Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 Kasım 2011 Cuma 383 13 GÖRÜNÜM A. Celal BİNZET Coşkun:Eğitimbirliği torpilleniyor Cumhuriyetin Öngünü eni bir dünyanın, yeni yaşam biçiminin muştusudur cumhuriyet. Her şeyin tek kişi istencine bağlı olduğu yönetim biçiminden, görece çoğulculuğa geçişin başkaca adıdır aynı zamanda. Okuyan, konuşan ve düşünen insanlarla dolu topluma doğru gidişin bir başka tanımı. Uzun tek kişilik yönetim dönemlerinin ardından gün ışımasına benzer yapılanmayla ortaya çıktı Cumhuriyet. İnanmış ve güvenmiş kadronun öncülüğüyle kotarıldı her şey. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere özverili çalışmalarla kurulan yeni dönem, birey olmanın özgüvenini aşıladı insanımıza. Bu çok yönlü düzenlemenin içinde bizi ilgilendiren boyutun sanat olduğunu yeniden söylemeye gerek yok elbet. Yeniden söylemek diyorum, çünkü cumhuriyetin erdemini olabildiği ölçüde yineleyerek bir daha vurgulamak, unutanlara inat gündeme getirmek zorundayız. Cumhuriyetin idealindeki insan modeli oluşturulurken en büyük yardım, kültür ve sanat alanından alındı. Mülk olmaktan kurtarılıp “yurt”luğa çevrilen vatanın her köşesindeki bilinç ateşini harlandırmak üzere “Yurt Gezileri ve Yurt Resimleri Sergisi” bu bağlamda düzenlendi. Başkent Ankara yeni baştan kurulurken, o günlerin merkezi Ulus’taki kamu binalarının yükseldiğine tanık olduk hep birlikte. Bunların arasında bir de Sergievi olduğunu biliyoruz. Genç cumhuriyetin, sanatı ve sanatçıyı özendirme bağlamında yurt ölçeğindeki “Devlet Resim ve Heykel Sergisi” düşüncesi aynı bakış açısı içinde ortaya çıktı. Sanat eğitiminin özendirilmesiyle yetişen sanatçılar yeni ideolojinin yaygınlaştırılmasını benimsedi kolayca. Çünkü anlaşılmaz sözcüklerin yinelenmesinin monotonluğu yerine düşüncenin çok kapılı dünyası önüne geldik toplumca. Sanatçılar, yapıtlarını bu özgürlük anlayışının ışığında ortaya koydular. Herkes anlayışı doğrultusunda ve kendi yorumuyla. Emel Korutürk (Cimcoz ) aynen böyle yaptı. Salâh Cimcoz’un kızı, Fikret Muallâ’nın akademiden sınıf arkadaşı ve 6. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’ün eşi olan sanatçı, Devlet Resim ve Heykel Müzesi’nin Ankara’ya kazandırılması konusunun öncülüğünde bulundu. Köşkte verilen kabul törenlerine sanatçıların katılımı onunla birlikte başladı. Sözün kısası, çağdaş sanatın devlet katında yeniden önem kazanması yolunda yaptığı çalışmaları yok sayılamaz. Bugün Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi koleksiyonlarında yer alan “Türk Çocuğunun Atatürk’e Şükranı” tablosunu izlerken, bir yandan Türk toplumu adına kurtarıcıya olan bağlılığımızın nasıl simgeleştiğini görüyoruz, öte yandan cumhuriyet anlayışının yetiştirdiği çağdaş sanatçı kadın modelinin yapıtını izliyoruz. Az şey mi? A NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhuriyetin ilanının 88. yıldönümü gazetemizin Ankara Temsilcilği’nde de kutlandı. Gazetemiz yazarlarından Alev Coşkun, “Silivri’de tutukluluk cezaya dönüşmüş, parasız eğitim isteyenlere orantısız güç kullanılıyor umursayan yok, yeniden Laikliği tartışıyoruz” dedi. Cumhuriyetin ilanının 88. yıl dönümünde gazetemizin Ankara Temsilciliği’nde “Cumhuriyet ve Kazanımları” başlıklı bir söyleşi gerçekleştiren Coşkun, dünyada yaşanan devrimlerin tarihine ilişkin bilgiler vererek sözlerine başladı. Çin’de yaklaşık 50 yıldır “Dünyayı etkileyen devrimler ve liderler” konulu bir ders verildiğini, içeriğinde zaman zaman değişimler yaşandığını belirten Coşkun, “Değişmeyen tek konu Mustafa Kemal ve Türk devrimidir” diye Y konuştu. Cumhuriyet ilan edilirken Kurtuluş Savaşı kadrolarından itirazlar geldiğini anımsatan Coşkun, bu grubun siyasete Terakkiperver Fırkası ile girdiğini dile getirdi. Coşkun, “İşte bugün DP, ANAP, DYP, AKP bunların devamıdır” dedi. Osmanlı’nın son döneminde eğitimdeki çok başlılığı da anımsatan Coşkun, “Bu konuda kavga yeniden başlatıldı. Bugün eğitimin birliği torpilleniyor” diye konuştu. Feyzioğlu: ‘İktidarözerklikistiyor’ NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Baro Başkanı Metin Feyzioğlu, yüzde 80’i değiştirilmiş 1980 Anayasası’nın sivil bir anayasa olduğunu belirterek, iktidarın başkanlık sistemi ve özerkliği hedeflediğini savundu. Her çarşamba Cumhuriyet Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen söyleşilerin geçtiğimiz haftaki konuğu Ankara Baro Başkanı Metin Feyzioğlu’ydu. Ankara Temsilcimiz Utku Çakırözer’in yöneticiliğinde yapılan etkinlikte, parlamento muhabirimiz Ayşe Sa A yın uzlaşma komisyonu sürecini değerlendirdi. ‘Muhalefet ‘neden’ diye sormuyor’ Daha sonra konuşan Feyzioğlu, iktidarın zaten sivil olan bir anayasayı değiştirmek istediğini söyledi. Feyzioğlu, “İşin özünde Türkiye’ye başkanlık sistemi ve özerkliği getirmek var. Onun dışındakiler soslar ve süslerden ibaret olacak” dedi. Feyzioğlu, anayasanın ilk üç maddesinin tartışılmaması gerektiğini de sözlerine ekledi.