Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
06 18 Kasım 2011 Cuma 385 Sıcakşarap D Hayyami’de İ smini ünlü ozan, filozof Ömer Hayyam’dan alan Hayyami Şarap Evi, her yaştan insanın oturup içkisini yudumladığı, gerek ortamı ve müzikleri gerekse kendine has lezzetleriyle her zaman dolu olan popüler bir mekân. Ankara’nın ilk butik şarap evi olma özelliğini taşıyan Hayyami Şarap Evi Erdal Yılmaz, Murat Başpınar ve Seyhan Dönmez tarafından bir buçuk yıl önce devralınarak işletilmeye başlanmış. Şarap çeşitliliğinin çok zengin olduğu Hayyami Şarap Evi sahipleri şarap evlerinin alıştığımız rustik havasını Sıcak sohbet eşliğinde dünya markaları ve James Bond’un şampanyası... LEZZETLi ANKARA ELİF EROL Dünya şarapları http://lezzetliankara.blogspot.com mekâna yansıtmış. Hayyami Şarap Evi’nin giriş katında şişelerce şarapla dolu büyük bir bar, şarap yapımında kullanılan orijinal şarap fıçılarından bistrolar ile tamamlanmış. Her yer şarap şişeleriyle dolu. Eski şarap küpleri, duvardaki minyatür motifler, ahşap ağırlıklı aksesuarlar ile sıcak bir atmosfere sahip olup Hayyami Şarap Evi üst ve alt katı ile üç katta hizmet veriyor. Hayyami, pazartesileri hariç haftanın altı gününü canlı müzikle şarabınızı yudumlama olanağı sunuyor. Değişik bir atmosfere bürünen şarap evinde Flamenko, Latin, Yunan, Balkan ve 198090’ların müzikleri seslendiriliyor. Akşam saat 21.00’de başlayan müzik gece saat 01.00’e kadar sürüyor. 2002 yılından beri her yaştan şarapseverin buluşma adresi haline gelen mekânda çok bilinen ya da hiç duymadığınız, onlarca şarap markası ve çeşidi, gayet uygun fiyatlarla satılıyor. Hayyami Şarap Evi’nde şaraba kadehde doyabiliyorsunuz. İtalya, Fransa, Şili, Avusturalya, Güney Afrika, Amerika, Arjantin gibi birçok ülkenin şarabını kadehde içme imkanı bulabileceğiniz mekânda James Bond filmlerinde yer alan Bollinger marka şampanyayı bulma imkâ nınız var. 250 şişelik özel kavında eski rekolteli şarapları 50 TL ¦ Hünkar Beğendi: 26. bulabileceğiniz mekân, şarap 14 TL a: tav ¦ Bademli kalamar tadım durağından çok daha tabağı: 18 TL ¦ Karidesli Kuzey Somon fazlasını vaat ediyor. Hayyami’nin kırmızı ve beyaz şarapları çok tercih ediliyor. şarabın yanında peynir çeşitleri, Burada mekân için Kapadok zengin meze, ara sıcaklar, salataya’da Kocabağ firması tara lar, et yemekleri de bulunuyor. Kıfından üretilen Hayyami şa şın yüzünü göstermeye başladığı raplarını tadabilir, müzik eşli şu günlerde içimizi ısıtan sıcak şağinde saatlerce sohbet edebilir, rap ise mekânın olmazsa olmazı. üstelik cebinizi hiç yakmadan Ömer Hayyam’ın felsefesinden bütün bir geceyi geçirebilirsi yola çıkarak şarabın, aşkın ve niz. sohbetin yaşandığı mekânın yemek Mönüden Mezeler, ara sıcaklar Çeşit çeşit şarap bulabileceğiniz Hayyami Şarap Evi’nde mönüsü de şaraplarla gidecek ağırlıkta. Bestekar Sk. No:82/B Kavaklıdere Tel: 466 10 52 Tadım Notları Prof. Dr. Ertan ANLI http://tadimnotlari.blogspot.com Primeur 2011 Kadehlere K asım ayı primeur (genç) şarapların kutlamalarla piyasaya sunulduğu zaman. Genç şaraplar her yıl kasım ayının üçüncü perşembesi başta Paris olmak üzere Fransa’nın hemen her yanında kutlamalarla halkın beğenisine sunuluyor. Farklı isimlerle, sadece Fransa’da değil, İtalya, İspanya, Portekiz, Yunanistan gibi önemli şarap üreticisi ülkelerde de bu gelenek sürüyor. “Primeur”; şarabın gencini, daha ziyade turfandasını tanımlayan bir terim. Şarap, o yıl içinde tüketiliyor. Sonraki yıla kalan şarap ise artık genç şarap, yani “Beaujolais Nouveau” olarak satılamıyor. Fransa’da Beaujolais Noveau (Yeni Beaujolais) olarak bilinen genç şarapların öyküsü 19. yüzyıla kadar uzansa da 1960 yılında tüm dünyada popüler oluyor. Aslında “Beaujolais Nouveau”lar biraz da zorunluluktan ortaya çıkıyor. “Bourgogne” şarap bölgesinin dünyaca ünlü siyah çeşidi şarapseverlerin de çok yakından tanıdığı Pinot Noir. Dünyanın en za rif siyah çeşidi olarak bilinen Pinot Noir, iyi yıllarında dünyanın en pahalı şarabı olan “Romané Conti”nin üzümü. Bölgedeki, diğer önemli siyah çeşit olan “Gamay” ise bu büyük çeşitle rekabete girecek düzeyde değil. İşte bu noktada, Roger ve Georges Duboeuf adlı uyanık şarap üreticisi iki Fransız kardeşin zekâsı ortaya çıkıyor ve 1970’li yıllardan itibaren Fransa ve dünyaya “Beaujolais Nouveau” esprisini sevdiriyorlar. “Primeur” şarapların genel özelliği; meyvemsi, canlı yapısıyla gençliği, diriliği, dinamizmi karakterize etmesi. Ön burunda, özellikle ahududu, kiraz gibi kırmızı meyveler yoğun olarak algılanıyor. “Primeur” şarapların yapım tekniği de klasik şaraplardan farklı. “Karbonik maserasyon” olarak nitelediğimiz özel teknik sayesinde bu güzelim aromaları algılıyoruz. Ancak, doğal olarak bu şaraplar uzun süre saklanılacak şaraplar değil. Bizde de bu gelenek “Kavaklıdere Şarapları A.Ş.” tarafından gelenek sel olarak 1988 yılından beri sürdürülüyor. Primeur geleneğini Türkiye’ye kazandıran kişi ise benim de ustam olan merhum Jacques Laffort. İlk kez, 1988 yılında Primeur şarapları şarapseverlere anlatmış, ben de sözlerini Türkçe’ye çevirmiştim. 2011 yılının Primeur şarapları “Kavaklıdere Şarapları A.Ş” tarafından “Ankara Hilton Oteli”nde şarapseverlerin beğenisine sunuldu. Kırmızı Primeur, her yıl olduğu gibi Elazığ’dan gelen “Öküzgözü” üzümü ile üretilmiş, özellikle ahududu, kiraz, kara dut ve muz aromaları çok yoğun olarak ön burunda algılanıyor. Araya, biraz toprak ve baharat aromaları da karışıyor. Zarif ve gençliğin diriliğini çok iyi yansıtan bir şarap. Beyaz Primeur’de ise, bu yıl önceki yıllardan biraz farklı olarak “Sultaniye” yanına, “Sauvignon Blanc” dokunuşları yapılarak hazırlanmış. Ön burunda yeşil elma, egzotik meyve aromaları ve yaban gülü algılanıyor. Ağızda, zarif ve dengeli. Genç şaraplar neyle uyum sağlar diye sorarsanız, kuşkusuz peynir tabağı, şarküteri yiyecekler ve mevsim meyveleri sayılabilir. Ancak, ben kış mevsiminin vazgeçilmezi kestane ile de denemenizi öneriyorum. Yılın sonu, gençliğin simgesi primeur şaraplarla şenlensin.