Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Ankara 226/31 Ekim 2008 Ürün Güvenliği İçin Politika Yok ? Turhan ÇAKAR Mevcut Durum Raporu ülkedeki tabloyu ortaya koyuyor vrupa Birliği tarafından finanse edilen, koordinatörlüğünü Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın yaptığı “Türkiye’de Ürün Güvenliği Sisteminin Kurulması İçin Kurumsal Kapasitenin Güçlendirilmesi Eşleştirme Projesi” kapsamında Ocak 2007’de başlatılan çalışmalar sonucunda Ekim 2007’de tüketicilerin kullandığı ürünlere yönelik Türkiye’deki Piyasa Gözetimi ve Denetimi (PGD) sistemine ilişkin Mevcut Durum Raporu hazırlanmıştır. Bu proje kapsamında görevli uzmanlar tarafından anketler hazırlanmış, İstanbul, Kayseri, Erzurum, İzmir, Antalya, Trabzon, Diyarbakır ve Ankara’daki piyasalarda tüketicilere satılan ürünlerin (gıda hariç) güvenliği konusunda yetkililerle, yöneticilerle, denetçilerle, teknik elemanlarla görüşme ve dinlenme toplantıları yapılmıştır. Ayrıca, tüketici örgütleri, ticaret örgütleri ve onaylanmış kuruluşlarla (ürünlerin ilgili teknik düzenlemelere uygunluğuna ilişkin değerlendirme faaliyetinde bulunan yetkilendirilmiş kuruluş) görüşmeler yapılmıştır. Tüm bu görüşmeler sonucunda, görüşmeleri yapan uzmanlarca hazırlanan raporda, mevcut piyasa gözetimi ve denetimine ilişkin planlama, uygulama ve değerlendirme başlıkları ile belirlenen sorunlar aşağıdadır. I Tüketicinin korunması konusunda ürün güvenliğine ilişkin merkezi bir vizyon ve politika bulunmamaktadır. I Piyasa gözetimi ve denetimine ilişkin vizyon ve planlama, risk değerlendirmesi esasına dayanmamaktadır. Ürün güvenliği koşulları, ne merkez ne de taşra teşkilatlarında dikkate alınmaktadır. I Piyasa gözetimi ve denetimi sistemi dağınıktır, düzensiz bir şekilde organize edilmiştir ve tüketiciler bu sistemin varlığını fark edememektedir. I Piyasa gözetimi ve denetimi ile ilgili işler, mevzuatın hazırlanması, onaylanmış kuruluşların tespiti gibi diğer bazı işlerden ayrı tutulmamıştır. Bu durum, piyasa gözetimi ve denetimi ile ilgili idari işlerin tamamen bağımsız olmasına engel teşkil etmektedir. I Faaliyetler neredeyse hiç koordine edilmemektedir ve gerek piyasa gözetimi ve denetimi konusundaki yetkili kuruluşlar arasındaki gerekse de bir yetkili kuruluşun ilgili birimleri arasındaki iletişim düzeyi çok yetersizdir. I Piyasa gözetimi ve denetimi çerçevesinde yürütülen tüm işlemlerde güvenlikten ziyade uygunluk esas alınmaktadır. I Sonuç bazlı bir planlama çevrimi veya sonuç odaklı (bağlayıcı) anlaşmalar mevcut değildir. I Sokaklarda satılan ürünlere ve CE işareti taşıması gerekli olmayan ürünlere ilişkin piyasa gözetimi ve denetimi faaliyeti yapılmamaktadır. I Düzenlenmemiş alandaki tüketici ürünlerinin büyük bir kısmı için hiçbir piyasa gözetimi ve denetimi faaliyeti planlanmamaktadır. I Genel Ürün Güvenliği Direktifi’nde tanımlanan ürün güvenliği sisteminin gelişimi, değişik düzeylerde çok iyi bilinmemektedir. A Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı PLANLAMA UYGULAMA I Piyasa gözetimi ve denetimi ile ilgili çeşitli faaliyetleri yürütecek yeterli sayıda personel potansiyel olarak mevcuttur. I Çalışanlar iyi eğitim almış ve hevesli kişilerdir. Çalışanların konuyla ilgili çeşitli eğitim programları da devam etmektedir. I Görevlendirmelerin, belirgin bir şekilde üst yönetim tarafından yapıldığı bir yapı ve kültür söz konusudur. I Denetmenler, yapmaları gereken diğer (daha önemli) işler nedeniyle piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetlerini genellikle tam zamanlı olarak yapmamaktadır. I Uzmanlaşma yoktur. Çoğunlukla pek çok farklı görev tek bir kişide toplanmakta ve bu da iş akışını yavaşlatmaktadır. Örneğin, spesifik bir konu hakkında teknik bilgi ya da gözetim mekanizmalarına ilişkin bilgi bulunmamaktadır. I Denetmenlerin hareket kabiliyetinin olmaması önemli bir husustur. I Denetmenlerin yasal statüsü de uygun değildir. Diğer bir ifadeyle, denetmenler yeterince güvence altında değildir. “Yeterince korunmayan denetmenler vasıtasıyla etkin tüketici korunması sağlanamaz”. I Denetmen başına düşen denetim sayısının azlığı (günde ortalama 2 denetim), çalışanların aslında daha fazla denetim yapabileceği izlenimini vermektedir. I Müdahale politikası uygulanmamaktadır. Uyarı ve para cezaları nadiren uygulanmaktadır. Piyasadan toplatma, tehlikeli ürünlere el konulması ve geri çekme ise nadir başvurulan yöntemlerdir. I Ürünlerin güvenliğini kontrol etmek konusunda, numune alma ve laboratuvar analizi yöntemleri kullanılmamaktadır. I İzleme, genellikle yalnızca uygunluk odaklı bir belge muayenesi anlamına gelmektedir. I Ülke genelinde kontrol edilen ürünlerin toplam sayısı oldukça düşüktür ve bu nedenle firmalar, üzerlerinde hemen hemen hiç baskı hissetmemektedir. I Piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetlerinin kaydı tutulmaktadır. Ancak bu kayıtlar standart bir hale getirilmemiştir. I Merkezi bir veri kayıt sisteminin, otomasyona geçirilmesi bir yana henüz varlığından dahi bahsetmek mümkün değildir. I Raporlama ve kayıt işleri, bazı formların elle doldurulması yöntemiyle yapılmaktadır. Bu ise, verilerin birleştirilmesi ve analiz edilmesini tamamen imkansız hale getirmese de oldukça zorlaştırmaktadır. I Sonuç olarak, Türkiye’nin tüketiciler açısından ürün güvenliğinin temini konusundaki gerçek durumunun tam resmi mevcut değildir. I Hedeflere ulaşma konusunda yapısal ve düzenli bir raporlama mekanizması mevcut değildir. I Gerek ulusal düzeyde gerekse de piyasa gözetimi ve denetimi konusundaki yetkili kuruluşların kendi içinde piyasa gözetimi ve denetimi politikası ile ilgili yapısal bir değerlendirme yapılmamaktadır. I Risklerin tüketicilere bildirilmesi konusunda henüz bir sistem geliştirilmemiştir. Rapor sonucunda, Türkiye’deki piyasa gözetimi ve denetimi sistemi hakkında “mevcut sistem görünmez, eksik ve verimsizdir” şeklinde bir özetleme yapılmıştır. Raporda çözümün, mevcut sistemin dışında bağımsız ve gerçekten tüketicilerden yana bir “Tüketici Ürünleri Güvenliği Kurumu”nun oluşturulması ile sağlanabileceği belirtilmektedir. Gerçekten, tüketiciler olarak bizim de isteğimiz, tüketici güvenliğini sağlamaktan çok uzakta ve içler acısı bir durumda olan mevcut piyasa gözetimi ve denetimi sisteminin yerine tüketici haklarını ön plana alan bağımsız, etkili ve çağdaş bir kurumun oluşturulmasıdır. DEĞERLENDİRME T ü k e ti c i H a k la r ı De r n e ğ i / T EL : 4 25 1 5 2 9 41 7 93 34 419 37 74 / th d @ tu k e t ic ih a k la r i. or g .t r ww w. tu k e ti c ih a k l a r i.o r g .tr 20