Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
04 18 Kasım 2011 Cuma 385 Ayaşlılar, mülteci kampı, rehabilitasyon merkezi ve cezaeviyle anılmak istemiyorlar ‘Cezalandırılıyoruz’ SERTAÇ EŞ NKARA Domatesi, dutu ve bitmeyen tüneli ile kamuoyunun gündemine gelen Ayaş, son dönemde Belediye Başkanı Ali Başkaraağaç’ın açlık greviyle basında yer aldı. AB ile varılan anlaşma kapsamında mülteci kamplarından birinin ve madde bağımlısı çocukların rehabilitasyon merkezi A nin ilçeye kurulmasına halk tepkili. Belediye Başkanı Başkaraağaç, ilçelerinin tarihiyle, kültürüyle ve ürünleriyle anılmasını istediklerini belirterek, “İlçe olarak cezalandırılıyoruz. Buna karşı Ayaş halkı olarak biz de cezalandıracağız” diye konuştu. AB’nin yaşadığı mülteci sorunu Ayaş’a yansıdı. Birliğe mültecilerin giriş güzergâhlarıdan birinin Türkiye olması önlem arayışlarını hızlandırdı. AB ile Tür kiye arasında varılan anlaşma kapsamında mülteci kamplarının kurulması kararlaştırldı. Kamplardan birinin Ayaş’a kurulmak istenmesine ilçe halkı tepki gösteriyor. Bu amaçla Ayaş Belediye Başkanı Başkaraağaç, bir hafta süreyle açlık grevi de yaptı. AB’nin yaşadığı mülteci sorununu hafifletmek için Türkiye’ye baskı yaptığnı, bunu kendi ilçelerinde de hissettiklerini anlatan Başkaraağaç, “Kendi ülkele rinde mağdur edilenlerin gelmesine karşı değiliz. Ancak kampta kalacak 750 mültecinin serbest dolaşım hakkı da olacak ve Ayaş küçük bir yer” dedi. ‘Doku bozulmasın’ İlçelerinin bir mülteci merkezi olarak anılmasını ve dokusunun bozulmasını istemediklerini anlatan Başkaraağaç, “Ankara’da böyle bir mülteci kampına gerek yok ki. Mülteciler Türkiye’ye Ankara’dan mı giriş çıkış yapıyorlar? Ayaş’a mülteci kampı yapmakla Kızılay’a sanayi tesisi kurmak arasında bir fark yok” diye konuştu. Mülteci kamplarının Van’da Kırklareli’nde bulunduğunu, bu illerin mülteci giriş ve çıkış noktaları olduğunu belirten Başkaraağaç, “Yıllarca cezaeviyle anıldık. Burada bir sürü ünlüyü misafir ettik. Ayaş denilince akla cezaevleri geldi. Şimdi de Ayaş denilince mülteci kampı akla gelsin istemiyoruz” değerlendirmesini yaptı. Halk istemiyor’ Birde rehabilitasyonmerkezi Ayaş’a mülteci kampının kurulmak istenmesinin yanı sıra Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağlı olarak bir rehabilitasyon merkezi yapıldı. İnşaatı biten merkezde madde bağımlısı çocukların rehabilitasyonun yapılması planlanıyor. Rehabilitasyonu tamamlayan çocukların ilçedeki okullarda eğitim görmesi de öngörülüyor. İlçe halkı, “Bizde uhu çeken, bali koklayan çocuk yok, kaplıca var. Biz kaplıca tesisleri istiyoruz” diye tepki gösteriyor. İlçeye mülteci kampı kurulması konusunda kamuoyu yoklaması yaptıklarını ve Ayaşlıların yüzde 99’unun karşı çıktığını anlatan Başkaraağaç, “Cumhurbaşkanı’na, Başbakan’a İçişleri Bakanı’na sesleniyoruz. Bu girişim hatadır, bu hatadan dönülmesini istiyoruz ve tepki gösteriyoruz. Ayaş’ı sahipsiz görenler yanılacaklar” dedi. Ayaş’ın, uygulanan merkezi politikalar nedeniyle son dönemde sürekli küçüldüğünü ve yaşamın zorlaştırıldığını vurgulayan Başkaraağaç, kamu kurumlarının birçoğunun şubelerinin kapatıldığını söyledi. Hastanenin sağlık ocağı düzeyine indirildiğini belirten Başkaraağaç, şöyle konuştu: “Burada ameliyat yapılıyordu, şimdi yok. Kadın doğmucu yok, doktor bulamıyoruz, ambulans bulamıyoruz. En ufak bir hastalıkta Ankara’ya gitmek zorunda kalıyoruz. İnsanlar elektrik faturasını yatırmak için Sincan’a gitmek zorunda kalıyor. Ayaş’tan Ankara’ya gitmek Ulus’tan Kızılay’a gitmek gibi değil mesafe 60 kilometre... Kamu hizmetleri uzaklaştı, Ayaş’ın içi boşaltıldı. Bağ Kur kapatıldı. 400 esnafımız var, bunlar işlemleri için Beypazarı’na gidiyor. İki dönemdir cezalandırılıyoruz. Cezalandırılmak yanlış. Biz Ayaşlılar da bizi cezalandıranları cezalandıracağız.”