28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet Ankara 318/06 AĞUSTOS 2010 ÖNCE SAĞLIK DOÇ.DR.HATİMYAHYAUSLU TOBBETÜHastanesi GenelCerrahiUzmanı email: bcomert@mesa.com.tr G Gastroözofagealreşühastalığı(reşü) enel anlamda reflü bir organın içinde bulunan sıvınınn başka organa geri kaçmasıdır. Örneğin ince bağırsağın sıvısı mideye (alkalen reflü), mesanedeki (idrar torbası) idrarın idrar yollarına ve midenin içeri yutma borusuna kaçması gibidir (gasteroözofageal reflü). Genelde reflü deyince halk tarafından midenin içerinin yutma borusuna kaçması olarak anlaşılır. Çünkü gasteroözofageal reflü görülme sıklığı değerlerine göre daha sıktır (her 5 kişiden birinde). Bu hastalığın halk tarafından son zamanda daha fazla bilinmesi birkaç faktöre bağlıdır: halkın bilgilendirilmesi ve cerrahi tedaviden (laparskopi) alınan tatmin edici sonuçlar. Tedavisi nasıldır? Reflü hastalarının az miktarda yemesi. Yatmakdan en az 4 saat önce yemek yemesi. Yağlı yemek, çiğ sebze meyve, salçalı yemek, salam, sosis, sucuk, asitli içecekler, çay, kahve ve özellikle alkolden uzak durmalıdırlar. 30 derece eğimli yataklarda mümkün olduğunca sol tarafına dönük yatmalı ve kilo olarak en ideal kiloya inmelidirler. Yukarda bahsi edilen bu kuraların uygulanmasıyla geçici reflü düzelebilir, ancak kalıcı reflü için bu önlemler yetersiz kalır. Bu nedenle medikal ve cerrahi tedaviden söz edilebilir. Medikal tedavide mide asit düzeyini düşüren Proton pompa inhibitöleri (Nexium, omeprol, lansor, vs ) kullanılır. Reflüde neden kapakçık yetmezliği ise, ilaç alan hastaların reflüleri devam ettiği hal de, asit düzeyi düştüğü için, şikayetleri olmaz. Ancak ilacı kesildiği zaman şikâyetleri tekrar eder. Bunun ana nedeni PPI grubu ilaçların hastalığın ana nedeni olan kapakçık sistemini düzeltici etkileri olmaması, ilaç alındığı sürece asit düzeyini düşürerek hastayı rahatlatmasıdır. Hastalığın ana nedeni olan kapakçık sistemi düzeltilmediği sürece hastaların bir grubu hayat boyu ilaç kullanmak zorunda kalırlar. Bu grup cerrahi tedavi den iyi sonuç alırlar. Reflü nasıl oluşur? Normalde yemek borusu ile midenin bileşim yerinde bir kapakçık sistemi bulunur. Bu sistem yutma borsundan mideye gelen gıdaların geçişine izin verirken mide içeriğin (gıda, asit ve safra) yemek borusuna kaçmasına izin vermez. Bu sistemin bozulmasıyla reflü hastalığı veya halk arasında mide fıtığı ortaya çıkar. Reflü’ nün en önemli nedeni bu kapak sisteminin yetersiz olması veya halk arasında mide fıtığı olarak bilinen kapak sisteminin karın boşluğundan göğüs boşluğuna kayması sonucu görevini yetersiz yapması sonucu gelişir. Yemek borusuna ait hastalıklarda ve mide boşalma bozukluğu durumunda da reflü olabilir. Hangi şikâyetler mevcuttur? Üst mide bölgesinden başlayan ve göğüs kafesinin orta hattı boyunca yayılabi len yanma en yaygın şikâyettir. Yemeklerden sonra ekşime ve eğildiğinde midenin içeri ağza doğru gelmesi ortaya çıkabilir. Mide içeriği ağza doğru gelmesi sonucunda boğaz ağrısı, ses kısıklığı ve öksürük görülebilir. Bazı hastalarda nefes darlığı ve ğöğüs ağrısı şikâyetlerinden dolayı göğüs hastalıkları ve kardiyoloji (kalp) doktorları yanında kendileri bulabilir. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde geceleri mide içeriğinin solunum yollarına kaçması ile uykudan ani uyanmalar olabilir ve bazılarında akciğer iltihabı da gelişebilir. TANI: Hastaların şikâyetleri ve öyküleri hastalığı düşündürür ve günümüz de son derece konforlu bir şekilde çoğu merkez de yapılabilen gastroskopi tanı da büyük rol oynar. Kalıcı tedavi nasıldır? Reflü hastalığının bugün için uzak dönem sonuçları bilinen kalıcı tek tedavi yöntemi Laparoskopik cerrahidir. Hastalarda yemek borusunda yara açıldığında, mide fıtığı endoskopi ile teşhis edildiğinde ve kapak yetmezliği vakalarında hastanın ömür boyu ilaç içmesi gerekebilir. Özellikle bu konumda olan hastalarda Laparoskopik Cerrahi kalıcı şifa sağlayan, hastayı sürekli ilaç kullanımından kurtaran ve yaşam kalitesini yükselten bir seçenektir. Laparoskopik cerrahi sonrası hasta bir gün hastanede kalır, ertesi gün ağızdan beslenir. Hastaların ameliyat sonrasında yaptığı gıda rejimlerine ve sosyal tedbirlere gerek kalmaz. Konu ile ilgili tecrübeli cerrahların ameliyatları sonrasında uzun dönemde yüzde 90 üzerinde başarı vardır. Bu sayfa TOBB ETÜ Hastanesi tarafından hazırlanmıştır. / 292 99 00 21
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle