02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet Ankara 248/3 Nisan 2009 ANKARA ANKARA Talât HALMAN eçim fırtınası, fazla hasar yapmadan geldi geçti. Türk seçmenleri, bu çetin sınavı başarıyla verdi. Kazasız belasız değildi: Özellikle muhtarlık seçimlerinde 8 ölü, yüz yaralı elbette üzücü. Umarız, bu bakımdan sorunlu son seçim olur bu. AKP, Başbakan’ın söylediği gibi, “dersini aldı”. Türk seçmeninin sağduyusu kuvvetlidir, bu sefer de kendini kanıtladı. Halk, hükümetin icraatının bazen yanlış veya yetersiz olduğunu düşünerek somut uyarılarda bulunuyor: Mali ve iktisadi kriz görmezlikten gelinemez, azımsanamaz/İşsizliğe çare aranmalıdır/Siyaset dine indirgenemez/Sadaka usulüyle oy avcılığına son verilmelidir/Yolsuzluğa göz yumulmamalıdır. CHP, muhalefet görevlerini başarılı yürütmüş olsaydı yerel seçimlerden daha güçlü çıkacaktı. Artık rasyonel eleştiri yapmanın, alternatif planlar önermenin, siyasette yaratıcı olmanın zamanı gelmiştir. Seçmenlerin yeni, dinamik bir ana muhalefet partisine gereksinimi, hatta özlemi var. 29 Mart seçimleri, partilerin düzgün çalışmasının yanı sıra (diyebilirim ki ondan da fazla) yerel şahsiyetlerin karizmasına ve kişisel gücüne dikkat çekti. Eskişehir’de, her türlü zorluğa (hatta baltalamalara) karşın Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in tekrar belediye başkanlığına büyük bir çoğunlukla seçilmesi bu gerçeğin kanıtıdır. ABD’de on yıllarca Temsilciler Meclisi üyeliği ve Başkanlığı yapmış olan Tip O’Neill’in ünlü bir sözü vardır: “Tüm po KENTBAŞKANLARININANDI Olduda Bitti Maşallah TÜRK DEMOKRASİSİNİN VE HALK İRADESİNİN BİR ZAFERİ OLARAK SONUÇLANAN 2009 YEREL SEÇİMLERİNDE BANA SEÇMENLERTARAFINDANVERİLEN GÖREVE İLİŞKİN ÇALIŞMALARI AŞAĞIDAKİ İLKEVE KURALLARA BAĞLI KALARAKYERİNE GETİRECEĞİME NAMUSUMVE KUTSAL BİLDİĞİM MANEVİ VE TOPLUMSAL DEĞERLER ÜZERİNE ANT İÇERİM: 1. AHLÂK VE DÜRÜSTLÜĞE MUTLAK OLARAK SADIK KALACAĞIM. 2. HİÇBİR İCRAATIMDA YOLSUZLUĞA, RÜŞVETE, HAKSIZ KAZANCA İLGİ GÖSTERMEYECEĞİM. 3. İLTİMASTAN VE AYRIMCILIKTAN KAÇINACAĞIM. 4. KENTİMİN, İLÇEMİN, BELDEMİN MİMARİ, SAĞLIK, EĞİTİM, SU, SANAYİ VE TİCARET, KONUT VE ULAŞIM, SANAT, SPOR VE TURİZM ALANLARINDA GELİŞMESİNE KENDİMİ ADAYACAĞIM. 5. İŞSİZLİKLE MÜCADELE EDEREK İSTİHDAM YARATACAĞIM. 6. HEMŞERİLERİMİN CAN VE MAL GÜVENLİĞİNİ KORUYACAĞIM. 7.“ÇOCUK DOSTU BELEDİYE”Yİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİM. 8. BELEDİYEMİN SINIRLARI İÇERİSİNDE VE YAKINLARINDA ÇEVRE SAĞLIĞINA VE TEMİZ YAŞAMA VAR GÜCÜMLE HİZMET EDECEĞİM. 9. PARTİ VE ZÜMRE MENFAATLERİNDEN UZAK DURARAK TÜM HALKIMA EŞİT HİZMET ANLAYIŞINI BAŞ TACI EDECEĞİM. 10. YOKSULLUĞA VE YOLSUZLUĞA KARŞI SAVAŞ SÜRDÜRECEĞİM. 11. YAŞLILARA, ÖZÜRLÜLERE VE MUHTAÇLARA DESTEK SAĞLAYACAĞIM. 12. DEMOKRATİK, HAYIRLI VE VERİMLİ YÖNETİM İÇİN, BİREYSEL VE KURUMSAL DANIŞMA, ÖNERİ, ELEŞTİRİ, KILAVUZLUK, DENETİM KATKILARINDAN YARARLANACAĞIM. BU 12 ANDIN HER BİRİVE HEPSİ İÇİN ÇABALARDAN GERİ KALMAYACAĞIMA, BU UĞURDA CANLA, BAŞLA, AZİMLE VE HEYECANLA ÇALIŞACAĞIMA ŞEREFİM ÜZERİNE YEMİN EDİYORUM. AKKARA S litika, yerel politikadır.” Bu sözün doğruluğunu bizim 29 Mart seçimlerimiz kanıtladı. Sonuçlar yakın geleceğin Türk siyasetine ve toplum yapısına ışık tutmuş bulunuyor. Yerel irade, rüştünü ispat etmiştir, bundan sonra, sistemimizin merkeziyetçi yetkisi empoze edilmemelidir. Güneydoğu’da yaşayanların ve o bölgeden ülkenin başka yörelerine göç etmiş olanların etnik tercihleri ağır basmayı sürdürecektir ve bu zümrenin özelliklerinden biri olan doğurganlığı dolayısıyla, seçimlerde artan yoğunluğu, önem kazanacaktır. Uzun sürede, toplumumuz büyük çoğunluğuyla kentlerde belediye yönetimlerinde yaşayacaktır. Bu bakımdan merkeziyetçi otorite yerine özerk yetki birimleri önem taşıyacaktır. Devletimizin bu açıdan yeni bir yapılanmaya yönelmesi gerekmektedir. Geleceğimizde büyük ve küçük belediyelerin irade ve idare payı kat kat yüksektir. Şimdiden sistemimizdeki ayarlamalara girişilmelidir. İlk ağızda bugünkü durumu düzeltmeliyiz. “Kent Başkanlarının Andı” başlığını verdiğim bir önerim var. Milletvekillerinin yemini doğrultusunda, bir belediye başkanları yemini gerçekleşse yararlı olmaz mı? Keşke topluca ant içseler... Bu, kolay ve pratik olmayacağı için, her ilçe ve kent başkanı, kendi bulunduğu yerde, halkın izleyebileceği bir tören ya da toplantıda, metnini aşağıda önerdiğim (ya da herkesin kendi yazacağı bir metni kullanarak) yemin etse... Muhteşem Bir Mevlâna evlâna Celâleddin Rumi, bir uluslararası mucize. Her kıtada, düzinelerle ülkede olağanüstü bir manevi lider ve evrensel şair olarak tanınıyor, hayranlıkla izleniyor. Yirmi yıldan uzun süredir, ABD’de “en fazla satış yapan ve okunan şair” payesini kazanıyor. Mevlevilerin sema törenleri nerde gösterime girse koskoca salonlar tıklım tıklım. Derviş, dünyanın dört bucağında egemen olan bir “ikon” artık, bir etik ve estetik M simgesi... İslâm âlemine diş bileyen ve kin besleyen nice Amerikalılar ve Avrupalılar, Rumi’nin tanrısal aşk anlayışında, hümanizmasında ve hoşgörüsünde, barış ruhunda bir çeşit “alternatif İslamiyet” görüyor. İran’ın büyük şairlerinden Cami (öl. 1492) demişti ki: “Mevlâna bir peygamber değildir ama bir kutsal kitap yazmıştır.” “Mesnevi”, gerçekten, dünyada bir “laik” kutsal kitap gibi görülüyor bugün. Bir “Mevlâna endüstrisi” gelişti denebilir. Sadece İslam âleminde değil, Avrupa ve ABD’de de her yıl düzinelerle Mevlâna kitabı, CD’leri, belgeselleri çıkıyor. Bunların çoğu, nitelikli; bilimsel ve edebî yönleri güçlü. Bizde de, özellikle, 2007 Mevlâna Yılı vesilesiyle çok güzel yayınlar yapıldı. En yeni Mevlâna eserlerinden birini Uluslararası Mevlâna Vakfı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı birlikte gerçekleştirdi: “Yüzyıllar Boyu Mevlâna ve Mevlevilik”. Eski bakanlardan Işın Çelebi’nin genel koordinatörlüğünde yayına hazırlayan ve düzenleyenler: Esin Çelebi Bayru ile Bekir Reha Sağbaş. Esere Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, Mevlâna’nın 22. kuşak torunu ve Uluslararası Mevlâna Vakfı Başkanı Faruk Hemdem Çelebi, Prof. Dr. Öcal Oğuz ve Mevlâna’nın 22. kuşak torunu ve vakfın Başkan Vekili Esin Çelebi Bayru, güzel önsözler yazmışlar. 436 sayfalık bu büyük boy albümde tüm yazıların gayet iyi İngilizceleri de yer alıyor. Keşke sık sık tümü ya da parçaları verilen şiirlerin çevirileri de gerçek anlamda şiirsel olsaydı. Eser, Mevlâna’nın yaşamı, Mevleviliğin oluşumu ve tarihi, tasavvuf ve tarikatler, sema âyinleri, sufi musikisi, Tür kiye dışında Mevlevilik hakkında geniş bilgi veriyor. Dolgun, zengin, aydınlatıcı... Bu, ansiklopedik diye tanımlanabilecek bir çalışma. Fotoğrafları, minyatürleri, baskı kalitesi ile göz kamaştırıcı bu kitabı okşaya okşaya okudum, seyrettim, ruhuma sindirdim. Hazırlayanları ve yayınlayanları kutluyorum. Mevlâna’ya layık, “onun ruhunu şad eder” diyebileceğimiz bir eser. 19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle