bir yıkırn, birsöküm başladı. Ağaçlar devrildi, bahçeler daraldı Kaldırımlar diz boyu... Araçlar daha hızlı aktılar. Çöküm değilmiş. Caddeleı'in ortasına setkr yaptılar. Araçlar şimdi hızla geliyor. Setlerder'cart" diye fren yapıyoılaı. Siııirler gcriliyoB. Arkasından tam gaz yükleniyorlar. Gürultü, gürüHü! Korna seslcri. Çocukların haykırışı. Ne uyku kaldı, ne de ıluıak. Ralkunulvıkınak, bahçeye oturmak mümkün değil arlık. Pencereler kapalı, balkon lar öıtüll. Petrol dumanı, toz... Bahçeye çıkanıayanlar bakmaktan da vuzgeçtiler. Çinıler sarardı, çiçekler soldu. Dallar boynunıı bilktü, yapraklar döküldü. Terk edilmiş bahçelerde sokak knpekleri dolaşıyor. Sokak ortasında Uç çam ağacıyla, bir ihtiyar direniyor. Duyduğurnuza gore çam ağaçlarını da keseeeklermiş. Sarhoş sürücü ler çarpıyoımus... lhliyar yolun çevrildiği yere kadar gilti. Baslomıyla taşlara vurdu, vurdu... "Her giin bir sokak olıiyor!" Telef'on çalclı. Yarın Kızılagaç'a gidiyoruz. Kalanlara?.. Rasgele!..D O U ııliı Ftnıısız düşünürü Montaigne'ir. "l)eneıneli'ri"ini zaman zaman yeniden okıırum. Subalıallin Kyüboglu'nun giizel Türkcesiyie dilimize kazandırılan bıı değeıli düşünürün denemelcri ceşitli konularda ul'uk acıeı, zenginlcştirici gezintiler yaptırır. "Saglık iisliine" başlıklı denemesinde nelcr yazdığım göıelim: "lyi ikcn dc hasia iken dc canımın istediğini yapmışımdıı hcı zaman. leimden gelen isicklere hüyiik hir ı>,üvenim vaıchr. Acıyı aeıyla gidermeyi sevnıem. Karnınız ağrıyor diyc kendinizi istiridye yeıııek keylinden yoksun eltiniz ıııi, deıdiııiz birken iki olmuş demekliı. Haslalıklan eekuğiniz yetmiyormuş gibi bir dc perhizden yekersiniz. llaelarda nasıl olsa aldanıyoıuz nıadem, bari ağzımızın tadıyla aldanalım. Herkes bıınıın tcrsiııi yapıyor; kendiııe zor gelen ncysc iyiliği onda görüyor; kolay bakımdan çekiniyor. Canımın çektiği yiyecckler eok def'a nıideme en a/ dokunan şeyler olmııştıır; iştahıın midemle kendiliğinden LiyııjLir. Genekcıı biberli baharlı şeyler hoşunıa niderdi. Yaşkınıneu mideme dokunur, hoşıınıa da gitmez oldular. Şarap hastalara iyi gelınez: Hasia oldum nıu cn tiksindiğim şey dc şarap olur. Zorla, istemeye istenıeye yaptığıın lıcr şcy dokunur bana; seve seve, iştahla yaptığım hiçbir şeyden zarar görmem. Hoşuma giden bir şeyin bana dokunduğunu bilmiyorıım. Onıın icin lıekimlerin dediklerini her zaman keyl'imden yaııa cevirıııi^iıııdir, henı de alabildifiııe... öldü. Meslektaşlarının dediğinegöre, bu perhiz onu kurutmuş, tüketmiş ve taşın büsbütün a7masına sebep olnııış!' Değişen bilgiler, değişen öğütler... Ein biıyıık deıiler çok clefa doğaya uyacak arc cr( en c r yerde keııdi ııydurdıığuınuz ı ; ' J K ü tspanyolların bir sözü tüılü yönlerden hoşuııiii gidcr: Ucl'iandc ınc Dios de mi Allah bcni kcndimden korusun. llasta ikcn bcni iizen şey canımın istediğini \apmamak dcuil, canımın bir şeyi istemez olıışııdur. Keşkc bir şey istese de yapsanı; lıckimler zor durdurur beni. Sagken bülun kaypıııı da ıımuilu, istekli olmaklıı. Uyusuk, isleksiz olmak ne acıklı bir şeydir. Hekiınlik bilgisi son süzünü söylemiş değil kı, bi/im ağız açmaya hakkımız olmasın. Bu bilgi iklimlere, aylara, Franel'c ve Kscalc'e görc dcği.şiyor. llckiminiz uykuyıı, şarabı ve cli sizin için zararlı görüyorsa iizülmeyin; ben >>izc onurı gibi düşiınmeyen bir başka hekim bulıırum. Hekimleı in duşunceleri binbir kalıha piıecek kadaı değişiklir. Bir zavallı hasla bilirinı; iyileşeceğiın diye aylarca susuzluklaıı yandı, tuluşlu; sonra bir hekim kendisine su ivmcmcnin zararlı olduğunu söylcdi. Neye yaıadı eeklikleri? Cievenlerdc bir hekim çok sıkı perhizlerden sonra böbrck taşından Montaigne bireok konuda olduğu gibi "sağlık" koıuiMinda da dü>üııdüklerini tallı tatlı anlatırken insanın aklından gL\°cni, ya^adığını yeniden düşündürtüyor. Bu kısacık yazıda hayata katılmanın neşesini, tıp bilgilcrinin deği.şkenliğini, hekimden hekime değişen öğiltlerlc pek de can sıkma mak gercktiğini okııyoruz. 15721591 arasındaki yirmi yıllık Mirede ya/ıhın "Uenenıeleı" in ııc yıız yıl sonra da cluşüncliiıücLİ olabılnıesi geıçekten dikkate değer. Sadelikle anlatılmış bu duşııııcelerdc hasta olsuıı olmasın herkesin, özcllikle dc hekımlcrin diişünmesi gerekcn öncmli değirımeler var. "Doğal uyum" ve stres iıısan istekleıinin bcdenin dıııumıına ııygıın değişmeleri, insanın canının islediği şeylerin sağlıpını pek de bozıııadığı gibi "doğal ııyum"la ilgili duşuııceler bugünün slrcs bilgileriyle dalıa bir anlam kazanıyor. Sağlıklı olmamn, "uınullu ve islekli olmuk", sağlıksızlığın ise "uyuşuk, isteksiz olmak" bicimindc anlatılması da ilgi çckici. llckimlcrin hastalığa ilişkin flnerilerinin birbiı iııdeıı farklı, kimi zaman da birbirine zıt olıışu Montaigne'in hafif gülümsemesine yol acıyor. Kranel gibi Kscale gibi zamanın ünlü hekimlcrini de bu gülümsemcnin içine koymaktan çekinmiyor. Montaigne'in özelliği, insanlara, olaylaıa, dünyaya önyargısız, hoşgörülü, geniş bir aeıdan bakabilmesi. Kolay gibi görımen bu bakış açısının yakalanabilmesinin nice zor olduğunu bugiııı de çevremize bakaıak anlayabiliyoruz. lnsan sağlığını da kuru bir bilgiler yığını olmaklan cıkaıan, onu hayatın özünü kavrayaıı, yasamaya katılan, mutluluğu arayan insanın bilımscl yolu kılan da bu anlayış değil ıııi? Mikropların hastalık nedeni olduğunu anlamak, onlarla savaşmanın doğrıı yolunu bul mak insanlara kaç yüzyıllık mücadeleye mal oldu? Cieemiş yuzyılların din bilginleri de, "Hastalıkların Tann'nın ııvıısı olduğunu. onlarla ııgrasmamak cerekliğini, ugrasanların gıınalı işlenıiş sayılacaklarını," söylüyorlardı. Dar görüşlülüğün, bağnazlığın, önyargılarııı da, " Iıpkı bir haslalık gibi" kabul edilip onlarla mücadele ctmcnin de bir "sağlık sorunu" olduğunu anlamak bakalım ne kadar bir süreye mal olacak? 16