Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Ankara 248/3 Nisan 2009 ” m ü d r ö G i s e n ü G “ Y n ı r a l n a s n i t e r s a h e ş filmi Güne Kenişimleri… ir g lı a e y ve b ylikle da k iy lı r a e ğ v a z i ö a d malı ve ı, geri k an, ken te ve di varsıllıklarınd meleri. İnsanların eylik sisk li ir b k e r b kalugüne d a ödün ve lan dere beyleri. B di de toplumun nen lerinden ölelik simgesi o rca yaşamaların t r ü K i ib n im k ö a g ş E , g i g r k , ı. y ın r lı le u r in la ış la eksiz ştürül m şım lama artıp rüp a ğ ü v ık lm a s a ç s ti s e ır m n z d iş e ş ö ta ıl d g ü le or rilm zy a, ayırım savaşımlara dönemin in teminerecek hakça bir lar demokratik einde otu birini dağa, r ın e s z a ü m r ın la lı D prak yol v n ülk rsa! lama ı k lunun yacak şandığı to deş kavgası. Oğ anababanın acıl mesine yara ntileri içinde ola l Ant (Misak yakınından baş okrasi istiyorla , hukur le a m k o a s k e a n ç k e d h giden ışlaya yollaya miş bir başka mesinin b nin sınırları Ulu diye bağıran meye. Eğer ntığı, enin ma yurmaktır, en ya alı lke m lt lm Ü ş a a s ı. le k r k u ötekini k ılları. Mayına git gün be gün yaşa k la ti ğ a n a ır r o o r a d d d s k la n y ı o o a e n ı m n r lm la e i ü y günleri, gözleri önündek irbirlerine kin v Milli) sınırlart yurttaşları. G rin de, Erme kun gereği aç o sa, senin de aç ka kınınABAĞ det AD n u n , eki aç En ya ş e Kü u tan in ların b Türkle yau ğ u m ? Nec ye vur z c dramı. Karındaş i ölümlerine ağla e hem Türk v in sayılmamalı. Yahudilerin de di kın çevrend a doyurmandır. e haklar sae v ir z , r bil eö ne k nu d nan rtler alıkla ı yüc nlar rı. V alçın kay rak ancak kendin deki nefret kustuğu ve ancı yaklaşımla hem şehit Kü rin de, bir zama ta toprağı olarak inmeli ya da o dınların hakların anaları olarak s a o e in a , il , r ç e il k in b a iç , n ün kle in ki lar ab ve ğu çıplak nk cümbüşü an san sevgisi ki oğlunun ölüm köylü dayı. Şi şadığı ve anab u topraklar oldu ürtlerin ül da rak, onları gelece emel ilkeler bun r. s u k e ş r te ir a ya şlı e ler, ğda r. T eK udu gü b yduğ yakan ya okrasi b elikopter amalı. V mediği v ı etmekti saygı du da va kendi da her yedağlar. H rler; dağ başların en ya düşen askere ağıt. Şivanların kesil raklar üs ği, ir daha unutulm m de karış karış, yaşam baş tac ır. Gerçek dem el direği. Seb d ş p helikoptekerler ve şehit dü kları van şivan ardına eğe benzeyen to öyküsü. ve in her yerinde, he alar, paşalar gibi ın ol olmalı ır toplumun tem ve onurland c ın ğ s n ın lı z e r a e ak a ın a ız y k la ı, n d e a savaşa i kesilm ız insan mah rinde, iş tuttuklar una kimsenin itire insanla Ka ek ister, okşanmerini bilmelidir olan, yaln b y tan uğrundan bacağından emiş gençler. Öte sank e yaşayan bahts avgayla ölüme m d e ’ il a dın d aşımı v kleri v ürkiye k sürdürdü a bilinmelidir. T değil de, tuttuk dırılmak. Ka n yanı varsa sav daha da kolun bıyıkları terlem önmüş, her ne pa ı tünd ayla doğanlar, . r e h e n g la r in d ü r d iş ü ık v a s ı n ö Ka türkü madığ kökenlerine g ayrıma uğrad ve eksik k . Kadın da bug mete ülke na itilm andırılmış, gözü üzelim toprakla olanların E inde, ü ir nla birlik yandan k lursa olsun bu g i koşullandırılmış kum e ki kavga, şiva üneyinde, kuzey karış rın etniksal çizgiden ötür öncesine dek kim ı nı vermelid beden işçisidir. kadık N e t ığ g a k r o ıl r e v d , a e y ü iy a n r a a h s , ş ir p d K m ı e ın fik miş sın luk lar ula dır u to nb has aya ant iç , gene b yerinde. Orta ksulluk, yoksun eğinde. Yal ları; son on yıl, o undan ötürü sorg ilinmeli çok hakkını almalı da, Çerkez, b in b o y parçalam önüne sürülmüş ir başkaları. Öte ı ö o a in Y g s ın h ğ . i d a a in y ka se kuk rorsa, ey d ntin b sınd ve ateşin muş, büyümüş balarının, ataları batı asında. Ve başke oğu’da değil hulık… senin kim elidir. Ve bir ş beylerinin her o i nı da Türk si. Barış isteniy . m t a p k ğ ır larda do onların da anab nce gelmiş olma parç oğuda, Güneyd mokratsızlık, aç enin da bilin t ağalarının, Kür ın, Türk beyler Arap ve he bilinmesi şartt ın d n i le r lk ö e r y a y ü ü d a ib s n la ız , ö p e , g a K n n b in d k r . ğ a , te e lı n a y im dir ız lik kil bunu almışlık kı Türk . suzluk, haks dan ekmek topla k sınırındaki ğı. Kim k boyu bir mda, tıp yoksulluk, geri k kleri sözleri ollı ta ın nın topra değil, yüzyıllar öyküsü önemli r ç a la n n lo o y Ü il bid a , açlık, öyleyece meselesi yaşanmışlıklarınarşı omuz omuz , Çöp öresinde. Yirmi m u, doğuda değil… la ninlık konusunda s y a ğ y p k o ın r i r ış d e e y in la h m e ş ş m liz laşıl sava ız Gün kırk be sız emperya verilmiş rtak acıların, insan yaln sıllığının yüzde içinde Türk bey Birlikte, r o a ve kenin v diliminin kıvanç de onluk z ü y n la a u ş coşk rın ya “Güneşi Gördüm” sanki bunları da söylemek istemiş ama söyleyememiş gibi. Yarım kalmış bir söylem ya da karşılıklı bir söyleşi. Olay örgüsünde sonuç getirmeyen ipuçları. Paramparça. Ne ki insanın yüzüne tokat gibi inen kareler var. İnsanı insanlık adına ağlamaklı yapan. Gözü yaşlı anneler, babalar ve kıran kırana giden toplumsal ve siyasal bir çalkantının belirsizliği içinde “ne oluyoruz, biz de mi savaşacağız” diyerek sinema salonlarından ayrılan ve ayakları geri geri giden şaşkın gençler… “Güneşi Gördüm” güneşe hasret insanların filmi. Güneşi aramak ve bulmak için yollara düşen ve karanlıkları arkada bırakmak isteyenlerin filmi. Kardelenlerin filmi. Ne ki güneşe çıksalar da karanlıkları içlerinden atamamış, atamayacakların filmi. Bu kez de doğup, büyüdükleri yerlerin, dağların, taşların, gölgelerin ve kavgaların hasreti içindeler. Hasret baştan sona kadar yangın yeri bedenlerinin her kıvrımında. “Güneşi Gördüm” yalnız Güneydoğu, Güneydoğu sorununa ilişkin bir film değil, Güneydoğu sorununun neden olduğu sonuçların da filmi: Göç sorunu, töre sorunu, açlık, yoksulluk sorunu, uyumsuzluk sorunu, yabancılaşma sorunu. Ülkemizde, dünyada bitip tükenmeyen insanlık sorunu. Mahsun Kırmızıgül, bir güneydoğulu. Bu sorunlara dikkat çekerken anlatıma duygu yüklüyor. Öznellik taşıyan satırlar var, kaçınılmazdır, ama gene de önemsemek gerek bu filmi. Dudak büküp gitmek ve yukarıdan bakıp, seçkincilik yaparak salt sinemasal bir olgu olarak değerlendirmemek gerek. Bir Güneydoğulunun sesini dinlemek çok önemli. Ülkenin şaşmaz bütünlüğü üstüne duyarlılıkları var. Seveni var, sevmeyeni var; sevdiği var, sevmediği var ama bu toprakların çiçeğine, dalına, dağına, toprağına, taşına içinde taşıdığı gizli bir sevdası var. 2