24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sessiz deniz devlerinin yumurtaları Herkes büyülenmiş gibi çukurun başında diz çöküyor. Yumurtalar pingpong topu büyüklüğünde. Ama kabuğu fazla sert değil. Bastırınca, kırılmadan içeri çöküyor. Yumurtlama sırasında bir sıvı akıyor. Olay bir saate yakın sürüyor ve 150 kadar yumurta çukura doluyor. nlü doktor Albert Schweitzer, "Eger yaşantıma saygı duyulmasını isliyorsam, bana çok garip de Kelse, başka yaşanüJara saygı duymam gerekir" demiş. Bu söz doğayı ve vahşı yaşamı korumanın amacını tam açıklamasa da, duruma çok uyuyor. Dünyada yaygınlaşan bu lür "koruma faaliyeti , Pakıstan'da da başlamış. 1970'liyıllardan beri korunmaya alındığı açıklanan hayvan türlerinden biri de dev denizkaplumbağaları. Karaçi'nin 2Ü kilometre batısında bulunan Hawkes Koyu ve Sandspll Kıyuu'na sonbaharda yumurtlayan dev kaplumbağaları du yunca, bizim Akdeniz'deki Dalyan'a gelip yumurtlayanları anımsadım. Ookuz kişilik bir turist grubu haJinde, dev kaplumbağaların yumurtladığı Pakistan sahiline doğru hareket ettiğimizde, saat 22.30'u gösteriyordu. Bu hayvanlar kıyıya gece yarısı çıktıklan için böyle bir saati seçmiştik. Yanımızda bir de rehber vardı. Ancak, daha sonra onun, kaplumbağa izlerini bulmaktan başka bilgi sahibi olmadığını anlayacaktık. Aşağı yukarı 30 metre genişliğinde bir kumsala ulaştık. Yalnızca yıldızların aydınlattığı kıyı, sonsuza değin uzanıyor gibiydi. Hint Okyanusu büyük dalgalarını kumlara çarparken köpülderini fark ediyorduk. Çok romantik, ılık bir geceydi. Doğnısu bu ya, kimse umutlu değildi. Eğer kaplumbağalar görünmezse, bu i$i icat eden bendenize, epey yüklenilecegini düşünüyordum. Kumsalın yukarı kısmında, "Okyanusa hazır" bir dizi ev görünüyordu. Hepsi de terk edilmiş gibiydi. Hiçbirinden ışık sızmıyordu. Daha sonra bunlann ne işe yaradığını öğrenecektim. Hint Okyanusu boyunca uzanan kumsallarda U •• Mümtaz Ankan/KARAÇİ çukurda hiç yumurta kalmadığını bilse, bunalıma girerdi herhalde! Çukur kapandığı halde, hayvan yerinden oynayıp suya yurüyecek gücü bulamıyor kehdinde. Bekçi ile bizim rehber, zorlukla hayvanın yönünü denize çeviriyor. Yumurtalar 1050 gün sonra delinecek ve minik yavrular kumun ustune çıkacak. Alınan önlem nedeniyle, yavrular koruyucu görevliler tarafından evlerden alınıp denize götürülecek. Akbi halde, içgüdüleriyle denize kadar en az otuz metrelik kumsalı aşıp denize ulaşmalan gerekecektı. Bu durumda, kuşlar, köpekler ve yengeçler nedeniyle ancak çok az sayıda yavru denize varabilecekti. Bin yumurtadan birkaç yavru... Yine de, emniyet içinde denize ulaşmaları, yaşamlarını garantilemiyor. Denizde de kendilerini birçok tehlike bekliyor kuşkusuz. Tahnıinler, bin yavrudan ancak birkaçının yaşayabildiğini ortaya koymakta. Dünyanın tropikal ve subtropikal denizlerinde yaşayan yedi ayrı cins deniz kaplumbağası biliniyor. Karaçi yakınlarındaki kıyıya yumurtlayanlar ise; Yeşil Kaplumbaga (Chelonia Mvdas) ve RJdley Kaplumbagası (Lepidocfaelys Ollvacea)... Her ikisi de dev kaplumbağalar... Çok eskiden beri, dev deniz kaplumbağalarının etinden, yumurtasından, kanından, kabuğundan ve yağından yararlanılmakta, ekonomik açıdan degeri yadsınamamaktadır. özellikle, kaplumbağa etinden yapılan çorba çok aranan bir yemek sayılmakta... 56 yıl önce ben de içmiştim. Tadı hâlâ damağımda... Ancak ne yazık ki, bu sessiz deniz devleri, tükenme tehlikesiyle karşı karşıya... Bütün dünyada, korunması için önlemler alınmak. ta... Pakistan'daki korumanın yeterli olup olmadığı tartışılabilir. Ama en azından iyi niyetle çalışıldığını görmek umut veriyor. D Hint Okyanusu'nun dev deniz kaplumbağaları, yumurtlarken, yarı baygtn bir halde oluyorlar ve gözlerinden surekli yaşlar akıyor. Fotoğratiar MÜMTAZ ARIKAS rüyoruz! Kıyının koruyucularından biri (hepsi 7 kişiymiş) hayvanın üstune oturmuş, kuyruğunu kaldırarak fener ışığında yumurtlayışını gösteriyor. Herkes büyülenmiş gibi çukurun başında diz çöküyor. Aşağı yukarı 2030 saniyede bir yumurta çukura düşüyor. Yumunlalar pingpong topu büyüklüğünde. Ama kabuğu fazla sert değil. Bastırınca, kırılmadan içeri çöküyor. Yumurtlama sırasında bir sıvı akıyor. Olay bir saate yakın sürüyor ve 150 kadar yumurta çukura doluyor. Yumurtlarken, kaplumbağanın yarı baygın oluşu dikkatimi çekiyor. Az önce en küçük gürültü veya görüntüden ürkenler onun hemcinsleri değil sanki. Garip bir teslimiyet içinde, donmuş kalmış gibi. Görülebilen tek hareket yumurta bırakması... Ve gözyaşları! Evet, bir arkadaş, "Aglıyor" diyor. Hepimiz öyle sanıp üzülüyoruz. Hayvanın kocaman gözlerinden akan yaşlar yanaklarını ıslatıyor. Ertesi gün, "Sind Vabşi Hayatı Koruma Organizasyonu" binasında, konunun uzmanı Bayan Fehmida Firdous'la konuşunca, bunun ağlamakla bir ilgisi olmadığını, denizkaplumbağalarının gözyaşı akıtmakla, vücudunda biriken fazla tuzu attığını öğreneceğim. Hiç hareket etmemesi ise, harcadığı fazla enerji nedeniyle yorguıı düşmesindenmiş. Çünkü, hayvanın sudan çıkıp yumurtlaması ve geri dönmesi üç saati aşıyor. Bekçi yanımızda olduftu için, pek ışık yakamıyoruz. Bu nedenle fotoğraf makinesinın mesafe ayarını bile yapamıyorum. Boyu 1 metre, eni 70 santlm Yumurta düşmanı Koreliler Kaplumbağanın üstünde oturan bekçi, kolunu yumurtaların biriktiği çukura daldınp hepsini dışarı çıkarıyor. Neden böyle yaptığını sorunca, yumurtaları az ötedeki evlerin içinde hazırlanan kum çukurlarına doldurduklarını söylüyor Bu işi, yumurtaların yitirilmemesi için yapıyorlarmış. Çünku, kaplumbağa yumurtalan, zengin protein içerdiğinden, köpekler, ku$lar ve yengeçler tarafından çıkanlıp yenmekteymiş. Gerçekten de az sonra, çevrede bekleşen köpekleri görüyorum. Yeni gençler de kumda cirit atıyor. Yumurtaların bir başka düşmaru da Korelilermişt Bu yumurtalardan çok özel bir yemek yapıyorlarmış. Bazı Koreliler yumurta çalarken ele geçirilmiş. Sonunda, vumurtlamayı tamamlayan kaplumbağa kazmış olduğu çukurlan kumla doldurmaya baslıyor. Büyük bir ciddiyetle kapattıği \ Evlerden bırinin geniş balkonuna doluşup dikkatle denize bakıyoruz. Yalnızca kıyıya vuran denizin sesi duyuluyor. Sıkılanlar sigaralarını yakıyor. On beş dakika sonra, keşfe çıkan rehberimiz elindeki fenerle işaret veriyor. O yana seğirtiyoruz. Evet, kumda büyükçe bir karaltı var. Denize doğru hızla ilerliyor. El fenerleri üstüne tutulunca, en az 100 santim boyunda, 70 santim eninde bir kaplumbağayla karşılaşıyoruz. Seyircilerin çığlıkları arasında korkuyla denize ulaşmaya çabalıyor. Tahminimden de hızh gidiyor, adeta koşuyor. Onu izlerken farkında olmadan denize giriyorum. Bileklerıme kadar ıslaıuyorum. Kaplumbağa suda gözden kaybolurken, izini kumda sürüp ilerliyoruz tersine... Hayvan yukarı doğru çıkarken bizim gürültümüzü duyup geri dönmüş ve yumurtalarını bırakamamış Ovlerin' oraya değin çıkıyoruz. Izleri, çukurları inceliyoruz. Dev deniz kaplumbaŞalan, kendi boyutlarında bir çukur kazıp ıçine giriyor, sonra yumurtlamak için arka kısma ikinci bir çukur kazıyor yüzgeçleriyle. Ikisinin birden derinliği 50 santimi buluyor. Ağlayan denizkaplumbağaları Rehber yine çağırıyor. O yana koşuyoruz, ve bu kez yumurtlayan bir kaplumbağa göi Bir saate yakın bir surede, her bir deniz kaplumbağası çukura 150 kadar yumurta bırakıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle