27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet Ankara 325/24 EYLÜL 2010 Büyüyen Dinleyici Pastasıve YeniSezona BirBakış... lerini neredeyse gözü kapalı çalıyor! Ateş Pars CSO’da yeni yapıt az... Tabii, iki orkestranın program hazırlama yöntemleri de farklı. CSO’da programı, her yıl seçimle belirlenen yönetim kurulundan görevlendirilen birkaç üye hazırlıyor, kurul bu taslağı görüşüyor, genel müzik direktörüne danışılıyor, solist seçiminde gelen başvuru dilekçelerinin incelenmesi, “devlet solistleri yönetmeliği”nin dikkate alınması gerekiyor. Ayrıca önceki yönetim tarafından verilmiş sözlerin, yapılmış şef ve solist anlaşmalarının da dikkate alınması bir teamül. Zaten seçim her yıl mart ayında yapıldığından, öncekilerin ahnlaşmalarının dikktate alınması “kurumsal” bir zorunluluk. BSO’da ise programı genel sanat yönetmeni ile genel müzik direktörü birlikte hazırlıyorlar. CSO ve BSO’nun 201011 sezonu programlarına şöyle bir göz attığımızda, CSO’da, özellikle konçerto bazında, geçen yılki programdan hayli tekrar bulunduğunu görüyoruz. Tabii solistler farklı. Bu da tahmin ediyorum ki, solistlere konçerto önermek yerine solistin önerdiğini kabul edip programa almaktan kaynaklanıyor. Aslında bu da çok devamlı ve dikkatli izleyicinin “yorum farkı” ayrımı yapılmasını sağlıyor. Bu sezon geçen yıldan solisti farklı olarak tekrar edilen Dvorak ve Elgar çello, Chopin 2 ve Schumann piyano, Çaykovski, Brahms keman konçertoları hemen dikkati çekiyor. Geçen yıl Sibelius keman konçertosuyla hârikalar yaratan Finli kemancı Elina Vahala, bu kez Brahms çalıyor. Hüseyin Sermet ise, şayet değiştirilmezse, iki sezon önceki Beethoven 4. piyano konçertosunu yineliyor! CSO’nun korolu yapıtları Verdi ve Mozart “requiem”ler (ağıt), V. Adıgüzelzade “Çanakkale Oratoryosu” ile Kıvanç Tepe’nin “Bu Vatan Bizim”... Ayrıca, Can Atilla’nın THK için yazmakta olduğu henüz adı açıklanmayan bir yapıtı da söz konusu... Bruckner 7. Senfoni, Hindemith çello konçertosu, R. Strauss’dan dört son şarkı, az seslendirilen yapıtlar olarak ilgi uyandırabilir. Türk bestecilerine gelince, artık tekrarlanmaktan yıpranmaya başlayan Ulvi Cemal Erkin’in “Köçekçe”siyle Ferit Tüzün’ün “Çeşmebaşı” bale süiti, Türk Kapriçyosu, İstemihan Taviloğlu’nun “Süit”i dikkati çekiyor. Adnan Saygun’un nicedir seslendirilmeyen “İnsan Üzerine Duyuşlar”ını mezzosoprano Aylin Ateş söyleyecek. ıllar önce Bilkent Akademik Senfoni Orkestrası kurulurken, CSO’nun hayli telaş yaşadığını anımsıyorum. Dinleyicinin bölüneceği, CSO’nun dinleyici sayısının azalacağı gibi endişeler, iki orkestra arasında sanki görünmeyen bir soğuk duvar oluşturmuştu. Bu havaya karşın, Ankara’da düzenli konser yapacak orkestra sayısının ikiye çıkmasının “pastayı büyüteceğini”, bundan endişelenmek yerine sevinmek gerektiğini vurgulamış ve bazı dostları hayli kızdırmıştım! Aradan yıllar geçerken bu iki büyük orkestraya, ayda bir konser veren Hacettepe Senfoni Orkestrası’yla Orkestra Akademik Başkent de eklendi. Ara sıra konser yapmak üzere Ankara Filarmoni Orkestrası kuruldu. Pastanın büyüdüğünü hep birlikte yaşadık ve gördük. CSO dinleyici sıkıntısından yakındı ama ne zaman ki, Doğuş Holding tarafından salonu yenilendi, iyi akustik koşullara kavuştu, Rengim Gök Y sefik@kahramankaptan.com / www.kahramankaptan.com Yans malar Şefik KAHRAMANKAPTAN men’in genel müzik direktörlüğünde programını biraz “çeşitlendirmeye”, 2021. yüzyıl ürünlerine ve büyük yapımlara yer vermeye başladı, dinleyicisine yeniden kavuştu. BSO ise hiç dinleyici sorunu çekmedi, aksine biletlerini mybilet aracılığıyla internetten satmaya başladıktan sonra “biletlerin erken tükenmesi” sorunu yaşanmaya başlandı. CSO perşembecuma konser yaparken, BSO birkaç sezonda bir gün değiştirip sonunda cumaya karar kıldı ama bu kez de iki orkestra arasında çakışma sorunu ortaya çıktı. Ama BSO, artan talep karşısında bu sezon bazı konserleri çiftleyecek ve cumartesi de tekrarlayacak. İki kurumun da belli olduğu kadarıyla yıllık programlarına şöyle bir göz attığımızda, BSO’nun daha “yenilikçi” ve yelpazesinin geniş olduğunu, CSO’nun ise orkestranın bilinen repertuvarı içinde biraz “tekrar” kolaycılığına kaçtığını görüyoruz. Orkestra artık Alman klasiklerini ve romantik Ahmet Altınel’in “Gecenin Kaynakları” adlı yapıtını şef Cem Mansur, kendi haftasına koydurmuş, iyi de etmiş, böylece bir “Ankara prömiyeri” söz konusu olacak. Bu yapıt 2008’de Young Euro Classic Festivali’nde beste dalında ödüllendirilmiş, CSO bu yapıtı Mansur’la yaptığı Moskova turnesinde çalmıştı. CSO’nun bu yılki konuk şefleri arasında BSO’nun beş yıl genel müzik direktörlüğünü yapmış olan Bulgar bestecişef Emil Tabakov’un da yer aldığını not edelim. Fazıl Say haftaları BSO’ya gelince, dünya ve Ankara prömiyerleri, yeni yapıtlar açısından daha zengin, yelpazesi daha yaygın bir program sunulduğunu görüyoruz. Genel Sanat Yönetmeni şef Işın Metin ile Genel müzik direktörü şef Klauss Weise’nin yaptığı programın içinde, “Fazıl Say haftaları” hemen dikkati çekiyor. BSO 2011 Şubatında tek konserde Işın Metin yönetiminde bestecinin üç yapıtını birden seslendiriyor. “Haremde Binbir Gece”, “Nirvana Yanıyor” ve “Trompet Konçertosu”. Nirvana ve Trompet Konçertosu’nun Ankara prömiyerleri yapılmış olacak. Solistler piyanist Özgür Aydın ve trompetist Gabor Boldoczki. Hemen ertesi hafta ise bu kez Fazıl Say, Gürer Aykal yönetimindeki BSO eşliğinde Gershwin piyano konçertosunu kendi çalıyor ve “İstanbul Senfonisi”nin de Ankara prömiyeri yapılıyor. BSO, Fazıl’ın yazmakta olduğu “Türkler Viyana önlerinde” adlı yapıtının dünya prömiyerini de 2011 Temmuzunda Almanya’da Schleswig Holstein Uluslararası Müzik Festivali’nde yapacak ADOB’dan bas Tuncay Kurtoğlu. Bir önemli Türkiye prömiyeri de, verimli bestecilerimizden Kamran İnce’nin “Sardis” başlığını taşıyan 4. Senfonisi için yapılıyor. Türk bestecilerine verilen önem bunlarla sınırlı değil. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Konseri’nde BSO, 6660 sayılı yasadan yararlanarak Paris’te eğitim almış, eski “hârika çocuk”lardan Ateş Pars’ın 4. Senfoni’sinin de dünya prömiyerini gerçekleştirecek. Aynı konserde ödüllü kemancı Atilla Aldemir, Erkin’in keman konçertosunu da seslendirecek. BSO’nun bu yılki Türk bestecileri pörtföyünde BM için verilecek konserde Adnan Saygun’un “Yunus Emre Oratoryosu” ile Ferit Tüzün’ün “Esintiler”i de yer alıyor. Bilkent, Mahler ve Lizst yıllarını da, Mahler 4. ve 1. Senfoniler, Lizst 1. Piyano konçertosu, “Beşikten mezara” ve “Prometheus” senfonik şiirleriyle görüyor. Schoenberg, Bruckner, Dutilleux gibi bestecilerin yapıtları da genç kuşak Türk bestecilerle birlikte dikkate alındığında, BSO’nun “çağımızın sesini daha çok yansıtma” gayreti içinde olduğu ortaya çıkıyor. Boris Berman, Boris Berezovsky, Viktoria Postnikova, Alexandre Gindin gibi dört Deniz Toygür Fazıl Say Elvin Hoca Prömiyerler ve çağın sesi... Prömiyerler zincirinde, 3 Nisan’da İhsan Doğramacı’nın anısına verilecek konserde, Yiğit Aydın’ın “Saygun Emre” operasından “Vasiyet” sahnesinin seslendirilmesi de yer alıyor. Solistler İtalya’da yaşayan ve çalışan sanatçılarımız bariton Cüneyt Ünsal, soprano Pervin Çakar ve önemli Rus kökenli piyanistle dünyanın önde gelen orkestra şefi ve eğitimcisi olan Gennady Rozhdestvensky, gelecek konuk solist ve şefler arasında hemen dikkati çekiyor. Bizden solistler İdil Biret, Özgür Aydın, Gülsin Onay, Başar Can Kıvrak, (piyano), Atilla Aldemir, Deniz Toygür, Elvin Hoca (keman), Benyamin Sönmez, Gözde Yaşar (çello). İki orkestranın da konuk listeleri hayli uzun, tümünü paylaşmaya yerimiz yetmiyor. Ama ilerki haftalarda değinilerimiz kuşkusuz devam edecek. 18
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle