Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
topal ve kalp kelimelerinin baş harfleri olan L ve H işaretlerıni koyarlardı. Büyük Kayıt Salonu, Ellis Adası'nın en meşhur yerıydi: Bu büyük şöhreti sayesindedir ki, bıri "Baba I I " olmak üzere filmlerde tarihi dekor olarak kullanılmak üzere, iki defa yeniden inşa edildi. Yüksek duvarları, tonozlu tavanının yanı sıra, duvar çinilerı de New York'un Büyuk Merkezi lstasyonu'nun zeminınde kullanılanlarla bir örnek idi. Ayrıca bu odanın etrafını geniş bir balkon çevrelıyor, geride ise muayene odası, bürolar ve gecede birkaç yüz kişinin kalabildiği bir yatakhane yer alıyordu. Kısa bir tıbbi kontrolden sonra göçmenler çok sıkı bir muayeneye tabı tutulurdu: Yu?lerı, elleri, ciğerleri, kalp, göıler ve kulaklar, tüm organlar inceden inceye muayene edilırdi. Ufacık bir arızanın çıkması dahi, yenı ıncelemelerin ve haylı ayrıntılı yeni muayenelcrin başlatılması anlamına geliyordu. Göçmenler sağlık engelını aşabılırlerse, bir müfettiş ile bir tercümanın bulunduğu bir masanın önünde kuyruk olurlardı. Kinı olduklan. Ellis Adası: Amerikan rüyasının başladığı yer Her dört Amerikan ailesinden birinde ailenin en az bir üyesi için Ellis Adası, umudun başlangıcı olmuştur JÜLİDE ERGÜDER TbUhleri yaver gidip tüm formaUtelerini tamamlayabüen göçmenler, bir vapurun gelip kendilerini şehre götürmestnl Y eni bir dünya özlemi ile ABD'ye şanslarını denemeye gelen yetmiş yedi milletten milyonlarca insan için, Ellis Adası, "Amerikan rüyasının başladığı yer" idi. New York Körfezi'nde, Manhattan'ın güneybatısında, yirmi yedi dönümlük bir ada idi Ellis. Yirminci yüzyılın başlarında muazzam kafileler halinde Amerika'ya akan göçmen dalgalarını karşılamak maksadıyla inşa edilmişti. Devâsâ boyutlarla bir E harfi şeklindeydi. ilk olarak 1900 yılında açılan bu göçmen kabul merkezi, göçmen akınının en tepe noktasına crıştiği 19021924 yılları arasında 120 milyon ınsanın geçişine sahne oldu. Ellis Adası 1954 yılında kapatıldı. Bir çeyrek asır kadar kendı haline terkedildikten sonra, adadaki binalar bölüm bölüm restore edilmeye başlandı. Göçmen akınları günlerindeki görünümüne yeniden kavuşan binaları artık çeşitli turist grupları geziyor ve şimdi bomboş olan salonlarda Amerikan tarihinin çok önemli bir bölümünü teneffüs etmeye çalışıyorlar. Ellis Adası 1964'te bir başkanlık kararnamesiyle Hürriyet Heykeli Ulusal Anıtı'na eklendi; restorasyon çalışmaları da 1976'da başlatıldı. Turist kafilelerinin rehber refakatinde Ellis Adası'na taşınması, restorasyon faaliyetleri için gerekli paranın bir kısmının toplanması amacına da hizmet ediyordu. Ellis Adası'nın en civcıvli zamanında, göçmen karakol binalarından günde ortalama 5 bin kişi geçiyordu. ABD'ye varabilen goçmen nereden geldiklen, ne kadar paraları olduğu ve Amerika'da kendilerine önceden bir işi bulup bulmadıklarından tutun da dilımizdeki "ahret suali" deyimine hak verdirtecek cinsten "türlü çeşıth" tam 29 soruya cevap yetişNew Yarktu bir sağbk memuru, 1911'deU o miit tırmek zorundaydı göçmenler. Bunca ınce eleyip sık dokumaya rağmen, ishiş tifus salgrnı günlerinde, göçmen çocuklannın dişlerini inceliyc r. Bulaşıcı hastahklar ya da tatistikler, göçmenlerin yüzde sekseninin yuvucut sakatlıklan toplam 250 bin goçmenin ge karıdaki can sıkıcı formalitelerı beş saat gibi kısa sayılabilecek bir sürede tamamlayabildikrl gönderUmesinin başüca nedenlydL lerini gösteriyor. Daha az şanslı olanlar ise, karantina ya da farklı sebeplerle haftalarca ya da aylarca adada kalmak mecburıyetinde idiler. Her yüz göçmenden ikisi geri gönderildi. Yani, toplam 250 bin kişi! Sağlık engelinin yanı sıra radikal dini ya da siyasi fikırlere sahip olmak da bir goçmenin reddedilmesine yol a çabiliyordu. Reddedilenlerin bir kısmı ıımutsuzca intihara sürükleniyor, çoğu ise "New Jersey'e kadar yüzebilirsem ozgiirlugiıme kavuşurum" ümidiyle körfezin karanlık sularına atlıyordu ki bu da en az intihar kadar tehlikeliydi. Amerika'ya varan göçmenlerin üçte biri New York'ta yerleşti. öbürleri ise ulkenın dört bir yanına dağıldılar. Kimi evvelce gelmiş ak"Gözyaf Adast", ElUsin öbür adtydk Sonüan rabalarinın yanına sığındı, kimi ise uzak eyacevaplar Avrupa'da vtrdiğin bllgüeri doğrulanuletlerde ış aramaya gitti. yorsa, yandmî. Ellis Adası nihayet 1954'te kapaüldığında, tarihteki işlevini yerine getirmişti. Hatta son yülannda, sınır dışı edılecek istenmeyen ve kalerin çoğu asırı yoksuldu; ınemleketlerinde, nenun dışı kimselerin sevk merkezi olarak da iş leri var neleri yoksa, satıp savdıkları ve böygördü. Şimdilerde ise turistlerin ziyaretleri iie lece toparlayabildikleri bir miktar parayı da bir nebze de olsa eski günlerine dönüyor ve yol masrafı için harcadıklarından, derme çatAmerikan tarihinin en buruk buruk olduğu ma iplere sarılı tahta bavullanndaki ya da haölçüde de umut yüklü sayfalanndan birinin sır işi sepetlerindeki bir iki parça pejmürde eşcanlanmasına hizmet ediyor... D yadan baska hiçbir şeyleri yoktu. Yine de bu döküntü eşyalarını bagaj bölümtlne bırakmamak için garıp bir inat gösterırlerdı. Ellis Adası'nda 1920'lerde çalışan memurlar, fukara göçmenlerin külüstür sandıklarını kıskanç bir edayla göğüslerine bastırdığını anlatıyorlar. Göçmenler, Ellis Adası'na vardıklannda önce ana kabul odasına alınır, sonra merdivenleri çıkıp BUyUk Kayıt Salonu'na gitmeleri söylenirdi. Merdivenlerin sonunda göçmenlerı iki doktor beklerdi. Bu doktorlar ayağı sakat ya da kalp rahatsızlığı olduğundan şuphelendikleri kimselerin klapalarına, lngılizcede "îleride hürriyet var!" Anne, baba ve çocuk. Bir göçmen ailesi Ellis AdasCndan özgurluk Anıtı'na bakıyor. Geride bırakümış perişan bir hayat... Önlerinde ise, çocuğun tazeliğinde simgelenen umut yuklu bir başka hayat... 15