Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 Ankara’nın tek kadın ralli krosçusu Oya Eren 3 Haziran 2011 Cuma 361 ‘Pilotluk,vahşihayvan bakıcılığıgibi’ ERDEM SEVGİ NKARA Direksiyondaki kadın arabasını gayet süratli biçimde kullanıyor. Manevraları çok güzel, duruş kalkışları ve seri hareketleri de öyle. Şoför tabiriyle arabasını “konuşturuyor!”. Bu kadın Ankara Otomobil Sporları Kulübü’nün (ANOK) tek kadın yarışçısı Oya Eren. Eren, yaklaşık bir buçuk yıldır ralli pistlerinde direksiyonunun başında. İlk yarışında kürsüye çıkan kadın ralli pilotu, hemcinslerine göre otomobil kullanmayı farklı biçimde tanımlıyor. Eren, “Yaşamımdaki tek terapi, otomobil kullanmak. Üzüntümü de sevincimi de yaşadığım tek mekân, direksiyonun başı” diyor. A ‘HACI MURAT’LA BAŞLADI Murat 124’lü başlangıç Oya Eren’in otomobil tutkusu küçük yaşlarda başladı. Kumaş bebeklerle oynayan komşu kızlarının aksine, Eren, esas ilgisini otomobillere duydu. Babasının görevi nedeniyle çocukluğunda sürekli seyahat etmesi, küçük Oya’nın kendisini “muavin” gibi hissetmesine neden oluyordu. Adını soyadını söyleyemediği yaşlarda ezberleyip, tekrar ettiği kelimeler de otomobil markaları idi... Oya Eren’in yıllarca süren “direksiyon” tutkusu, sürücü belgesi almasıyla son buldu. İlk oto mobili, biriktirdiği harçlıklarıyla sahip olduğu 1974 model Hacı Murat lakaplı Murat 124 idi. Eren’in pahalı bir uğraş olan motorsporları alanında direksiyona geçebilmek için önce başka bir alanda kariyerine başlayıp birikim yapması gerekmişti. Kendini hazır hissettiğinde, ANOK’u ilk kadın yarışçı olmak için ikna etti. O günden bu yana Eren, ANOK’un tek kadın yarışçısı. Oya Eren’in sporla ilgisi sadece motorsporlarıyla sınırlı değil. Kadın pilot, aynı zamanda TRT Türk’ün spor haberlerini sunan ekran yüzü. Spor bültenlerinde motorsporlarının da futbol, basketbol gibi spor dalları kadar yer bulacağı günleri düşlüyor. ‘Başarı kolay gelmedi’ Eren, yarış otomobiliyle ilk tanıştığında kendine çok fazla gü venmiş ve “Ben bu işi tek elimle yaparım” diye düşünmüştü. Fakat tulumu, kaskı, eldiveni giyip otomobili çalıştırdığında bu işin çok da kolay olmadığını anlamıştı. Aracı pistte tutabilmek için verdiği mücadeleyi “Vahşi bir hayvanı zaptetmek gibiydi” diye tanımlayan sporcu Ankara’daki ilk yarışında, ilk kupasını alması, iyi bir hayvan bakıcısı olacağının göstergesiydi. Havaya kaldırdığı bir teşvik kupası olsa da onun için çok önemli. Ama Oya Eren için her başarı kolay gelmedi. Eskişehir’de katıldığı “ralli kros”ta her şey yolundayken yağmurun başlamasıyla bir anda paniğe kapılması ve otomobilinin stop ettirmesi unutamadığı bir anısı. Sonucu etkileyen bu talihsizliğiğe karşın yarışı üçüncülükle tamamlaması ise daha da şaşırtıcı. Eren’i ilk kez kürsüye çıkaran bu yarışta birincilik ve ikincilik dereceleri de kadın yarışçıların olmuştu. Kadın pilot, Türkiye’de motorsporlarının pahalı bir “hobi” olarak anıldığını fakat bu durumun insanların daha fazla ilgi göstermesi ile aşılacağını söylüyor. ‘Konyayolu dahatehlikeli!’ Sporseverlerce tehlikeli bulunan motorsporlarının aslında Ankara’nın şehir içi trafiğinden daha güvenli olduğunu söyleyen Eren, yarış araçlarının normal araçlardan çok daha fazla güvenlik donanımına sahip olduğunu ve yarış öncesi çok sayıda kontrolden geçtiğini belirtiyor. Pilotların da yarış esnasında kullandıkları özel ekipmanlar ile korunduğunu vurguluyor ve ekliyor: “Konya yolunda otomobil kullanmak ralli pistinden daha tehlikeli!” Başkentin ilk kadın ralli pilotu, Ankara trafiğinde de örnek sürücü olmaya çalışıyor. Ancak ralli otomobilinden edindiği bir alışkanlık günlük masraflarının bir hayli artmasına neden oluyor. Antrenman ve yarışların ardından otomobilini “yüksek motor devrinde” kullanma alışkanlığı, Eren’in gelirinin büyük bölümünü akaryakıta harcamasını kaçınılmaz hale getiriyor. Eren’in motorsporlarına ilgi duyan hemcinslerine de bir çağrısı var: “Başkentte henüz ralli pilotu yetiştiren bir okul olmasa da çok sayıda deneyimli yarışçı var ve eski yarışçılar, aralarına yeni katılanlara büyük destek veriyor. Direksiyon başına geçip pistlerin tozunu kaldırmak istiyorsanız sadece cesaretinizi toplayın ve ilk adımınızı atın.”