Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 28 Ağustos 2010 Cumartesi Bisiklet açılımına ne dersiniz? J MİNE ŞİRİN öyle bir düşünün... Bir otomobil üretilmesi için gerekli madde miktarı o kadar fazla ki, araştırmalara göre, otomobil, tüm kullanımı boyunca fosil yakıt tüketerek çıkardığı kirlilikten fazlasını üretilme aşamasında çıkarıyor. Yani, ne kadar sevinsek, mutlu olsak az. İyi ki buldular Fransız soylular şu şeytan arabasını da, pek çok insanın hayatının en güzel rengi oldu bisiklet!.. Yaşanır bir yer olmaktan usul usul uzaklaşan dünyamızın halini göz önüne alacak olursak, İngiltere’de yapılan bir ankette, bisikletin son 200 yılın en güzel “şey”i seçilmesine şaşırmalı mı? Hareketsiz yaşam tarzının ve hava kirliliğinin sağlık sistemine getirdiği yük, araba yollarının inşası ve bakımı için ayrılan bütçe, kazalar, enerji konusunda dışa bağımlılık ülke ekonomisine büyük zarar veriyor. Dünyanın en pahalı benzinini kullanan Türkiye için durum hiç de iç açıcı sayılmaz. Avrupa Komisyonu, 2000 yılında 1622 Eylül haftasını “Avrupa Hareketlilik Haftası” ve 22 Eylül’ü de Otomobilsiz Kent Günü ilan etti. Türkiye’de de hafta içinde, yıl boyunca otomobillere teslim olan mekânların alternatif olarak değerlendirilmesi fırsatı doğuyor. Bisikletin, bu etkinliklerde başrol oyuncusu olduğunu söylemeye gerek var mı?.. Sadece otobüs ve bisikletlerin kullanacağı, araçların kullanımına kapalı bisiklet yolları var Avrupa’da. Daraltılmış şehir içi yollar sayesinde trafik yavaşlatılıyor, hem çocuklara hem yetişkinlere bisiklet eğitimi veriliyor. Türkiyeli her bisikletseverin iç geçireceği maddeye geldi sıra... Bisiklet satışları üzerinden alınan vergi oranları düşürülüyor! Çok çarpıcı bir örnek olarak Hollanda’dan bahsedilebilir burada: 16 milyonluk ülkede tam 18 milyon bisiklet var! (Türkiye için böyle bir istatistiğin dahi olmadığını söylemekle yetinelim.) Bütün bunlara ek olarak, Paris, Kopenhag ve Londra’da Ş Bisiklet kimileri için bir araç değil, bir yaşam biçimi. Doğaya zarar vermeden ulaşımın en iyi yolu. Yerel yönetimlerin gündemlerine girebilirse, gerekli altyapı ve bilinç oluşturulabilirse bizim de “mutlu kentliler”den olmamamız için sebep yok. Bir bisiklet tutkunu olan ve İstanbul’da işine her gün üstelik Asya’dan Avrupa’ya geçerek gidip gelen Mine Şirin yazdı… basit, tamir gerektirmeyen bisikletler, şehrin çeşitli yerlerinde ortak kullanıma sunuluyor. Toplu taşıma araçlarında bisiklet taşıma sistemleri ve muhtelif yerlerde bisiklet parkları var. Spordan turizme…. (KAYBİS), Türkiye’de bir ilk. Gözbebeğimiz, ilk cittaslow’umuz Seferihisar’ımız da bisikletli ulaşımı, “yavaş şehrin” olmazsa olmazı sayarak bisiklet yolları ve bisiklet parkları yapıyor. Hatta bir “bisiklet taksi” projeleri olduğu haberini aldık. Bu konuda İstanbul merak konusu. Bisiklet yolu projesinin Marmaray’ın duraklarının belirlenmesinden sonra kesinleşeceği bilgisi var elimizde. Şehrin güneyinde yer alan sahil şeridi boyunca bir bisiklet yolu var evet, ama koşu ve yürüyüş yoluyla paralel bir yol olduğu için adımlar birbirine karışıyor. Dünya Kaynakları Enstitüsü’ne (WRI) bağlı bulunan EMBARQSürdürülebilir Ulaşım Merkezi Türkiye’nin de bisiklet yolları konusunda kimi illerde geliştirdiği projeler var. Hollandalı bisiklet ulaşım planlaması Tom Godefroiij ve Jeroen Buis de yer alarak bisikletle bütünleşik ulaşım planlaması yapıyor. Örneğin Sakarya Bisiklet Yolları Projesi için 636 bisiklet kullanıcısı ile yapılan bir araştırma, neredeyse bütün bisikletçilerin erkek, yaş ortalamasının da 40 olduğunu ortaya koydu. Bisikletten bu kadar bahsetmişken, Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’na değinmemek olmaz. Tur 1963’te Marmara Turu adıyla başladı ve 1966’da uluslararası nitelik kazandı. Yıllar boyunca Fransa, İspanya, İtalya bisiklet turlarını sabırsızlıkla bekleyen bisikletseverlerin saydığımız ülkelere “spor turizmi” açısından kattıklarını tahmin etmek zor değil… Çizim: Aydan Çelik Konya’da bisiklet yolu Yukarıda bahsettiklerimizin bir kısmı Türkiye’de de hayata geçiriliyor yavaş yavaş. Konya mesela... Bisiklet kullanımı çok yoğun olmamakla birlikte, Türkiye’nin en iyi bisiklet sporcularının yetiştiği şehrimiz. Ayrıca kullanıma son derece uygun coğrafi şartlara sahip, düz bir şehir. Bütün bunlar, bisiklet yollarının döşenmesi için yeterli sebepler olarak görülmüş olacak ki, 450 km’lik master planın yüzde doksanı tamamlanmış durumda. Eylül’de resmi açılışı yapılacağı söylenen bisiklet yolunun şehre katacaklarını düşündükçe seviniyor insan. Geçen ay Kayseri’den de bir haber geldi. “KAYBİS” adı verilen bir bisiklet kiralama sistemi oluşturulmuş. Raylı sistemin bir uzantısı olan ve raylı sistemle birlikte çalışacak bisikletli ulaşım