Katalog

Cumhuriyet Ankara 217 / 29 Ağustos 2008 ‘Kendi yazdığımız oyunları sahneliyoruz’ diyen Sanatolia Sahnesi Genel Sanat Yönetmeni Turgay Yıldız, ekliyor: ‘Bizimkisi bir tür yerli tiyatro’ NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tiyatro sanatına yıllarını veren ünlü oyuncu Turgay Yıldız, 7 yıldır Sanatolia Sahnesi’nin genel sanat yönetmenliği görevini üstleniyor. Sanatolia Sahnesi, 7 yıldan bu yana da ünlü tiyatroları ve oyuncuları ağırlıyor. Yeni sezonda 15 Eylül’de perdelerini açacak sahnede sahnelenen oyunların neredeyse tamamı tiyatro çalışanlarının ürünü. Genel Sanat Yönetmeni Turgay Yıldız, Sanatolia Sahnesi’ni, “Biz, kendi yazdığımız oyunları sahneliyoruz genellikle. Kendi oyunlarımızın müziklerini yapıyor ve yönetiyoruz. Yani her şey bize ait. Bir tür yerli tiyatro bizimkisi. Daha doğrusu tiyatromuzun kendisinin sözü var” şeklinde tanımlıyor. Yıldız, yeni sezonda çok farklı yapımları izleyici ile buluşturacaklarının da altını çiziyor. Yıldız’la Sanatolia Sahnesi’nin yeni sezondaki projelerini ve tiyatro sanatını konuştuk: Bize Sanatolia Sahnesi’nden bahseder misiniz? Kaç yıldır bu sahnenin genel sanat yönetmenliği görevini üstleniyorsunuz? I Benim tiyatro sanatına olan ilgim çocukluğuma dek uzanır. Bu işi profesyonel olarak 20 yılı aşkın süredir yapıyorum. Ama bizim Sanatolia Sahnesi’ndeki geçmişimiz çok yeni. Henüz 7 yıl oldu. Bir gün ben, Migros Alışveriş Merkezi’ne bir animasyon gösterisi dosyası vermek için geldim. Buranın müdürü çok sevdi bizi ve o gün bu sahnenin genel sanat yönetmenliği görevini üstlendim. O günden bu yana da çok ciddi çalışmaların altına imza attık. Çok ünlü tiyatroları Ankara’ya, Sanatolia Sahnesi’ne, getirdik. Haluk Bilginer, Ata Demirer, Nejat Uygur ve Ferhan Şensoy gibi isimleri ağırladık. A ‘Tiyatromuzun sözü var’ Sanatolia Sahnesi’nde genellikle çocuk oyunları sahneleniyor değil mi? I Evet çünkü mekân ve koşullar bizi bu yolda uzmanlaşmaya itti. Bilirsiniz, Türkiye’de, büyükler için yapılan tiyatro oyunlarında, oyuncu arkadaşlar eğer tanınmış değillerse, size maddi anlamda pek bir katkısı olmuyor o oyunun. Devlet Tiyatroları’nı (DT) bu tanımlamanın dışında tutalım. Çünkü DT’ye sağlanan olanaklar şüphesiz çok geniş. Biz de şartlar böyle olunca çocuk tiyatrosuna yöneldik. Ama bu hiç Sanatolia Sahnesi’nde büyükler için sahnelenen oyun yok anlamına gelmesin. Büyükler için de birtakım projelere imza atıyoruz. Aynı zamanda biz, kendi yazdığımız oyunları sahneliyoruz genellikle. Kendi oyunlarımızın da müziklerini yapıyor ve yönetiyoruz. Yani her şey bize ait. Bir tür yerli tiyat ro bizimkisi. Daha doğrusu tiyatromuzun kendisinin sözü var. Kaç kişilik bir ekiple çalışıyorsunuz? I Biz aslında üç ortak çalışıyoruz. Hüseyin Gazi İnce, Ali Okyar ve ben. Oyuncu arkadaşlarımızın sayısı da durum SANOLİA Sahnesi, baş bu tiyatro sahnesinin önünden göre çoğalıp azalalabiliyor. kentteki diğer sahnelerden fark “Mc. Donald’s”a götürüyor. Bu Biz bir günde iki oyun oynulı. Bir alışveriş merkezinin içinde durumu kabullenmek çok güç. yoruz. Yıla göre hesaplandıyer alıyor. Tiyatro sahneleri ve si Bilirsiniz, masallarda 3 dilek kuğında bu şu anlama gelir: Yıl nemalar alışveriş merkezleri içine ralı vardır. 3 dilek tutarsınız geriçinde en az 10 oyun oynugömülüyor son yıllarda. Siz ne çekleşmesi için hani. İşte bugün yoruz. Bu özel tiyatro için çok düşünüyorsunuz? “Mc. Donald’s kültürü” bunu yaönemli bir rakam. Çünkü tiI Biraz paket program gibi. pıyor. Yemek istiyorsunuz, en yatro seyircisi artık oyunları Alışveriş arası oyun... İnanma fazla 10 dakikada geliyor. Artık tüketiyor, ikincisini istiyor. yacaksınız belki ama alışveriş sevmenin de bir ritüeli kalmaAynı fast food denilen hazır merkezi her ne kadar kalaba dı. Her şey hazır. 5 dakikada yiyecekler gibi. Tiyatro izleyilık gibi görünse de tiyatronun samimi oluyoruz, sonra tüci sayısında günden güne azalbir kalabalığı yok. “Mc Do kenen ilişkiler ağı. Mekamalar da gözleniyor. nald’s” kültürü oluştu nikleştik. Böyle bir orBugün özel tiyatroların en büçünkü. Acı olan da ne tamda da kültür kayıpyük sorunu izleyici sayısındaki dübiliyor musunuz? ları yaşıyoruz. Zaten şüşler olarak açıklanıyor. İzleyici saÖğretmenler öğ toplumun seçtiği yısındaki düşüşlerin nedenleri de ekorencilerini, de ortada. nomiye bağlanıyor. Ancak salt ekonomiyle açıklamak da doğru olmasa gerek... I Elbette salt ekonomiyle açıklanamaz. Açıklanırsa metafizik olur ki, çok akıllıca değil. İzleyici sayısındaki düşüşlerin nedenleri arasında bence en önemlisi popüler kültür olgusu. Televizyonun ve sinemanın yaygınlığı, gücü ve etkisi de önemli nedenlerden. Fakat popüler kültür olgusu bugün insanların ne yiyip ne içeceğine, ne giyeceğine dek yaşamlarındaki her şeyi belirler hale geldi. Belirleyiciler de egemenler. Sistem size birşeyleri dayatıyor. “Moda olan bu, bunu alın, bunu giyin ve böyle yaşayın” diyor. Siz de kabulleniyorsunuz ister istemez. Bu açıdan bakıldığında gelelim tiyatroya. Tiyatronun egemenleri artık stand up şovlar. Tek kişi çıkıyor sahneye, bir öykü anlatıyor ve salon tıklım tıklım dolu. Bizim bunlara karşı koyacak gücümüz ise maalesef yok. Paranız olmadığı zaman tiyatroya da yatırım yapamıyorsunuz haliyle. Nedenler birbirine bağlı anlayacağınız. Zaten ben tiyatrodan şimdiye dek çok zengin olan bir kimseyi de anımsamıyorum. Aslına bakarsanız bütün dünyadaki tiyatrolarda izleyici sayısında düşüşler yaşanıyor. Çünkü tüm dünyada eğlence araçlarının sayısı çoğaldı. Tiyatro da bu eğlence araçlarına dahil oldu. Eskiden böyle değildi. Tiyatro, insanların kendileriyle yüzleştiği yerdi. Ayna görÇocuk oyunları 10 YTL, büyük oyunları 20 YTL, öğrenci ise evi üstlenirdi yani. Ancak bugün o aynayı kimin 15 YTL. Fiyatların çok yüksek olduğunu sanmıyorum. Yeni setuttuğu çok önemli. Yalan söyleyen aynalar da var zonda izleyicilerimiz bizi yalnız bırakmazlar diye ümit ediyorum. çünkü. ‘Mc Donald’s kültürü oluştu’ Bilet fiyatları geçen sezonla aynı 12