Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 Haziran 2011 Cuma 361 15 ANKARA AKKARA Talât HALMAN CumhuriyetinAnkarası Meclis Binaları: II. Meclis/1923, TBMM/1937 Bakanlıklar: Maliye Bakanlığı/1925, Dışişleri Bakanlığı/1927, Başbakanlık/1938, Adalet Bakanlığı/1939, İçişleri Bakanlığı/1934, Milli Savunma Bakanlığı/1931, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı/1934, Sağlık Bakanlığı/1927, İktisat ve Ziraat Bakanlığı/1935. Kamu Kurumları: Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı/1934, Yargıtay/1935, Sayıştay/1930, Adliye/1926, Ankara Cezaevi (Ulucanlar)/1924, Askeri Kurumlar: Genelkurmay Başkanlığı/1930, Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Kara Harp Okulu Binası/1936, Orduevi/1933, Jandarma Karakol Binası/1934, Telsiz İstasyonu/1928. Bankalar: İlk Etibank/1936, Emlak Eytam Bankası/1934, İller Bankası/1937, Merkez Bankası/1933, Osmanlı Bankası/1926, Sümerbank/1938, Türkiye İş Bankası/1929, Ziraat Bankası/1929. Dernekler: Türk Hava Kurumu ve Türkkuşu/1930, Türk Kızılayı/1930, Çocuk Esirgeme Kurumu/1926. Eğitim Kurumları: Ankara Kız Lisesi/1930, Hukuk Mektebi, Atatürk Lisesi, Cebeci Ortaokulu/1936, Çankaya İlköğretim Okulu/1929, Dil ve TarihCoğrafya Fakültesi/1940, Erkek Ticaret Lisesi/1930, Gazi Erkek Lisesi/1936, Gazi ve Latife Okulları/1924, Gazi Terbiye/1930, Hukuk Fakültesi/1940, İsmet Paşa Kız Enstitüsü/1930, Mızıka Okulu/1936, Mimar Kemallettin İlköğretim Okulu/1927, Devlet Konservatuvarı/1929, Siyasal Bilgiler Fakültesi/1936, Onuncu Yıl Okulu/1933, Palis Jandarma Okulu/1937, Tapu Kadastro Meslek Lisesi, TSK Lisan Okulu/1940, TSK Spor Okulu, Ziraat ve Veteriner Fakülteleri/19281933. İstasyon Binaları: İstasyon Binası/1937, 1. Devlet Demiryolları ve Limanları İşletme Genel Müdürlüğü/1941, Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü/1928, Gazi İstasyonu, Kayaş İstasyon Binası. Kültür ve Sanat Yapıları: Radyoevi/1939, Sergi Evi (Opera ve Büyük Tiyatro)/1934, Alagöz Karagah Müzesi, Anadolu Medeniyetleri Müzesi/1921, Resim Heykel Müzesi/1930, Etoğrafya Müzesi/1930, Çankaya Müze Köşk/1924, Demiryolları Müzesi/1924, Direksiyon Binası/1892, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Binası/1908, Harita Komutanlığı Harita Müzesi. PTT Binaları: Büyük Postane/1925, Gazi Orman Çifliği PTT Binası/1934. Köşk ve Konutları: Cumhurbaşkanlığı Köşkü/1932, Hariciye Köşkü/1936, Pembe Köşk/1927, Renda Köşkü, Fezi Çakmak Köşkü, Marmara Köşkü/1932, AOÇ Atatürk Köşkü, Celal Bayar Köşkü. Sağlık Yapıları: Ankara Hastanesi, Dr. Şevket Pek Sağlık Yurdu ve Kira Evi/1937, Mevki Hastanesi/1920, Numune Hastanesi/1924, Hıfzısıhha Enstitüsü Kimyahanesi/1928, Hıfzısıhha Enstitüsü/1932, Hıfzısıhha Enstitüsü Lojmanları/1932, Hıfzısıhha Mektebi/1932, Spor Yapıları: Atış Poligonu, Hipodrom/1938, Paraşüt Kulesi/1937, 19 Mayıs Stadyumu/1936, Kavaklıdere Spor Kulübü. Tekel Binaları: Tekel Başmüdürlük Binası/1928, Tekel Genel Müdürlüğü/1939. Bir Ankara Yaratmak Y Erdoğan’ın esas çılgın projesi Başbakan Erdoğan’ın Ankara projeleri İstanbul’u unutturdu. Ama bu vesileyle, Başbakan’ın İstanbul için açıkladığı “çılgın kanal projesini”, sanal alemde tartışıldığı bir versiyonu üzerinden yeniden anımsamakta fayda var. İşte Kanalİstanbul’dan esinlenen bir Çılgın Türkiye projesi: 4 6 1 3 2 5 1KanalTrabzon: Trabzon’dan başlayarak İskenderun körfezine uzanacak. Akdeniz’de hamsi avlanacak. 2 Kanal Güdül: Karadeniz ile Akdeniz’in birleşmesinde Ege dışlanmayacak.Gâvur İzmir ıslah olacak. 3Ankara adası: Ankara’ya deniz getirilmek suretiyle, Sakarya Caddesi sahilinde bira içilip, üstgeçitten olta sallandırmak mümkün olacak. 4İki Karadeniz: Bu kanallardan çıkan topraklarla Karadeniz doldurulup Rusya’yla birleşecek, iki ülke arasındaki ziyaretler kolaylaşacak. Bilâhare, burada " Kanal Moskova" açılması ile ilgili araştırmalar başlayacak. 5Eskişehir’in Akdeniz’le buluşması: Eskişehir’e suni denizler yapmaktansa; Eskişehir, Akdeniz’e nakledilecek. 6Karadeniz’in Yeşil Adası Kıbrıs: Adayı, Akdeniz’den Karadeniz’e sevk etmek suretiyle, Kıbrıs sorununa kesin çözüm bulunacak. 7Yozgat Gölü:Van Gölü boşaltılarak,Yozgat’ta yeniden oluşturulacak. Her projeye gerekçe şart değil!Van Gölü milyonlarca yıldır aynı yerde, hareket olsun… Lüzumu halinde "Konya Ovası ile Ağrı Dağı’nın yerlerini değiştirme" projesi de geliştirilebilir." Nafiz Şahin ıllardır kültür tarihimizin bir gerçeğini sık sık yazdım, söyledim: Türkler, 1300 yıla yaklaşan yazılı tarihleri boyunca, hiç yoktan bir kent yaratmadılar. Ele geçirdikleri birçok ülkede buldukları nice kenti geliştirdiler, genişlettiler. Bazı kentleri ihya ettiler, kimisini berbat ettiler. Orta Asya’da birkaç eski şehre iyi katkıları oldu, Küçük Asya denilen Anadolu ve yöresinde de... Lâle Devri’ndeki Sadrazam İbrahim Paşa, doğum yeri olan Nevşehir’de büyüme ve güzelleştirme sağlamak için çırpındı. İstanbul’a, Bursa’ya, Edirne’ye ve nice eski kente Osmanlı da, Cumhuriyet de hizmetlerde bulundu. Ama, uygarlığımızın sıfırdan yarattığı tek bir önemli kent yoktur. Bu, belki de, bizim kültür genlerimizde, en yerleşik dönemlerimizde bile, göçebeliğin egemen olmasındandı. Göçebe ruhu, hep başka yerlere yönelmeye can attığı için, kalıcı mekân yaratmaya pek meraklı değildir – hele büyük bir kent kurmaya hiç heves etmez. Belki o yüzden, Selçuklular ve Osmanlılar kent çalışmalarında, mimarlığı yerel azınlıklara ve başka dinlerden İslamiyete geçenlere emanet etmiştir. Gazi Mustafa Kemal Paşa, yarattığı Cumhuriyetin başkenti olarak, çok uzun bir tarihi olan Ankara’yı modernleştirmeyi, genişletmeyi, güzelleştirmeyi tercih etti. Atatürk zamanında yeni Ankara genişlerken güzelleşiyordu. 1950’den bu yana başkentte bozulmalar, çirkinleşme ve çarpıklaşmalar oldu. Garip bir durum var: En yeni binaların çoğu, en sakil binalar... Değerli mimarlık ve kültür tarihçisi Prof. Doğan Kuban, Ankara’yı “dünyanın en çirkin başkenti” olarak tanımlıyor... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan İstanbul ve Ankara’da birer yeni şehir yaratmak niyetinde. İstanbul’da buna ilişkin olarak Karadeniz’le Marmara’yı birbirine bağlayacak olan ikinci Boğaz tasarısı da var. Ankara’ya 500 bin kişilik bir “Güneykent” katmak düşüncesinin yanı sıra, çok yararlı tasarılar söz konusu: 7 bin yataklı iki hastane, 40 kişilik stadyum, botanik parkı, metro hatları, savunma sanayi merkezi, inanç ve tarih müzesi, fuar merkezi vs. Önemsenmesi zor projelerden de söz ediliyor: Örneğin, “Yeni Adalet Sarayı”! Ankara tasarısı, pek heyecan verici değil. Zaten aşırı ve bozuk (hatta berbat) büyümekte olan Ankara için çok başka yenilikler düşünülmeliydi. Başkenti Cumhuriyete lâyık bir modern kent haline getirmeye can atanlar, daha yararlı hizmet ve yapılanmalar beklerken, ansızın yeni bir “rant” avcılığıyla karşılaşınca hayal kırıklığına uğradılar. Büyüyecek olan kentlerde her zaman erken vurgunlar vardır: İstanbul fethedildiğinde pek çok yeniçeri ve yetkili, boşalan evlere sahip çıkmıştı. Ankara başkent olduğunda, yok pahasına arsa alanlar, sonradan olağanüstü servetlere kondular. 1974’te Kuzey Kıbrıs’ta nice mal mülk, bazı Türklerin ve Türkiyelilerin eline geçtiydi. “Güney Ankara”da da benzer vurgunlar olacaktır. Ankara’yı seçim avantajları ve arsa avantaları için istismar etmek, büyük bir haksızlıktır. Başkentin güçlü ve güzel bir yaşamsanayiticaretkültür alanı olarak ihya edilmesi, asıl amaç olmalıydı.