Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Tum geçen yıl boyunca, Dalyan'daki gelişmelerin basına yansıması, Turkiye'de dofla korumacılığının giderek sesini duyurmasına yol açtı. unos ve ikiz kardeşi Byblis'in söylencesini düşünüyoruz: "Byblis, Mıletos'un kızıymış. Bir de ikiz kardeşi var, Kaunos adında. Byblis ikiz kardeşini öyle sever, öyle beğenirmiş ki doyamazmış okşamaya, öpmeye. Ama günlerden bir gün, bu sevginin kardeş sevgisinden öte bir şey olduğunun farkına varmış. Dayanamayıp aşkını bir mektupla Kaunos'a bildirmiş. Kaunos öfke ve tiksintiyle kınamış bu aşkı. tkizıni bir daha görmemek için Miletos'tan kaçmış. Gidip Kaunos kentini kurmuş. Byblis ise çıldırmış. Deliler gibi Anadolu'yu boydan boya dolaşmış. Ama hiçbir yerde huzur bulamamış. Sonunda canına kıymak için yuksek bir kayadan kendini aşağıya atmış. Ama Su perileri acımışlar Byblis'e ve onu bir pınara çevirmişler. Ovidius, pınarın, Byblis'in gozyaşlan gibi çağlayıp durduğunu söyler." Azra Erhat ise sorar, "Bu güzelim deltanın Byblis'in gozyaşlarıyla oluştugu düşüniilemez mi?" dıye. Sonunda delta küçük bir göle açılıyor. Karşımızda bir kumsal. Hemen yanında, Akdeniz'e çıkış yolu. Gölün denize kavuştuğu nokta. Tatlı suyla tuzlu suyun buluşup kucaklaştığı yer. Göz alabildiğine uzanan sarı kumsal, tüm kimsesizliği ile burayı binlerce yıldır ziyaret eden konuklarını bekliyor sanki: Deniz kaplumbağalarını. Kaunos otelinin lemeli, 4,5 kilometrelik kumsalm sonunda. Bir yanında tzluzu Gölii, diğer yanında Akdeniz. Hesaba göre, bu ay içinde turizme açılması planlanan otelin temeli suyla dolmuş. Rakamlarla Dalyan1ın bugünü Dalyan'daki turistik gelişimi, • "Kaplumbağalardan önce ve kaplumbağalardan sonra" diye değerlendirmek olası. Dalyan Belediye Başkanı All Gün, konuyu sayılarla ortaya koyuyor: "Dalyan'a 1986da gelen turist sayısı 2030 blndl. 1987de kaplumbaga olayı ortaya çıktı. 150 bin turist geldl. 1988 İçin, 250 bin turist bekllyoruz. Yatak kapasiteslne gellnce 7986'da 750 yatak vardı. Derken herkes evinin bir odasını turlste açtı. Bugün Dalyan'da 650 yatak var." Dalyan köyünde göze çarpan bir diğer gelişme, hızlı yapılaşma. Adım başı inşaat. Belediye başkanı, İki kattan fazlasına izln vermlyorum. Amacımız pansiyonculuğu geliştirmek. Belki çiftllk turlzmi bile yaparız," diyor; ama Dalyan'ın tam ortasında bir beton yığını yükseliyor; "Yenl PTT blnası" imiş... Son iki yılda Dalyan'daki arsd fiyatlan da astronomik ölçüde yükselmiş. 1986'da arsa metrekare fiyatlarının ortalama 5 bin lira olduğunu söyleyen Belediye Başkanı Ali Gün, bugünkü fiyatlar için, "250300 bin" diyor. Dalyan'daki gelişimden, Deniz Motorları Taşıyıcılar Kooperatifi üyelerl de hoşnut. 1986'da 40 olan tekne sayısı 1987'de 60'a, 1988'de ise 85'e yükselmiş. Kışın balıkçılık yapıyor, yazın tekneye halı sererek turist gezdiriyorlar. Teknenin bir günlük kiıası 25 bin lira. D Iztuzu kumsalında bir Caretta Caretta: Iztuzu kumsalı ve Dalyan köyü, en hareketli günlerini nisan başında yaşadı. Bu bölge, Alman parlamenterlerle birlikte çevreci akımına uğradı. "Ismet Baba", masaya "Cid" adlı kara kaplumbağasını koyarak başlıyor öyküsünü anlatmaya: 'Bir aksâm kumsaldayım. Kafam da iyi. Baklıııı bir kaplumbaga geldi yanıma. Çok cana yakın bir hayvundı. Oturdum ustunt, başladı beni ge/dirmeye. O beni gezdirdi, ben onun uzerinde başladım rakımı içmeye..." Balıkçı vc taksi şoförü Coşkun OİRun ise, "Tekneyle denize açılırken, kimi zaman çiftleşirken yakaladık kaplumbagaları" diye^iriyor söze vc sütdurüyor: "Kayıkla iyice yanlarıııa yaklaşırdık. Hatta bazen çarptıgımi7 bile olıırdu. Ama o koca hayvanlar lıissetmezlerdi bile. Erkek kaplumbaga di^inin uzerinde, kafasını arada bir suyun dışına çıkanyor, sanki derin nefes alıyor. Sonra yeniden suya gomüyor. Biz iyice yanlarına yaklaşırdık. Erkek kaplumbaga tam kafayı sudan çıkardıgında, ensesine bir şaplak vurur: 'Haydi bakalını tosunum benim!' derdik. Hiç aldırıs etmezdi." Kaplumbaga öyküleri turistlerin hoşuna gidiyor, kahkahalarla gülüyorlar. Kaplumbağalann yumurtladığı İztuzu'na doğru tekne yolculuğunu sürdürüyoruz. Şimdi dünyanın belki de en güzel deltalarından birindeyiz. Sazlıklar arasında labirenti andıran su yolundan ilerliyoruz. "Rehberimiz olmasaydı herhalde sazlıklar arasında kaybolurduk," diye dü^ünüyorum. Bize eşlik eden kimi teknclcnn urtasında uzunca masalar kurulmuş. Üzerlerinde çeşit çeşit içkiler. Kral mezarlarının yanından geçerek, antik Kaunos kentinin eteklerine ulaşıyoruz. Kent Miletos'un oğlu Kaunos tarafından kurulmuş. Yanımızdan geçen tekneleri selamlarken, Ka Evet, Dalyan şimdılerde, kaplumbağalann gehşini beklıyor. Belcdiye, Muğla Valiliği, çevreciler, bilim adamları, turistler... Kimi onları korumak için önlemler araştırıyor; kimi haklarında araştırma yapmayı, sayılarını saptamayı tasarlıyor. Kimi de sadece bir kez olsun görmeyi. Bilim adamlan, yeni doğan bir kaplumbağanın, ancak 20 yıl sonra cinsel açıdan olgunlaştığını ve büyük göçünden sonra, yumurtlamak için yeniden bu sahillere döndüğünü soylüyorlar. Acaba bu yıl kumsalda yumurtadan çıkan küçük kaplumbağalar, 20 yıl sonra döndüklerinde, nasıl bir görüntüyle karşılaşacaklar? Kaunoslular, yıllarca önce sıtma salgını ncdeniyle kentlerini terk etmek zorunda kalmışlardı. Şımdi sıra, tüm bu yıllann tanıkları olan kaplumbağalarda ını? Tekneyle yeniden Dalyan'ın labirent biçimindeki sazlıklarına dalıyoruz. Azra Erhat'ın sözleri geliyor aklımıza, duşünüyoruz: "Üzerinde bulundugumuz su, gerçekten Byblis'in go/yasları mı? Öyleyse, Byblis şimdi kimin için aglıyor acaba?" U Iztuzu'nun sulannda bir Caretta Caretta 13