Katalog

lar arasında, Papirüs'ün de ayrı bir yeri vardır. tlk önce Dormen Tiyatrosu'nun üstünde, İş Adamları ve Sanalçılar Kulttbü' olarak açılmıştı. Papirüs'ün şansı, biraz da Kulis'in kapanma yıllarına rastlamasıydı. Burada da sohbetin ağırlığı sanat ve sanatçı üzerineydi. On sene kadar önce, şanssız bır yangın nedeniyle orası kapanmak zorunda kaldı. PapirUs daha sonra, Alyon Sokak'ta yeniden açıldı. Burası büyük bir rağbet gördü. lnanılmaz kalabalık oluyordu..." Yönetim değiştirerek yaşamını hâlâ sürdüren Papirüs, son yıllarda tstanbul'da yaygınlaşan barların öncüsü gibidir. O günlerde Papirüs ile bar alışkanlığı edinen pek çok genç insan, bugün tstanbul'un çeşitli semtlerindeki barların müdavimleridir artık... • "Hanı söze başlarken, nostalji üzerine espri yaptın ya; şimdi o günleri anımsarken, 'Ah nerede o eski barlar,' falan dediğim yok. Zaman geçiyor. Yaşam her giln yeniliklere ve değişikliklere gebe. Bizler de her günü, kendi yarattığı koşullarla yaşamak zorundayız. Yaşam sürüyor çünkü..." Turgut Borah'mn sanat yaşamıyla ilgili anılarla da bezenen sohbetimiz sürerken "Baba"nın canını sıkan bir başka deyime daha kısaca değinerek sürdürüyoruz konuşmamızı: • "Bir yerde toplananlann çoğunluğu sinemacı, tiyatrocu, yazar çizer ve de gazeteci ise, orada konuşulan konuların da çoğunlukla sanat ve kültür üzerine olması; sanatçının ve diğer aydın gruplann sorunlarının tartışılması kadar dogal bir şey olabilir mi? Bu 'entel barlar' lafı da nereden çıktı? Eğer bir insan entelektüel ise sokakta da entelektüeldir, gittiği barda da. Ama o 'entel' takıntısı, herhalde daha çok, kullananların sorunu..." , # Turgut Baba, tstanbul gecelerinde adreslerinız, hemen hemen belli gibi... Ya turnelerde ne yapardmız? • "Ankara turneleri, çok sıkıcı geçerdi. Gidecek doğru dürüst bir yer bulamazdık. Oyun sonrası kendi aramızda, kaldığımız otelin restoranında ya da birimizin odasmda toplamr, sürdürürdük gecelerimizi. lzmir ise daha keyifliydi. özellikle yaz aylarmda ve Fuar zamanı gittiğimiz lzmir'de, oyun dışı saatler oldukça keyifli geçerdi. özellikle 'Pasaport kahveleri' pek çok tiyatrocunun anısında yer etmiştir. Geceleri toplanma yeri orasıydı. Her ne kadar kahvehane idiyse de, 'Oğlum bir aspirin getir,' parolası ile kâğıda sarılı bardaklarda gelen rakımızı yudumlardık." Sohbetimizi tam Ege kıyılanna, lzmir gecelerine getirmişken, bara giren Nurhan Nur, ayn bir coşkuyu yaşattı bir anda... Sinemada oldukça iyi bir isim bırakan Nurhan Nur, son altı yıldır Bodrum'da sürdürüyor yaşamını. Bodrum daha böylesine ünlü ve gözde bir kent olmadan önce hem de uzun yıllar önce Boralı tarafından mekân seçilmiş bir küçük kasaba... Bodrum'u keşfi, oraya ilk gidişi oldukça ilginçtir. Bodrum şerefine kaldırılan kadehlerden sonra, bir başka anıya geçiyoruz: • "Yıl 1948. Şehir Tiyatrolan ile tzmir turnesindeyiz. Bir oyun sonrası Fuar'ın bir bahçesinde ben, Mıicap ve Salih Tozan içkilerimizi yudumluyoruz: Yanımıza bahçıvan kılıklı bir adam yaklaştı. Oçümüze şöyle bir baktıktan sona, 'Beyler, bu akşam oyununu/.u seyrettlm ve Hamlet'in içine, ancak bu kadar edilebüir,' diye girdi söze. Sonra da geniş bir Shakespeare dersi verdi bize... Dayanamadım sordum, 'Siz kimsinlz?'... 'Ben aslında balıkçıyım,' dedi ve o anda yakaladım; sordum: 'Halikarnas'ı var mı?' Cevat Şakir'le ilk tanışmam oldu bu ve Bodrum sevdamın da başlangıcı!.." Saatler ilerledikçe, bar da yavaş yavaş yükünü almak Uzere artık. Çevrenin sakinliğinden yararlanarak sürdürdüğümüz sohbeti, istemesek de kesmek zorundayız. Yoksa Turgut Borah'mn ne yaşamla ne de sanatla ilgili anı ve esprileri, öyle birkaç saatte bitecek gi. bi değil. Oysa şimdi, onun da söylediği gibi, yefli bir akşam ve yeni bir gün başlıyor... Biraz sonra kadehler yeni dostluklara, yeni esprilere ve belki de bır kez daha tekrarlanacak anılara kalkacak...! 1 FOTO ROMAN İNCİR ÇEKİRDEĞI Milletimizin sağduyusu bir defa daha galip gelmiştir. TUROUT ÖZAL Başbakan Varillerle ilgili haberleri büyüterek kendıme zarar verıyorum. ADNAN KAHVECİ Devlet Bakanı Erdal Bey!.. Biz yıllardır konuştuk sesimizi dinlemediler Türkıye'de demokrat olduğunu söyleyen çok insan var. Ben hıç de demokrat bir insan değılım. Azınlıktan olmayı yeğlerim. ADNAN KAHVECİ DeWef Bakanı Şu mikrofonu alın. Bir de siz konuşun bakalım Görünen o ki ortadirek .hafifçe bel vermış. Gerçi bunu daha önce biliyorduk, ama yeni farkettik. MUSTAFA TAŞAR ANAP mllletveklll 190 kiloyu kaldırırken bütün gücümü kullandım. öyle ki, yerdeki tozları bile kaldırdığımı söyleyebilirim. NAİM SÜLEYMANOÖLU Mllll haltercı Bence arabesk müzik insanları bazen eğlendiren, bazen ağlatan bir müzik türü. KÜÇUK EMRAH Arabeskçi Ben kum torbasıyım. OLTAN SUNOURLU ANAP Teşkılat Başkanı öksürsem kasetım milyon satar. Belki Sayın özal sizin sesinize kulak verir. İBRAHİM TATLISES Arabeskçi Arabesk, arabesktir. BEROEN "Acılann Kadını" 12 Eylül oncesi öğretmen kuruluşları cephanelik gıbıydi. HASAN CELAL OÜZEL Mllll Eğltım Gençlık ve Spor Bakanı Siz bubı tuzaklı sorular soruyorsunuz. MEHMET KEÇECİLER ANAP mılletvekılı Bundan sonra bizim sıyaset yapmamıza gerek yok. Işimiz asfalt yolumuz düzgün FAHRETTİN KURT Ener/ı ve Tabll Kaynaklar Bakanı • / DYP'den ANAP'a gelmeyenler bölücülerdir. TURGUT ÖZAL Başbakan SHP Genel Başkam Erdal tnönü ve Türklş Genel Başkanı Şevket Yılmaz. (Fotoğraflar: SELÇUK ŞENYÜZ AA) Başbakan, etrafındaki haybecıyağcı takımı değıştırmelı ve kabinede önemli değışıklikler yapmalı. ERKAL ZENGER Başbakanın Teknik Panışmanı