04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

nıl'daki temsilcileri otururdu. Oaliba UnlU .ondra büyükelçimiz Musurus Paşa'nın Arıavutköy'deki yalısı ve ardındaki geniş araiiyi satın alan Amerikalı misyonerler, I871'de bu arazi üzerinde "Constantinopel Kız Koleji"ni kurmuşlardı. Halide Edip Adırar'ın ve daha nice tanınmış TUrk kadınının nezun olduğu bu okul, bugün karma bir li>e halinde geldi ve Bebek'teki kolejin admı ia alarak "Robert Lisesi" oldu. Boğaziçi'nin masun kalan nadide korulanndan biridir. 19. yüzyıhn son çeyreğinde büyükelçiliklere cöınert arazi bağışlarında bulunan Sultan Abdiilhamid, bilmeden Boğaziçi'ni gelecekteki villa yapıcılarının şerrinden korumuş oldu. Eski Arnavutköy iskelesinin sağında kalan ve şimdi önünden kazıklı yol gecen ahşap yalılar manzumesi ve en uçtaki kâgir, kilise vakfına ait binalar ise harap haldedir ve sadece fotoğrafçıların ilgisini çekiyor. Istanbul'da vakıf binalarına çivi çakma yasağı gibi bir uygulamadan artık vazgeçilmelidir. Bir gün yangın geçiren bu binaların sokağa çökmesini mi bekliy"oruz? tskeleden sonra Arnavutköy'ün bilinen lokanta ve tavernalarını geçiyor ve Boğaz'ın en derin yerine, eski "mega reuma" yani Akıntıburnu'na geliyoruz. Yüzlerce amatör balıkçının, en sıcak gün ve gecelerde serinlemek için buraya gelenlerin doldurduğu buruna, Sultan Abdülmecid devrinden, 1843'ten kalma hoş bir yapı olan Arnavutköy Karakolu (eski deyimle "Karavulhane") ve yanıbaşındaki set üzerine, II. Mahmud devrinde bina ettirilen cami bakıyor. Burası, Boğaz'ın karşısındaki Vaniköy sırtları, Kuleli Lisesi ve camiiyle, adeta geniş bir havuzun etrafında biçimlenmiş canlılık dolu bir meydan gibidir. Mehtaplı gecelerde mesafeler, küçülüp, binaların silueti büyüdtfkçe bu gorünüm daha da belirginleşir. Arnavutköy'Un büyük kısmı dik yamaçlar Üzerinde, tepelere doğru kurulmuştur. Adeta kâgir ve ahşap binalar birbirinin omuzu üzerinden sıçrayan güzeller gibidir. Tabii aralarına arsız betonarme yapılar da sokulmakta gecikilmemiştir. Arnavutçeşmesi Sokağı'ndaki Onofria Ayazması'nı geçcrek tepelere doğru tırmanalım. Sekbanlar Sokagı'nda restore edilen birkaç ahşap konaktan aşağıya doğru baktığımızda; ahşap evler, çarşı, Aya Taksiarhi Kilisesi'nin kubbeleri, karakol ve cami uzun bir zamanın ve ince zevkin yarattığı enfes bir tablo olarak görünür. Sakın karşıya bakmayın. Boğaz'ın Anadolu yakasında yeni zamanın biçtiği Kandilli sırtlarındaki zavallı korunun artığını ve çürük diş gibi sırıtan onlarca beton villayı görürsünüz. lskeleye doğru inelim; Beyazgiil Sokagı'ndaki 38 nolu evle, Kireçhane Sokağı'ndaki 13 nolu ev karşı karşıyadır ve semtin iki güzel kâgir bina ttrnekleridir. Civarda Dubaracı Sokak'iaki ahşap cvlerin hoş görünumü yanında, henüz restore edikneyen; ama 19. yüzyıl konut mimarimizin bitişik nizam yapılarının bir örneği olan ahşap yapılar, Bakkal Sokagı'ndadır. Bakkal Sokağı, adeta bir avlu, daha doğrusu bir tiyatro sahnesidir. Gene bu civarda Abdülhak Molla Sokagı da ilginç yapıların bulunduğu bir sokaktır. Sokak "Şairi azam" denilen Abdülhakhamid Tarhan'ın ceddinden adını alıyor. Bebek'teki yalısında ölen Osmanlı reform asrının bu aydın fikirli medrese alimi ve ünlü hekiminin adı, niçin Arnavutköy'Un bu en uzun sokaklarından birine verilmiştir, bilemiyoruz. Sokağın kendisi de Abdülhak Molla kadar renklidir. Sokak; en sefil ahşap evlerle, eski Rum konakları, boş aısalar otlar, çiçekler, uyduruk yığma yapılarla çarşıya Aya Taksiarhi'ye kadar uzanır. Tepelerden aşağının manzarası nefistir. Semtin bunun kadar uzun bir sokağı da onu kesen Arnavutköy Mumhanesi Sokakfer. Bu yokuşu tırmanmak gibi bir zahmete girmektense, aşağı inip Francalacı SokagYna geçelim. Francalacı Sokağı'nın başında Arnavutköy'Un en eski taş hamamı vardır ve âdet üzre bir viranedir. Sokağın paralelinde Kuruçeşme Caddesi yer alıyor. Eski •ihfap yalılar ve kâgir binaların arasında kalan bu sokak, Boğaz'ın taverna merkezlerinden biridir ve halen otomobil yolu değil de vaat edildiği gibi yaya bölgesi olarak kullanılmayı beklemektedir. D RASGE tERaif Ertem Martılar ölürken... aradeniz'in kıyıcığında martılar ölüyormuş. Gazetelcr yazıyor. Denize konanlar bir daha kalkamıyormuş. Ordu'da yüzlerce denizanası kıyıya vurmuş. ö l ü ! Kuzey Denizi'nde foklann, ayıbalıklarının ölümüne neden olanın virüs olduğu sanılıyor. "Canine" virüsünün yaşam alanı " P C B " kıyıya vuran varillerdebulunmuş. Akdeniz'de, Karadeniz'de bilmem kaç gemi başıboş dolaşıyor. Zehirli çöplerini boşaltacak yerarıyor. Kuytu bir yer. Ege koyları da olabilir. • Hay vanlarda hormonlar, antibiyotikler. tğneyle veriliyor, yemlere karıştırılıyor. Sebzelere atılıyor. Yediğimizetler, içtiğimizsütler, memeli domateslcr. Kadınlaşan erkekler, erkekleşen kadınlar... llaçlardaetkietmiyor! Olimpiyatlarda sporcular, sporcularda doping!.. Insanlar mı yarışıyor, kobaylar mı? Altın madalyalar el değiştiriyor. Sahalarda değil, hakemodalarında. Sporcular çekiliyor, ülkeler kmanıyor. Kararları bilgisayarlar veriyor. Düşüncesiz, duygusuz, hissiz. Dügmeyebas, savaş! Dügmeyebas, barış! Eşlerinözellikleri bilgisayarlara veriliyor, eşleştiriliyor. El ele tutuşmanın zevki nerde? lnsananeoluyor?Doğayıbitirdikendini mi yitiriyor? Bana öyle geliyor. Her şeye yeniden başlamanın zamanı geldi. Oturup düşünmenin, taşınmanın. Yoksa yeryüzünde canlı kalmayacak. Boşluktaölü birgezegen dolaşacak. Her şey insanla güzel, insan düşüncesiyle, insan duygusuyla. Yarattığımıztabularaesirolmadan. Severek, sevilerek. Siz cansız yaratıkları sevebilirsiniz. Ama cansız sizi sevemez. lletişimi yoktur onun. Bel bağlamayahm. Vermeyelim kendimizl ona! Sevisiz insan. Cansız yaratık. Yoktur birbirinden farkı. Sanırım insanoğlu sevmeyi unuttu. Sevilmeyi... Makineleşti, robotlaştı. Yavaş yavaş yerini kendi yapttğı robotlara bırakıyor. Çekiliyor... Bu gidiş nasıl başladı?.. Sanırım doğayı bırakıp, süslü eşyalara tutsak olduğu gün. Doğayı süslü eşya için yok etmeye başladığı gün. Hırs, bitmez tükenmez hırs. Arabanın en yeni modeli. Soğutucunun çift kapılısı. Gereksinimin dışında gösteriş. Yarış... Hayvanınenkilolusu.hormonlu! Insanın en hızb koşanı, dopingli. Denizler zehirli, karalar çöplük. Hava kirli. Yaşıyoruz!... Yaşıyoruz. Mirasyedileriz biz. Söyledim. Yine söylüyorum. İnsanoğlu bir "yüzyıl" daha yaşayamayacak. 2100 tarihini atamayacak. Bu gidişle... Hey insanoğlu! Sendedoğanınbiryaratığısın. İnsanyaratılmışsın. Duyan, düşünen, seven, sevilen. Kıymetini bil! tnsan kal. Kobaylaşma, makineleşme, robotlaşma. tnsan kalabilmek ne güzel şey! Rasgele!... D K nn D BİR HAFTASONU PARIS ÜSTELİK 450.000.TL. Uçak Bileti, transferler, şehir merkezindeki Otellerde 3 gece, 4 gün süreli odakahvaltı konaklamalar ve yarım günlük şehir turu fiyata dahildir. GEZİTARİHLERİ: 28/1010/1129/12 Singapore Havayolları ile gidişdönüş, Otellerde 8 gece, 9 gün konaklamalar ve transferler dahil sadece 725$. U Z A K D O Ğ U "Eskiden Uzakmış" 29 EKİMDE TATİLYAPIN (2 gece, 3 gün konaklamalar) 'KAPADOKYA KÜLTÜR BoydaşOteli Kervansaray Oteli Yazıcı Oteli 165.000.TL 135.000 TL 105.000 TL 125.000 TL 'ULUDAĞ KIŞA HAZIR 'TERMAL KEYFİ Bolu Termal Oteli Tur fiyatlarına Lux Otobüsierle transferler, Tam Pansiyon konaklamalar, Müze ve Örenyeri girişleri ile Rehberlik Hizmetleri dahildir. AYRICA ŞEBI ARUZ TÖRENLERI BURSA ULUDAĞ BOLU ABANT HAFTASONU OTEL REZERVASYONLARIMIZ BAŞLAMIŞTIR LÜTFEN BROŞÜR İSTEYİNİZ İSTANBUL: Lamartin Cad. No: 11 Taksım 156 08 00 (3 Hat) 153 05 95 (3 Hat) ÜRGÜP: 1880 KUŞADASI: 11319 11335 PAZAR GÜNLERl DE HİZMETİNİZDEYİZ 13
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle