Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Ankara 325/24 EYLÜL 2010 Dağagözdeğil,yürektırmanır ürkiye’nin ilk görme engelli milli atleti ve dağcısı Necdet Turhan geçtiğimiz ay gerçekleştirdiği Mont Blanc tırmanışı öyküsünü sizlere şöyle anlatıyor: 2002 yılında New York Maratonu ile başlayan Beş Kıta projemin maratonlar bölümü ardından dağlar serisinde üçüncü kıta olan Avrupa’da, Mont Blanc tırmanışı için Cenevre’ye uçuyoruz. Tırmanış öncesinde konaklayacağımız Fransa’nın Chamonix Kasabası Cenevre’ye hayli yakın. Cenevre Havaalanı’nda uzun kaya tırmanıcısı dostumuz Michael Piyola karşılıyor bizleri. Michael’in evinde birkaç saat soluklandıktan sonra ekibimize tahsis ettiği arabası ile İsviçre’den Fransa’ya geçip Chamonix’e yerleşiyoruz. Tarih; 2 Ağustos 2010. Ünlü bir doğa sporları merkezi olan Chamonix kökleşmiş bir doğa sporları kültürüne ve 1902 yılında kurulmuş bir dağcılık okuluna sahip. Dağcılığın ilk başladığı yer olarak kabul ediliyor bu kent. Chamonix’de yapılan değerlendirme ve hazırlıklar ardından 3 T www.necdetturhan.com ? Necdet TURHAN Ağustos sabahı Nevzat Öntaş, Mustafa Kalaycı, Haldun Ülkenli ve Öztürk Kayıkçı’dan oluşan ekibimiz ile Ayşe Arman, Bursa Nilüfer Belediyesi ve North Face Firması tarafından desteklenen tırmanışımıza başlama kararı alıyoruz. Tırmanış, dişli trenden indiğimiz iki bin metre noktasından başlıyor. Hedefimiz ilk gün yaklaşık bin 200 metre yükselerek Teterousse Dağ Evi’ne ulaşabilmek. Tüm Mont Blanc tırmanıcıları rotada var olan iki dağ evinden yararlanıyorlar zirveye ulaşabilmek için. Ekip düzeni oluşturuyoruz. Önde giden arkadaş, sesine yoğunlaşıp takip ettiğim çanımı taşıyor. Yer yer dik kayalardan, bazen patikalardan, bazen de uçurum kenarlarından geçerek yükseliyoruz. Uçurum kenarlarından geçerken, kayalara “bold” dediğimiz metal çiviler ile sabitlenmiş çelik tellerden emniyetimi alarak yürüyorum. Akşama doğru ilk dağ evine ulaşıyoruz, hayli yorgunum. Bilhassa son yarım saat içerisinde yorgunluğum artıyor. Bunda giderek ağırlaşan sırt çantam ı n payı büyük. Hava şartlarının olumsuzluğu nedeniyle iki gün kalacağımız dağ evine yerleşiyoruz. Yağmur olarak başlayan yağış kara dönüyor… İşimiz çok zor Kar yağışının güzelliğini anlatıyor arkadaşlar bana. Kar bazen kelebekler misali savrularak bazen de bulgur taneleri misali serpilerek düşüyorlar. Bir yandan da stres duyuyorum bu durumda tırmanışımızın akıbeti ne olacak diye. ODTÜ Dağcılık Kolu Antrenörü ve faaliyet sorunlusu Nevzat Öntaş camdan dışarıya, tırmanmamız gereken dik kaya etaplarına bakarak konuşuyor: “İşimiz çok zor…” Ertesi sabah kar yağışının durduğunu görüyoruz, kayaların sivri uçları dışında her taraf bembeyaz. Fakat dağcılık tekniği anlamında riskli bir beyazlık bu. Zira yeni yağan kar un misali tozak konumda. Kazma tutmuyor, gerektiğinde emniyet almak pek mümkün değil. İp birliği oluşturup ortalama yarım saat içinde ilk kaya bloğunun altına geliyoruz. Kaya kar ve buz kaplı. Nevzat Öntaş “Dönmeliyiz” diyor. Fakat tehli keyi görebilmem için ilk etabı deneyebileceğimi söylüyor. Sol taraftaki sabit hattan emniyet alarak tırmanıyorum. Ayaklarımdaki grampon dediğimiz metal aparatlar ile kayaya tutunmakta zorlanıyorum. Miks tırmanış denilen kar, buz ve kaya koşullarında dokuz on kaya etabı geçmemiz gerekiyor ve bunlardan beş altısı daha tehlikeli. Karın toz oluşu ve kazma tutmayışı tehlikeyi daha da artırıyor. Üç bin 500 metre noktasından dönüyoruz, bizim dışımızda dönme kararı alan başka ekipler de var. Bu kez rotamız 300 metre altımızdaki Teterousse Zirvesi. Bu Zirve’de “Yaşamı sevmek için yürek, başarmak için emek gerek” ve “Dağa göz değil, yürek tırmanır” yazılı pankartları ve Türk bayrağı açarak dönüşe geçiyoruz. Büyük bir deneyim oluyor benim için Mont Blanc etkinliği. Chamonix’te kalan üç arkadaşımızdan daha sonra dönüş kararı aldığımız kayalık bölgede iki dağcının düşüp, yaşamını yitirdiğini öğreniyoruz. Bu yazı Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği (AFSAD) tarafından hazırlanmıştır. (Engelsiz Yaşam konusunda görüşlerinizi paylaşmak için: http://www.facebook.com/pages/EngelsizYasam) 7