02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet Ankara 248/3 Nisan 2009 FinUstadan Şancılarımıza “KulağaKüpe” OlacakTavsiye: Bağırmayın veDilÖğrenin! Tom Krause ile ustalık sınıfı tamamlandıktan sonra buluşmayı istedim. Çünkü izlenimlerini merak ediyor [email protected] ve önemsiyordum. Son derece alçakgönüllü, verici, sevecen bir insan olan Tom Krause, hıristiyan ama aynı inlandiya denilince okumuşyazmış kesimin zamanda bir “sufi öğrencisi” ve Mevlâna hayranı... aklına önce “Beyaz Zambaklar Ülkesi” nite Özellikleri, davranış ve söylemine de yansıyor. Bu neT. Krause’yi derste izlerken... lendirmesi gelir. Büyük yüzölçümüne rağmen denle, “açık” konuşmasını ve “gerçek” gözlemini an5.5 milyon nüfuslu bu İskandinav ülkesinin, latmasını özellikle rica ettim. Uzunca sohbetimizden, Mehlika Karadeniz ile bariton Beran Sertkaya oldu. Krause’nin bas Burak Bilgili ile birlikte önem verdiği Ruslara karşı verdiği özgürlük savaşımından aktarılacak iki önemli tavsiyesi vardı: “Burada insanların çoğu maalesef çıkarabildikleri ve beğendiği öteki Türk öğrencisi tenor Ünüşan Kusonra Finlandiya’nın nasıl toplumsal dayanışma içinde kadar çok yüksek ses çıkarmaya loğlu da gene bu çalışmalara hem dil açısından yardımkurulup geliştiğini anlatan Grigory S. Petrov’un kçalışıyorlar. Bu doğayı ta cı, hem de katılımcı olacak. Bu üç isimden ikisine benitabının adı, ülkenin simgesine dönüşmüştür ciz etmeye benziyor. im de bir küçük tavsiyem var: Artık “şişman sopraadeta... Bundan vazgeçmelil nolar” dönemi kapandı. Opera evleri, ses ve teknik Sıcaksoğuk karşıtlığına dayanan Krause, Kuloğlu’nu er. Nefesin şarkı kadar fiziğe, sahne görünüşüne de önem veriyor. Lirik hamamları, geyikleri, kereste üreçalıştırırken... söylemek için bir genç soprano olan Mehlika Karadeniz’in kilo almayı timi, geniş alanda az ve dağınık olduğunu, sesin bırakıp, mevcutlarını da programlı biçimde vermesi nüfusun iletişimi için cep ruhun güzel bir lazım. Avrupa’da giderek tanınan bir heldentenor olan telefonu teknolojisini aynası olduğunu Ünüşan’ın da, daha çok davet alabilmesi için biraz kilo geliştirmeleriyle ve tabii bilerek çalış vermesinde büyük yarar var. büyük bestecileri J. malılar. Mutlaka Benzeri projeyi, Ankara’nın ne yazık ki hâlâ sahip oSibelius’la akla gelen dil öğrenmeliler. lamadığı güzel bir opera evine sahip Kahire’de de Finlandiya’nın halkıyP o t a n s i y e l l e r i , sürdüren Krause’den bir karşılaştırma yapmasını istedla, biz Türklerin Orta güzel sesleri var ama im. “Orada öğrencilerle, Ankara’da profesyonellerle Asya’dan hayli uzakdil bilmemek büyük çalıştık. Tabii ki buradaki yüksek düzeyli bir sınıftı” detan akraba olduğubir engel oluşturuyor.” di. Krause içtenliğini de “Buradaki aynı zamanda bir muz, dillerimizin UrKrause’nin bu “kulağa bilgi alışverişi oldu. Türkiye’den iyi insanlar tanımış oalAltay dil ailesinin iküpe” olması gereken, biz larak, mutluluk ve iç ferahlığıyla ayrılıyorum” sözki koluna dayanması, im de geçmişte yazılarımızda leriyle gösterdi. tıpkı Macarlarla olduğu sıklıkla değindiğimiz iki önemli “TürkiyeFinlandiya Müzik Köprüsü”nün fikir gibi aramızda kendiliğintavsiyeyi, sadece yetişkin şancılar ve babası dünyaca ünlü Fin piyanist ve şef Ralf den sempatik bir ortam doğöğrencilerin değil, aynı zamanda konser Gothoni’ydi. Eski Fin cumhurbaşkanlarından Martti masına yol açar. Politikada, vatuvar yöneticileri ve hocalarının da dikkate al Ahtisaari’nin de desteği sayesinde proje Cumhurdiploması ve üst düzey bürokraside başkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül’ün “hikadın ağırlığı ayrıca olumlu ve dikkati çekicidir. ması gerektiğini de özellikle vurgulamak gerek. mayesinde” gerçekleşti. Dilerim, bu müzik köprüsü Nitekim kadın Cumhurbaşkanı Tarja Halonen ikinci Ödül, Sertkaya ve Karadeniz’e süreklilik kazanır ve önümüzdeki yıllarda İzmir, İstandönem seçildi, Ankara büyükelçileri de iki dönemdir Bu ustalık sınıfının ödülü, sekiz şancı arasından bul, Mersin, Antalya ve çiçeği burnunda Samsun operkadın diplomatlar. Krause tarafından seçilecek ikisinin önümüzdeki yaz alarında da tekrarlanır. Savonlinna ayağımıza geldi Savonlinna Opera Festivali’nde düzenlenecek ustalık Krause ve Tolpo “hoca”lara “Bunu saymıyoruz, Finlandiya’dan belki daha “dar” bir çevreyi il sınıfına katılımlarıydı. Bu iki şanslı şancı, soprano gene bekliyoruz” diyorum. gilendiren iki önemli konuk ağırladık: Şan sanatçıları için dünyadaki önemli çekim merkezlerinden biri olan Savonlinna Müzik Akademisi ile Ankara Devlet ve Opera Balesi arasında yürütülen “Müzik Köprüsü” projesi çerçevesinde, 20. yüzyılın önemli baritonlarından şan eğitimcisi Tom Krause ile , drama ve anlatımdışavurum uzmanı Eija Tolpo, on günlük bir “ustalık sınıfı” düzenlediler. Önce başvuruda bulunan otuz kadar şancıyı dinleyerek üçü hayli genç sekiz kişiyi seçtiler: Esin Talınlı, Mehlika Karadeniz (soprano), Buket Gonca Akbulut (mezzosoprano), Aykut Çınar (tenor), Arda Aktar, Beran Sertkaya, Gürhan Gürgen (bariton), Tuncay Kurtoğlu (bas). Bu sekiz kişiye, Krause’yle daha önce İspanya ve Finlandiya’da çalışmış olan tenor Ünüşan Kuloğlu da katılımcıçevirmen olarak eklendi. Burada bilinmesi gereken önemli husus, ne denli iyi olursa olsun, her şancının belirli dönemlerde bir usta hocayla çalışmasının büyük yarar sağladığıdır. Nitekim Ankara Operası’nın ilk yıllarında, solistler daimi olarak çalışan usta yabancı hocalarla devamlı ders yapıyorlardı. Büyükelçi Eskelinen, Tolpo, Deneyimli şancıların ustalık sınıflarında katılımcı olGökmen, Krause ve şancılarla... F Yans malar Şefik KAHRAMANKAPTAN ması, kendisinin unuttuğu ve kullanmadığı kimi özelliklerini yeniden anımsamasına, motive olmasına, ruhunun okşanmasına ve “el elden üstündür” ilkesi uyarınca, bilmediği kimi ayrıntıları da öğrenmesine yardımcı oluyor. FinTürk Müzik Köprüsü çalışmasının sonuçlarının da ne denli olmlu olduğunu verilen konserde gördük. Şancılarımızın sahne duruşları, özgüvenleri, ruhlarını ortaya koyarak şarkı söylemeleri, KrauseTolpo ikilisinin katkılarını yansıtıyordu. Ustalık sınıfı çalışmalarının sonunda Büyükelçi Kirsti Eskelinen’in rezidansında verdiği davette görüştüğüm şancılarımızdan da, çalışmanın üzerlerindeki olumlu etkilerini bizzat kendi ağızlarından dinledim. Bu davette, bir küçük sürprizi de Ünüşan Kuloğlu operanın başeşlikçisi Fügen Serbest’in piyanosu eşliğinde üç Sibelius şarkısı söyleyerek yaptı. Tom Krause: Alçakgönüllü bir usta 18
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle