Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S A 6 L I K Erdal Atabek Yeni yıla girerken sağlığımız Yeni blr yılda "sağlıklı olmayı dilemek''le kalmayalım. Sağlıklı olmanın, kendimlzin, toplumumuzun, dünyada yaşayan herkesin sağlıklı olmasının dilemekle" değil, ona sahıp çıkmakla gerçekleşeceğini bllelim. Çocuk ölümleri azaltılacaktır. Gençlerin sorunları daha gerçekçi olarak anlaşılacaktır. Yaşlıiık bir acı drtnem olmaktan çıkacak, hayatın zevkle yaşanan dönemi olacaktır. Kalıtımsal hastalıklar konusunda yeni adımlar atılacaktır. Cinsellik, insanları ezen bir kıskaç olmaktan çıkacak, hayatın doğal bir parçası olacaktır. BütUn bunlar boş umutlar değildir, biyolojinin gerçekleşmc yolundaki zaferleridir. Üç yüz yıldan beri biyoloji, tıp, sağlık alanındaki gelişmelere kuşbakışı baktığımız zaman neden geleceğin önemli olduğunu daha iyi anlarız. Mikropların keşfi, antibiyotiklerin bulunuşu, vitaminlerin önemi, hormonlar bilgisinin gelişmesi, röntgen ışınlarının tıp dünyasındaki değeri, ilaçların gelişmesi, nükleer tıbbın sağladığı yararlar, anestezinin bulunuşundan yeni cerrahi tekniklere kadar cerrahi alanının gelişmesi, Freud'la başlayıp onu da aşan günümüzdeki ruh sağlığı biliminin etkileri, bize ne çok şey anlatıyor. Bütün bunlar insanın, insanlığın zaferleridir. Hepsinde de aklın, sabrın, cesaretin. bıkmayan bir çalışmanın, önyargılardan uzak olmanın, bilime saygının ışığı vardır. Kuşkusuz, yeni sorunlar da çıkacaktır. Bilinmeyen bir yeni mikrop, Afrika'da yeni bir açlık dalgası, yeni bir hastalık ortaya çıkacak, insanlığı tehdit edecektir. Onların karşısına da gene bilimsel akıl, bilimsel cesaret, bilimsel sabır çıkacaktır. Onlar da yenilecektir. Bilimsel gerçeğin ışığı, zaman zaman bulutlarb örtulse de, hiçbir zaman kaybolmayacak, insanlığın yolunu aydınlatmayı sürdürecektir. Yeni bir yılın başındayız. Bu yeni yıla yön verecek olan biziz. İnsan olarak, toplum olarak, bizim istemlerimiz, bizim irademiz yeni yıla yön verecek, onu bizim için olumlu ya da olumsuz kılacaktır. Neyi hak edersek o bizim olacaktır. Yolumuzu bilim çizerse, aklımız ve duygularımız geçmişi, geleceği kavrayabilirse, kendimizi insanlarla, insanlıkla birlikte duşünebilirsek, hayata saygı duymanın ne olduğunu anlayabılirsek, insan olma eylemini sürdürebilirsek, umut hakkımi/dır. Umut, ancak böyle hakkımızdır. Sağlıklı yaşamak hakkının herkesin doğal hakkı olduğunu bilirsek, kendi sağlığımızı toplumsal sağiığın bir parçası olarak görursek, kişisel çözümlerin gerçekle çözümsüzlük olduğunu anlarsak, umut hakkımızdır. Umut, ancak böyle hakkımızdır. Yeni bir yılda "sağlıklı olmayı dilemek"le kalmayalım. Sağlıklı olmanın, kendımizin, toplumumuzun, dünyada yaşayan herkesin sağlıklı olmasını "dilemekle" dcğil, ona sahip çıkmakla gerçekleşeceğini bilclım. Umut, ancak böyle hakkımızdır. Yeni yıla, yeni yıllara böyle sahip çıkalım. (,'ıkalım ki, bızım olsunlar. [] Sehzeler rehberi Geçen hafta Güneş Schneider'in tarıhine ve folklorüne değindiği "lahana" bu hafta bizim konumuz oluyor. Biz "lahana"yı kırmızı biberli "kapuska"sıy1a, daha yaygın olarak da "lahana turşusuyla" tanırız. Zeytinyağlı lahana dolması, çorbası, salatası sofralarımızın daha değişik yemekleridir. Doğrusu, gaz yapıcı etkisinin daha çok yenmesini önleyici bir yanını oluşturduğu düşünülür. "Aman lahana yiyelim" türünden bir özlem yaratmadığı da gerçektir. Besin değerlerinde, yüksek potasyumu, iyi düzeyde B grubu vitaminleri ve C vltamini dikkatimizi çeker. Lahana H Q Q Q bir yılı geride bırakırken, iki I 5f O O adım sonra 1990'a ulaştırıyor bizi. Sağlık alamnda oldukça yüklü bir yıl yaşadık. Bitmek üzere olan 1987 yılını anımsarsak, sağlık olaylannın toplumu birinci derecede etkileyen birçok konusunu görebiliriz: AlDS'den radyasyona, aşılanmadan bulaşıcı hastalıklara, yeni doğmıı bebeğe yapılan açık kalp ameliyatından uyuşturucu maddelerle savaşa kadar uzanan geniş bir toplumsal ilgi listesi. Yeni yıl umutlarla mı geliyor, umutsuzluklarla mı? Her ikisinden yana belirtiler de var. Belirleyici güç; insandır, toplumdur, haklartna sahip çıkmaktır. Yılın büyük olayı olan "ReaganGorbaçov" zirvesi ve Nükleer Silahların Azaltılması Antlaşması, toplumların nükleer savaşın yok edici sonuçlanm kavrayan bilinçlcnmesinin etkisiyle gercekleşmedi mi? Umut, onu hak edenlerin sahip olacağı bir haktır. Umut, insanın eylemidir. Sağlıklı yaşama hakkı, insan hakları gündeminin ilk sıralarında yer aiıyor. İşkenceye karşı çıkmak, hapishanelerde çürütulmeye karşı çıkmak, ev halkından birinin yuksek ateşler içinde kıvranmasına karşı çıkmak kadar doğaldır. İnsan hayatına, insan sağlığına aykırı uygulamalara karşı çıkmak, insana sahip çıkmaktır, hayata sahip çıkmaktır, kutsal bir haktır. 2000yılınayaklaşırken yaşayacağımızher yıl, geçmişin en az on yılı önemindedir. 1990 ile 2000 yılı arasındaki on yılı, geçmişlerin yüz yılı öneminde yaşayacağız. Kanser savaşında yeni alanlar kazanılacaktır. AIDS hastalığının aşısı, sağaltımı bulunacaktır. Kalp ve danıar hastalıklarının yeni sağa.1tım yolları bulunacaktır. • > Turfudan salataya, lahana har yerde Trombozu önleyen ilaçlar • Kalbi bealeyen koroner damarları tıkayarak, enfarktuse neden olan tromboz olayı, benzer mekanizmayla beyne glden damartarı da tıkayarak inmelere, beyln lalevlerinin bozulmasına da yol açar. Damarlar kjlnde oiuaan trombüalerin oluşnuMinı engelleyen antltrombottk etklll ilaçlar bu bakımdan gerek haataMdardan korunmada, gerekae hastalıklann sagaltımında, yinelenmealnln dnlenmesinde önem taaımaktadır. The New Ertgland Joumal Of Medldn'ln 14 Mayıa 1967 tarlhll aayısında yayımlanan bir yazKta, bu konudakl bazı arastırmalar degeriendirtlmistir. Aapirinln antltrombotlk etklsi ile aapirin + dlpirldamolun birlikte kullanılmasının etklei araatırmada temel alınmıstır. Sonuçlann defierlendlrilmeBİ, gerek aapirinln, gerekae asrlrin + dipiridamolun birlikte kullanılmasının tromboz oluaumunun onlenmeainde deger! bulundugunu ortaya koymustur. Çalısma, aapirin + dipiridamol aağaltımıyla, daha önce mlyokard enfarktueu geçlrmls haatalarda daha sonrakl bir mlyokard enfarktusunun gelişme olaaılığını yaklaaık beşte blr oranında azalttığını gdatermlatir. Aynı çaltama, aapirin ya da asplrin + dlplridamol uygulamasının beyln damartarı tıkanmaaı olaaılıflını azalttığını ortaya koymuatur. Bu alanda yapılan bazı çalışmalar, araatırmacılara antMrombotlk etklnin dipirldamoldan daha ook aapirin tarafından meydana oetiritdlğlnl duaundurmuatur. Bacak ve ayak atardamarlannın tıkanmaaına yol açan tromboz olayında ise, "aapirin ve dipirktamol"un birlikte kullanılmaaının daha etklll olduflu aonucuna varılmıatır. Bu alandakl yeni çalıamalar aurdurOlmekte, inaan hayatını tehdit eden troı.ıboz olayının önlenmealnde ve aağaltımında yeni yöntemler geliştirilmesl Ozerinde durulmaktadır. • 100 gramının kalorisi düşüktür; 25 kalori. Proteini 1.3 gm., yağ 0.2 gm., karbonhidratı 4.6 gm. Mlneral degerlerine gelince: Sodyum 13 mg., potasyum 233 mg., kalsiyum 49 mg., fosfor 29 mg., magnezyum 20 mg., demir 0.4 mg., fluor 0.01 mg. Vitamin değörleriyse şöyledir: A vitamini 10 Ü., B, vitamini 0.05 mg., B2 vitamini 0.05 mg. Nia8İn 0.3 mg., C vitamini 47 mg. Pişen lahanada gerek mineral, gerekse vitamin değerleri biraz azalırea da gene önemli ölçülerde varlıklarını sürdürürler. "Sofralarımızda sık sık bulunması gerekir" diyeceğimiz bir sebze olmasa da lahana, ucundan kulpundan bir yolunu bulup önümüze gelir. Hele de kış günlerinin sevilen yiyeceği olan turşuiarın arasında özel bir yerinin bulunduğunu görmezden gelemeyiz. Ustelik, salata listemizi zenginleştirmek için önümüzde dururken. D 15