28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ankarCL Cumhuriyet K^ı Cumhuriyet Ankara 307/21 Mayıs 2010 essam Tansel Türkdoğan bu kez tuvale, toplumumuzda yaşanan "kimliksizleştirme ve aynılaştırma" sürecini aktardı. Türkdoğan'a göre sanatı yaşamdan ayırmak mümkün değil. 0, günümüzde, postmodernizmin de etkisiyle, "gerçeklerin maskenlendiğini" düşünüyor. Bunedenle de Galeri Artist Ankara'da açtığı resim sergisinin adını "Sinıilasyon" koyan Türkdoğan'm resimleri 22 Haziran'a değin görülebilecek. Aynı zamanda Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Tansel Türkdoğan ile son sergisi "Similasyon" ve Ankara'daki sanat yaşamı üzerine konuşüık: Serginizin adı "Similasyon." Nedir similasyon? Neyi anlatıyor? • Similasyon bugün çok yaygm olarak kullanılan postmodern kavramını inceleyen ve irdeleyen başka bir kavram. Sanatm her zaman yaşamın içinden çıktığına inanarak belirtmek gerekir ki, similasyon "bir şeymiş gibi" demek. Yani bilindiği gibi günümüzde, postmodernizmin de etkisiyle, "her şeyin kimliksizleştirilmesi, aynılaştırılması" gibi sorunlar yaşamyor. Böyle bir süreçte similasyonun metaforu da şu: Herhangi bir şey, "bir şeymiş" gibi görünse de öyle olmayabilir gerçekte. Tabii bu, çağdaş sanatm da önemli sorunlarmdanbirtanesi. "Gerçeğin maskelenmesi" yani... Sonuçta görülenher şeyi bir tuvale aktarmak değil, birçok kavramm üst üste bindirilerek ortaya çıkan tema. Bu temanm üzerini kazıdığımz zaman da zaten güncel sanat tartışmalanm bulabilirsiniz. Anladığım similasyon üzerine tam tanım yapamıyoruz; şöyledir gibi kesin cümleler kuramıyoruz... 'Sanat, yaşamın tam da ortasında yer alır' R • Selda GUNEYSU liği tamamen yeniden kurgulayan, yeni bir içerik ile ortaya getiren ve yaşamın tam da ortasmdan geçen kavramlar ve şeyler bu yeni üretimler. Yaşamı, yaşamın kendi gerçekliğjnden çok yeniden ve kendi yarattığı gramer üzerinden yeniden üreten bir mantık ile ortaya çıkanyorlar. Deneyselliği ve yeniyi referans alan bu üretim mantığı, rastlantıyı kişiselleştiren bir yapıya sahip. İşlerin tekranndaki ısrarcılık da bundan kaynaklanıyor. Karşılaşılan veya bulunan rastlantı tekrar ile kişisel hale geliyor egoistçe tüketilene kadar. Yeni bir dünya yaratmamn formülü de burada yatıyor galiba. De Kooning'in sanatm kesin inanlara ihtiyacı yoktur derken söylediği gibi yepyeni bir dünya yaratmaktır sanat. Sanatın yaşamın içinden geldiğini belirtmişken, toplumumuzda yıllarca şu tartışma yapıldı: Sanat sanat için midir, yoksa toplum için mi? Bu tartışmaların toplumu sanattan uzaklaşürdığı yönünde eleştiriler var, siz ne düşünüyorsunuz? • Çok yapay tartışmalar bence bunlar. Sanat yaşamın tam da ortasmda yer alır çünkü. Yer yer politikayı, toplumbilimsel araştırmalan da içinde banndınr. Doğal dinamiklerden beslenir. Ancak modernist dönem manipülatif bir şekilde sanatı, "çok özel, çok üstkültür ve her kesin ulaşamayacağı bir şeymiş" gibi tammladı. Gerçek böyle değil. Ressam Tansel Türkdoğan, sanatın 'yepyeni bir dünya yaratmak'olduğuna dikkat çekiyor • Hayır, çünkü simülasyonlar, açıklamaya çalıştığım bu sanat evreninde hangi düzlemde tanımlanıyor? İşte bu yeni üretim biçimleri ile birlikte konumlandınlmalı simülasyonlar. Zira modernist gramerin aparatlan belli ki yetersiz kalabiliyor bu yeni işleri tammlarken. Konvansiyonel malzemeler kullamlıyor olsa da boyası bile teknik olarak bir simulasyona neden oluyor. Nesnelerin çağnşımlara neden olan referanslara denk geldiğini söylemek güç. Bakılan ama ne olduğu anlaşılamayan, bir şeylere benzeyen ama kesin hükmün verilemediği. "Mış gibi" görünen ama bekli de öyle olmayan. Gerçek 'Ankara'mn kültür altyapısı kayba uğruyor' Siz aynı zamanda Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde öğretim üyesisiniz. Bugün sanat eğitimin geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? • Öncelikle belirtmekisterim ki, sanat bizlerin yaşam biçimidir. Yani ben öğretim üyeliği kimliğim ile ressam kimliğimi ayrı tutuyorum. Dolayısıyla akademik yaşamdaki derecelerimin sanatsal derecelerimde eşliği yok. Ancak bugün gelinen noktada neler oluyor diye bakacak olursak, Ankara'mn kültürünün altyapısının kayba uğradığını söyleyebilmek mümkün. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Yüce Önder Mustafa Kemal Atatürk, bu ülkeyi kurarken/Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür"demiş. Ancak başkentte bu görüş doğrultusunda neleryapılıyordiyebakmakvesorgulamakgerek. Bugün Ankara'daki kolleksiyonların Bildiğiniz gibi Devlet Resim Heykel Müzesi bugün yalnızca soygunlarla anılır oldu... • Problem şurada: Bugün Ankara'mn bir müzesi yokaslında. Eski Türk Ocağı binası müzeye dönüştürülmüş. Ancak orası ne yazık ki müze olmaya dönük bir yer değil. Ofisler revize edilmiş. Son dönemde Cer Modern açıldı ancak oranın yönetimi de Türkiye Seyahat Acentaları Birliği'ne (TÜRSAB) devredildi. Ama orası da Ankara'daki müze ihtiyacını tam anlamıyla , karşılayamaz çünkü interaktif. Sergilerin yenilendiği bir yer. İşte Ankara'mn bugün bir kültür başkenti olamamasının nedenlerinden biridir bence bu. Cumhuriyet döneminden sonra Ankara'ya hâlâ yeni bir opera binasının yapılamamış olması manidar değil midir? çoğu İstanbul'a taşınıyor. Kurumsal kimlik kazanabilecek bazı organizasyonlar da yavaşyavaş sonlanıyor. Cumhuriyetin ilkyıllarından buyanayapılan Devlet Resim Heykel Sergileri'nin bu yıl yapılmaması gibi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle