Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S A Ğ L I K Erdal Atabek Kanlı canlı erkeklerin belalısı Kadınlardaseymkolamkortayaçıkangut(''damla'')hastalığı,yemesini içmesini seven erkeklerde görülüyor daha çok... rekler kanı süzerken bu maddeleri de atıyor. Kandakı, daha doğrusu serumdaki, ürik asit düzeyi, 100 ml. kanda 2 mg. arasında. Bunun ustündeki rakamlar, "yüksek" sayılıyor. Kadınlarda 1 mg. daha düşük, ama menopozdan sonra bu fark kalkıyor. Hücreden zengin besin maddeleri hücre çekirdeğinden daha çok ürik asit yapılmasına yol açıyor. Hücreden zengin besin maddeleri de sakatat dediğimiz ciğer, böbrek, beyin, sonra kırmızı etler, sonra etler, taneli sebzeler (bezelye, fasulye gibi). Ama tek etken yenilenler değil. Gutta kalıtımsal bir etken de var. Gut, bir metabolizma bozukluğu hastalığı. Ürik asidin sodyum Urat kristalleri biçimine girip de bazı yerlerde birikmesiyle hastalığın belirtileri de ortaya cıkıyor. En çok görulen, eklem yangılan. Bütün artrit'lerin (eklem yangılarının) % 5'inin "gut artriti" olduğu saptanmış. Eklemlerde en çok görüldüğü yerlerin başında ayak başbarmaklannın ayağa birleştiği eklemin yangısı geliyor. Ama diğer eklemlerde de hastalık görülebilir. Hastalığın görüldüğü diğer organ, böbrekler. Böbreklerde ürat taşları yapıyor, böbrek taşının bütün belirtileri görülüyor. Hastalığın tek zararı ağn olsa, neyse, biraz katlanılır, biraz da çare bulunur, ama öyle değil. Eğer ağrının dışında aldırılmaz, önlem ahnmazsa eklemlerde bozulmalara yol açıyor. Sodyum urat kristallerinin biriktiği yerlerde "tofus" denilen şişlikler beliriyor, eklemlerin bu bölgelerinde yenikler oluyor, giderek eklemlerde biçim bozuklukları (deformas.yonlar) oluşuyor. Böbreklerde de işlev bozulmalan, giderek böbrek yetmezliğine kadar varabiliyor. Bu bakımlardan, hastalık sadece bir ağn hastalığı değil, sistemik bir hastalık. Mutlaka önlem alınması, mutlaka sağaltılması gereken bir hastalık. Gut hastalığı krizi Sebzeler rehberi Yazılar biter, sebzeler bitmez Doğanın armağanı sebzeler bitmez. İyi kı bitmez. Ama yazıların sonu vardır. Ben de doğrusu ya gönlüm sebzelerda kalarak bu diziyi bitirmek istiyorum. "Sebzeler Rehberi"nde, sebzelerın mineral ve vitaminler bakımından taşıdığı değeri vermeyi amaçlamıştım. Daha çok bizin tanıdığımız, yararlandığımız sebzeleri ele almıştım. Umarım yararlı olmuştur. Dünya tıp çevreleri son on yılda "doğal beslenme"nin önemini daha iyi kavramış görünmektedir. Aslında "doğal beslenme" biraz da sözde kaldı. Topraktan daha çok verim almak için yapılan yapay gübreleme, toprağa karıştırılan çeşitli tarım ilaçları, çeşitli tohum çalışmaları toprak ürünlerinın "doğal" niteliğini birçok bakımdan değiştirmiştir. • ğrıyla uyandı. Sağ ayağının başpamıağında şiddetlı bir ağn vardı. Parmağı sanki oyuluyormuş gibi zonkluyordu. Daha önce hiç böyle bir ağrıyı bilmediğini düşündü. Ayağının üzerindeki yorganı dikkatle kaldırdı. O parmağa değecek en ince çarşafın bile ağrıyı arttıracağıııı anlamıştı." Bu, bir "gut hastalıgı kriz)"dir. Hasta, büyuk çoğunlukla erkektir. Kanlı, canlı, yemeyi içmeyi seven erkeklerden. Kadınlarda seyrekür. Yirmı erkek hastaya, bir kadın hasta. (Bilmem, feministlcr ne der buna?) Gut, tarihin iyi bilinen en eski hastalıklarından. Eski Yunan'a, Eski Roma'da iyi biliniyor. "A Roma'nın saltanath sofralarını, yemek şölenlerini düşünürsek pek de yadırganacak yanı yok. Hastalığın adı da Latince, "gutta"dan geliyor. " D a m l a " demek. Eklem içine bir şey "damlıyor" gibi. Ağnnın zonklayıcı özelliğini böyle açıklamışîar. Hastalığın yemekle, içmekle ilgisi sonraları açıklanmıi). Olay, "urik a s i f t e n kaynaklanıyor. Ürik asit, besin maddelerinin ivindeki "nükleoproiein'in son ürünü. Nükleoprotein de "çekirdek proteini" demek. Proteinlerin son urunü üre, çekirdek protcinlerinin son ürünü ürik asit. Bu son ürunler kanda her zaman var. Böb "Stres" üzerine iki kitap < 1 Q tres", bu yabancı sözcük artık günlük konuşmalarımız arasına girdi. Stkıntı, baskı, O zorlanma. Günlerimlz böyle, hayatımız böyle, çağımız böyle. "Stres" bu baskıyı yapan etken mi, bizim duygumuz zorlanma mı, olayın hepsi mi? Okumak, öğrenmek gerekiyor. Ayrıca, "Ne yapabiliriz?", "Ne yapmak gerekir?" sorusuna yanıt bulmak da var. Bu konuda ikı nitelikli yapıt var elimlzde. Birısi, Prof. Or. özcan Köknel'in yapıtı: "ZORLANAN İNSAK." Şöyle dlyor Prof. Köknel: "Ben bu kltapta çağdaş bllimsel gelişmelerin ışığında, kendi araştırmalanmın, çalışmalarırnın, birikimlerımın, deneyimlerimin, gözlemlerlmin katkısıyla stresi anlatmaya çahşacağım." Kitap, altı bölümde konuyu irdeliyor. Altın Kltaplar yayını. ikincl kitap, Dr AcarBaKaşve^lr. ZuhalBaltasın STRES VEBAŞAÇIKMA YOLLARI. Yazarların sunuşu şöyle: "Okuyucu bu kitapta kendi stres tepkısını tanımak, ölçmek ve onunla başaçıkabilmek için yapabileceklerini de somut olarak görecektir. Böylece sadece sağlığını korumak İçin değil aynı zamanda başanlı olabilmek İçin de kolayca uygulayabilecefli bilgiler bulacaktır " Baltaşlar'ın kitabı da bilimsei gerçekleri aktarmada başanlı. Her İki yapıtın da eleştirıye açık yanları, eksikleri var. Ekslkler, bızım toplumumuzun "stres" açısından özgun araştırmalara kavuşmamış olmasından kaynaklanıyor. Oysa "stres" olayında, toplumsal değer yargılarının bıreyın davranışlarına aktarılışı önemli rol oynamakta. Bu anlamda Prof. Köknel'in kitabı daha "Türkiyeli", Baltaşlar'ınkı daha "Amerikalı". Ama her iki kitapta da örnegin bir "hapisane stresi" bolümü yok. Oysa ülkemlzde yüz binlerce ınsan bu "stres"i yaşadı ve yaşıyor. Gene de konusunda iki nitelikli kitap. Yazarlarını, yeyıncılarını kutlanm. D Sağaltımı var mı? Hvel vat. Sağaltımı var. Buna dikkat edenler, hiçbir önemli zarara uğramadan yaşamlarını surdurebiliyorlar. önlemleri şöyle sıralayalım 1. Bol pürinli besinlerden kaçınmak: Sakatat (kaıaciğer, böbrek, kuç yumurtası, uykuluk), kuçük balıklar (hamsi, sardalye, uskumru gibi), balık yumurtası, tarama. 2. Alkolden kaçınmak: Alkol, kandaki urik asit düzeyini yükseltiyor. 3. Hastalığın erken tanısını, erken sağaltımını sağlamak. Böylece, kan Urik asit duzeyini düşuk tutmak. 4. Orta derecede pürinli besinleri bilmek: Et, karides, tavuk, beyaz etli balıklar, taneli sebzeler (mercimek, bezejye, fasülye gibi), ıspanak, ku^konmaz, karnabahar, mantar. Hastalığın sağaltımında ilaçlar: Eskiden beri bılinenlerın yanında yenileri de bulunmuştur. Güz çiğdcmi bitkisinden elde edilen "kolşisin", steroid olmayan antıinflammatuar ilaçlar (indometasin, fenilbutazon, asetilsalisilik asit), sulfinprazon, probenesid, allopurinol hastalığın çeşitli evrelerinde başarıyla kullanılmaktadır. D Ayrıca biz insanlar da "ağız tadı" uğruna, topraktan aldığımız ürunlerı değiştiriyoruz. Haşlıyoruz, kızartıyoruz, konserve yapıyoruz. Bunların hepsi de ürünlere bir şeyleri katmaktır, yapılarını değiştirmektir. Sebzeleri olabıldiğınce "çiğ" yemek. Çiğ yemediğimizi sadece "haşlayarak" yemek. Yemek yapıyorsak, az yağlı yemeklerini yapmak. Ama mutlaka sebze yemek. Önemli olan bu. Sadece mineral, vitamin bakımından değil, bağırsaklarm düzenli çalışması için, diş sağlığından başlayıp kalın bağırsaklarla biten sindirim işlevınin iyi plması için sebzeleri yemek. İyi, dikkatli çiğnemekten başlayıp, düzenli bir dışkılamayla biten sindirim işlevinin sebzelerle daha da iyi olacağını bilmek. Bilelim ki sebzeler bizi unutmaz. Biz de sebzeleri unutmayalım. Sebzeleri böylece aralarken "ılaç olan bitkiler"e başlayacağımızı söyleyelim.