Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
H A FTAN I N KO N U6 U Cengiz Çandar, Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü törenlerini anlatıyor 'Babamız Nasrettin, gerisi palavra Pontus kökenlibir Yunanlı, heyecanla mikrofonu kapıp, bozukbir Türkçe ile, "Sizin de babanız Nasrettin Hoca, bizim de babamız Nasrettin Hoca; gerisi palavra!" diye haykırdı. Ortadoğu konusundaki yazılarıyla tanınan Cengiz Çandar, gazeteciliğe 1976yılında başladı. 198385 arasında birçok kez Yunanistan'a giden Çandar, aynı yıllarda üç kez Kıbrıs Rum Kesimi'nde de bulundu. TürkYunan ilişkileri ve Kıbrıs konusunda da yazıları yayımlanan Çandar, Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü'nü, röportaj dalında, "Ege'nin Karşı Kıyısı" adı altında topladığı yazılarıyla aldı. Bugüne kadar beş kitabı basılan Çandahn bu yazıları, yakında yayımlanacak olan "Güneşin Yedi Rengi" adlı kitabının bir bölümünü oluşturuyor. Cengiz Çandar, Atina'daki Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü turenlerinde Mikis Theodorakis ile birlikte. reninin gecikmesi, Türkiye ile Yunanistan arasındaki tatsız ve gergin ortamdan kaynakart ayının son günlerinde yaşanan landı. ö d ü l törenlerinin bir kez lstanbul'da, TürkYunan krizinden bir ay sonra daha sonrakinin ise Atina'da yapılması öngöAtina'da, 28 Nisan 1987'de, Yunan rülüyor. Bu kez sıra Atina'da idi. Ancak 1986 kamuoyunu epey işgal eden törenler yıhnda Yunan kamuoyunda Türkiye aleyhile, Abdi İpekçi Barış ve Dostluk ödülleri'nin ne estirilen hava ile ödül töreninin yapılmasıüçüncüsü sahiplerini bulmuştu. Aslında bu tö na cesaret edilemedi. Tören için 30 Mart 1987 renin geçen yıl yapılması gerekiyordu; ödül tarihi saptandı. Kaderin bir cilvesi, törenden ler, 1986'nın ödülleriydi. Röportaj dalında üç gün önce, Türkiye ile Yunanistan, Ege kıödül alan arkadaşımız Cengiz Çandar'a yö ta sahanhğında petrol arama sorunu yüzünnelttiğimiz ilk soru da buydu: den savaşın eşiğine geldiler. Tören bu kez de 28 nisana ertelendi ve işte nihayet yapılabildi. %Abdi tpekçı Barış ve Dostiuk ödülü törenleri neden gecikti? • Her şeye rağmen ikinci erteleme kısa önce bu ödülün, özgün yanı ve anlamı süreli bir erteleme. Sıyasi ilişkilerde üzerinde durmak isterim. Abdi İpekçi Barış ve böyle bir kriz dönemi yaşanmasına Dostluk Ödülü, Türkiye ile Yunanistan ara karşın, neden yalnızca bir ay ertelendi? sında var olan tek ortak olumlu etkinliktir. Ni özel bir sebebı mi var bunun? tckim bu ödülü daha önce kazananlardan biri Tüm olumsuz unsurların yanı sıra, yeni olan "Benden Selam Söyle Anadolu'ya" adlı kitabın yazarı tanınmış romancı Didu Sotiri ve olumlu unsurlara da dikkat etmek gerekıyu, "Gerçi bir kitabım Nobel kazanamadı; yor. Bunlardan birincisi, 1986 yılını Diinya ama Abdi İpekçi Barış ve Dostluk ödülü'nü Barış Yılı ilan eden Birleşmiş Milletler'in faakazanması bcni daha fazla onurlandırdı" de liyet programına, bu ödulü de dahil etmesimişti. Bu anlam ve önemine rağmen, ödül tö dir. Böylece, Abdi tpekçi Barış ve Dostluk Lütfü Hnç I ödülü, BM faaliyetleri içine girmiştir. BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar törenlere davetli idi, kendisi bizzat katılamamakla birlikte, tcmsilcisini gönderdi. lkincisi ve belki de daha önemlisi, Yunanistan'da bir ulusal kahraman sayılan ünlü besteci Mikis Theodorakis'in 60 yaşından sonra kendisini TürkYunan dostluğuna adaması ve törenlerin organizasyonunu üstlenmesi idi. 1986 kasım ayında, Theodorakis'in girişimiyle, Türkiye ile Dostluk Komitesi kuruidu. Komünist Parti üyesi olan Theodorakis'in yanı sıra, bu komitede, Karamanlis'in DenizTicaret Bakanı Birisgibi, sözcüsü Delipetros gibi, sağ kanat politikacıları ve hatta Atina Universitesi rektörü gibi iktidardaki PASOK yanlıları da yer alıyor. Dahası, bu komite, taban örgütleri kurmaya bile başladı. •flw ilgi, Thedorakis'in dinamizminin yarattığı özel bir olay mı, yoksa bugun Yunanistan'da Türkiye 'ye karşı bir dostluk eğilimi de mevcut mu? Her ikisi de geçerli. Yunan kamuoyunda, dostluk eğiliminin güçlenmekte olduğunu, hükümet çevrelerinin tutumundan da sezebilmek mümkün. örneğin, törenin hemen ardından, hükümete bağlı Yunan Turizm örgütü EOT'nin törene katılanlar onuruna bir resepsiyon düzenlemesi anlamlı idi. Ayrıca, Dışişleri Bakanı Karolos Papulias'ın en yakın arkadaşı olarak bilinen armatör Potamyanos'un törenlerin bir parçası olarak yatında yemek vermesini de kaydetmeliyiz. Bir de daha önceleri, bu ödulü planladığı için, Politakis'e ağır saldırılarda bulunan iktıdar yanlısı basının ve Yunan televizyonunun olumlu bir hava içinde, törene geniş yer ayırması da dikkat çekti. • Bütün bu seremoniler içinde, TürkYunan dostluğunun sıcaklığını, bu dostluk özlemini ve bunun yoğunluk derecesini gösteren anlar yaşandı mı? Evet. özellikle, törenlerin açılışında, Theodorakis'in TürkYunan dostluğu için bestelediği parçanın ilk kez çalınışı sırasında... Parçayı Kefalonya Adası Çocuk Korosu, mandolinler eşliğinde seslendirdi. Bu şarkının çocuklara söyletilmesi başlıbaşma bir mesajdı. Şarkının bir bölümünde, Yunanlı solist Tha 6