22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

20 Mayıs 2011 Cuma 359 17 VİZYONDA BU HAF TA Türkan Karayip Korsanları Sevimsiz Misafir Tür: Dram Yönetmen: Cemal Şan Oyuncular: Rüçhan Çalışkur, Ragıp Savaş,Tardu Flordun Türkan Saylan’ın son günleri... Kendisi ve etrafındaki herkes dillendirmemekle beraber farkındadırlarkaçınılmazsonayaklaşıldığının. Ölümebeş kalanelerdüşünürbirinsan?Netür korkular, ne tür hesaplaşmalar yaşar?Türkan Saylan’ısongünlerindezor daolsaayaktatutanenbüyükmotivasyon ÇağdaşYaşamın 20. yılkutlamasının gerçekleşeceği2 Mayısakşamında Lütfi Kırdar Kongre Sarayında olabilmektir. Bütün sevdikleri ve sevenleriyle son kez bir arada olabilmek için, son kez Kardelenleriiçinbirşeyleryapabilmekiçin...Oakşam ayakta durabilmek adına, o akşama dek hayatta kalabilmek adına büyükbirmücadeleverecektirTürkan. Tür: Fantastik Yönetmen: Rob Marshall Oyuncular: Johnny Depp, Penélope Cruz, Geo rey Rush KaptanJackSparrow’unyolugeçmişindengelen bir kadınla kesişiyor. Jack hem aralarındakininbiraşkolupolmadığından,hemdekadının efsanevi Gençlik Çeşmesi’ni bulmak için kendisinikullananacımasızbirsahtekarolupolmadığından emin olamıyor. Kadın, onu korkunç korsan Karasakal’ın gemisi Kraliçe Anne’inİntikamı’nabinmeyezorlayınca,Jack kendiniKarasakal’danmıyoksageçmişinden gelen bukadındanmıdahafazlakorktuğunubilmediğibeklenmedikbir maceranıniçindebuluyor. Tür: Romantik Yönetmen: Daniel Barnz Oyuncular:Vanessa Hudgens, Neil Patrick Harris, MaryKate Olsen Kyle,oldukçayakışıklı birgençtir. Zenginbir ailedengelenKyle,buluşacağıkadınıyüzüstü bırakırvekorkunçbirlanetinhışmınauğrar.Kyle, nefretettiğinevarsa,onadönüşmüştür.Artık çirkin ve insanların yüzüne bakmaktan korktuklarıbir yaratıktır.Kylebukara büyüyübozmak ve eski haline dönebilmek için gerekli şartı yerine getirmelidir: Kyle’ın bir an önce gerçek aşkı bulması gerekmektedir. Tür: Dram Yönetmen: Ozan Aksungur Oyuncular: Halit Ergenç, Yeşim Ceren Bozoğlu, Lale Mansur Oktay, uzun yıllardır yaşadığı Paris’ten memleketi Kütahya’ya geldiği ilk gece, bunca yıldır onu evinden uzakta tutan nedenlerle bir kez daha yüzleşir. Şehri yeniden terk etmek üzereyken, tesadüf eseri kapısından içeri girdiği bir uzakakrabaevindeAyşeilekarşılaşır.Ayşe,dört duvararasındanibaretolanküçükdünyasınasığamayan, evliliğinde mutsuz, taşralı bir kadındır.Oktay veAyşe,yıllarsonrabirbirlerindemutluluğubulurlar.Mutluluğusürdürebilmenintek yolu ise, Ayşe’nin Oktay ile birlikte Paris’e gitmesidir.Ayşe,belkideilkkezmutluolabilmefırsatıyla,hayatdiyebildiğiherşeyarasında birtercih yapmak zorunda kalır. ELEŞTİRİ Eren AYSAN ocukluğumdan kalan o manzarayı hiç unutmam. Henüz ilkokuldayım, başkentin işlek caddelerinden birinde karşıdan karşıya geçmeye çalışıyorum. Beceremeyip, gözyaşlarına boğulunca dedemin sesi yükseliyor: Sen kahraman Türk kızısın. Yıllarca korkusuzluk meziyetiyle avutulan bizlere küçük yaşta verilen en önemli bilgilerden biri buydu. Bugün, bir korku imparatorluğunun yaşandığı, insanların konuşmaktan korktuğu, özel hayatın deşifre edildiği zamandan geçerken “korku” kavramına ayrıca eğilmek gerekiyor sanırım. Tiyatroda en basit anlamıyla seyirci için arzulanan, ona korkuyu tüm eşsizliğiyle tattırma isteğidir. Bu isteği de sağlayan, 1960’lı yıllarda Rosemarry’s Bebeği’nin Roman Polanski tarafından filme aktarılmasıdır. Filmin onca seyirciye yönelmesi sonucu korku endüstrisi doğmuştur. Böylece korku, marjinallikten arınarak, ticari bir pazara dönüşür. Bu serüvende Ira Lewin’in Ölüm Tuzağı oyunundan söz edebiliriz. Türk Tiyatrosunda Korkudan Eser Yok Eser, arka arkaya işlenen cinayetlerle, daha çok gerilim rotasında ilerler. Aslında tiyatroda korku olgusu son derece eski. Aristoteles Poetika’da, tragedyanın tanımını yapmış, seyirci için ruhsal arınma gerekliliği üzerinde durmuştur. Burada korku gibi zararlı duygulardan kurtularak, kişinin rahatlaması hedeflenmiştir. Ne var ki Türk tiyatrosunda korku türünde klasikleşmiş tiyatro eserleri olmadığı gibi, korkuya dair öğeler bulunan oyunlardan da söz etmekte zorlanıyoruz. Oysa yüzyılı aşkın bir zamandır Türk Tiyatrosu’nda yazılan eserlerde korku duygusunun verilişi ve tematik olarak ele alınışı yalnızca, kahramanlar üzerinden sürmekte… Kahramanlara ise korku asla yakışmaz, üzerinde kirli bir elbise gibi durur. Orhan Asena’nın Hürrem Sultan, İlk Yıllar– Roksalan ve Yıldız Yargılanması’nda, korku, sıkıştırılmışlığın getirdiği bir eziklikten kaynaklanır. Turan Oflazoğlu’nun IV. Murat’ta dış kargaşa karşısında ezilen bir padişahın dramı, Deli İbrahim’de deliliğiyle korkaklığının dışa taşmasıyla somutlanır. Kösem Sultan tuzağın içine düşer. Hidayet Sayın’ın Yıldırım Beyazıt’ında Yıldırım ile Timur’u karşı karşıya getirir, ama iki devlet adamının saygın kişilikleri bu karşılaşmada ön plandadır. Söz edilen oyunlar arasında, korku duygusu, bir tek Orhan Asena’nın Korku oyununda sağlam bir biçimde verilir. Yazar, başarısız ve yenik bir önderin yüreğindeki korkuya eğilir. Korkuya dair saptamalar bir kere daha gösteriyor ki, korku toplumunda da yaşasak, kahramanları ve kahramanlar yaratan toplumu daha çok seviyoruz. Ç
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle