02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet Ankara 268/21 Ağustos 2009 ErzurumDToyuncusuErginÖzdemir,sanatçılarıniçindebulunduklarıdurumuözetledi: ‘Oyuncular açlık sınırının altında yaşıyor’ ocukluğundan itibaren tiyatro sanatına gönül veren Ergin Özdemir, 5 yıldır Erzurum Devlet Tiyatrosu’nda (DT) görev yapıyor. Anadolu’da sanatla uğraşmanın zorluğundan söz eden oyuncu, bugün Türkiye’deki oyuncuların hemen hemen hepsinin kazancının açlık sınırının altında olduğunu belirtiyor. “Herkes oyuncuların aslında çok fazla para kazandığını düşünüyor ama durum hiç de göründüğü gibi değil. Bugün Türkiye’de oyuncuların birçoğu açlık sınırının altında yaşıyor. Sanat gün geçtikçe kan kaybediyor” diyor. Erzurum DT oyuncusu Ergin Özdemir ile DT’nin bölge tiyatrolarında yaşanan sorunları ve genel anlamda oyuncuların sıkıntılarını konuştuk: Bize biraz kendinizden söz eder misiniz? I Profesyonel anlamda tiyatro sanatı ile 1993 yılında tanıştım. O yıl, Devlet Tiyatrosu Opera ve Balesi Çalışanları Yardımlaşma Vakfı (TOBAV) Gençlik Merkezi’nde, tiyatro eğitimi aldım. Ardından, 1997 yılında Fransa’da düzenlenen “Genç Tiyatrocular” buluşmasına katıldım. Burada da 45 gün kadar oyunculuk eğitimi gördüm. Aynı yıl, Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nü kazandım. Okuldan mezun olduktan sonra, Ankara’da, 2001 yılında, üniversitedeki birkaç arkadaşımla birlikte, Bilinmeyen Oyuncular adında özel tiyatro kurduk. Bu tiyatro bünyesinde, üç oyun sahneledik. “Kel Şarkıcı”, “Otobüs” ve “Ay Karmela”… Sonra bu tiyatroyu İstanbul’a taşıdık. Ancak çok kısa bir süre sonra tiyatroyu kapatmak zorunda kaldık. Tiyatromuz kapanınca 2005 yılında, DT’ye katıldım. Bilinmeyen Oyuncular adlı tiyatronuz kentteki diğer özel tiyatrolarla aynı kaderi paylaşmış… I Ne yazık ki öyle oldu. Arkadaşlarım ve ben, elimizden geldiğince bu tiyatroyu yaşatmaya çalıştık. Sahneye taşıdığımız üç oyunun masraflarını kendi cebimizden karşıladık. Hatta ilk oyunumuzu, yerleşik bir sahnemiz olmadığı için, Ankara’da bir barda oynadık. İzleyici sayımız da fena değildi aslında. Ancak sponsor bulmadık, destek alamadık. Bilet satışlarından kazandığımız parayla da bir yere kadar tiyatrodaki faa Ç ? Selda GÜNEYSU liyetlerimizi götürebildik. Hal böyle olunca da tiyatromuzu kapatmak zorunda kaldık. Bugün Ankara’da yerleşik tiyatro sahnesine sahip tiyatroların sayıları hayli az. Yerleşik tiyatro sahnesine sahip olmayan özel tiyatroların da durumu ortada. Kentteki kültürsanat faaliyetlerinin sayısı ise giderek azalıyor… I Aslına bakarsanız, biz Ankara’da özel tiyatro bünyesinde faaliyetlerimizi sürdürürken rahattık. Çünkü izleyici sıkıntısı çekmiyorduk. Ankaralı sanata hayli ilgili aslında. Ancak tüm Türkiye’de bugün sanat yaşamı durma noktasına geldi. Özel tiyatrolar kapanıyor çünkü sanat pahalı bir iş. Salt bilet satışlarıyla yaptığınız işin masraflarını karşılayamıyorsunuz. Örneğin biz tiyatroyu İstanbul’a taşıdığımızda, sadece bir oyunun sahnelenmesi için o dönem 500 TL sahne kirası ödüyorduk. 500 TL’yi karşılamak içinse, bilet fiyatı 10 TL olsa, nereden baksanız 50 izleyicinin o oyuna gelAnadolu’nun p mesi gerekiyor. Kâr etmeniz içinek çok yerindek ön i kültürsanat fa ünde bulundur se 100 izleyici… Özel tiyatroların aliy uld Öncelikle Erzuru uğunda, Erzurumluların tiya etlerinin yetersizliği göz bugün zaten en önemli sorunu bu. tro sanatına b m ’d a sosyal ya İzmir gibi değil. Bu söylediklerimden sanat salt para Tiyatro bu nede şam yok denecek kadar az. İsta akışı nasıl? nle Er nbul, ki üniversite öğre için yapılır gibi de bir anlam çıkncileri için... Bizi zurumlular için çok önemli. Öze Ankara ve m llikle de ildeci iz le le masın. Demek istediğim özel bir tiri. Bunun yanı sı yici kitlemiz gene ra yatronun yaşaması için, oyuncularının oyunda ne tür da , Erzurumlular bizleri yakından llikle üniversite öğrentanı vranacağımızı ço maaşını ödeyebilmesi, oyunun en azınk iyi kestirebiliyor yor. Bir izleyici hangi olsa da, biraz ön , çünkü oyun ce sö zü nü ettiğim norm ka dan dekor ve kostüm giderlerini karşıoyuncular aynı. dro yetersizliği yü lar farklı Ay nı yü zl layabilmesi için para kazanmaya ihtiyazünden, eri görmekte sonra. Karşısında Çetin Tekindor gi n sıkılıyor izleyici bir süre cı olduğudur. Giderlerini karşılayamazsa elbi oyuncuları da gö istiyorlar. Bizler de bette tiyatrolar perde kapatır. rmek us mak… Ancak ne talarla aynı sahneyi paylaşzaman bizler us talarla aynı sahneyi paylaşac ağız? Böyle giderse çok zor... ‘Bizler ne zaman ustalarla oynayacağız?’ Normkadrosıkıntısı Bugün DT, repertuarındaki oyunlar nedeniyle eleştiriliyor. Eleştirilerin birçoğu da muhalif denilebilecek oyunların yeteri kadar DT sahnelerinde yer bulmadığı yönünde… Siz bir DT oyuncusu olarak durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? I DT’nin repertuarında eleştirel oyunlar da var, vodviller de… Ancak yeterli mi? Erzurum DT’de 5 yıldır oyunculuk yapıyorum. Bu 5 yıl içinde birbirinden farklı pek çok oyunda görev aldım. Elbette her oyunun söylemi vardı. Ancak kan kaybettiğimiz de doğru. Çok daha iyi oyunlar sahnelenebilir diye düşünüyorum. Daha iyi oyunların sahnelenmesi için de öncelikle norm kadronuzun yeterli olması gerekiyor. Bugün DT’nin bölge tiyatrolarında norm kadro sıkıntısı yaşanıyor ve bu bizler için gerçekten büyük bir sorun. Düşünün DT beş yıldır sınav açmıyor. Sınav açılmayınca da yeni oyuncular kadrolara dahil olamıyor, var olan oyuncularla oyunlar sahnelenmeye ça lışılıyor. Örneğin ben bir sezonda, 3 oyunda görev alıyorum. Konservatuvardan mezun birçok arkadaşım da açıkta, iş bulamamaktan yakınıyor. Bunun yanı sıra genel anlamda Türkiye’deki oyuncuların birçoğunun kazancı açlık sınırının altında. Bir yurttaş, ihtiyaçlarını giderebilecek ölçüde para kazanamazsa, elbette işini de huzurla yapamaz, ki sanattan söz ediyoruz. Yani sanat gün geçtikçe kan kaybediyor, oyuncular da açıkta ve kazançları hayli az. 16
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle