28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

sından da, hep diktaları demokrasiye tercih eder. Tabii ki, bu akıllı bir tutum değil. Ama ABD dünyanın en miyop politikasını uyguluyor. Eğer Arncrika akıllı olsaydı, lspanya'da, Yunanıstan'da ve Türkiye*de hep demokrasiden yana oynardı. Ne var ki, lspanya'da demokrasiye geçişten sonra olacak olanlardan korktular. Ama sonra gelişmeleri görünce durumu biraz da olsa kavrar gibi oldular ve karşı koymaktan vazgeçtiler. Acaba NATO'ya girmeye karşı olan siz, sonra ABD'ye güvence vermek için mi bu politikaıuzdan vazgeçtiniz? Biz NATO'ya girmeye karşıydık. Biz, Sosyalist Parti olarak, böyle bir karar almazdık. Bu karar bizim dışımızda, bizden •^•spanyol sermayesi M Avrupa'ya muhtaç m olduğunu anlamıştı. M. Demokrasiye geçiş sürecine karşı çıkmadı. Belki demokrasiye geçişte itici güç olmadı, ama ordu ve ABD gibi şiddetle karşı da koymadı. önceki ıktidar tarafından alındı. Biz hiçbir zaman NATO'dan çıkacağız demedik. Bu konuyu referanduma sunacağız dedik ve de sunduk. Ayrıca unutmamak gerekir ki, söz konusu referandumda, lspanya'da nükleer silahları barmdırmamak gibi maddeler ve lspanya'da Uslcrin gelcccktc lspanyol kontrolüne geçmesi gibi hükümler de var. Ve unutmayın ki, biz NATO'nun askeri kanadında değiliz, tıpkı Fransa gibi. Siz demokrasiye geçerken, aynı zamanda AET'ye girdiniz. Bulun dünyada, bu girişin ana nedeninin, demokrasiyi gıiveace alüna almak oldugu söylendi. Tıpkı Yunanistan ve Portekiz gibi. Acaba gelecekte, demokrasiyi güvence altına almak için çok pahalı bir bedel ödediğinizi duşunmeyecek misiniz? Portekiz ve Yunanistan için bir şey söyleyemem. Aslında AET'ye girişte en önemli olan faktörlerden biri, çok iyi pazarlık etmektir ki, biz lspanya olarak, iyi pazarlık ettik. Buna eminim. Kaldı ki, bizim ekonomık olarak da Avrupa ile bütünleşmeden başka bir seçeneğimiz yoktu. AET'ye girmemiz ekonomik olarak da zorunluydu. Doğrusu ben iyi pazarlık etmış olduğumuzu Fransız parlamentosundaki görüşmeler sırasında, tutucu kanadın tspanya'ya çok ödün verildiğini ileri sürerek sert eleştiriler yaptığında, daha da iyi anladım. Konu ekonomiden açılmışken, bir soru sormak istiyorum. Siz iktidara geldiğinizde de. hatta Franco öldüğiinde de lspanya bir endüstri ülkesi olma yoluna giraıişti. Oysa Franco iktidara geldiginde İspanya, bir tarım ulkesiydi. Demek ki, Franco döneminde, lspanya bir ekonomik kalkınma sağladı. Ekonomik kalkınma değil, endüstrileşme sağlandı Franco döneminde. Bu endüstrıleşmenın boyutları büyüktü. Çok büyük, ama aynı zamanda hastalıklı bir endUstrileşmeydi. Rasyonel değildi. Bu endüstri devletin sübvansiyonlanyla ayakta duruyordu. örneğin ürettiğimiz çelik, Lüksemburg'un Urettığinin Uç katı pahalıydı. tspanya 10 yıldan beri, Ingiltereden daha fazla araba üretiyor, Avrupa'nın araba üretiminde dördüncü ülke; ama yine de lspanyol otomotiv sanayii Volksvvagen'e satıldı. Çünkü rasyonel değildi, rekabet gücü yoktu. Yapacak bir şey kalmamıştı. lşte Franco zamanında yapılan budur. Konu sizin iktidannıza geldi. Siz sosyalist bir partisini/. Ama 4 yıllık iktidarınızda, bu yolda adımlar utmariıgınız, yalnızca demokrasiyi pekiştirdiğiniz, hatta bunu yaparken biraz da yıikii fazlaca işçilerin sırtına bindirdiginiı soyleniyor. Doğru değil. Kanıtı da seçim sandığında geçen ay aldığımız oylardır. Sonuçlar halkın, işçilerin bizi geniş ölçüde desteklediğini gösterdi. Biz iktidara büyük iddiayla geldık. O iddia da, toplumu modernleştirmekti: Yürümeyen, rasyonel olmayan sanayisiyle, ekonomisiyle, her yönüyle toplumu modernleştirmek. Bu iddiayı kazandık. Ya Bask sorunu ne olacak? Bask sorunu aslında yapaydır. Bask ulkesinde bağımsızlık isteyenler yalnızca "h 15 oranında oy almışlardır. Oylann *?o 50'si, Bask sorununun çözümünde, Sosyalist Parti ile aynı gurüşü paylaşan yerel kuruluşa gitmiştir. Sosyalist Parti de < 25 oranında oy % almıştır. Peki tspanya'da demokrasiden geri dönülmez bir noktaya gelindigini söyleyebilir miyiz? Evet söyleyebiliriz. Ya Turkiye'de... Sanırım Turkiye'de de, gördüğüm kadarıyla o noktaya doğru gidiliyor. Bu da size, kimsenın lütfuyla, armağanıyla ohnuş değil. Onu sizler, Türk halkı elde ettiniz mücadelenizle, tutumunuzla. Ülkenizde çok az süre de kalmış olsam, çok etkilenen bir kişi, bir dost olarak, sizden ricam, sakın elde ettiğiniz sonucun önemini görmezden gelmeyin ve onu küçümsemeyin! O i o Ver bakayım o mikrofonu. Turkiye'de de "demokrasiden geri dönülmez bir noktaya doğru'.' gidiliyor. Bu sonucu sizler, Türk halkı elde ettiniz mücadelenizle tutumunuzla sizden ricam sakın elde ettiğiniz sonucun önemini görmezlikten gelmeyin ve onu küçümsemeyin. Sayın Martinez, siz 14 yıl siirgünde kaldınız. Bir soru sormak istiyorum: Siırgundeyken nasıl miicadele ettiniz? Siirgiindeki kişinin Ulkesinin demokrasi mucadelesine katkısı ne yönde olabilir? Hemen şunu söyleyeyim. Ben sürgünde olduğum sırada, partimin tanınmış bir kişisiydim. Birçok görev alabilirdim. Ama ben hiçbir sorumluluğa talip olmadım. Çünkü sürgündckı insan, ülkesınin gerçeginden kopuyor. Onu iyi değerlendiremiyor, önerileri ve kararları da Ulkedekiler kadar doğru olamıyor. tşte bu yüzden, bu tür göi revlere talip olmadım. Teşekkür ederim Bay Martinez, size iyi şanslar dilertm. Ben sizlere teşekkür eder ve iyi şanslar dilerim.D Ama o benim mikrofonum.. Üzülme ana yenisını alırız. ANAP Edlrne tl nmsilcisi Ali Ayağ, Edirne Belediye Başkam tbrahim Ay. Kırkpmar Ağası Halil Kıhçoghı ve Bafbakan TUrgut Ozal (Fotoğnrflar: VEDAT DANACI)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle