24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

rak tanımlıyor. Buna karşın Dukakis, şehir dışı orta sınıfın üst tabakalarına mensup... Erkek kardeşi Stergos da Michael'i şöyle anlatıyor: " ( ) her zaman hepimizin lideri idi. Ne yapılması gerektigini o tayin ederdi. Ben Lorcl ile Hardy'yi okurdum, o Napolyon'un hayatını okurdu." Napulyon kadar kısa boylu olan Dukakis'ı, lisedeki kız arkadaşı Sandy Bakalar ise şöyle tanımlıyor: "Biitün anaların, kızlarıyla çıkmasını isleyecekleri biriydi Michael..." S A 6 L I K Erdal Atabek Alerjik hastalıklara dikkat! Çevremiz her gün yenileri bulunup hayatımıza sokulan kimyasal maddelerle kuşatılmış durumda. Artık soluduğumuz havada, kullandığımız suda, yediğimiz içtiğimizde hangi maddelerin bulunduğunu bilemez olduk. Bu durumda da alerjik hastalıklarm artmasına şaşmamak gerekir. Güle karşı alerjisi olan bir kişinin gül resmi karşısında da aynı alerjik tepkiyi gösterdiğı görülmüştür. Kalıtımın rol oynadığı anlaşılmıştır. Ana ve babada alerji varsa, çocukların da alerjik olabilecekleri düşünülmelid'r. Aynı maddeye ve aynı biçimde olmasa da alerjik etki görülebilir. Alerjik durumun hep aynı kalacağı da düşUnülmemelidir. Zamanla, alerjik reaksiyonlar hafifleyebilir, kaybolabilir, yeni alerjik durumlar ortaya çıkabılir. Yaz aylarında alerjik olaylarda görülen artış, çevredeki değişiklikler, yeme ve yaşanıa biçimlerindeki değişiklikler nedenıyledir. Yaz aylarında doğayla daha ıçiçeyız, alışkanüklanmızın dısına çıkanz, yeni şeylere dokunur, değişik besinler alırız. Şunlara dikkat etmemiz yararlı olur: Ingiliz mimar Richard Hinchcliffe, polene karşı aşırı aierjisı olan kışllerin bahar ve yaz aylarında kırlarda rahat g^zinebılmeleri için, özel filtrelı başlıklar gelıştırmış. Katherine'in sorunları Dukakis'i eşi Katlurine ile ortak arkadaşları Sandy Bakalar tanıstırmış. O zaman eşinden yeni ayrılmış, üç yaşındakı oğlu ile oturan Katherine ile Dukakis arasında, hemen bir yakmlaşma başlamış. Daha ilk cıktıkları gece, filmi yanda bırakıp sabahlara kadar politika konuşmak uzere Katherine'in evine geri dönmüşler. Katherine Dukakis, eşinin tam zıttı karakterde bir insan olarak tanımlanıyor. Alışverişe duşkun, pahalı yaşamayı seveıı, bırinci sınıfta uçmayı ısteyen, pahalı lokantalaragitmeyi seven Katherine ile Dukakis'in sık sık tartıştıkları konulardan biri, kredi kartının fazlaca kullanılması olarak belirtiliyor. Dukakis "aday adayı" olarak ortaya cıktığında, 'Kathy', 26 yıldır anfetamin alışkanlığı olduğunu, psikoloğa gıderek tedavı gördüğünü açıklamış ve bu ıtırafı bir şok etkisi yaratmıştı. Katherine, kendisine hep " l a t l ı m " diye hitap eden eşi Dukakis'in bu olaydan haberi olmadığını da öne sürmüştü. Dukakis'in ailesinde başka sorunların olduğu da biliniyor. 1973'te bir vurkaçcı şoför tarafından ezilerek olen kardeşi Stelian'ın durumu bunlardan biri. Ruhsal sağlığının bozuk olduğu iddia edilen Stelian, 1964'te Micheal Dukakis eyalet seçimlerine girdiğinde, "karşı bildiriler" dağıtmış. Arkadaşları, Stelian'ı ikna etmek için geceler harcamışlar. The New York Times Magazine, Dukakis'in kardeşi Stelian hakkında muğlak konuştuğunu, "detayları hatırlamadığım" söylediğini yazıyor. Fransızca ve son derece akıcı bir tspanyolca da konuşan Dukakis, Kore dilini de biliyor. "Kore Savaşı'nda kapüğı kadarıyla" iletişim kurabilecck düzeydc konuşabildiğini söylüyor bu dili... • Alerjimizin olduğunu bildiğimiz besinleri daha özenle yememeliyiz. • Bümediğimiz bir besini yersek de az yemeliyiz. • Tanımadığımız bir bitkiye dokunmamayı yeğlemeliyiz. • Güneşe, ay ışıklarına da alerjik olabileceğimizi aklımızda tutmalıyız. • Nedenini bilemediğimiz alerjik bir tepkimiz olursa önlem almaJıyız. Nasıl önlem alacağımızı daha önce öğrenmişizdir. Bu konuda bir hekimle görüşmeyi de ertelememek doğrudur. • Alerji bizim sakatlığımız değil, zayıf noktamızdır. Hayatımızı sınırlamaya gerek yoktur, sadece dikkatle olmamız yeterlidir. • Alerjinin bizim bir anlamda koruyucumuz olduğunu da düşünmeliyiz. Belki, aşırı dikkatli bir koruyucu, ama gene de koruyucu. Sağlık, bir anlamda, hayatla uzlaşmak değil mi? D Dukakis'in politikasında "açık kapılar" Oemokrat Parti'nin "liberal" kanadına dahil olan Dukakis, Yıldıı Savaşları Savunma Stratejisi'ne, Midgetman füzclerine vc Contralar'a yardım yapılmasına karşı. Dış politikanın 'hassas' konularında ise Bush'un tam tersine, son derece dikkatli ve 'açık kapı bırakan' üslubuyla tanınıyor. örneğin Ortadoğu ile ilgili olarak izlediği tutumla, tipik Amerikan dıs politikası insan hakları, milliyet hakiarı gibı gene! ılkelcn savunduğunu belirterck, bunları diğer adaylardan farklı bir biçimde somutlamaktan kaçınıyoı. Dukakis, iç politikada da kurtaj hakkını, düşük maliyetli cv sahıbı olma hakkını ve çcvreci uygulamaları savunuyor. Ancak Demokrat Parti'nin bu yılki en önemli iç politıka kozlarından biri olan "uyuşturucu ile savaş" konusu, Dukakis'e büyük destek toplamakta... Esas olarak, siyah lider Jesse Jackson ile haslayan uyuşturucu kampanyası ve kampanyanın etkisi, Demokratlara, seçilmek için önemli konulardan birinin uyuşturucu konusu olduğu gerçeğini gösterdi. lşçi sınıfındaıı, ücret kampanyasında gelecek olan desteği, geliri düşük kesimlerden uyuşturucu konusunda gelecek destek guçlendiriyor... Şu sıralar kampanyasına, "Oüney"de devam eden Dukakis'in, "beklenmedik bir destek" ?ördüğü artık bilinen bir gerçek... D epimizi ilgilendiren bir gerçek: Alerjik hastalıklar artıyor. Doğrusu, buna şaşmamamız gerekiyor. Çevremiz her gün yenileri bulunup hayatımıza sokulan kimyasal maddelerle kuşatılmış durumda. Bu kimyasal maddeleri yiyoruz, içiyoruz, bulaşıklarımızı temizliyoruz, çamaşırlarımızı yıkıyoruz, çevremize sıkıyoruz, üstümüze püskürtüyoruz, göz kapaklarımıza, yanaklarımıza sürüyoruz. Artık soluduğumuz havada, kullandığımız suda, yediğimiz içtiğimizde hangi maddelerin bulunduğunu bilemez duruma geldik. Alerjik hastalıklarm artmasına neden şaşmalı? Fransa'da yapılan bir araştırma, alerjik hastalıklarda son 10 yılda % 30 artma olduğunu gösteriyor. Her beş Fransızdan biri alerjiden yakınıyor. Bunların < 60'ı da 45 y?;ının altında. % En çok etkilenen gruplar da anlamlı: Kadınlar, çalışanlar ve büyük kentlerde yaşayanlar. Bu gruplardaki alerjikler, yılda ortalama iki kez kriz geçiriyorlar. Kadınlar çeşitli bakımlardan daha büyük bir risk altında. Ev işleri, çoğunlukla, onların üstünde. Bulaşık, çamaşır gibi kimyasal maddelerin kullanıldığı işler onlar tarafından yapılıyor. Ayrıca, kozmetik endüstrısinin büyük saldırısında da hedef onlar. SUrekli olarak her yerlerine bir şeyler sürmeye zorlanıyorlar: Göz kapal.lanna, yanaklanna, dudaklarına, boyunlarına, koltuk altlanna, hatta bütün bedenlerine. Sonuç: Deride kızanklıklar, kaşıntı, çatlaklar. Doğa, geleneksel alerji yapıcı maddeleri insanlar üzerine göndermekte hiç tembellik etmez. Her yıl ilkyazda polenler düzenli olarak havaya karışır. Çeşitli bitkilerin alerjik etkileri iyi bilinir. Bir ısırgan otunu ellediğiniz zaman ya da yanlışlıkla derinizin bir bölgesine değerse orasının kabaracağından emin olabilirsiniz. En çok bilinen alergenler (alerji yapan maddeler demek) besinlerden çilek, çikolata, deniz ürünleri, ağaçlardan yayılan polenler, H ev tozları, hayvan tüyleri gibi şeylerdir, ama hepsi bundan ibaret değildir. "Neler alerji yapar?" sorusunun yanıtı çok uzundur. En iyisi "neler alerji yapmaz?" diye sormaktır. Bir hocamız, tıp fakültesinde bunun yanıtını kısaca vermişti: "Sudan başka her şeyin alerji yapabilecegini bilmeniz gerekir." "Ama alerji herkeste olmuyor ki." Bu doğrudur. Alerjinin nasıl olduğu büyük ölçüde açıklanmıştır da bir insanın neden alerjik olduğu henüz çok açık değildir. Bilinen, alerjik tepkimenin "kişiye özel" olduğudur. Alerji, organizmanın dış etkenlere karşı savunmasının aşırıya gitmesi, savunulan canlıya zarar verecek bir duruma gelmecidir. Burada sorumlu, canhrun bağışıklık sistemidir. Bağışıklık sistemi karmaşık bir işleyişe sahiptir. Burada fizik etkenler kadar, fızyolojik etkenler, psikolojik etkenler de rol oynar. Birokursoruyor: Alerji bulaşıcı mıdır? "AlarJİ bulaşıcı mıdır? Bende alerjik bir derl hastalığı var. Zaman zaman ortaya çıkıyor. Acaba evdekller^bulasır mı? Bunu merak edlyorum. Bir de acaba kalıtımla llglsl var mı?" Kalıtımla ılgısi bulunduğunu yazımızda da açıkladım Bulaşıcı olup olmadığına gelince, okurumuz rahat edebılır, bulaşıcı değildir. Alerjik tepklyı yapan herhangı bir etken olabilır. Bir mikrop, bir ilaç, bir madde. Ama, alerjık tepkı "kışıye özel"dir Dendeki kabartılarda ya da kızaran göz kapağında herhangi bir mikrop bulunmaz. Bulaşıcı özellık taşımaz Alerjik tepkının nasıl gelıştığı özetle şöyle açıklanabilir Alerjik etken bir bedene girdiğı zaman canlının savunma mekanızması harekete geçer Bu savunma mekanızmasında antıkordedığimız maddelerle, bağışıklık sistemının hucreleri gorev yapmaktadır Buradakı antıkor, kanın immunglobulın fraksıyonunda bulunan ımmunglobulın E'dlr. Sımge olarak IgE. Hücreler, kanda bulunan mast hücrelerı ve bazofillerdır Alerji yapan madde geldığı zaman, IgE antikoru, mast hücrelerı ve bazofillere gelır, bu hücrelerın yüzeylerinde yeni bazı kimyasal maddelerin oluşmasına yol açar Buradakı amaç, organızmaya gelen maddenın etkısiz duruma getirilmesi, bedenden dışarı atılmasıdır Ancak, ortaya çıkan kimyasal maddeler "alerjik hastalıklar" adı verdiğlrriız hastalıklarm oluşmasına yol açar Olay budur. Bir kışıde oluşan bu tepkımeler zinciri her halkasının aydınlanması için geniş araştırmalar yapılması gerekmış bir bılımsel konudur. D
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle