Katalog

Cumhuriyet Ankara 217/ 29 Ağustos 2008 Özel Yüce Okulları, 25 yıldır kaliteden ödün vermiyor ‘Türkiye’nin milli eğitim takımıyız’ ürkiye’deki ikinci, başkentteki ise ilk özel fen lisesini 20 yıl önce kuran Özel Yüce Okulları, bugün ilköğretime hazırlık, ilköğretim ve lise alanında uluslararası kuruluşlar tarafından onaylanan eğitim kalitesiyle başkentin en köklü eğitim kurumlarından biri. 25 yıllık deneyimi ile Özel Yüce Okulları’nın “Türkiye’nin milli eğitim takımı” olduğunu söyleyen İlköğretim Müdürü Dr. Nevzat Adil, “Hedefimiz Türkiye’de çağdaş, Atatürkçü, yenilikçi bir okul olarak, uygulamalarıyla eğitim kalitesiyle başka ülkelerde de duyulmak” diyor. Dr. Adil’e yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle: Özel Yüce Okulları’nın gelişimini kısaca özetler misiniz? I Özel Yüce Okulları’nın kurucusu Yücel Kalınyazgan, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde matematik öğretmeniyken kendi isteğiyle bu görevinden ayrılıyor. 1970’li yıllarda dershanecilik de yeni başlamış. Kalınyazgan, üniversiteye hazırlık konusunda dershanecilik alanında yetişiyor. Kendini geliştirdikçe ve donanımını artıkça, çalıştığı dershaneler gibi bir dershane açma olanağı doğuyor. İlk olarak 1983 yılında kendi dershanesini kuruyor. Ardından bu dershanecilik Özel Yüce Fen Lisesi serüvenine dönüşüyor. Kalınyazgan, 1988 yılında Türkiye’de 2., Ankara ise ilk özel fen lisesini kuruyor. T ? Mahmut LICALI kendileri almamış, okulda yeni bir sisteme geçilecekse, bunu Türkiye’deki profesyonel danışmanlardan hizmet alarak belirlemiş. ‘Yaşam boyu öğrenen insan’ Özel Yüce Okulları, öğrencilerine nasıl bir eğitim sunuyor? I 2005 yılından itibaren Milli Eğitim Bakanlığı ilköğretim müfredatlarını yeniledi. Öğrenci merkezli eğitime geçildi. Bütün devlet okulları da bu sistemi uyguluyor. Fakat bu sistemin felsefenin ve formatın algılanmasında uygulanmasında bazı zafiyetler olduğunu gözlemliyoruz. Hala eski öğretmen merkezli eğitimin yaygın bir şekilde kullanılıyor. Bizim okulumuzun farkı, bu müfredatın felsefesinin ve formatının doğru olduğu varsayımına dayanıyor. Müfredatı hazırlayan bilimadamlarıyla da yakın temaslarımız oldu. Direk olarak söyledikleri şudur: “Biz iyi bir çalışmayla DNA dizilişine benzer 1. sınıftan 8. sınıfa kadar müfredatı organik bir bağ ile birbirine bağladık.” Okulumuz Uluslararası Bakalorya Programı’nı ilk olarak uygulayan okullardan biridir. Özetlersek gerek yeni müfredat, gerekse Bakalorya Programı öğrencinin bireyselliğini ön plana çıkaran, onun kendi potansiyeli doğrultusunda gelişimini destekleyen bir yapıyı istiyor. Bunun için de anlatan dersi anlatan öğretmenden ziyade, bilgiyi keşfeden, sorgulayan öğrenci, öğrenmeyi öğrenen, öğrenmekten zevk alan öğrenci yetiştirilmeye çalışılıyor. Bütün bunları tek cümleye sıkıştırırsak: Yaşam boyu öğrenen insan. Eğer biz yaşam boyu öğrenen insan tipini yaratabiilirsek, bu hangi alanda ne iş yaparsa yapsın, bir kere o bilgiye ulaşabilecek ve o bilgiyi kullanabilecektir. Öğrencilere ne gibi olanaklar sunuyorsunuz? I Eğitim dediğimizde üç boyutu, akademik, sosyal ve iletişim boyutunu birlikte değerlendiriyoruz. Zaman olarak da faaliyet olarak da dersleri üçe bölmemiz gerekiyor... Ders saatleri dışında da çocuklarımızın ilgi alanlarına yönelik sportif faaliyetlerimiz neredeyse tüm branşlarda var. Sanat alanında görsel sanatlar, müzik alanında okulumuzda hem haftaiçi hem haftasonu faaliyetler var. Dönemin başında yaptığımız anket sonuçlarına göre öğrencilerimiz ilgi duydukları alanlardan en az bir tanesine katılmak zorundadır. Böyle bir kuralımız var. Hem derslerimiz içerisinde, hem de ders sonrası saatlerde bu faaliyetler yapılıyor. Modern dans ekibimiz başarılarıyla meşhurdur. Katıldıkları tüm faaliyetlerde, özellikle uluslararası organizasyonlarda Türkiye’yi başarıyla temsil etmiştir. Okulumuzda hafta sonları ücretsiz olarak verilen modern dans, bale, halk oyunları, gitar, piyano, org, keman, drama, web tasarımı, satranç, basketbol, voleybol, masa tenisi, step dans gibi kurslar bulunmaktadır. Bu kursların yanında öğrenci kulüplerimizde etkinliklerini sürekli olarak gerçekleştirmektedir. Okulumuzda bulunan öğrenci kulüplerini, Folklor, Tiyatro, Müzik, Gezi, Tanıtım ve Turizm, Bilim, Fen ve Teknoloji, Çevreyi, Yeşili ve Hayvanları Koruma, Sağlık, Temizlik, Beslenme ve Bilinçli Tüketici, Bilgisayar, Spor, Satranç, Resim, Fotoğrafçılık, Kültür Edebiyat ve Yayın, Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma ile Matematik kulüpleri olarak sıralabiliriz. ‘İsmimizi yurt dışında da duyuracağız’ Özel Yüce Okulları’nın geleceğe ilişkin hedefleri nelerdir? I Bizler söylediğinden ziyade yaptıklarıyla anılan, yaptıklarının da uluslararası kalite kuruluşları tarafından onaylanmasını önemseyen bir kurumuz. Biz yabancı dil eğitiminde yabancı dil eğitiminde standartları belirlenen sistemi kullanıyoruz. Türkiye’de yalnızca Bilgi Üniversitesi ve Özel Yüce Okulları bu sistemin sertifikasına sahip. Dünya Bankası’nda gelen uzmanlar okulumuzu denetlediler. Uluslararası standartlara sahip olduğumuz kanıtlanmıştır. Hedefimiz Türkiye’de çağdaş, Atatürkçü, yenilikçi bir okul olarak, uygulamalarıyla eğitim kalitesiyle başka ülkelerde de duyulmak. Biz örneklerimizde hep batıyı kullanıyoruz, bizden de onlara bazı uygulamalardan model gitmesi gibi hedeflerimiz var. Okulumuzu Türkiye’deki herkesin duy masını hedefliyoruz, ama bunun dışında Türkiye dışında da duyulmak istiyoruz. Biz kendi kendimizi Türkiye’nin milli eğitim takımı ilan ettik. İşimizi iyi yaptığımız takdirde Yüce Okulları’nın ismi yurtdışında duyulmasını amaçlıyoruz. Okulumuz uluslararası standartlarda eğitim vermek için yola koyuldu. Bunu başarmak istiyoruz. ‘Başkentin en büyük okullarından birisiyiz’ Lisenin ardından ilkokul ve hazırlık sınıfları kuruluyor... I Evet, bu başarı beraberinde “İlkokul neden açılmıyor?” sorusunu gündeme getirmiş, böyle bir talep doğmuş. Bunun üzerine kurucumuz 1996 yılında Özel Yüce İlköğretim Okulu’nu da kuruyor. İlkokulun kurulmasının ardından anasınıfı gündeme geliyor. Biz “anasınıfı” yerine “ilköğretim hazırlık sınıfı” tanımlamasını kullanıyoruz. Bu ihtiyaç doğunca ilköğretim hazırlık sınıflarımız da kuruluyor. Gerek hazırlık sınıflarımızda, gerek de ilköğretimde öğrenci sayısı itibariyle Ankara’nın en büyük okullarından biriyiz. İlköğretim öğrenci sayımız bin 300, liseyle birlikte bin 500 öğrencimiz var. Bu yıl bin 600’e yakın olacağını tahmin ediyoruz. Özel Yüce Okulları’nın 25 yıl içinde bu kadar başarılı olmasının sırrı nedir? I En başta kurucumuzun eğitimci olması... Bu, eğitimde kalitenin baştan sağlam direkler üzerine kurulmasını sağlamış. Personelini, öğretmen kadrosunu ekibini çok iyi kurmuş. Askerlikten gelen sistematik yaklaşımı da kuruma aktardığı için ekip çalışmasını çok iyi değerlendiriyor. Kurumumuza yeni katılan tüm elemanlar bunu gözlemliyebiliyor. Yüce Okulları’nın başarısının temelinde karar mekanizmasının eğitimden gelen birikiminin olması, sistem yaklaşımının çok iyi uygulanması, kurumsal yapıya değer verilmesi ve ekip çalışmasına önem verilmesi geliyor. Böyle olunca da başarı geliyor. Bir aile şirketi olmasına karşın, profesyonel danışmanlık alma konusunda bir alışkanlık var. Yönetim kurulu eğitimle ilgili kararları oturup 19