02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

18 TEMMUZ 2008 CUMA Sivil toplum örgütleri, Anakent Belediyesi’nce Ulus’ta başlatılan yıkımlar nedeniyle, ‘hak kayıpları’ olduğunu belirtiyor Ulus’taki ‘yıkımı’ durdurdu Danıştay ‘Dava açılabilir’ A TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı Erdal Kurttaş da Anakent Belediyesi’nin, yurttaşların Danıştay’da açtığı davaların sonuçlanmasını beklemeden Hacıbayram Camisi ve civarında yıkımlara başladığını belirterek, yıkımlar nedeniyle hak kayıplarının yaşandığını kaydetti. Kurttaş, yıkımlardan doğan bu hak kayıplarının, yurttaşların yeniden açacağı davalarla kazanılabileceğini söyledi. Anakent Belediyesi’nin, kararla birlikte şimdiye dek yaptığı yıkımları ileriye götürmemesi gerektiğini dile getiren Kurttaş, belediyenin davaların sonuçlarını beklemeden yaptığı yıkımların, Ulus’a dair plan ve projeleri bir an önce yaşama geçirmek istemesinden kaynaklandığını belirtti. “Anakent Belediyesi, akla hayale gelmez bir şekilde kentte uygulamalar yapıyor. Kenttin her yerinde yoğun bir şekilde yapılaşma var” diyen Kurttaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Anakent Belediye Başkanı Gökçek, bugün kendi yayın organlarında bile, şu katlı kavşağı yok şu kadar zamanda yaptık diye yazıyor. Belediyenin yayın organının en son sayısında ‘Altın Öğütler’ diye bir haber vardı. Belediye gençlere öğüt başlığı altında kendi icraatlarını anlatıyordu. Meslek odalarını da ‘engel’ olarak nitelendiyor. Burada hukuk nasıl aranacak? Ayrıca, yıkımlardan ötürü belediyeye yaptırımlar da uygulanabilir. Ama bunun için önce yurttaşların hak kaybına uğradığına ilişkin dava açması gerek. Sonra da idari mekanizmanın harakete geçmesi... Biliyorsunuz ki hukuk kararlarını uygulayacak kent yönetimi belediye değilse valiliktir. Valilik, ‘yargı kararlarının uygulanma sürecini takip ediyorum. Kararlar uygulanmalıdır’ diyecek. Mahali İdareler Genel Müdürlüğü de yargı kararlarının uygulanması konusunda gerekli yaptırımları uygulayabilir. İçişleri Bakanlığı da belediyeleri denetleme yetkisine sahiptir. Bütün bu denetim mekanizmaları harekete geçmezse, süreç tersine işler.” NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Roma döneminden kalma tapınak, hamam, sur, agora, hipodrom, sütun ve tiyatro gibi eserleri barındıran Ulus ve civarının, “yenileme alanı” olarak tespit edilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu kararı, yargıdan döndü. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, SİT alanı olarak ilan edilen Ulus ve çevresinin “yenileme alanı” olarak tespitine ilişkin Bakanlar Kurulu kararının yürütmesinin durdurulmasının reddine yapılan itirazı kabul etti. Yurttaşlar, Ankara Tarihi Kent Merkezi kapsamında yer alan Ulus, Hacıbayram Camisi ve çevresi, Bentderesi ile Ankara Kalesi ve civarını kapsayan alanın “yenileme alanı” olarak tespit edilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı ile “yenileme alanı” olarak tespit edilen bölge içerisinde bulunan taşınmazların kamulaştırılmasında “acele kamulaştırmanın” uygulanmasına ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı ve bu karar uyarınca acele kamulaştırma yapılmasına dair Ankara Anakent Belediyesi Encümeni kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay’da dava açmıştı. Danıştay 6. Dairesi, söz konusu işlemlerin yürütmesinin durdurulması istemini geçen haziran ayında reddetmişti. Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek, Danıştay 6. Dairesi’nin söz konusu kararı üzerine, “Karar, Ankara halkı adına bizi memnun etti” şeklinde açıklamalarda bulunmuştu. ‘Yeniden karar verilmeli’ Ancak Gökçek’in Ulus düşleri yarıda kaldı. Çünkü davacılar, bu karara itiraz etti ve dosya, itiraz üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na geldi. Bakan lar Kurulu’nun “yenileme alanı” kararına yönelik itirazı kabul eden Kurul, bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra, Danıştay 6. Dairesi’nce yeniden bir karar verilmesini istedi. Kurul, söz konusu bölgenin “acele kamulaştırılmasına” ilişkin Bakanlar Kurulu kararı ile acele kamulaştırmanın yapılmasına ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Encümeni kararına yönelik itirazları da kabul etti ve söz konusu işlemlerin yürütmesini durdurdu. ‘Kararı yerinde buluyorum’ Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Nimet Özgönül, Bakanlar Kurulu’nun aldığı “acele kamulaştırma” kararının altında, bölgede yaşayan insanların arındırılması gibi bir durumun söz konusu olduğunu savundu. Özgönül, “Koruma bütünlük arz etmelidir. Yani koruma sosyal ve kültürel yapıyı da gözetmelidir. Fiziksel olarak binaların sorunlarını ortadan kaldırmak, o bölgelere yeni işlevler kazandırmak koruma olarak algılanamaz” dedi. Özgönül şunları söyledi: “Ulus, kentin Roma dönemindeki tarihini barındırıyor. Bildiğiniz gibi Osmanlı döneminde de Cumhuriyetin ilk yıllarında da bu bölgede çok yüksek katlı yapılar yer almadı.Çok katlı olmayan bu yapılar da toprak altındaki tarihi korudu bir anlamda.Ancak siz şimdi buradaki yapıları yıkıp, yerine yeni yapılaşma yapmaya başladığınız anda, ki örnekleri daha önce görülmüştür, buradaki tarihi yapılara zarar verebilirsiniz. Roma dönemine ait kalıntılar yıkımlar esnasında zarar görebilir. Bu nedenle Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun kararını yerinde buluyorum.” 9
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle