Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ı 1 ğf?> f \\e ZA87'NİN MODASI moda firmasınm "jokeri" bu kıyafetler. Kadınlar için pantolonlar, etekler ve elbette safari ceketler, erkekler için yine safari ceketler ve pantolonlar. Çizgileri yılın ölçülerine uygun; ama ille de toprak renkleriyle boyanmış olarak boy gösteriyorlar vitrinlerde... Modada zıtların uyumu Zaten bu yaz darın karşıtı bol, uzunun karşıtı kısa, desenlinin karşıtı duz ve hepsi moda... "Modacılar sagolsunlar, bu sefer bizi daha tugür bıraktılar galiba" diyor, bir moda yorumcusu yakınımız... Renkler de öyle. Evet, yakınımız haklı; toprak renklerini sevmiyorsanız, pasteller, onu da beğenmiyorsanız, siyah beyazın "zıtlıktaki uyumu" veya askeri giysilerin hâkileri ya da denizci kıyafetlerinde rastlanan lacivert, beyaz, kırmızı da revaçta. Denizci kıyafetleri hemen her moda üreticisinin koleksiyonlaıında yer alıyor, " O u t of Africa"lar gibi... Denizci deyince de deniz ve mayolar geliyor akla... Yıllardır azar azar açılıp sonunda üstü kimi ülke ve bölgelerde tamamen yok olan bi Mini ve altematifi Evet, yılın çizgileri dedik. Birden aklımıza, "Acaba kumaş üreticileri daha mı lok gözlü olmaya başladılar da mini etek geri geliyor?" diyen "cinfikir" moda uzmanlarının sözleri geliyor. Ve geldiği gibi de gidiyor. Çünkü mini eteği ne kadar özlediğimizi, izlediğimiz ilk defılede, hemcinslerimizle birlikte, anlamamız zor olmuyor. Ama mininin altematifi de var: Diz boyu etek giymeyi seven hanımlar, bu yaz yadırganmak endişesinden uzak, gönüllerince giyinebilecekler. kiniler, hızla kapanıp tek parçaya dönüşüyor bu yaz. lki parça kalanlann ise altı biraz kalınlaşıyor. Ama "kapanıyor" sözü yanlış anlaşılmasın! Kapanan, sadece vücudun belden yukarısı. Bacak oyukları ise, tersine, iyicegenişliyor ve bacakla birlikte kalçanın büyük bir bölümü ortaya çıkıyor. Mayolarda pastel renkler Tamamen çıplaklığm yerini "bolgesel" çıpIaklığın alması, ister istemez, kapalı olmanın cazibesini savunan eskilerin sözlerini anımsatıyor. Çekiciliğin sırrını artık iyice bulmuş gibi görünen mayolarda da pastel renkler hâkim... Ama bu renkleri, kimi modellerde paletlerin ışıltıları süslüyor. Daha önce söz ettiğimiz eski dost blucin de mayo biçiminde, hanımları sarıp sarmalayacak bu yıl. Ama geç kuruma sorunu, şıklıkla sağlık arasında bir sc çime zorlayabilir blucinseverleri!.. Keteni, pamuklusu, kısası uzunu, dan bolu, çok renklisi, düzü, pastelı, payetlisi, askerisi, safarisiyle çeşit çeşit renkler bu yaz modacılar tarafından dunyaya ve de bizlere sunuluyor. Seçenek çok, şık olmanın, modaya uygun giyinebilmeniıı yolu ise modanın değişkenliğinin tam aksine, hiç değişmeyen bir yoldan geçiyor: Cüzdanlarımız... Elbette bu da bizim vereceğimiz bir karara bağlı: Ya bir yıl sonra giyince, "garip kaçma" tehlikesini göze alıp, varımızı yoğumuzu ortaya koyarak yılın modasına uymaya çahşacağız, ya da "moda da tekerrıirden ibaretlir" deyip, umutla eski giysilerimizi şöyle bir karıştırarak, bu yılın moda renklerine ve çizgilerine uygun, unutulmuş giysimizi gün ışığına çıkaracağız. Ama ille de modaya uymaya çahşacağız. Başta da söylediğimız gibi, modası geçmeyen tek şey, moda olana "ayak uydurmak", değil mi ya! D 17