05 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet Ankara 217 / 29 Ağustos 2008 Çevre Mühendisleri Odası Ankara Şube Başkanı ‘Hava kirliliği değerleri gelişmiş ülkelerin üstünde’ ? Alican ULUDAĞ evrenin insan hayatındaki yaşamsal önemi hiçbir zaman yadsınamaz. Çünkü insan yaşadığı çevreyle var olmaktadır. Çevre konusunda yaşanan küçük bir kriz direkt insan hayatını etkiliyor. Yaşanan herhangi bir sorun diğer bir sorunu tetikliyor ve katlanarak büyümesine sebeb oluyor. Bu nedenledir ki çevrenin korunmasının yanında iyi yönetilmesi ve planlanması da çok önemli. Bunun en basit örneğini geçen yıl yaşanılan su sıkıntısında gördük. Günlerce süren kesintiler, başkentliyi perişan etti. Cumhuriyet Ankara olarak geçen yıl yaşanan bu “su sorunu”nu anımsatmak ve Ankara’nın diğer çevre sorunlarını ele almak amacıyla TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Ankara Şube Başkanı Atilla Hışır ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Ankara geçen yıl büyük bir su sıkıntısı/krizi yaşadı. Fakat geçen yıl yaşananlar unutulmuş gibi görünüyor. Ne dersiniz ? ¦ Aslında geçen yıl yaşanan su sıkıntısı “bekleyin geliyorum” diyen ve teknik değerlendirme yetisine sahip herkesin öngörebileceği bir olaydı. Nitekim su sorunu yaşanmadan yıllar öncesinden DSİ’nin Ankara Anakent Belediyesi’ne yapmış olduğu Ankara’nın susuz kalacağı uyarısı ve Gerede Projesi’nin acilen hayata geçirilmesi önerisi de bu söylediklerimi destekler nitelikte. Geçen yıl yaşanan ve her gün katlanarak artan su problemi Anakent Belediyesi yönetimince yaratıldı. Bu süreçte Ankara halkının karşı karşıya bırakıldığı panik ve korku dağı da olayın daha başka bir acı yüzüdür. Şu an biz Ankara halkının suya ve dolayısıyla da bu suyu yönetenlere karşı duyduğu güvensizliğin nedeni, “ben her şeyi daha iyi bilirim” zihniyetinin bir ürü Ç nü. Büyükşehir Belediyesi’nin bu inadı nihayetinde 2007 yılında Ankara’da susuzluk olarak patlak verdi. Aslında kent yöneticilerinin arkasına sığındığı küresel ısınma da insanların aklında “Türkiye’de sadece Ankara kentinin havası mı ısındı sayın Melih Gökçek” sorusunu da getirdi. Ankara’da su sıkıntısının baş göstermesiyle beraber su kesintileri oy kaygısıyla ertelenerek seçim sonrasına bırakıldı. Daha sonra başlayan su kesintileri Ankaralıları zor duruma soktu. Bazı bölgelerde 10 günü bulan su kesintileri ciddi problemlere yol açarken, kesintiler sırasında borularda oluşan patlamalar da altyapının kötü durumda olduğunu bir kez daha gösterdi. Bu süreçte yaşanan en utanılacak gelişme ise sorunun insanların tatille, köylerine giderek ya da şehri boşaltılarak çözüleceği açılımıydı. Yani Anakent Belediyesi “Ankara halkı olmadan kenti daha iyi yönetebilirim” demiştir. Su kesintisi yapılarak düşük gelir seviyesindeki insanların yaşama hakkının gasp edildiği de bu olayın diğer bir utanılacak yüzüdür. Çünkü sayın Belediye Başkanı da dahil parası olan insanlar söz konusu su kesintisinden çok fazla etkilenmemiş, yine olan garibana olmuştur. Yaşanan bu krizin küresel ısınma dışındaki nedenleri neydi ? ¦ Ankara’da yaşanan ve yaşanacak olan su sıkıntısının ana nedeni, Anakent Belediyesi’nin iddia ettiği gibi “2006’nın son 41 yılın en kurak yılı olması ve küresel ısınma” değil daha öncede bahsettiğim gibi Anakent Belediyesi’nin tüm uyarılara kulak tıkayarak sorunu görmezden gelmesidir. ASKİ gibi Ankara’nın su ve kanalizasyon idaresinden sorumlu bir kurumunun son yıllarda kuruluş kanunu dışındaki alanlarda çalıştırılıyor olması da belediyenin su idaresini sudan bir mesele olarak görmesinden kaynaklandığının göstergesidir. olursak; Çevre ve Orman Bakanlığı verilerinde Türkiye’nin başkenti Ankara, düzenli depolama alanına sahip kentler arasında yer almıyor. Ankaralı için ciddi bir sorun da kent merkezine yakın olan Mamak vahşi depolama alanına çöp dökümünün hala devam etmesi konusudur. Düzenli depolama alanı olmayan, Mamak çöplüğüne Sincan ve Etimesgut belediyeleri hariç Ankara’nın tüm merkez ilçelerinin çöpleri gönderiliyor. Yerleşim bölgelerine yakın olan alanda koku, sinek vb. problemler ise hala devam ediyor. Ankara’da yaşanan bir diğer sorun, son yıllarda artan hava kirliliğidir. Hava kirliliğinin iki temel kaynağı vardır. Birincisi, ısınmada kullanılan yakıtlardan kaynaklanan hava kirliliğidir. Doğalgaz kullanımının henüz tam olarak kent içerisinde yaygınlaştırılmaması, doğal gazın kentliler için pahalı olması, doğal gaz ağına yeterli bakımın yapılmaması ve evlerdeki ısı kaybı ile tüketimin artması dolayısıyla, kükürdü, külü ve nemi yüksek fakat enerjisi düşük kömür kullanımı kent içerisindeki hava kirliliğinde büyük bir etkiye sahiptir. İkinci olarak, taşıtlardan kaynaklı hava kirliliğinde yoğunlaşma görülüyor. Katlı kavşak yapımı ve yol genişletme çalışmaları ile ulaşım sorununa geçici, kısa vadeli çözümler bulma çabası ve bu şekilde bireysel araba kullanımının teşvik edilmesi, ama öte yandan toplu taşımanın geliştirilmemesi ve ikinci, hatta üçüncü plana itilmesi Ankara’daki belediyecilik anlayışının genel politikası olarak açıkça ortaya konuluyor. Ölçüm istasyonlarının yetersiz sayıda olması Ankara’daki hava kirliliği konusunda sağlıklı verilerin bulunmamasının nedenleri arasında. Ankara’nın hava kirliliği değerleri, gelişmiş ülke kentlerinin değerlerinin ise çok üstünde. ¦ Ankara’nın çevre sorunlarına örnek verece Yaşanan sorunlara örnekler verir misiniz? 16
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle