Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S A 6 L I K Erdal Atabek Bayramlarla gelen Bayram günlerinde dargınlıklar unutulur, kırgınlıklar bir yana bırakılır, gönül kırıcı söz söylenmez. Büyükler büyüklüğünü bilir, küçükler küçüklüğünü. Bütün toplumlann böyle "barış günleri"ne gereksinmesi vardır. ayramlar sevinçtir, rahatlamadır. "Bayram psikolojisi" aslında pek incclcnmemİ!) bır konu. Oysa önemli. Bayramda dargınlar barı^ır, ailelerin birbirini pek göremeyen bireyleri bir araya gelır, hasretler kavuşur. Sevinç çocukların duygusudur, rahatlama büyuklerin. Bayram, çalışanlar için dinlencedir. Onumuzdeki bayram dinsel bir bayramdır: "Kam/.an Bayramı", yaygın adıyla "Şeker Bayramı". Memurlar, yeni yıl takvimi gktığında bayramların nasıl geldiğini heyecanla incelerler. "Bu yıl Şeker Bayramı salıya gelmektedir. Pazarlesi arifc demektir, yani yarım gün. Salı, çarşamba, perşembe bayram. Cumayı halledersek bir lıafla tatil, onunu arkasını hesaplarsak on gün. İyi." Toplıımun nasıl degiştiğini anlamak için bayramların nasıl değişliğine bakmak gerekir. Eski luplumun bayram gelenegi biiyiiklerin /iyarelidir. Büyuklerin liyareti değer bilmektir, hatır saymadır, gonul almadır. Bugiin de toplumun bir bolumünde yaşayan gelenek budur. Bayram günlerinde dargınlıklar unutulur, kırgınlıklar bir yana bırakılır, gönül kırıcı söz söylenmez. Büyükler buyuklügunu bilir, küçükler küçuklugunu. Bütün (oplumların boyle "barış günleri''ne gereksinmesi vardır. "Toplumsal barış günleri" rahatlatıcıdır, diıılendiı icidir, umutlandırıcıdır. Slreslerin toplum eliyle gevşetilmesi, kaldınlmasıdır bu. Gönlüm bayram gunlerinin bu özünün sürmesini istiyor. Ama değişen toplum, bayramları da değiştirdi. llaç olan bitkiler • Doğa eczanesinden bir vitamin: Folikasit Folik asit adı verilen pteroilglutamik asit, yeşil yapraklı sebzelerde, meyveler de ve karaciğerde bulunur. Sözctlk, Latince, "yaprak" anlamına gelen "follum"dan türetilmiş ve ona bu adı veren Mitchell ve arkadaşları tarafından 1941 yılında ıspanak yapraklarından elde edilmiştir. Folik asit eksikliğinde görülen hastalık "megaloblastlk anemlkansızlığın bir t ü r ü " ve ishallerle kendini gösterir. Genel olarak diğer vıtamınlerin eksikliği, demir eksikliği, protein eksikliği de vardır. Folik asidin ilaç olarak elde edilişi, hem doğadakl yeşil yapraklı sebzelerin, meyvelerin önemini ortaya koymuş hem de bu tür kansızlığın sağaltımını sağlamıştır. Sebzelerin içinde ıspanakta yüksek miktarda bulunur. Marul, yeşil salata gibi yeşil yapraklı sebzelerde de ıspanak kadar olmamakla birliktebulunur. Meyvelerden portakal, muz iyi kaynaklardandır. B Kentlerin büyüyen uzaklıklan insanlann ısteklerini sınırlandırıyor. Bayram gunlerinin kalabalık sokakları, sıkışık trafiği insanın gözünde büyüyoı. Gene de buyük aileler bayramın birınci gününde geniş bir "aile yemegi" yaparlar, sonrası serbesttır. Durumu uygun olanlar bayramı kentin dışında geçirilecek bir tatil olarak değerlendiriyor. "Bu bayram kaçıynruz." Gerçek bir kaçıştır bu. Kentten kaçmak, sorunlardan, yukumlulüklerden kaçmaktır. Kentten kaçmak, bayram gunlerinin yukümlülüklcnndcn uzaklaşmaktır. Aslında bütün bunlardan kaçmak herkes için gereksınme. Şöyle, sakin bir yere gitmek. Dcniz kıyısı mı olur, ormanlık bir yer mi olur, kat'a din Ataman Tangör'le 'Kaygı' üzerine (1) Doç. Dr. Ataman Tangör Ege Üniversitesı Tıp Fakültesi Pslkiyatri Bilim Dalı öğretim üyesiyken 1402 sayılı yasa uygulamasıyla üniversıteden ayrıldı. Kendısıyle "kaygıanksiete" üzerine konuştuk. "Kaygı ya da ank«lete nedlr Sayın Dr. Tangör?" "Yaşamı doğrudan tehdıt eden bir durumla karşılaştığımız zaman duyulan kaygı ya da korku gerçeklık kaygısıdır. Bir de insanın gerçek bır neden olmadan duyduğu kaygılar vardır kı, kişide tıpkı gerçek korkuymuşçasına tepki doğurur: Kalp vurumu hızlanır, gözbebekleri büyür, titreme ve terleme başlar, ağız kurur... Yapılan çalışmalar insanlann yaklaşık yüzde 75'inin bu nedensiz gibi görünen kaygılarla iç içe yaşadığını ortaya koymuş. Yanı başka bir deyişle her dört kişiden üçu kaygı duygusunu taşıyor." "Bu denli yaygın olduğıına göre kaygı duygusu her zaman tehllkall değll dlye ml düfünellm? Pekl, neden Kaygı duyuyoruz?" "Belki de insan olduğumuzdan. Tek kelimeyle kaygı bır çelişkiyi ifade ediyor. örneğin Goldsteln'a göre kaygı insanın yetenekleri ile ondan baklenenler arasındaki çelişkiden dogar. Horney'e göre de insanda boyun eğme ve karşı gelme çelişkisl kaygının asıl nedenidir. Görüldüğü gibi kaygı çelışkısının temelinde insanlar arası ilişkllerln çelişkisi yatıyor. Yanı kışinın karşısındakinden beklentilerı ve bu beklentilerin gerçekleşıp gerçekleşmemeşi çellşkinin temelini oluşturuyor. Nitekim Horney'e göre kaygının oluşmasında gizli düşmanca dürtülerin rolü çok fazladır." Görüşmenın burasında duruyorum. Her dört insanın üçünde yaşayan kaygının önemini düşünüyorum. Kaygı duymak "belki de insan oluşumuzdan" iler' geliyorsa, kaygıyı daha iyi tanımak gerekiyor. Demek ki, pek çok sorunumuz bunu bilmemekten kaynaklanıyor. Konuyu sürdüreceğiz. • lenecek bir köşe olsun da. Kendini onarmaktır bu. Kendini onarmak, ilişkilerini onarmak, duygularını onarmak. Gundelik hayhuy içinde hırpalanmış benliğimizi dinlendirmek. Gundelik hayatın çalkantılarında nasıl hırpalandığımızı hiç duşunuyor muyuz? Nasıl hırpalandıgımızı ve neleri hırpaladığımızı? Kendimizi, yakınlarımızı, ıli>kilerimizi, duygularımızı. Gundelik hayatın bizi nasıl yorduğunu, yıprattığını, bezdirdiğini? Her gune nasıl yorgun başladığımızı, ne kadar sinirli olduğumuzu, uykularımızın bozulduğunu? Du>unuyor muyuz? Bu bayram günlerinde bunları da duşünelim. Bu bayram günlerinde herkesin dinlenemediğini de düsünelim. Hastaneleıde nöbetçi doktorlar, hem>ireler, hastabakıcılar, PTT'dc görevlı memurlar, telefon operatrisleri, nöbetçi eczacılar, nöbetteki polisler, itfaiyeciler yine görevlerinın bayndalar. Bunlar, bayram günlerinde de görev yapunlar. Bayram scyran bilmeyen çarşı, pazar esnat'ı, seyyar satıcılar, sınema gorevlileri, bayram yeri çalışanları, şotörler. Hapislerde yatan tutuklular, hukümlulcr, yeni tutuklanan universiteli gençler, l Mayıs tuiuklulan, onları ziyaret için bayram günlerinde ellerinde torbalarla yollara düşen yakııılaıı. Bayram yapamayan bu insanlarımızı da duiüneliın. Bayramlar duygulaıın /amanıdıı, duşııııcelerin zamanıdır. Bayram toplumsal ban^ın gunleridir. Insan tek başına mutlu olamaz. Robenson mutlu değildi. Robenson'un en mutlu gunu cumayı gördüğu gündu. Çoeuklar için bayram şenliktir. Çocuk yureğı şenliği sever. Yureğimiztn çocuk yanı şenliği sever. Şenliği, iyiliği, dostluğu, mutluluğu, vefayı sever. İnsan ttzgürlüğü sever. Gerçek bayram özgürlük gunleridir. Ben de işte bunu kutlarım. [ ] Folit asit sebzelerden ıspanakta yuksek miktarda bulunur. Dikkat ediimesi gereken bir konu, vitaminlerle ilgili yazılarımızda da belirttiğimiz gibi, suda eriyen vitaminlerin bol suyla kaynatılıp bu suyun atıldığı durumlarda önemli ölçüde kaybedildiğidir. Bu durum, yeşil yapraklı sebzelerin vitaminlerinden en iyi yararlanma biçiminin bu sebzelerin iyi yıkanmaları koşuluyla çiğ yenmeleridir. İçinde bulunduğumuz mevsimde marul, yeşil salata"gibi sebzelerin görece bolluğu ve ucuzluğu, daha çok yararlanma olanağını vermektedir. Ispanak gibi daha çok pişirilerek yenen sebzelerde ise, yeteri kadar suyla pişirmek, pişirmo suyunu atmamak, yapılan yemeğe katmak vitamin kaybını önleyici bir pişirme biçlmidir. Folik asit, doğanın gerçek bir eczane olduğu yolundaki görüşü destekleyen örneklerden birisidir. D 17