Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Iztuzu kumsalından Dalyan'a uzanan • Kaplumbağa Turizmi Hakan Kara yaşadılar. Bir zamanlar dunyanın hâkiıni olan bu dev yaratıklar, dogal koşullardaki degişime ayak uyduramadılar ve yok oldular. Oysa Caretta Caretta kaplumbağaları yasamayı başardı. Buz devrini gordu. Yine yaşamını surdurebildi. Benim gozumde bu kaplumbağalar, olaganustu bir canlı turu. Dunyamızın en eski konukları. Yaşayan fosiller. Ama son 20 yılda doğayı oylesine değistirdik, kirleltik ki kaplumbajalar bile buna tlayanamaz oldu. Onları koruyamazsak, kısa bir sure sonra yok olacaklar. Kaplumbagaların Akdeniz'deki en onemli yumurllama bölgelerlnden biridlr tztuzu. Buradaki otel yapımı mutlaka durdurulmalı. Artık insanlar, dünyadaki dogal dengeleri altüst etmekten, çevreyi kirlelmekten vazgeçmelidirlvr. Diger canlıların da yaşamaya hakkı vardır. Üstelik bi/im ya^amımız bir anlamda onları n ya>amına bağlıdır. Yoksa doğanın bu bozulan dengesi, sonunda yine kendimize zarar verir." Göl kıyısındakı lokantadan kalkıp Dalyan Köyü'nü gezmeye koyuluyoruz. Kaplumbağalar konusunda yerli ve yabancı iletişim araçlarında çıkan haberler, röportajlar, filmler, Dalyan'ın bir anda dünya çapında üne kavuşmasına yol açmıştı. Turizm acentesi yetkilisi Sami Gokmen, "Dalyan için paray abah saatlerinde ince bir tüldür sankı Köycegiz Golu'nü örten sis. Çevre gızemlidir. Gümüş rengindeki su kıpırtısız. Tekneye bınıp bu beyaz dünyaya açılmak ıçın, karşı konultnaz bir istek duyarsınız içinizde. Sonunda dayanamayıp golün çağrısına uyarsınız. Karşı koymak boşuna. Motorun patlamaları sessizlikte yankıianır. Tekne yavaş yavaş suda süzülürken kıyı, sıs perdesinin ardında silikleşır. Artık hcr yer bembeyaz. Uzaktan, vok uzaktan karabatakların sesi gelir kulağınıza. Ama göremezsınİ7... Derken bembeyaz bir ışık kör eder gözünuzü: Guneş. Gölün üzerındeki tül, tatlı bir ınellemle aralanır ve kıyıdaki çam ormanlarını görürsünüz, yemyeşil. Koyceğiz'den ayrılan teknemiz Dalyan'a doğru yol alıyor, yavaş yavaş. Dalyan'a yaklaştıkça, göl giderek daralıyor. Kıyıda insan boyunda sazlıklar. Arada bir, teknenin motor gürültüsünden ürken kuşlar surü halınde havalanıyorlar. Kanat çırpışlarını duyabılıyoruz. Yol boyunca hiç konuşmayan yaşlı balıkçı, gözlerini kuşlardan ayırmadan, "Hcp denfz kaplumbagalarını yazıyor gazeteler," dıyordu; "Oysa bu bölgede daha neler var!" Haklıydı. Köyceğiz Gölu ve Dalyan, aynı zamanda Avrupa'dan gelen goçmen kuşların önemli bir uğrak yerıydı 1/tuzu kıımsalına yumurtlayan denız kaplumbağalarının yanı sıra gölde de ender rastlanan bir tatlı su kaplumbağası türü yaşıyordu. Ayrıca sayıları giderek tükenen mavi yengeçler Gölun kendısıyse bir balık yuvasıydı sankı: Kefaller, çıpuralar, levrekler... Bir de gölde yol boyunca bize eşlik eden karabatakları unutmamak gerek. Yaklaşık ıkı saat süren bir tekne yolculuğu sonunda, Dalyan Köyü'ne ulaşıyoruz Kıyıda, "Alman Hayvan lurlerini Koruma Derneği" Başkanı Gıınther l'eler'i, sözleştığımız gibı, bizi bekler buluyoruz. Bir lokantaya oturmuş bırasını yudumluyor ve gölun hemen karşısındakı kayalıklara oyulmuş gorkemlı kral mezarlanna bakıyordu. Peter son yedi yılını, türlerı giderek tükenen canlıları korumayaj adamı^tı. Bunların arasında ılk sırayı dcnız kaplumbağaları alıyordu.^ Bu konuda hercadığı yoğun çabalar neılcnıylc kımı ona, "kaplumbağa savaşçısı", kınıı de "kaplumbağaların uve> babası" adını takmıştı. Dünyadaki 350 çevre korumacı dernekle sürekli ilişki içindeydi. Nerede bir canlı türü tehdit edilse, her şeyi bırakıp apar topar oraya gidiyordu. "Durum uldukça ciddi," dedi Peter; "Son 50 yılda dunyada 79 canlı turu yok oldu ve korkanm şimdi sıra Caretta Caretta deniz kaplumbağalarına geldi." Kaplumbağalardan söz ederken bırden canlanıyor, gözlerı parıldıyordu. Soluk almadan sürdürdü konuşmasını: "Bu deniz kaplumbağaları yaklaşık 250 milyon yıldır dunya uzerinde yaşıyor. Bir du>ıınsene! Homo Sapiens'in oluşumu ancak bir milyon yıl oncesine dayanır. Bu kaplumbagalar dinozorlarla birlikie aynı dönemde S la bu kadar iyi reklam yapılamazdı" diyor ve ekliyor: "Dalyan'a dıizenledigimiz turlar iki kat arttı. Her gelen iki turislten biri kaplumbağaların yumurtladıgı kumsalın yerini Tuyor. Bir otel için bu kaplumbagaların fe«dilmemesi gerekir." Dalyan"da gelışen turızmle bırlıkte lokantalar, marketler, bakkallar açılmış. Herkes, 12 "önce turİ7m" diyor. Restoranlarda calışan gençler ellerinde tngilizce, Almanca sözlüklerle gelişime ayak uydurmaya çalışıyorlar. Dalyan'daki en büyük endışe, bölgcnın "milli park" kapsamınaalınması: "Neden?" sorusuna, şu yanıtı veriyorlar: "Kumsal (uristlere kapanacak olursa, turizm biler. Tabii ki kaplumbagalan koruya lım. Ama turizme de Ihtiyacımız var." Bu arada, Dalyan'daki kahve ve meyhanelerde, "kaplumbağa öykulerl" anlatmak, günün modası oluvermiş. "Siz ne anlarsınız kardesim kaplumbağalardan. Ben yıllarca onlarla koyun koyuna yaşadım. Insandan, hiç mi hiç rahatsız olmaz onlar" diye başlayan sohbetlerden bırınde