Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ankarCL Cumhuriyet K^ı Cumhuriyet Ankara 307/21 Mayıs 2010 Melih Gökçek'ten kazandığı tazminat parasıyla Ankaralılara bedava su dağıtanTÜDEF Başkanı Ali Çetin, Anakent Belediye Başkanı'na şu mesajı verdi: 'Gökçek, Eskişehiri örnek alsın' I Alican ULUDAĞ T üketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Başkanı Ali Çetin, geçtiğimiz günlerde, Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek'ten kazandığı tazminat parasıyla Kızılay'da su dağıtmasıyla dikkat çekti. Cumhuriyet Ankara'nm sorulanm yanıtlayan Çetin, "Melih Gökçek, Eskişehir Anakent Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'i hem insan hem de bir yönetici olarak örnek almalı" dedi. Ankara'nın geçmişe göre geriye gittiğini belirten Çetin, "Sosyal anlamda gericileşme var. Ankara'da güneş battıktan sonra hayat bitiyor" diye konuştu. Melih Gökçek'in belediye başkanlığı konusunda henüz aday adayıyken Esenboğa Havaalanı'ndaBaşbakan Tayyip Erdoğan ile görüştüğüne dikkat çeken TÜDEF Başkanı, "Sayın Gökçek buraya elinde kalın bir bont çanta ile geldi. Bu toplantıda Başbakan ikna olnıuş bir şekilde çıktı. Merak ediyoruz o çantanın içinde ne vardı?" dedi. mahkemenin karannı onadı. Peki, su dağıtma fikri nasıl ortaya çıktı? • Dava sırasmda bir söz verdik. Dedik ki su tartışmalan sırasında hakarete uğradık. Bu kişisel bir şey değil. Aslında Gökçek' e karşı çıkan herkese yapılan bir saldındır. Biz bu davayı kazandığımız zaman aldığımız parayla su alacağız ve bunu ücretsiz olarak Ankaralılara dağıtacağız. 'Gericileşme var' TÜDEF başkanı olarak kentte geriye gidiş seziyor musunuz? • Benim üniversite yıllanm bu kentte geçti. O döneme göre, geriye gidiş var diyebiliriz. Örneğin sosyal anlamda baktığımızda Batıkent'te şortlu kız çocuklannm kaldınmda bisiklet sürdürdüğünü görürdük. Şimdi bırakın onlan, erkek çocuklanm dahi göremiyorsunuz. Sosyal anlamda gericileşme var. Kent merkezine geldiğinizde Ankara ölü kent. Kadınlar sokağa çıkmıyor. Ankara'da güneş battıktan sonra hayat bitiyor. Sosyal anlama geriye gidişler var. Hayat belli yerlerde sıkışıyor. Ulus zaten kaderine terk edilmiş durumda. Kent araçlar için dizayn edilmiş. İnsanlar evlerine hapsedilmiş. Eskişehir'deki insanlan daha rahat, yüzleri dinlenmiş olarak görürsünüz. Ankara'da ise insanlar çok asık suratlı. Kızgın yürüyor. Siz de bir süre sonra buna kaptınyorsunuz kendinizi. 2006'da TÜDEF başkanı olduğunuzdaki sorunlar şu an arttı mı azaldı mı? • O dönemki sorunlann daha da ağırlaştığım görüyorum. Bunun üzerine bir de yeni sorunlar eklendi. 2006'da sorun yoktu, 2007'de su krizi ortaya çıktı. 2006'da metro bir sene sonra faaliyete geçecek deniliyordu, şu an tek santim ilerlenmedi. 2006 yılmdan sonra doğalğazda soygunlar ortaya çıktı. Bugüne kadar şehre ne yaptı. Ulaşım sorununu çözemedi. Su sorunu yine aynı. Onun dışmda ne yaptı: Şarkıcılar getirdi, top dağıttı, sünnet törenleri düzenledi. Faaliyetleri bundan ibaret. Metronun bitirileceğine inamyor musunuz? • Bunu bitirebilecek bir yetenek yok. Son zamanlarda Eryaman, Çayyolu gibi yerlere birdenbire onlarca mavi renkli midibüsler getirildi. Metroya çaba göstermiyor da neden bu taşıtlara ağırlık veriliyor? Bundaki çıkarlan nedir? Metroyu bitirmek istemiyor. Çünkü otobüsçülerin, minibüsçülerin, taksicilerin işleri azalacak. Burada sanki gizli bir ittifak varmış gibi düşünüyor insan. Son ulaşım krizinde bu ilişkiyi gördük. Otobüsçüler, minibüsçüler bize karşı kışkırtıldı. Daha önce de bizi halletme konusunda duyum almıştık. Önce derneği basacaklar sonra beni halledeceklerdi. Derneği bastılar ancak biz bunu açıklayıp, savcüığa da başvurunca şahsıma yönelik saldından vazgeçildi. Arkamdan foto muhabirleri gönderdiler. Arabamın, evimin doğalgaz sayacma kadar resimlerini çektiler. Benimle ilgili ne varsa fotoğraflıyorlar. Çekinmiyor musunuz bunlardan? • Çekinmiyorum, aksine bu beni daha da kışkırttı. Çünkü yaptığımız yasa dışı bir şey değil. İstediği kadar tehdit etsinler, bu dert değil. Bir açıklamanızda Gökçek'in, Eskişehir Belediye Başkanı'nı örnek almasını önermişsiniz... • Eskişehir'de meydanlar, çevrenin estetiği, kaldınmlann güzelliği her Melih Gökçek'ten aldığımz tazminatın öyküsünü anlatır mısıraz? • Gökçek'le bir televizyon kanalmda Kızılırmak suyunu tartışıyorduk. Kızılırmak suyunu tartışırken, projeyi konuşmaktan çok saldınya geçti. Çamur at izi kalsm, nasıl olsa birileri inanır mantığını yürüttü. Bana "PKK'nin sosyal faaliyetlerine katılıyor nıusun, bunların yemeğine gittin mi, bunlarla ilişkin var mı" şeklinde sorular yöneltti. Benim Türkiye Komünist Partisi üyesi olduğumu ve bundan ceza aldığımı iddia etti. Bir defa GBT kayıtlan dışmda bunu söyleyen mahkeme kayıtlan yok. İkincisi ben bu davadan bir ceza da almadım. Biz bunlann gerçekle ilişkisi olmadığım ve hakaret unsuru taşıdığını iddia ederek mahkemeye gittik. Önce yerel mahkeme Gökçek'in hakaret ettiğine karar verdi. Arkasmdan itiraz üzerine dosya Yargıtay'a gitti. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi de yerel şey farklı. Belediye ile sivil toplum arasında olumlu bir diyalog var. Gıpta ile bakıyorsunuz. Ama Ankara'ya bakıyorsunuz, Gökçek'in kavga etmediği, mahkemelik olmadığı kimse yok. Tüketici örgütleriyle, STÖ'lerle, meslek odalanyla... Herkese hakaret ediyor. Kazandığımız tazminat parasıyla su dağıtıyoruz. Çıkıyor, TÜDEF'in sulan ishal edebilir diyor. Burada bir hazunsızhk var. Gökçek, Yılrnaz Büyükerşen'i hem insan hem de bir yönetici olarak örnek almalı. Şehri nasıl planlanır noktasmda örnek almalı. Toplumda Melih Gökçek'in sivil toplum kuruluşlarından meslek odalarına kadar birçok kişi ve kurumla kavgalı olduğu algısı var. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? • Melih Gökçek'in temel yaklaşımı kendi dışmda kimsenin eleştiri ve önerilerini dikkate almamak. Bunun yanında sivil toplum örgütleri ve meslek odalannı da dinlemiyor. Şunu çok rahatlıkla diyebiliyor: "Benim şehir plancılarına ihtiyacım yok. Bakıyorum bir köprüye, nerede yapılması gerekiyorsa yapın diyorum." Kendisinden bisiklet yolu taleben edenlere de "Çocuk musunuz? Gidip parkta oynayın" diyor. Bu da kendi dışmda kimseye değer vermediğini gösteriyor. Öbür taraftan kamu yöneticisi düzeyinde de bir kültüre sahip olmadığım ortaya koyuyor. LER C YETER ARTIK! OURDURUN ŞU Temız ve Sağlıklı Su İçin Gokceke HAYIR 12