19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

çizebilcceğini yazdı. Diego'nun öncrisine küçük Rockefeller, 9 mayısta beklenmedik bir biçimde cevap verdi: öğle saatleriydi. Diego'nun asistanları yeınek için dışarı çıkmışlardı. Rockefeller binasının yöneticisi, askeri bir intizam içinde kendini çevreleyen 12 guvenlik görevlisi ile birlikte, ccvabı getirdi... Diego'ya işinin bittiğini, bundan sonrasının bir başkası tarafından yapılacağını söyleyerek, soz verilen 21 bin doların ikinci kısmına ait çeki verdi ve derhal binayı terk etmesinı istedi. Asıstanlar geri geldiklerınde, Diego malzemelerinı toplamıştı bile. Karar ertesı gün, bütün basına yansıdı. Komunistler derhal protesto gösterilerine başladılar. Diego son derece sinirlendi. Başladığı işin yarım kalmasına tahammul edemediğinden New York'tan en kısa surede ayıılmaya karar verdi. R A S G E LERaif Ertem Rockefeller'in çözümü Küçük Rockefeller, artık bir kez daha risk almayı, "Sanal için bile olsa" kabul edemezdi. Nitekim basına gelenlerden sonra yapılabileceğin en mukemmelinı yaptı. Duvarları tamamlaması için, Jose Maria Sert y Badia'yı seçti. Ispanyol barok duvar resim sanatçısı Sert, Picasso'nun "Guernica"yı yaptığı dönemlerde, Paris'ie lspanyol faşistlerinin kalkılarıyla gerçekleşen bir mihrap için "Sanla Theresa lspanyol Iç Savaşı'na Mudahale Ederken" konulu resimlcri yapıyordu. Sertin abidevi çizgileri ve ideolojisi, Rockefeller'in başına, "ikinci bir felaket" gelmesine meydan vermeyecek nitelikteydi. Sonunda Sert, duvarları bitırdi. Rivera'nın resimlerini sildi, üzerine kendi düşünduklerini çizdi. Bütün bunlar, küçük Rockefeller'i çok etkilemişti. Dayanamayıp, Rockefeller Plazanın tam karşısına, öteki gökdelenlerın arasında bir tapınak girişi gibi süslenmiş olan yo 'Sanatsever' Rockefeller çevrenın baskılarına dayanamayınca. Franco Ispanyası'nın gozde duvaı ressamı Sert y Badıa, Diego Rivera'nın resimlerini sıldı ve uzerıne 'Rockefeller Center 'ın duvarlarını bugun de susleyen barok usluplu resımlen çızıp boyadı Böylece "Kuçuk Rockefeller" da 'komunıst' damgası yemekten kurtuldu lun uzerindeki mertner taşa, kendi "ManifestosıT'nu oydurttu: "İnanıyorum, bireyin yaşamı, özgurlugü ve mutlulugu en fazla hak eden olduğuna inanıyorum; Her hakkın bir sorumluluk, her fırsatın bir zorunluluk, her mulkiyctin bir gorev olduguna inanıyoruın; İnsanoglunun yasa için degil, yasanın insanoglu için, iktidarın insanlann efendisi degil, insanlann iktidann efendisi olduguna inanıyorum; Kafa ya da el, ne olursa olsun emegin vakurlugu konusunda, diinyanın insanogluna bir yaşam borcu degil, ancak yaşam için bir fırsat borcu olduguna inanıyorum; Gerçegin ve adaletin toplumsal diizenin temeli olduguna inanıyorum; İnsanoglunun söziınun, senedi kadar saglam olması gerektigine; zenginlik, guç ya da statüden çok, en yuce degerin insanoglunun sözu olduguna inanıyorum; Tanrının yuce olduguna inanıyorum.... Dünyadaki en yuce degerin aşk olduguna; aşkın, nefretl tek başına yenebilecegine, her zaman dogrunun zorun üsıesinden gelehildigine ve gelecegine inanıyorum..." D Ç Ö Z"M E C E Erol Özbek Arzu'dan köpek haberi I Ş«bn«m Sunnat 3 karctoş Doktor Uzman T»zi geciMyor NOT: Tablomuz çoğu zaman olduğu gıbı beşerlık gruplar hallndedlr Verıler genellikle bir gruptakı bir öge ıle bir başka gruplaki ögeler arasındakı ılışkıyı belırtıyor O özellık bırinde varsa (x), yoksa (•) tşareti kullanarak çozumu bir hayll kolaylaştırabtlırslniz U ızde son haber, mını mini bir yavrucak. Daha bir buçuk aylık, ama bu haliyle ortalığı altüst etti. Haftalardır eve gelen gidenle doğru dılrüst sohbet etme ımkânı kalmadı... Varsa yoksa köpek. Adını da "Bala" koyduk, herkesten sevimli diye. 1. Haberımızde bu defa Selma, Emre, Şebnem, Harun ve Erol var. 2. Bunlardan sadece ikisi acilen köpek istiyor degil. 3. Biri iünnet oldu geçenlerde ve söz verdiğımiz için köpeği düğün salonuna götürüp ortalığı altüst ettik. 4. Süs köpeklerine karşı olduğu için küçük apartman dairesine "Sıvas Kangal" almak isteyen kişi ne Emre, ne de Harun. 5. Sünnet olan kardeşitniz ille de "kurt köpegi" istiyor. 6. Köpegimiz erkek olduğu halde onun yav B rusuna talip olan kişi elbette doktor değil. 7. "Biz iıç kardes bir kopege bakarıı," diyen kişi, köpeklerin her türlüsünü çok seviyor. 8. Köpeklerden nefret ettığıni söyleyen kişi, filolojiyi bitirdığinden beri okul derdinden kurtulmuş halde. 9. Halen gecikmekte olan tezını bıtırmeye çalışan kişi köpek istemiyor. 10. Bir haftadır köpek uzmanı kesilen kişi, Harun değil. 11. Harun ailenin tek çocuğu ve sünnet çağını bir hayli geride bırakmış durumda. 12. Emre köpekleri o kadar çok seviyor ki köpekle oynamak için bir dahaki sefere bize blucinle gelecek. 13. Çok gülen arkadaş filoloji okumadı, kardeşi de yok. 14. Emre'nin sadece bir ablası var. dır? n 15. Başa çıkamadığı için kedilerini tasfiye etmekle rneşgul olan kişi, köpeğin isim babalığını yapmadı. 16. Köpeğc "Bala" ısmini öneren kışmin tez derdi yok ve köpeğe refakat etmeye bayılan kişi değildi. 17. Şebnem'in doktor olabilmesi için çok erken, Erol için ise, çok çok geçti. 18. Şebnem, "Bala" adına çok güldü ve "üemek senin balan (çocuğun) oldu?" diye alay etti. Soru: Bu kışılerden kımin köpekle ılgısı ne Geçen haftanın çözümü: Kahvtcl olan £.Y tık tık dayak yemekfn usanmif va haraççıyı bıçaklamıstı Iranlı öğrencl FB. İse kıskançlıktan hemtarlılne saldırmı? ve Intlhara kalkısmıstı. Kahva kavgannda kahvadye hakant aden klslnln onun/» atkldan taktl ortaklığı vardı ve adı V.A. Idl. Battanlye yuzunden çıkan ktngada bufacl çırağını döven A.T. ita otelde kalıyordu. G üfek sesleri gelıyor. Kulak verdim. Silivri sırtlarından. Yakınız. Parkkoy'dc kalıyoruz. Oraları çıplak toprak. Ağaç yok, su yok. Üveylik işlemez. Bıldırcın olsa gerek. Anızlarda. Göç başlamadı. Yerli bıldırcın. Zaten hazırdık. Yer duşunüyorduk. Sese yöneldik Arabadan mdık. tkin yüksek biçilmiş. Başlı saplar yatmış. Makine alamamış. Altı gölge. Serin Yiyecek bol. Tam bıldırcının sevdığı yer. Gelse de kalsa da buralarda olmalı. Ova dalga dalga uzanıyor. Yer yer gündöndü, yer yer anız. Yakmamışlar anızlaıı. Gündöndunun biçilmesini bekliyorlar. Hele biçilsın... Poyrazustu bir kibrıt, yangın alt baştan çıkar. Kuşuyla, bıtkısiyle, toprağıyla ölum. Bundan büyük cinayet olur mu? Çok yazdık. Bir türlü ilgililerin ilgisini çekemedik!.. Yüruyoruz. Bıldırcın arıyoruz. Sapları çiğniyoruz. Ezilen saplar hışır hışır ötüyor. Sarı sarı gulüyor. Urperiyorum... "Göster o gul yuzunu goster Önce ycşil yeşil bak lohum Sonra san sarı guluver" (*) Tohum yerıne bıldırcın koyuyorum. "Önümden fırlayıver" diyorum. Nerdeee! Gün yükseldi. Sıcak, terledik. Koynumu7a saman tozları doldu. Batıyor, kaşınıyor. Kaldıramadık. Bıkkınlık geldi. Gündöndunun üstüne bir tarlakuşu kondu. Özgur nişan aldı. Bakıyorum attı. Ayağımın dibinden bıldırcın fırladı. Paçama çarptı. Şaşırdım. Çabuk toparlandım. Attım, düştü. Demek ki var. Kalkmıyor, kaldıramıyoruz. Umut... Yeniden aramaya başladık. Derviş sabrıyla... Bir yerde bitti. Yorulduk. Dıkildik. Soluklanıyoruz. Gübre torbasını boşaltmışlar. Gündöndü sapına asmışlar. Tam nişanlık. Dayanamadı özgür, patlattı. Bıldırcın ayağımın altından fırladı. Neredeyse üstüne basacakmışım Attım, gidiyor. tkincide düştıı. Şaşkın, bakışıyoruz... Umut dalgası yeniden sardı. Yeniden aramaya koyulduk. Elimize birer sopi aldık. Vuruyoruz, kışkışlıyoruz. Vuruyoruz, kışkışlıyoruz. Yok... Güneş iyice dikildi. "Eeee arkadaş yeter!" Arabayı bir ağacın gölgesınde bırakmıştık. Gölgeye biz de sığındık. Biraz serinleyip gideceğiz. Mataralarımızı çıkardık. Su içtik. Konuşuyoruz. Niye kaldıramıyoruz? Oysa iyi arıyoruz. Yavaş yavaş, dura dura. Tüfekleri kılıflayacağız, gideceğiz. Bir saksağan geldi, dibinde oturduğumuz ağaca kondu. Özgur oturduğu yerden attı.. Bıldırcın oturduğumuz ağacın gölgesinden kalktı. Arkamızdan, ters. Atamadık. Gündöndü tarlasını yaladı gitti. Bakakaldık!.. Rasgele!.. U (VMelıh Cevdet Anday ("Tohum"/ T Aramakla bulunmaz, meğer ki rasgele! 19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle