23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet Ankara 286/25 Aralık 2009 RadyoAurayayınabaşladı nkara Üniversitesi öğrencilerinin girişimiyle kurulan Radyo Aura, hazırladığı programlarla dinleyicilerine farklı bir yayın sunuyor. Birçok müzik türüne yer verilen, yerliyabancı pop, rock ve blues parçaların yayınlandığı Radyo Aura’da güncel gelişmeler de anlatılıyor. Öğrenci merkezli çalışan radyoda 15 kişi görev alırken, radyo yayınını “http://aura.ankara. edu.tr” adlı internet sitesinden yapıyor. Radyo sayesinde öğrencilerin sesini duyurabildiğini söyleyen Ankara Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Argun Karacabey, çalışmaların gönüllülük çerçevesinde yapıldığını kaydetti. Radyonun kuruluşuna katkı sağlayan Prof. Dr. Argun Karacabey ve Radyo Aura’nın aynı zamanda öğrenci olan çalışanlarıyla bir söyleşi yaptık: Öğrenci merkezli çalışmalarını yürüten Radyo Aura nasıl kuruldu? I Prof. Dr. Argun Karacabey: Öncelikle radyomuz internet tabanlı olarak yayın yapıyor. Temelde öğrencilerimizin çabalarıyla kuruldu. Vurgulamakta yarar var ki çok kısıtlı olanaklarla, tamamen öğrencilerimizin gönüllü çalışması söz konusu. Öğrencilerimizin sesini duyurabilmelerini ve kendi aralarında iletişim sağlayabilmelerini çok istiyoruz. Bildiği gibi Ankara Üniversitesi çevre ilçeler olmak üzere başkentin dört bir yanına dağılmış bir okul. Öyle ki öğrencilerimizin yanında, üniversite A kampustan mizin diğer yerleşkelerini görmeyen öğretim elemanlarımız bile var. Bu anlamda radyomuzun etkili bir araç olduğu inancındayım. Radyo Aura, önemli olayları canlı yayınlamak gibi zorlu bir faaliyete gönüllü olmuştur. Tabii Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemal Taluğ da bize önemli katkılarda bulundu. Hatta rektörlük görevine gelmeden önce okulumuzun bir öğrenci radyosuna ihtiyacı olduğunu belirtmişti. ‘Radyoilef’ de yayında. Aranızda nasıl bir fark var? I A.K: Radyoilef, hem karasal hem de internet üzerinden yayın yapan başarılı bulduğum bir radyomuz. Öyle ki Radyoilef geniş kitleler tarafından dinleniyor. Öğrenci radyosu olmasına karşın yöneten çocuklarımız bile Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde öğrenim görüyor. Bir anlamda bu radyomuz profesyonel. Kuşkusuz bu iki radyomuzun amacı çok farklı. Radyo Aura’da amaç en mükemmel radyo yayıncılığını gerçekleştirmek değil, öğrencilerimizin sesini duyurmaktır. Yayın akışıyla ilgili de bilgi alabilir miyiz? I Radyo Aura Sorumlusu Mehmet Altay Ünal: Yabancı pop ve rock şarkılar yayınlayan bir radyoyuz. Yayın akışımıza göre haftada 6 saat Türkçe parçalara yer veriyoruz. Müzik yayınının dışında amatör grupların konuk olduğu, okulumuzun tanıtıldığı, sağlık, haber ve hava durumu gibi bilgilerin verildiği yayınlarımız da mevcut. Yayınlarımız çok çeşitli: “Cazı Muhterem”de cazblues şarkılar, “Devri Alem”de 80’lerin nostaljik yabancı şarkıları, “Aşkı Memnu”da 70 ve 80’lerin Türkçe şarkıları, “Romantica”da yabancı aşk şarkıları, sabahları yayınlanan “Peynir Gemisi”nde eğlence ağırlıklı sohbetler ediliyor. “Zatı Şahane”de Türkçe şarkılar, “Soundtrack”da film müzikleri, “Üşengeç Kuşlar”da şiir, felsefe, psikoloji konularının yer verildiği programımız. “Yaşam Hakkına Saygı”da hayvan hakları konu ediliyor. “Keyfi Diyar”da ise her hafta bir ülkenin müzik türüne yer veriliyor. Böylesi oluşumlar, yani radyo kurma gibi girişimler öğrencilere neler kazandırıyor? Gözlemlerinizi alabilir miyiz ? I M.A.Ü: Öğrenciler kendilerini rahatça ifade edebildikleri gibi özgürce konuşabilme olanağını bulabiliyorlar. Üniversite, bireyin daha ilerici ve özgürlükçü olmaya meyillendirildiği yerdir. Onların kendilerine olan güveni artıyor. Bu tarz etkinlikler arttıkça, üniversitemizin çehresi değişmekte, öğrencilerin farkındalık seviyeleri yükselmektedir. Ayrıca öğrenciler eğitim aldıkları süre boyunca, fikir üretip, bunları yaşama geçirecek fırsatı da bulabiliyorlar. Ayrıca radyomuzun internet sitesinde, vizyondaki filmlerle ilgili bilgilere ulaşmak da olanaklı. Spikerlik ve radyo programıyla ilgili projeleriniz de var. Bunlarla ilgili de bilgi verir misiniz? I M.A.Ü: Evet iki yeni projemiz var. Bunlardan ilki “Sesini Duyur” sloganıyla yaşama geçirilen, spikerlik ve radyo programı projesi yarışması. İkincisi “Web Sayfası Tasarımı” yarışması. Bu yarışma, Radyo Aura’nın web sayfasının tasarımıyla ilgili yapılacak çalışmalar için düzenleniyor. Her iki yarışmamıza bütün Ankara Üniversitesi öğrencileri katılabilir. azı sıcak, kışı soğuktur. Kızılırmak’tan Bolu’ya kadar uzanan ormanlarda bir kayalık, yücelmiş, yükselmiş ve tarihe geçmiştir. Bu kayada kaç uygarlık katmanının yer aldığını, ancak tarih bilebilir herhalde… Bugünse, bu kayalık üzerinde yer alan kalede, Türk bayrağı hür olarak dalgalanmaktadır. Ankara, tüm bu özellikleriyle bir başkentin vakarını en iyi şekilde taşımaktadır. Atatürk’ün telif eseridir, bir bağımsızlık mücadelesinin, bir devrimin, gelecek kuşaklara aktarılması gereken parolasıdır Ankara… Hititler, Hattiler, Frigler, Galatlar, Romalılar, Selçuklular, Osmanlılar ve kim bilir daha nice uygarlık geçti bu topraktan. Pek bilinmez veya göze çarpmaz; ama İstanbul’la aşık atacak bir tarihi vardır bu kentin. Büyük ve önemli bir şehirdir Roma döneminde örneğin. İstanbul’daki Sultanah Y AnadoluOrtasındaŞahlananBirKaya met, Süleymaniye, Fatih gibi camilerden önce inşa edilmiş, kaleye tırmandıkça karşımıza çıkan pek çok Selçuklu camisini ve yapısını barındıran bir kenttir Ankara. Seymenlerin Ata’ya verdiği sözdür Ankara. Akköprü’nün altından akan çayın, Milli Mücadele’ye şehadetidir, 23 Nisan 1920’den beri yankılanan davul zurna sesidir, Millet Meclisi’nden duyulan top sesleridir Ankara… Başkent olmayı, döktüğü alın teriyle, vatan sevgisiyle hak etmiştir. Bu şehre esas damgayı vuran, Cumhuriyet olmuştur elbette. Cumhuriyet dönemi yapıları ise süsü, mücevheri olmuştur başkentimizin. Cumhuriyeti diğer şehirlere öğreten bir öğretmendir Ankara. Çiftliği’nde doğaya olan saygıdır, Jülyen Sütunu üzerindeki leylek yuvasıdır, kışın soğuğundan, kızartılmış kestanenin sıcaklığına sığınmaktır, Yüksel’de, heykellerin yanı başında okunan gazetedir, denizi özlemektir Ankara… Denizin kokusunu Sakarya’da yenilen midye dolmasında bulmak, martıları anımsamaktır benim şehrim. Martıların yerine türkülere konu olmuş güzellikteki güvercinlere Kuğulu’da atılan yemdir, Gençlik Parkı’nda yaşanılan semaver keyfidir, Papazın Bağı’nda içilen kahvenin kırk yıllık hatırıdır bu başkent. İstediğiniz zaman Anıtkabir’e gidebilmektir Ankara… Büyük heykellerin, aslanların arasından yürümek, dev bir bayrak önünde selam durmak, İnönü’nün mezarında “Siz orada sadece düşmanı değil, Türkün kara yazgısını da yendiniz” cümlesini okumak, kurtuluş ve devrim mücadelecilerinin ruhuna rahmet okumak, Ata’nın rüyasına kasımpatılar koymaktır… Türkiye’nin gözbebeği Cumhuriyetin çelik koludur, düşmez kalesidir Ankara. Haşmetli garına giren, azimli cumhuriyet trenidir. Kaliteli, yaşanılabilir, nezih bu şehrin yıpratılmasına izin vermemek, sadece bir devrin değil tüm tarihin simgesi olan bu şehri en iyi şekilde yaşatmak, Atatürk’ün bu dev, ölmez eserini, bağımsızlık gülünü tüm evrenle paylaşmak, gelecek nesillere aktarmak, Türkiye’nin göz bebeğini emin ellere emanet etmek, hepimizin öncelik vereceği görevler olarak zihinlerimize kazınmıştır. Egemen Bengisun (TED Ankara Koleji lise son sınıf öğrencisi TED’in 13 Ekim’de açmış olduğu ‘Atatürk Şehri Ankara’ konulu kompozisyon yarışmasında birincilik ödülü alan kompozisyon) Hoşgörünün simgesi Birbirine bitişik Hacı Bayram Camisi ile Augustus Tapınağı’nda dinsel hoşgörünün simgesidir, Orman Yayımlanmasını istediğiniz etkinlikleri 442 30 50 numaralı telefona ya da sevilarinan@cumhuriyet.com.tr elektronik posta adresine iletebilirsiniz. 8
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle