Katalog

İşgal, Hüzün, Hazırlık Ahmet Rasim Sokak No:14 06550 Çankaya Tel: 442 30 50 6 AY Alev COŞKUN CUMA PARASIZ EKİ 2008’de eğitim dünyası büyük bir değerini yitirdi NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tüm öğretmenlerin “emmisi” olarak tanınan eğitimci yazar Musa Uysal’ın 29 Kasım 2008 tarihinde Ankara’da solunum ve kalp yetmezliğinden yaşama veda etmesiyle Türkiye’deki öğretmen hareketi simge isimlerinden birini daha yitirmiş oldu. Yaşamının sonuna kadar üretkenliğini koruyan, düşünce ve eserleriyle eğitimcilere ışık tutan Uysal, 1945 yılında Gölköy Köy Enstitisü’nden mezun olmuştu. Öğretmenlik hayatı boyunca pek çok Anadolu ilinde görev yapan Uysal, aynı zamanda göreve gittiği yerlerde ayKöy Enstitüler dınlanma mücadelesi de veriyordu. Aynı zamanda örVakfı Başkanı E i ve Çağdaş Eğitim pıtlar rt ı gütlü öğretmen hareketinin de önderlerinden biri olan sal’ın Köy Enstit al Atıcı da Musa Uy aydınl düşünceleri bizim yolumuzu at üsü’nde yetiştiğ Uysal, Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS) ve Türorada aydınlandı ini ve retmen acak. Öğretmenler ve öğğı kiye Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği nı be lir tti . Uysal’ın olm örgütleri için Musa Uysal ış Köy Enstitüsü’nd ık aya (TÖBDER) ve EĞİTDER kurucuları arasında yer alıretmenliği ve örgü eki aydınlanmayı öğ nuştu. devam edecektir” diye koyordu. 12 Eylül darbesinin ardından hapishaneye giren U tç ys ül üğ al ’ı ü n ilk kita ile Türki yaygınlaştırdığı Uysal, 65 yaşından sonra kitap yazmaya başladı. Türk nı anlatan Atıcı, ye’de yazdığını anımsatan A bını 65 yaşında şa tıcı, şunları ifa“Y m aın ı Türkiye halk de etti: edebiyatına pek çok önemli eser kazandıran Musa Uyının aydınlanm as ın a ad amıştı sal, kendi yaşamından gerek başka yaşamlardan esin“İlk rin Emmisi’dir r. Tüm öğretmenle tı. Hal yapıtını 65 yaşında yazmışlenerek yazmaya devam etti. Yaşamını yitirmeden bir kın gerçeklerini M us a Uysal. B için çok büyük , yıl önce genelev kadınlarının yaşamlarını ve dramlabir kayıp. Onu izim çekleri anlattı. Çok ya yaşadığı gern lın ya bir dille inrını araştırarak “Sefure”yi kaleme alan Uysal’ın disanın içini yaka n öy kü le r yazdı. 12 ğer önemli yapıtları arasında 1993 yılında yazdığı ve Eylül dönemin de anılarını anlattığı “Nereden Nereye”, “Bir Aydınhaneye girdi. 65 56 yaşında hapislık Ağacı Hamdi Konur”, “Kalemin Kaydı” ve başladı. Son an yaşında yazarlığa ın “Tıkı” adlı eserleri geliyor. 82 yaşına kadar düşündevam etti. En a kadar yazarlığına so celeriveeserleriyleeğitimdünyasınaçokönemlikatfüre adlı eserin n 2007 yılında Sei kılarda bulunan Musa Uysal hakkında eğitimci, esceleriyle, kitapl çıkarmıştı. Düşünar ki CHP milletvekili Mustafa Gazalcı, “Öğretmen sürekli katkı sa ıyla öğretmenlere örgütçüsü, barışsever, sevecen birisiydi. Yaşamı betmenin yara ğladı. Emmiyi kaytt boyunca insanların daha mutlu daha çağdaş damizden atabilm ığı sarsıntıyı üzeriiş değiliz.” ha barış içinde yaşaması için önce öğretmen örgütlerinde savaşım verdi” diye konuştu. ‘MusaUysal bütünöğretmenlerin emmisiydi’ A Öğretmenlik hayatı boyunca pek çok Anadolu ilinde görev yapan U ysal, aynı zaman da göreve gitt iğ yerlerde aydın i lanma mücad el si de veriyordu e. ‘Işık olmaya devam edecek’ ‘İşaholmaz birsosyalistti’ ULUSAL Eğitim Derneği Genel Başkanı Zeki Sarıhan, 1977 yılında “Musa Emmi” adını çok duymaya başladığını ve kısa süre içinde de kendisiyle tanıştığını kaydetti. Musa Uysal’ı alçakgönüllü, hoş sohbet, kendini sevdiren ve saydıran bir eğitimci olarak tanımlayan Sarıhan, şöyle devam etti: “Öğretmen Dünyası’nın bazı etkinliklerine geldi. Kitaplarından bir kısmını okudum. Musa Emmi, iflah olmaz bir sosyalistti. 1980 sonrasında diğer birçok sosyalistin aksine düşüncelerinden vazgeçme ihtiyacı duymuyordu. Yenildikse ne olmuştu? Dünyanın sonu gelmiş değildi ya. Büyük insanlık bir gün emeği ve onuru en yüce değer sayan düzeni yaratacaktı. Ben Musa Emmi’yi bundan ötürü sevdim. Toprağa verilirken mezarı başında kendisine mücadelesine devam ettireceğize söz verdim.” TuranGüneş’teprefabrikcami ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Turan Güneş Bulvarı üzerinde bulunan prefabrik yapı görünümündeki caminin yanına dikilen minare görenlerin dikkatini çekiyor. Oran’a doğru giden güzergâh üzerinde bulunan yapının cami olduğu geçen haftlarda minareye benzeyen bir kulenin inşa edilmesiyle anlaşıldı. Yeşil sprey boyayla “cami” yazılan prefabrik yapının kapısında herhangi bir kilit bulunmuyor. Yapının duvarında “Güneytepe Camisi” yazılı bir tabela yer alıyor. Yaklaşık 30 metrekare büyüklüğündeki prefabrik caminin çatısına ise kuvvetli bir rüzgârda uçmaması için büyük taşlar konulmuş durumda. Görünümüyle gecekonduyu andıran prefabrik caminin birkaç metre ilerisinde ise demir çubuklardan oluşan minare görevini yapan bir kule bulunuyor. Minareye benzetilmeye çalışılan kulenin yüksekliği yaklaşık 3 metre. Gecekondudan farksız yapının yanına bir minare inşa edilmesi görenleri şaşkına çevirirken, yurttaşlar, söz konusu prefabrik caminin bölgedeki birkaç site ve inşaatlarda çalışan işçiler için yapıldığını belirtiyor. Prefabrik caminin minaresinin ise geçen haftalarda Anakent Belediyesi tarafından yapıldığı belirtiliyor. Bölgeye yakın 2 cami olmasına karşın, böyle bir yapıya ihtiyaç duyulmasına anlam verilemiyor. Bölgedeki işçiler ise söz konusu camiyi kullanmadıklarını belirtiyor.