Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 Kasım 2011 Cuma 383 09 Ankara’nın çocuk gelinleri ‘yaşamlarını’ anlattı: ‘Aşıkmaşık olmadık’ SEVİL ARINAN NKARA Kimi 10 yaşındayken kendisinden 60 yaş büyük bir erkekle, kimi 10 bin TL karşılığında, kimi de sokakta top oynarken, “Haydi evleniyorsun” denilerek evlendirildi. Ayrı yaşamların aynı öyküsünde buluştu onlar. Uçan Süpürge Derneği’nin önderliğinde çocuk gelinlerin temel sorunlarını kamuoyuna duyurmak için hazırlanan araştırmada, çocuk gelinlerin yaşamı ayrıntılarıyla anlatıldı. Araştırmada çocuk gelinler, annebaba zoruyla evlendirildiklerine dikkat çekerek, yaşam koşullarıyla, eğitim olanaklarının ellerinden alınmasından ve küçük yaşta aile sevgisinden uzak kalmaktan şikayet etti. A Mamak, Altındağ ve Keçiören Türkiye’nin dört bir yanındaki yaşam öykülerinin yer aldığı araştırmada, başkentli çocuk gelinlere de yer verildi. Başkentin varoş semtleri Keçiören, Şereflikoçhisar, Mamak, Altındağ’da sık görülen çocuk gelinler, şiddetten, kuma götürülmeye kadar birçok sorunu da aynı zamanda yaşıyor. TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’na sunulan araştırmadaki başkentli “çocuk gelinlerin” öyküleri şöyle: Ben 18 yaşında evlendim. 19 yaşında çocuğum oldu. Bebeğimin sırtına giydirecek bir zıbın bulamadım. O gün bugündür kızımı okuttum. 24 yaşında, bu yıl eline ekmeğini alacak. Ben ise parasızlıktan okuyamadım. Her şeye beynimiz çalışıyordu yani. Kimi kızları da parasızlıktan okutamıyorlar. Böyle olunca çareyi kaçmada buluyorlar. Biz hiç aşık maşık olmadık. Erkeklere suç yüklemek doğru mu? Onları yetiştiren de bir anne sonuçta. Otkökün üzerinde büyüyecek. Dünyayı erkekler idare ediyor ama biz de onları idare etmeyi öğrenmeliyiz. Bence suç annelerde değil. Babalar erken yaşta evlendiriyor. Bunu niye yapıyorlar anlamıyorum. Büyükler utanmalılar. Liseden ayırdılar Köyde bir akrabamızın annesi yatalakmış. Erkek kardeşine kız aradılar. Buldular. Kız lisede oku yordu, okulu bıraktırdılar. Çok başlık parası verdiler. Kız şimdi hem kaynanasına bakıyor hem evi çekip çeviriyor. Evlilik hakikaten kolay değil. Hayatım birden bire başka bir şeye dönüştü. Çocuk sayılırdım oyun gibiydi her şey. Şimdi kızıma bakıyorum, mümkün değil evlenemez diyorum. Kendisinin olmayan bir hayata kendini adamak. Kızımı dünyaya bunun için getirmiş olamam. Büyüsün, meslek sahibi de olsun, kendi kararını kendi versin evlenecek mi evlenmeyecek mi? 17 yaşımda evlendim Keşke geç evlenseydim. Ben de isterdim okumayı. İlkokul mezunuydum. Pişmanlık var. Okumak için yalvardım, babaannem başladı “Evde kaldın” diye. Başımın çok etini yedi, evlenmek zorunda kaldım. Bir ay sonra da hamilesin. Orta ikiden ayrıldım. Annem “sen artık büyüdün, okula gidemezsin artık iş göreceksin” dedi. Köydeydim. Annem işe gidiyordu, ben de evin işlerini yapacaktım. 17 yaşında da evlendim. 18’ime bastıktan dört gün sonra oğlum doğdu. Dört sene kaynanakayınbaba yanında kaldım. Bir buçuk yıl da asker yolu bekledim. Çok perişanlık çektim. Herkese resim Femin Art Kadın Sanatçılar Derneği’nin “8 Işık 8 Renk” adlı karma resim sergisi 4 Kasım akşamına kadar Adliye Sanat Galerisi’nde Ankaralılar’ın beğenisine sunuluyor. Herkesin resim almasına imkân sağlamak amacıyla “Herkes resim alsın” sergileri dizisinin bir parçası olan sergide; Hatice Erdi, Mükerrem Turhan, Hatice Anaç, Esen Şen, Selva Tüzüner, Gülhan Çırağ, Yüksel Akpınar ve Ceyda Oskay’ın toplamda 65 eseri bulunuyor.