Katalog

Cumhuriyet Ankara 325/24 EYLÜL 2010 Dil Derneği’nden ‘78. Dil Yıl Bayramı’ için yurttaşlara çağrı: ‘Gelin,bubayramıbirliktekutlayalım’ NKARA Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün, 26 Eylül 1932 yılında topladığı Türk Dil Kurultayı’nın 78. yıldönümü, pazartesi günü Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde coşkuyla kutlanacak. Dil Derneği ve Çankaya Belediyesi’nce ortaklaşa düzenlenen “78. Dil Yıl Bayramı”nın sloganını, bu yıl “Devrimciler gücünü dilden alır” oluşturuyor. Dil bayramında her yıl olduğu gibi bu yıl da, gençler, yazarlar, yurttaşlar ve üniversite öğrencileri ile öğretim üyeleri bir arada olacak. Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel, Ankaralılara, “Gelin bu bayramı birlikte kutlayalım. Ses bayrağımız Türkçeyi en üst seviyeye taşıyalım” çağrısında bulunuyor. Çankaya Belediyesi ve Dil Derneği’nce ortaklaşa düzenlenen, gazetemiz Cumhuriyet ile Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Ankara Şubesi, Cumhuriyet Kadınları Derneği, Türk Hukuk Kurumu’nun da destek verdiği “78. Dil Yıl Bayramı” etkinliği, pazartesi günü saat 14.00’te, Dil Derneği üyelerinin ve dilseverlerin Anıtkabir ziyareti ile başlayacak. Anıtkabir’deki törenin ardından dilseverler, saat 18.00’de, Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gerçekleştirilecek kutlamaya katılacaklar. Kutlama programını Hülya Küçükaras sunacak. Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel ve Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık’ın birer konuşma yapacağı etkinlikte, Devlet Tiyatroları oyuncusu Murat Atak tarafından “78. Dil Bayramı İletisi” okunacak. Ardından “Dil Derneği Ömer Asım Aksoy Ödülü”, “Dil Derneği Kerim Afşar Ödülü” ile “Onur Ödülleri” sahiplerine verilecek. A ? Selda GÜNEYSU çici kurul bu yıl ödüle roman dalında, gazetemiz yazarı Hidayet Karakuş’un, “Şeytan Minareleri” adlı eserini değer gördü. Bunun yanı sıra Dil Derneği’nin 26 Eylül 2003’te yaşamını yitiren tiyatro oyuncusu ve yönetmeni Kerim Afşar’ın, “Türk tiyatrosuna verdiği emeği ve sanatçı kimliğini gelecek kuşaklara aktarmak” amacıyla sanatçının eşi Leyla Afşar’la ortaklaşa düzenlediği “Dil Derneği Kerim Afşar Ödülü”nü Yıl Bayramı”nın sloganını da bu yıl “Devrimciler gücünü dilden alır” oluşturuyor. ‘Yurttaşlık bilincini geliştirmemiz gerek’ Ankaralılara, “Gelin bu bayramı birlikte kutlayalım. Ses bayrağımız Türkçeyi en üst seviyeye taşıyalım” çağrısında bulunan Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel, bugünlerde dil tartışmalarının “çok yüzeysel ve kısır bilgi “Ortak dil, ulusal birliktelik için zorunluluktur. Ortak dili savunmak, ülkemizde konuşulan diğer dilleri yok saymak, yadsımak demek değildir. Tam tersine, ortak dille iyi eğitim alan insanlar, bu ülkenin bütün değerlerini yurttaşlık bilinciyle daha iyi sahiplenir. Ortak dile sahip çıkmak için yurttaşlık bilincini geliştirmemiz gerekiyor. O zaman Kürtçe, Çerkezce, Ermenice, Rumca, hangi dil ko rezil edildiğini” vurgulayan Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Örneğin bugün kimse televizyon programlarında, dizilerde ya da ana haber bültenlerinde ‘hoşçakalın’ demiyor. Ana haber sunucuları bile bülteni bitirirken, ‘hoşçakal’ yerine ‘bye bye’ diyor. Türkçeye saygı ve sevgi bu kadarmış. Aklın öncülüğünü, bilimi ve sanatı öne çıkaran, bilimselden başka doğru tanımayan iktidar olmakla Türkçe, içine düştüğü bu durum kurtulabilir. Biraz din, biraz ırkçılık, bunları katarak, yıllardır Türkiye’de eğitimi bu duruma getirdiler. Türkiye’de şu anda yapılan eğitimöğretim değil. 6070 kişilik sınıflara bir tane bilgisayar koymak, göz boyamaktır. Yabancı dille öğretimi ‘küreselleşmenin gereği’ diye göstermek, bile bile halkı kandırmaktır.” Günümüzde okul yaşamının dışında, ev ortamında da iyi bir Türkçe eğitimi verilmediğine işaret eden Özel, bunun nedeninin de yine “1950’lerden başlayarak içi boşaltılan eğitim” olduğunu kaydetti. Türkçeye duyarlı yetişen kuşağın bugünlerde 50 yaş ve üstü olduğunu söyleyen Özel, “Daha alt gruplardaki kişiler maalesef kötü eğitim gördüler. Onlar duyarlı eğitim almadılar ki çocuklarını eğitebilsinler” diye konuştu. Kansu ve Karakuş’a ödül “Dil Derneği Ömer Asım Aksoy Ödülü”, yaşamı boyunca Dil Devrimi’ne emek veren, 30 Ekim 1993’te yaşamını yitiren, dilci Ömer Asım Aksoy’un “devrimci düşüncelerini ve yapıtlarını gelecek kuşaklara aktarmak” amacıyla Aksoy ailesinin katkılarıyla 1995’ten bu yana düzenleniyor. Doğan Hızlan, Konur Ertop, Adnan Binyazar, Şemsettin Ünlü ve Sevgi Özel’den oluşan se de bu yıl Funda Özşener, “Onları Eve Getir” adlı eseriyle kazandı. Dil Derneği tarafından bu yılki “Onur Ödülleri”ne de, gazetemiz yazarı Işık Kansu ile gazetemiz Kitap eki editörü Turhan Günay, gazetemiz Sorumlu Yazıişleri Müdürü Güray Öz ve gazeteciyazar Metin Uca, TEMA Onursal Başkanı Hayrettin Karaca, Prof. Dr. Aydın Köksal, Prof. Dr. Cahit Kavcar, Prof. Dr. Doğan Kuban, Ahmet Miskioğlu, Prof. Dr. Orhan Öztürk, Prof. Dr. Süleyman Özoğlu, Dilek Göğüş Ülgüray, Şemsettin Ünlü ve M. Kemal Yılmaz değer görüldü. Tören, Türk Halk Müziği sanatçısı Tolga Çandar’ın vereceği konserle son bulacak. “78. Dil lerle yapıldığına” tanık olduklarını söyledi. “Dil Devrimi’nin 78. yıldönümünü kutlarken bu durum çok acı verici” görüşünü dile getiren Özel, şöyle konuştu: nuşuluyorsa bu ülkede ortak dilin dışında, hepsiyle üretilen her şeye saygılı olur ve sahip çıkarız. Ama bizim birbirimizi doğru anlayabilmemiz için ortak dil bir zorunluluk.” Okullardaki Türkçenin eğitimi ve öğretiminin “çok kötü” yapıldığının altını çizen Özel, yabancı dille eğitimöğretimin, Türkçe eğitimöğretimin önüne geçtiğini anlattı. Özel, “Yabancı dille öğretim yapılan bir ülkede, KürtçeTürkçe tartışmalarını boşuna yapıyoruz biz. Emperyalistin dili her şeyin önüne geçiyor ve biz birbirimizi yiyoruz boş yere. Emperyalist şimdi Türkleri mi seviyor, Kürtleri mi? Bu soruyu sormamız gerek kendimize” dedi. Bazı televizyon dizilerinde ve ana haber bültenlerinde “Türkçenin ‘Karamsar olmamak gerek’ Türkçe adına günümüzde yaşanan tüm olumsuzluklara karşın “karamsar olmamak gerektiğini” vurgulayan Özel, “Yüzyıllarca Osmanlıcanın altında ezilmiş bir dil Türkçe. Arapça ve Farsçanın yanında dolgu malzemesi olarak kullanılmış. Yine de yok olmamış. Çünkü halk, türkülerini, ağıtlarını Türkçe söylüyor. Aynı noktaya geldik şimdi. Halk, televizyon Türkçesinden etkileniyor ama kendi arasında, manilerle, benzetmelerle, atasözleriyle kendi dilini konuşuyor. 600 yıl yok olmadı, şimdi de yok olmaz Türkçe. Hatta aslında şimdi daha şanslıyız. Çünkü göz önünde olan kötü örnekler var ancak bunun yanında bugün Türkçeye çok önem veren bilim ve sanat adamları da var. Onlar var olduğu sürece bu kadar karamsar olmaya gerek yok” görüşünü dile getirdi. 17