Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Özel kanallar çöküşe mi g G unlük yaşamımızın vazgeçılmez parçası haline dönüşen televizyon yayınlarının, eğitnıek, habcr vermek, tartışmak ve eğlendırnıek görevlerine, üretilen ticaıi malları lanıtmak, çarşıyı, pazarı odalaıın içıne kadar taşımak işlevi de katıldı. Yıllardır ABD'de uygulanan ticari amaçla yayın yapan ozel televizyon istasyonları, A\rupa'nın çe^ıtlı ülkelerınde de görülmeye başlandı. Devlet kuruluşlarının hegenıonyasında bulunan televizyon yayınları reklam pazarının baskısıyla özel kanalların ellerine geçtı. Sayıları binleri aşan özel TV istasyonları ltalya, İngiltere, Fransa'dan sonra Federal Almanya ve tspanya'ya da sıçradı. Ekonomilerıne canlılık kazandırmak amacıyla özel FV'lere i/ın veren ulkeler, kamu televizyonlarının etkınliklenni korunıak için henı para harcamaya gır,ıştıler, hem de yayın ilkelerıni yumuşatmak zorunda kaldılar. Batı Avrupa reklama dayalı televizyon yayınlarında her geçen gun yenilikler peşinde koşarken Doğu Bloku'nda da bu konuda ılgınç bir adım atıldı. 15 mayıs tarihinde Macarıstan'da yalnız reklamlaıla finanse edilecek bir televizyon kanalı on gun süreyle deneme yayınına geçti. Sosyalist Jevlet televizyonlarında reklamlara yer verılmesıne karşın, ilk kez bir kanalın ticari amaçla programlar yayınlaması tepkilerle karşılandı. Mtv Plusz adı altında bölgesel ve ülke duzeyınde reklamlara yer verecek ticari kanal, elde edilecek gelirle yabancı filmler, mıni diziler, dil programları ve spor karşılaşmaları satın alacak. "Mtv Plusz", Doğu Bloku'nda otonom bir yayıncılık havası yaratacağı ıçın, televizyon çevrelerince merakla bekleniyor. ma Amerikan TV'lerinin izinde yürüyen Avrupa'da Çırılçıplak kızların çılgın şovlanna, TV'ye sırt çevirmiş ünlü sinema yıldızlarının "ekrana kazandırılmasına"ra reklam piyasasından pay kapmak amacıyla kesenin ağzını sonuna kadar açan Avrupa'nın özel 71 21. yüzyılda yok olma tehlikesiyle karşı karşıya... Italyan Devlet Televızyonu (RAI), özel televizyon kanallarının "kralı" Berlusconi ile rekabet edebılmeK ıçın fliuiKiayıcı şov kızlan"nın programlarına bol bol yer venyor za mal oluyor, hem de programa ayrı bir renk katıyor. Yapılan kamuoyu araştırmalannda televizyon izleyicisinin film sırasında yayımlanan reklam spotlarından daha fazla etkilendiği ortaya çıkıyor. Filmin bir karesini bile kaçırmamak için yerinden kalkamayan izleyici, aralardaki kesintilere ister istemez katlanıyor. Ancak fılmlerin yönetmenleri her on beş dakikada bir reklamlar uğruna kesilen, dolayısıyla yayımlanması saatlcrce süren yapıtlarının haklarını korumak amacıyla özel TV istasyonlarını şiddetle protesto ediyorlar. "Çok kölü bir filmin, çok iyi bir şovdan daha verimli oldugıT'na inanan özel kanallar, yayın saatlerini doldurabilmek amacıyla kalitesi düşük ve seks ağırlıklı filmler yayınlıyorlar. Daha da ileri gidip çırılçıplak ekrana çıkarttıkları porno yıldızlarına şovlarda görev veriyorlar. Bu tür yayıncılık, özellikle ailelere seslenmeyi hedefleyen reklam şirketlerinin tepkilerini çekiyor. Yayımlanan reklamın ulaştığı kitlenin büyüklüğü, "Audimat" veya "Auditcl" denilen sıstcnıle saptanıyor. Televizyon kanallarının evlerden izlenme oranlarına bakılarak, reklam spotlarının fiyatları arttırılıyor veya azaltılıyor. Halk tarafından tutulan programları yayınlanan kanallar daha fazla reklaınla ödüllendiriliyor. Teknik açıdan da bütün programlar reklam yayınlarına göre hazarlanıyor. Örneğin özel TV'lerde yayınlanan şovların metinlerı ikı reklam kuşağı arasındaki süreler göz önüne alınarak yazılıyor. Sunucunun sözleri veya bir esprinin sonu belirlenen süreyi aştığında, reklama feda ediliyor. özel TV istasyonları giderlerini tamamen reklam gelirlerinin üzerine yıkmak yerine dcğişik kaynaklara da eğiliyorlar. lstasyonların özel reklam ajansları, reklamları üretiyorlar. Son tekniklerle donattıkları stüdyolarda programlar ve diziler çekerek Amerika ve dünya pazanna satıyorlar. Sinema salonlannın boşalmasıyla krize giren filmcilik sektörüyle işbirliği yapıyorlar. özel TV istasyonlarının destcğiyle çekilen filmler sinemalarda göstprildikten sonra senaryo biraz daha uzatılarak 6 bölümlük dizilere ayrılıyor ve ekrana getiriliyor. Mekânizma çok açık; sinemanın üretmek için paraya, televizyonun da yayınlanmak için filme gereksinimi var. Özel TV'ler reklam pazarında Avrupalı özel televizyon istasyonları, seksenli yılların sonuna kadar ınsanlan reklamlara dayalı programlar izlemeye alıştırmayı planhyorlar. Buyük bir ızleyici kitlesini sürekli kesılen programlara alıştırdıktan sonra iş, reklam spotlarının sayısını kademe kademe arttırmaya kalıyor. Buyük şovlar, bırinci vizyon filmler, "Soapopera" diye adlandırılan Amerikan dizileıi, Amerikan Profesyonel Basketbol Ligi NBA maçları, yüksek ödüllü yarışmalaı gıbı ızleyıciyı çeken programlarla devlet kanallarının elınden sürekli izleyici çalan özel televızyonlar, Avrupa'daki dört milyar dolarlık ıcklam pazanndan paylarını almak istıyorlar. 1990'a kadar yirmi milyar dolara ulaşması beklenen reklam pastasının yüzde 70'ını İngiltere, Fransa, Federal Almanya ve ttalya yiyor. Reklamlarla finanse edilen kanallar Batı Avrupa'daki (Yunanistan hariç) 122 milyon ailenın odasını aralarında paylaşıyorlar. Bu ailelerin yüzde 96'sının evinde bir veya bırden faz.la televizyon ahcısı bulunduJu gözönüne alındığında, televizyon yayınlarıyla yapılan reklamların gücü daha iyi anlaşılıyor. bkran karşısına program izlcmck amacıyla kurulan insana "müşteri" esprisiyle yaklaşan özel televizyon istasyonları ABD'den, "Creative Producer" (Yaratıcı Yapımcı) getirterek kitlelerı etkilemcnin yollarını öğreniyorlar. Örneğın şovlarda birbirinden guzel kızları anlamsız dekorların yerine kullanıp, özellıkle erkek izleyicilerin dikkatlerini çekıyorlar. Guzel kızlar, hem balerinlerden daha ucu Ünlüler TV filmleri için sırada Sinema ile özel TV'ler arasındaki flört, beyazperdenin ünlü oyunculannın astronomik ücretler karşılığı beyazcama transferleriyle ilginç hale geliyor. Yıllarca iyi konu bulamama endişesiyle televizyona sırt çeviren yıldızlar artık birer ikişer özel TV'ler için kamera karşısına geçiyorlar. Sofia I.oren, Richard Harris, Yves Monland, Marcello Mastruianni, Anthony Quinn, Murray Abraham gibi oyuncular TV denilen dev ile savaşmak yerine, onunla işbirliği yapıyorlar. Televizyonun öncrilcrini sürekli reddeden Alain Delon'un Fransız TV'si adına dizide rol almayı kabul etmesi, sinemada sarsılan prestijlerini kazanmak isteyen diğer aktörlcrı de harekete geciriyor. "Beni evinde bedava seyreden biri neden para odeyip sinemaya gdsin?" diycrek televizyona ateş püsküren JeanPaul Belmando bile özel kanalların büyük prodüksiyonlarına sempatıyle bakıyor. 20 milyar dolarlık reklam piyasasından pay kapmak amacıyla kurulan özel TV kanallarının, ağır finans yükünü kaldıramayıp yüzyılın sonuna doğru yıkılacakları hesaplanıyor. Binlerce özel kanalın yerine uluslararası boyııtta yayın yapacak dört beş televizyon şirketinin ayakta kalması, ancak ekonomik açıdan Çok kuvvetli kuruluşların gerçekleştirebileceği biliniyor. Ünlü sinema yönetmenl Federico Fellını, fılmlennı "makaslayan kında hıç de hosşeylerdüşünmüyor.. Fellını, bu gıdıse bir "fauı Özel TV'ye Izln vermeyenlerin pazarı Uydu ile yayınalık reklamlarca finanse edilen televizyon istasyonları için yaşamsal değer taşıyor. Uydu yayıncılığı yardımıyla özel televizyonlara izin vermeyen ülke pazaıiarına da girme olanağı doğuyor. 36 bin kilomctre yukanda kurulan pazarda sergilenen bin 12