Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Ankara 325/24 EYLÜL 2010 ‘İstasyonlarkanseryayıyor’ ve çevreye verdiği zararları Cumhuriyet Ankara’ya anlatan Doktor Yavuz Akaltun, Çernobil, baz istasyonları ve kanser üzerine yaptığı araştırmalara değinerek şu değerlendirmeyi yaptı: “Amacım özellikle gün boyu sabit yaşam alanı içerisinde kalan küçük çocukların sağlını koruyabilmek, insanların bilinçlenmesini sağlamaktı. Baz istasyonlarının başta çevreye ve direkt olarak insana verdiği zararlar çok büyüktür. 11 Mayıs 2002 tarihinde Çevre Bakanlığı yayınladığı bir genelgede baz istasyonların okul bahçeleri ve çocuk parklarının bulunduğu yakın yerlere yapılmasını yasaklamıştı. Bugün bakıyoruz bu yasaklamaya ne kadar uyuluyor? Bu baz istasyonlarının çevreye yaydığı mikro dalgaların hepsi kanser yapma özelliği taşımaktadır. Mikro dalgaların düşük kronik dozları kanser yapma özelliğin taşır. Bu durumun insan üzerinde olumsuz etkenleri vardır. Baz istasyonlarından gelen sasit ve sürekli dalgalar vücutta var olan kanser hücrelerin üremesini hızlandırıp insan ömrünü kısaltmaktadır.” Baz istasyonlarının Türkiye’de yanlış yerlere kurulduğunu anlatan Akaltun, şöyle konuştu: “Baz istasyonları Avrupada karayolları üzerinde kuruluyor. Çünkü seyir halindeyken sürücüler baz istasyonundan etkilenmemekteler. Baz istasyonlarından gelen ışınlar hep aynı noktaya uzun süre temas ederse vücut buna tepki verecektir. Bu tıpkı ses dalgalarıyla çalışan fizik tedavi cihazlarının sabit bir şekilde hep aynı noktaya tutulması sonucu vücudun verdiği tepkimeye benzer. Eğer bir fizik tedavi cihazını sadece bir bölgeye tutarsanız bi süre sonra o bölgede ısı artışı, karıncalanma, yangı ve kimyasal değişmelere neden olur. Baz istanyonları da ses dalgalarını yayar. Bu istasyonların yakınında yaşayan bir aile bireyinin 8 saatlik uyku sürecinde sürekli olarak sinyali alması kanser olma riskini arttırırken, kanser olan insanların ömrünü kısaltacaktır.” Baz istasyonlarından gelen dalgaların olumsuz etkilerinin kemik inceliğine göre beyne yansıma oranının değişiklik gösterdiğine dikkat çeken Altun özellikle baz istasyo BACA’YA GİZLENEN TEHLİKE NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara İnşaat Mühendisleri (İMO) Odası Başkanı Nevzat Ersan, Ankara Anakent Belediyesi’nin başlattığı otopark uygulamasına tepki gösterdi. Ersan, “Caddelere park eden her araçtan otopark ücreti alınarak, kent toprağı üzerinde yeni bir rant kapısı yaratılıyor” dedi. Ersan, 1977 yılından bu yana belediyenin tahsil ettiği otopark paylarının amacı doğrultusunda kullanılmadığını, yeni ücretler çıkarılmasının adaletsiz ve yanlış bir uygulama olduğunu vurguladı. Ersan, Ankara Anakent Belediyesi’nin kente dair haksızhukuksuz uygulamalarına bir yenisini daha ekleyerek kentin belli caddelerinde paralı otopark uygulaması başlattığını anımsatarak, kent toprağı üzerinde yeni bir rant kapısı yaratıldığını vurguladı. A İnşaat mühendislerinden otoparklara tepki nunun etrafında yaşayan bebek ve çocukların yetişkinlere oranla daha fazla etkilendiğini dile getirdi. Altun insanları daha duyarlı ve bilinçli olmaya çağırdı. Altun “ Baz istasyonlarının sosyal yerleşim alanlarına, konut çatılarına dikilmesi için sadece bina sakinlerinden izin almak yeterli olamaz çünkü etrafındaki apartmanları daha çok etkileyecektir. Herkes duyarlı olsun sağlığına sahip çıksın, kendi gelecegimizi kendimiz tehlikeye atmayalım” dedi.Altun, baz istasyonların yapılmasına izin veren kurumların işi, prosedürüne uydurup rapor aldıklarını ancak bir bölgede birden fazla baz istasyonu olduğunda hepsinin etki gücünün birleşerek daha fazla radyosyon yaydığına dikkat çekti. Bu yüzden istasyonların tek tek mahkemeye verilebildiğini, zaten ölçüm yapmaya gelen yetkililerin değerlere bakarken etraftaki diğer istasyonların sinyallerini kapattıklarına da dikkat çekti. ‘Kenttoprağıüzerindeyenirant’ betteki kent ulaşımı için önemli bir sorun oluşturmaktadır. Fakat bu sorunun kaynağı yurttaşlarımız olmadığı gibi sorunun çözümü de yine yurttaşların sırtına yüklenecek haksız faturalarla gerçekleşmeyecektir” dedi. Sorunun kaynağının belediyenin kente dair yıllardır ısrarla sürdürdüğü yanlış politika ve uygulamalarında yattığını belirtilen Ersan, 1977 yılında yürürlüğe giren “Otopark Yönetmeliği”ni anımsattı. Ersan, bu yönetmelikle tüm bina, daire ve iş yerlerinin belediyeye otopark bedeli ödediğine dikkat çekti. “Anakent Belediyesi de bu paraları ayrı bir fonda tutarak başka bir amaç için harcamadan bölgesel otoparklar yapmak mecburiyetindedir” görüşünü dile getiren Ersan, “Maltepe ve Sıhhiye’deki çok katlı otoparklar toplanan bu paralarla ve bu amaçla yapılmıştır. Ancak daha sonra bu fonda toplanan paralar maalesef otopark yapımı için kullanılmamış, amacı dışında harcanmıştır” dedi. ‘Halk karşıtı belediyecilik’ Ersan, uygulama nedeniyle şubelerine esnaf ve halktan yoğun tepki geldiğini belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu adaletsiz ve yanlış bir uygulamadır. Ankara’da yıllardır alıştığımız halk karşıtı belediyecilik ‘Fatura yurttaşa yüklenemez’ Ersan, “Caddelere park eden, trafiği aksatma noktasına gelen araçlar el örneği bir kez daha kendini göstermekte, belediyenin hatalarının bedeli yine yurttaşa ödettirilmek istenmektedir. Yurttaşlar kendi apartmanlarının önüne araçlarını park edememekte ama kentte yeterli otopark da bulamamaktadır. Bunun yanında caddeler üzerindeki esnafın alışverişi de durumdan oldukça olumsuz etkilenmektedir.” Anakent Belediyesi’nin bugüne kadar ihmal ettiği otopark düzenlemelerini bir an önce yaşama geçirmesini isteyen Ersan, “Bu düzenlemeler ise öncelikle kent merkezine araçların girmesinin cazibesini ortadan kaldıracak yeni bir kent içi ulaşım politikası oluşturmak ve toplu ulaşımı güçlendirmekle mümkün olabilir. Bugün tüccar belediyecilik ruhuyla otopark işletmeciliğine soyunan Anakent Belediyesi, bu uygulamanın yanlışlığını bir an evvel fark etmeli ve vatandaşların mağduriyetini geç kalınmadan çözmelidir” dedi. 13