Katalog

29 Aralık 2010 Çarşamba 15 13. Kadın Sığınakları Kurultayı Sona Erdi ürkiye'de kadına yönelik aile içi şiddete karşı en önemli platformlardan olan 13. Sığınaklar ve Kadın Dayanışma Merkezleri Kurultayı sona erdi. Söke ve Kuşadası’nda gerçekleştirilen ve üç gün süren kurultayda, kadın cinayetleri, Türkiye’de sığınaklar, sığınak merkezi, feminizmhomofobi ve tecavüz konularını işleyen atölyeler açıldı.Söke Kadın Sığınma evi Derneği'nin ev sahipliğinde, Mor Çatı, Selis (Diyarbakır), Akdam (Adana) ile kadın örgütlerinin desteği ve Kuşadası Belediyesi ile Söke Belediyesi’nin destekleriyle Söke Recep Yazıcıoğlu Kültür Merkezi'nde başlayan kurultaya Türkiye'nin çeşitli yerlerinden 100'ü aşkın kadın dernekleri üyesi katıldı. Atölye çalışmalarına Diyarbakır, Adana, Antalya, İzmir, Kapadokya, Muş, Van, Çanakkale, İstanbul’dan kadın temsilciler katıldığı kurultayda, aile içinde kadına yönelik şiddete karşı mücadelenin güçlendirilmesini, sığınak ve dayanışma merkezlerinin kadın ve çocukların şiddetten uzak bir yaşama geçişlerini sağlayacak bir işleve kitap Ekolojik Hukuk (ekohukuk) Avukat. Ömer Aykul/ Seçkin yayınları 21. yüzyıl çevrenin. çevre sorunlarının ev ekoloji kavramının en çok konuşulduğu bir çağ. TEMA Vakfı'nın hukuk danışmanı Avukat Ömer Aykul "artık ekoekonomi ve ekopsikoloji kavramlarını yanısıra ekohukuk kavramının da kullanılmasının zamanı geldi" diyerek yazdığı kitapta çevre ve kent hukutunu irdeliyor. Kitapta yer alan başlıklar ise özetle şöyle: Çevre ve Ekoloji Tanımlamalarına Kısa Bir Bakış Hukuk Sistemimizde Çevre İle İlgili Davalar ve Özellikle İdari Davalarla İlgili Sorunlara Genel Bir Bakış Hukuk Sistemimizde Doğal Varlıklarımız İle İlgili Temel Mevzuat ve Örnek Davalar Kanunlarımızda Doğal Varlıklarımızla İlgili Düzenlemeler ve Örnek Davalar T kavuşmalarını, feminist yöntemlerle yürütmelerini, kadın örgütlenmeleri arasında dayanışma ve paylaşımların geliştirilmesi hedeflenerek, çalışmalar yapıldı. Kurultaya ev sahipliği yapan Söke Kadın Sığınma Evi Derneği başkanı Hatice Atay, belediyelerin kadınlar için sığınma evleri açması gerektiğini kaydederek, kurultayın amacına ulaştığını söyledi. Kadınların namus, kıskançlık, aşk gibi gerekçelerle öldürülmesinin son bulmasını talep ettiklerini belirten Atay, “ Türkiye'de kadınlar namus, aşk, kıskançlık gibi gerekçelerle kocaları, babaları ağabeyleri tarafından öldürülmektedir. Kadın cinayetlerine karşı mücadele kampanyalarının daha da güçlendirilmesi gerekiyor. Eşini, eski eşini, sevgilisini, kızını, kız kardeşini öldüren erkeklere 'haksız tahrik indirimi'nin uygulanmamasını istiyoruz. ve 4320 sayılı yasanın etkili kılınmasında ısrarcıyız. Yeni Yasa Tasarısının kadın cinayetleri göz önünde bulundurularak biran önce değiştirilmesi gerekir “ diye konuştu. Bilgi Ağacı İnsan Anlayışının Biyolojik Temelleri Humberto R. Maturana, Francisco Varela/Metis Yayınları Şilili iki bilim adamı, Humberto R. Maturana ile Francisco J. Varela tarafından 1984 yılında yazılan Bilgi Ağacı sahiden çığır açan, öncü kitaplardan biri oldu. Bugün, bilim alanında son onon beş yıla damgasını vuran sinirbilim, evrimci psikoloji, karmaşıklık çalışmaları ve bilinç çalışmaları alanında geliştirilen pek çok tez, bu kitapta oldukça sade bir dille ve bol resimle anlatılan "bilişsel inşacılık" kuramı tarafından önceleniyordu. Amerika'da birçok üniversitenin ders programlarına dahil edilen, hatta Şili'de liselerde okutulmaya başlanan bu kitabın çok basit gibi görünen temel tezi şu: "Yapmak bilmektir, bilmek yapmaktır." Genç iletişimciler toplumsal duyarlılıkları ile kazandılar A ydın Doğan Vakfı’nın nitelikli medya çalışanı ve yöneticisi yetişmesine katkı sağlamak amacıyla üniversitelerin İletişim Fakültelerinde öğrenim gören lisans öğrencileri arasında düzenlediği "22. Genç İletişimciler Yarışması" sonuçlandı. Halkla İlişkiler Dalı'da ödül alan dört projeyi sizlerle paylaşarak genç iletişimcilerin "yaşam"ı ne denli ciddiye aldıklarını ve bu duyarlılığı ifade etmekteki becerilerini okurlarımıza göstermek istedik. Bu projelerden ikisi; "ÜrünHizmet Tanıtım Projesi" dalında birincilik alan Maltepe Üniversitesi'nden Esen Tatar'ın "Miracle Ekolojik Sera Projesi", aynı dalda ikincilik ödülü alan Kayseri Erciyes Üniversitesi'nden Sezgin Göçmen'in Geriş Tepesi'ni tanıttığı "Yeşil ve Mavi'nin Tarihle Kucaklaşması" projesi. Diğer iki proje ise; "Sosyal Sorumluluk Projesi" dalında birincilik ödülü alan İzmir Ekonomi Üniversitesi öğrencileri; Ezgi Cengiz, Burçin Karakaş, Betül Atan ve Zeynep Özçoban'ın "Hem Şekerim Hem Sağlıklı" projesi gene aynı dalda ikincilik ödülü alan İzmir Ege Üniversitesi öğrencileri; Erdem Erdoğan, Fulya Gümülcine ve Serkan Sözen'in "Enerjiyi Yenile" projesi. “Hme Şekerim, hem sağlıklı” projesi Türkiye Diyabet Vakfı adına hazırlandı. 1 sene sürmesi planlanan kampanyanın amacı toplumu şeker hastalığının ciddiyeti konusunda uyarmak ve bilinçlendirmek.Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı için yapılan ‘Enerjini YENİLE’ projesi ise yenilenebilir enerji kaynakları konusunda kamuoyunu bilinçlendirmeyi amaçlıyor. Türkiye'de pek bilinmeyen, bitkileri bilgisayarlı ortamda, su içinde ve ihtiyaca göre mineralleri vererek üreten “MİRACLE” ekolojik sera projesini tanıtmayı seçen Esen Tatar'ın 4 ay içinde fuar, afiş seminer, gezici sera, üretilenlerin hediye edilmesi yöntemleri ve geri bildirimlerle alternatif tarıma katkıda bulunmayı hedefleyen projesi jüriden tam not aldı. Geriş Vadisi' ni tarihi ve doğasıyla değerlendirmeyi hedefleyen projesinde Sezgin öncelikle bu turizme ilgi duyan hedef kitleyi seçmiş. Devlet, yerel yönetim UNESCO ve sivil toplum örgütleriyle etkin bir sinerji yaratmayı planlamış. Hazırladığı proje diğer arkadaşları arasında öne çıkınca ikinci oldu. Tarihin Yapıları Tarihsel Materyalizme Giriş Bernhard Brosius / Yordam Kitap Dünyamızı nasıl bir gelecek bekliyor? İnsanlık mı yok olacak, yoksa bu yok oluş sürecinin mi sonu gelecek? Bizimkini izleyecek dünya üzerine neler söyleyebiliriz? Dönüşüm olanakları nelerdir? Marx'ın tarihsel mantıki yönteminin yardımıyla tarihte, bütün tarihsel süreçlerin temelinde yatan yapılar buluyoruz. Bu kitap tarihsel materyalizme yoğun bir giriştir. Kitapta diyalektik yöntem de ayrıntılı olarak ele alınıyor ve Marx'ın kullandığı tarihî materyalist kavramları türetmeye, tarih sürecinin ana hatlarını çizmeye ve şimdiye kadarki toplum düzenlerinin birbirine nasıl dönüştüğünü incelemeye uygulanıyor. Devrim ile barbarlık arasındaki yapısal ilişkiye ışık tutuluyor. İncelenen gelişmeler yalnız tarihî değil, yeni arkeolojik araştırmalardan çıkan tarih öncesi olaylara da dayalı olarak sunuluyor. Ayrıca otuzu aşkın grafik ve tablo, kitabı daha kolay anlaşılır hâle getiriyor.