22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

18 Kasım 2011 Cuma 385 13 GÖRÜNÜM A. Celal BİNZET D iPhoneography sergisi dünya kentleriyle birlikte Ankara’da açılıyor 1. Gençler Arası Resim Yarışması 44gözün fotoğraşarı İKLİM ÖNGEL A NKARA Akıllı telefonlar ile çekilen fotoğraflardan oluşan iPhoneography sergisi, başkentli fotoğraf severlerle buluşacak. Türk iPhone fotoğrafçılarının ABD, İngiltere, İtalya, Rusya gibi ülkelerin yanı sıra Ankara sokaklarında yakaladıkları kareler, fotoğraf sergisine dönüşecek. Geçtiğimiz ekim ayının ilk gününde Türkiye’nin ilk iPhone fotoğrafları sergisini Ankara’da gerçekleştiren iPhoneographyTR’nin ikinci etkinliğine 22 fotoğrafçı katılıyor. Bilkent Kültür Girişimi’nce desteklenen iPhoneography sergisi, yarın saat 16.30’da Gaziosmanpaşa, Attar Sokak’taki SushiCo’da gerçekleştirilecek. İki hafta boyunca açık kalacak sergi, her yaştan başkentli fotoğrafseverleri bekliyor. 10 santimetrekarelik öyküler iPhoneography adı verilen yeni fotoğraf akımı, dünya kentlerinde ardı ardına açılan sergiler ile profesyonel fotoğrafçıların yüzünü döndüğü yeni bir alan. Kolay taşınabilen akıllı telefonlar, önemli anları yakalamaya olanak tanırken, fotoğrafta doğallığı bozmuyor. iPhoneography sergisinde yer alacak fotoğrafların en önemli özelliği, akıllı telefonlar ile çekilmiş ve yine bu cihazlar üzerindeki küçük programlar aracılığıyla işlenmiş olmaları. Sosyal medya ağlarında sıkça paylaşılan 10 santimetrekarelik kareler, New York, Londra, Roma, Amsterdam gibi dünya kentleri ile aynı dönemde Ankaralıların beğenisine sunulacak. Sergide Yeliz Atıcı, Bahar Özdek, Başak Hacıömeroğlu, Erdem Sevgi, Ebru Çakmak, Can Özbek, Ufuk Ergin, Özlem Akyıldırım, Emek Işıkcı, Melike Mert Yaman, Gökhan Sezginer, Yeşim Kiriş, Ufuk Çetincan, Özlem Geyik, Tuba Korhan, Yeliz Algüney, Yusufcan Koksal, Gözde Özer, Even Keskin, Cem Aydın ve Gökhan Koray Seğmenoğlu’nun fotoğrafları yer alıyor. aha dinamik, daha sorgulayıcı bir toplum yapılanmasında en büyük pay sanata düşer kuşkusuz. Geleceğini düşünen bir toplumda bu rolü devlet üstlenir. Ancak, her şeyin başkalarınca belirlendiği bir süreçte önceliklerin neler olacağına karar verme öndeliği de o güçlerin elindedir ne yazık ki! Aynı anlayış kapsamında, sanatın en gerilere atılmasının anlamını kavramak bizler için zor olmamalı. Günümüzde, sanatın yönetim katında giderek küçülmesine inat, bu yolda özveriyle görev yapanların sayısının ne olduğu ise herkesçe biliniyor. Bu kapsamda adından sözü edilmesi gereken sanatçılardan birisinin Mustafa Ayaz olduğunu söylemeye gerek var mı bilmem? Kendi adına kurduğu “Mustafa Ayaz Müzesi ve Plastik Sanatlar Merkezi Vakfı”, binası kadar öncülük anlayışıyla da Ankara sanat ortamı için kalıcı bir kazanımdır. Sanatçı kişiliği dışında bir başka yönüyle onun yaptıklarına bakıldığında ülkemiz sanatına yaptığı katkıları görmezden gelinemez. Dahası, giderek kuruyan sanat ortamlarına eklediği müze salonlarıyla Ankara için ne denli büyük bir işlev üstlendiği bilinen bir gerçektir. Kuruluşundan dört yıl sonra sanatın yaygınlaşması ve özendirilmesi amacıyla gençler arasında düzenlediği resim yarışmasının ilki geçtiğimiz hafta sonunda açıldı. “1. GENÇLER ARASI RESİM YARIŞMASI” başlığı altında sunulan etkinliğin sıralandırılmış olması, yarışmanın ilerleyen yıllar içinde sürdürüleceğinin işareti sayılmalı. Koşulları arasında, Ankara’da resim eğitimi veren bir yükseköğretim programına devam ediyor olmasının öngörüldüğü yarışmaya 74 genç sanatçı 107 yapıtıyla katıldı. Seçici kurulun çalışmaları sonunda sergilemeye değer 29 resimden 2 tanesi başarı, 5 tanesi de mansiyon kazandı. Başarı ödülleri Osman Arık ile Coşgu Ateş arasında, mansiyon ödülleri ise Zeynep Altuntaş, Özkan Arı, Fatih Kâhya, Nalan Tüfekçi ile Yakup Türkoğlu arasında bölüştürüldü. Özellikle sanata yeni adım atmaya başlamış gençler için ödülün ne denli önem taşıdığı bilinmez değil. Başlangıç olması bakımından ilkinde görülen bazı durumların ilerleyen yıllar içinde geliştirilerek kapsamında yapılacak değişikliklerle daha geniş bir kitleye seslenmesinin amaçlanması sanatla ilgili çevrelerin ortak dileği. Şimdilik Ankara’ya sınırlı, belli bir öğrenim (ve dolayısıyla yaş kısıtlaması getiren) dönemini kapsayan yarışmanın tüm yurdu içine alacak şekilde genişletilmesi gibi öneriler de yok değil. Bunlarla ilgili yapılan görüşmelerde Mustafa Ayaz’ın da bu düşünceleri paylaştığı görüldü. Ancak, ilerdeki koşulların neler getirip neler götüreceği konusundaki belirsizliklerin varlığı bu konudaki olumlu beklentilerin sırtında büyük bir yük. Yaptıklarına bakarak, sanatçının bu konudaki engelleri aşacağına ve sanat ortamımızda bir geleneğin sürdürücüsü olacağına inanmak gerekiyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle