Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Ankara 234/26 Aralık 2008 A NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yerel seçimler yaklaşırken, başkentte yüzlerce gönüllü bir araya gelerek “Belediye Yönetimlerinde Saltanata Son” isimli bir kampanya başlattı. Sivil toplum örgütleri ve yurttaşları kent yönetimine dahil etmek ve kentleri yaşanır hale getirmek amacıyla 1 Kasım’da başlatılan kampanya, 29 Mart 2009 yerel seçimlerine dek devam edecek. Kampanya, “Düşünen, konuşan, araştıran, yazan, çizen ve ‘Ben bu işe baş koyarım” diyen gönüllüleri bekliyor. Yüzlerce kentlinin bir araya gelerek başlattıkları “Yerel Yönetimlerde Saltanata Son” kampanyasının afiş ve broşürlerine bugün kentin hemen hemen her yerinde rastlamak mümkün. Gönüllüler kampanyalarına ilişkin bütün bilgileri içeren duyuruları “www.saltanatason.org” adlı internet sitesi üzerinden yapıyor. Sitede, gönüllülerin neden böyle bir kampanya başlatmak istedikleri şu sözlerle ifade ediliyor: “Hepimiz içerideyiz. Bu şehrin çizilmiş sınırları içinde. Etrafımız kuşatılmış. Nefes almak zor. Caddelerde, sokaklarda daralmışız. Yağmur sonrası toprak kokusu burnumuzda tütüyor. Betonlaştı her yer, güneşin yakıcı sıcaklığı da yetmiyor bu şehrin soğukluğunu eritmeye. Selamsız geçer olduk artık kaldırımlardan. Biz aynı şehri paylaşan insanlar neden gülümsemeyiz, neden dalgın ve kızgın geçmekteyiz sokaklardan? Nedir bu telaş, bu koşuşturmaca? Bu şehrin tam da ortasında, kim izin verir bu arabalara? Saniyeler ne de hızlı ilerliyor. Yolun ortasında kaldık işte. Sağımızdan solumuzdan arabalar geçiyor hızla. Karşıdan karşıya bile geçemiyoruz. Aşağı inip çıkmaktan, yukarı çıkıp inmekten yorulduk. Sahi burası bir şehir mi? Kim yaptı bu adımlarıma uymayan, nefesimi zorlayan, çıkamadığım demir yığını geçitleri? (...) Gökyüzü nerede, mavi, yeşil nerede? Ağaçlar, bir zamanlar gürül gürül akan sular nerede? Beton yığınları arasında daralan yüreğimiz, bıraksak kanatlanıp uçacak özlediğimiz geçmişimize, başka şehirlere. Bırakmıyoruz. Çünkü biz doğduğumuz, doyduğumuz, büyüdüğümüz, evlendiğimiz, anne baba olduğumuz, çocuklarımızı yetiştirdiğimiz, torunlarımızla oynadığımız en sevdiklerimizi kaybettiğimiz bu şehri seviyoruz. Bu şehirde yaşamak istiyoruz. (...) 2009 Mart’ta gerçekleşecek belediye seçimlerinde, bu şehirde yaşayan bizlerin varlığını gözden çıkaranlara, belediye başkanlığını ‘saltanat’ gibi kullananlara söyleyecek sözümüz var. Söylüyoruz: Belediye yönetimlerinde saltanata son.” ‘Amaç:Kentli insiyatifiyaratmak’ KAMPANYAYI başlatan gönüllüler, facebook’ta da bir grup oluşturdu. Kampanya dahilinde hazırladıkları bültenleri de gazetelerle birlikte ek olarak dağıtmaya başladılar. “En büyük amacımız kentli insiyatifi yaratmak” diyen gönüllüler, kim olduklarını merak edenler için de sitelerinde şu açıklamayı yapıyor: “Öncelikle, sizden bir farkımız yok o bilinsin isteriz. Ankara’da yaşıyoruz, işimize gidiyoruz, sıkılıyoruz, akşamları sokağa çıkamıyoruz, doğaya, yeşile hasretiz, Ankara’da değişik yerlerde, değişik şekillerde süren ‘saltanat’tan muzdaribiz. Değişik meslek gruplarından geliyoruz. Aramızda reklamcılar, grafik tasarımcıları, doktorlar, öğrenciler, eczacılar, mühendisler, mimarlar, plancılar, metin yazarları, doktorlar, gazeteciler, işçiler, memurlar, ev hanımları, karikatüristler, yazarlar, çizerler, gülenler, koşanlar, tasarlayanlar, düşünenler, müzisyenler, kısaca iyi yaşamayı kendine dert edenler, ‘Hiçbir şey yapamasam da yayarım’ diyenler var. (...)” Besteyarışmasıiçinson başvurutarihi20Ocak “Yerel Yönetimlerde Saltanata Son” kampanyasını başlatan gönüllüler bir de beste yarışması düzenledi. Bir gönüllünün yazdığı “Hadi canım sen de, saltanata son de” isimli şiirin bestelenmesi için düzenlenen beste yarışmasının son başvuru tarihi 20 Ocak. Katılımcıların istedikleri tarzda besteleyip, mp3 formatında hazırlayacakları besteler, “saltanatason@gmail.com” adlı internet adresine gönderilecek. Bestelenmesi istenen “Hadi canım sen de, saltanata son de” şiiri ise şöyle: “Hadi canım sen de/Saltanata son de/Alttan üstten/O kavşaktan bu kavşaktan/Kurtulalım kavşaklardan/Hadi artık sen de, yaya yolu iste/Saltanata son de/Kentsel, mentsel, dönüşüm de neymiş/Barınma hakkım nerede kaldı söyle/Bu iş böyle gitmez, takım tehditle/Hadi artık sen de/Bir omuz ver de/Saltana son de/Plastikten ağaç, peluştan hayvan/Sudan şelaleler, yalancı kaleler/Bunu yapan laleler/Başımızda işte/Hadi artık sen de/Canlısını iste/Saltanata son de/Gökkuşağı nerede, kavşağın içinde/Paraları aldılar, kaldırımı sattılar/Cebimize giren akrep her yerde/Hadi canım sen de/Gökyüzünü iste/Saltanata son de/Ne kırktır katır, ne de kırk satır/Güvenlikten uzak, bu şehir şimdi/Birbirinin aynı saltanatın sesi/Hadi artık sen de/Ankara’yı iste/Saltanata son de.” OperasanatçılarındanMoğolistan’dakonser ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Opera sanatçıları soprano Ayça Nur Kip Akyol, tenor Aykut Çınar, bas Mithat Karakelle ve Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı’nda görevli piyanist sanatçı Demet Akkılıç, Moğolistan Opera ve Balesi’nde konserler verdi. Moğolistan Büyükelçisi Ahmet Asım Arar’ın öncülüğünde, Türk Moğol kültürlerini buluşturmak amacıyla, 14 Aralık tarihlerinde gerçekleştirilen konserler, Türk opera sanatçılarının ilk kez Moğolistan’da temsil sunması açısından da önem taşıyor. Moğolistan Opera ve Balesi’nde 4 gün boyunca konser veren sanatçılar, konserlerin ardından Moğolistan Flarmoni Orkestrası Salonu’nda düzenlenen çalıştaya da katıldılar. Sanatçılar konserlerde, Türk bestecilerinin eserlerinden ve opera klasiklerinden örnekler sundular. Ayça Nur Kip Akyol’un librettosunu (eser metni) yazdığı “Gelibolu Algelincik” adlı sahne eseri de Moğol sanatseverlerle buluştu. Moğol ve Türk sanatçıların yakınlaşmasına da aracı olan konserler, Moğolistan’ın ulusal televizyon kanallarında geniş olarak yer aldı. Opera sanatçılarının verdiği konserler ayrıca gelecek yıl kutlanacak olan “Türk Moğol İlişkilerinin 42. Yılı” etkinliklerinin de başlangıcı oldu. 2