Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Ankara 217/ 29 Ağustos 2008 Orman kâşifleri eçtiğimiz hafta bu sayfada çocuklarla yaptığımız “Sonbaharda doğayı keşfediyoruz” projesine yer vermiştik. Bu projede çocuklar sonbaharla birlikte oluşan değişimleri fark etmiş, bahçemizdeki ağaç ve yaprakları incelemişlerdi. Bu incelemeler çocuklar için öyle keyifli geçti ki bize daha farklı ağaçlar ve yapraklar da görmek istediklerini söylediler. Biz de onlara bir orman gezisi yapmayı teklif ettik. Bu teklifimiz onları çok heyecanlandırdı. Hemen gezi hazırlıklarına başladık... Önce kendimize bir ihtiyaç listesi hazırlayalım dedik ve çocukların söylediklerini not aldık. Fotoğraf makinesi, içecekler, bardaklar, masa, sandalye, yedek kıyafetler, kitap, böcek ilacı, yara bandı, ilaç, çadır, hamak, mandalina… Bunlardan hangilerinin bizim için öncelikli olduğuna karar verdik. Daha sonra çocuklara bu geziye iki grup halinde çıkacağımızı söyledik ve gruplarda kimlerin olacağını belirledik. Sıra gruplara isim bulmaya gelmişti. Grup isimlerine karar vermekte çok zorlanmadık. Gruplarımız adı “Böcek” ve “Odun” oldu. Gezi gününden birkaç gün önce biz eğitimciler gideceğimiz orman alanını keşfe çıktık ve çocukların güvenliği açısından gezeceğimiz yerlere bazı işaretler koymaya karar verdik. Sohbet edeceğimiz alanın çevresindeki 6 ağaca farklı renkte kurdeleler bağladık ve keşfetmelerini istediğimiz alanın etrafını kalın bantlarla çevreledik. Böylece çocuklar sınırlarını daha net anlayabileceklerdi. Ormana önce “Böcek” grubuyla gittik: I Öğretmen (ÖĞT): Çocuklar bu altı tane ağacın etrafını görüyor musunuz? Mavi, turuncu, pembe, beyaz iplerle bağlanmış olan bu ağaçların ortasında sohbet edeceğiz. Bu bantlarla çevrili alanın dışına çıkmadan buranın içinde inceleme yapıp oynayacağız. Şimdi iplerle bağlı olan ağaçları inceleyip onlara birer isim verelim mi? Çocukların her biri bir ağaç seçti ve G seçtiği ağaca bir isim verdi: I Emre: Bu yumruklu ağaç olsun çünkü çok sert. I Bolkar: Bu sert ağaç olsun. I Elif: Delikli ağaç. I Nehir: Benim ki ballı ağaç olsun. I Emir: Goril ağaç. I Tarık: Bunun adı kırılmayan ağaç. Çocuklar bir hayvan veya bitkiye isim verme şansını çok nadir yakalar. Herkesin kendi verdikleri bu ismi kullanması da çocuklar için çok önemlidir. Bizim çalışmamızda çocukların ağaçlara isim bulmaları ile ayrıca şunlar amaçlanmıştır: I Belli bir ağacın karakteristik özelliklerini hatırlamaları. I Bulundukları ortamı sahiplenmeleri. I Duyularını tarif edip adlandırabilmeleri. (Onlardan gördüklerine ve dokunduklarında hissettiklerine bağlı olarak isimler vermelerini istemiştik) Çocuklara sesleri tanıttık Odun grubuyla gezimiz ise şöyle geçti: Böcek grubunu görme ve dokunma duyularına odaklamaya çalışırken odun grubunun ilgisini de seslere yönlendirmeye çalıştık. Ormanda çocukların çok çeşitli sesler duyabileceğini düşündük: “Rüzgar, yağmur, kuş sesi, yapraklar üzerinde ayak sesleri, bir şeye sürtünmek, uçak, araba veya helikopter sesleri” Birkaç dakika sessizce oturup etraftaki sesleri dinledik ve çocuklara hangi sesleri fark ettiklerini sorduk. Onlar da rüzgar sesi, yaprak sesi, kuş sesini duyduklarını söylediler. Çocukların en çok yakındaki gölden gelen seslere odaklandıklarını gördük. Çocuklar merakla ve koşarak göle doğru gittiler ve duydukları seslerin kaynakları ile tanıştılar. “Duyduğum kuş sesi değil ördek sesiymiş.” Ördeklerin birbirleri ile sohbet ettiklerini söyleyip onların seslerini taklit ederek sohbetlerine katılmaya çalıştılar. Yanlarında getirdikleri yiyecekleri ördeklerle paylaştılar. Odun grubuyla gezimiz doğa sesleri ve ördek seslerinin taklitlerinden oluşan bir orman şarkısı yaratarak son buldu. Okula döndüklerinde bu şarkıyı ritm aletleriyle eşlik ederek defalarca kez söylediler. Yaptığımız bu geziyi çocuklarla değerlendirdiğimizde kış, ilkbahar ve yaz mevsimlerinde de bu geziyi tekrar etmemiz gerektiğine karar verdik. Her mevsimde doğanın mucizelerine tekrar tekrar tanık olmak için. Ayrıca doğanın bir mucizesi olarak kendimizi, duyularımızı da keşfetmek için. Bu gezilerde küçük orman kaşiflerimize duyuları rehberlik etti. Duyularına odaklandıklarında dolu dolu bir öğrenme ve bilgi evinin kapıları ardına kadar açıldı karşılarında. Her kapıdan farklı bir dünyaya tanık oldular. Duyduğumuz dünya, gördüğümüz dünya ve dokunarak hissettiğimiz dünya. Çevreyi inceledik Ağaçlara isim verdikten sonra çevreyi incelemeleri için onlara zaman verdik. Onlara sunduğumuz amaçlı oyunlar ve çözmelerini istediğimiz sorunlar ormanı daha ayrıntılı keşfetmelerini sağladı. I ÖĞT: Şimdi sizden üç tane birbirinden farklı şey toplayıp getirmenizi istiyorum. (Çocuklar topladılar) I ÖĞT: Bunları sınıflayarak ayıralım, neler toplamışız bakalım. Çocuklar ormanda ilgilerini çeken kozalak, meşe palamudu, dallar ve yaprakları topladılar. Hazırlanan sepetlere sınıflamalarını istedik. Bu süreç onların matematik gelişimleri için de destekleyiciydi. “Böcek” grubu okuldaki çalışmamızda yaprakları incelemeye ve fark ettikleri ayrıntıları çizmeye istekli bir gruptu. Burada buldukları bunca çeşitli dal, yaprak ve kozalaklar onları çok heyecanlandırdı. Okulda üzerinde çalışacakları birçok malzemeleri vardı artık. 11