17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

10 HAZİRAN 2018, PAZAR SAYFA 5 Teşhis Ahmet Tulgar Her biri ayrı telden çalan ‘toplumsal kuantum topları’nı düşürmeden çeviren bir usta Muhalefetin jonglörü Fizik hocası olduğuna göre ben de fizik zi, fazla çekinirsiniz sahip olduğunuzu kaybet le mi başlasam?.. Evet, öyle başlayayım: Mu mekten. Elbette Muharrem İnce’nin esas hede harrem İnce potansiyel enerjiyi kinetik enerji fi Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak. Ama ye dönüştürüyor, dönüştürdü. Çevresinde olu o şu ana kadar kazandıklarından da çok mem şan mobilizasyonun, kendisinden yayılan mo nun görünüyor, şu ana kadar kazandığı insan tivasyonun sebebi bu. Birikmiş bir şey hareke lardan, toplumsal kesimlerden. Hiçbirini kay te geçti. Alametleri görüyoruz da, bir de kera betmek istemiyor. Son günlerde onu fazlasıy meti olmalı Muharrem İnce’nin. la mütereddit, fazlasıyla temkinli buluyorum. Muharrem İnce kendisini ya arkaik bir sila Evet, en büyük rakibine karşı temkinli ya da ha ya da bir bilimkurgu icadına dönüştürüyor. sakıngan değil, ama kendi parti tabanına karşı Bir mancınık (catapulta) ya da bir zaman ma özellikle fazla dikkatli, aşırı özenli. Oysa her kinesi (vehiculum chronicum) oldu o. Onun kesin cumhurbaşkanı olacak değil mi? Şu di söylemsel mekanizması ya da düzeneği şöyle namik toplum, Türkiye toplumunun harekete çalışıyor: Seçimin hemen ertesini, 25 Haziran geçmiş “kuantum”ları, herkesin malumudur ki sabahını daha kampanyasının ilk gününden iti CHP’nin paradigmasını zorluyor, sığamıyor. baren “şimdiki zaman”a öyle bir taşıdı ki, öy İşte yine geldik sosyolojinin fiziğine. Orada le bir öne, bugüne çekti ki, ileriyi bugünde öy da bir enerji birikmiş, her bir kuantumdan dı le bir canlandırdı ki… Özgüveni ve kazanaca şarı çıkmak istiyor. ğına dair samimi inancıyla gerilen yay onu se Muharrem İnce’nin kampanyasının başla çim ertesine, Cumhurbaşkanlığı koltuğuna fır rındaki o şenlikli, kutlamalı, mancınık hali latmış gibi çoktan. ona çok kazandırdı. Fakat kendisinin de bek CHP’de coşkulu muhalefeti bastırıla bastırı lemediği bir teveccühle karşılaşıp anketlerde la bugünlere gelmiş İnce. Şimdi içinde ne uk de hızla yükseldikçe bir yandan; bir yandan da de kalmışsa, ne biriktirmişse içinde, dışa vu seçim günü yaklaştıkça yaptığına daha çok ba ruyor, memnuniyetle temsil ediyor. Bütün bir kar oldu, fikren daha çok dahil oldu. potansiyel enerjisi, seçim sathı mailini kat eden, seçim zaferini imgesel olarak da olsa önümüze getiren bir kinetik enerjiye dönüşü Fizikçi kadar akrobat da yor şimdi. Evet, dedim ya, Muharrem İnce bir Daniel Kehlmann, Ekim 2017’de yayımla siyasi mancınık ya da zaman makinesi. nan romanı “Tyll”de bir çocuğun jonglör olu şunu müthiş detaylandırarak anlatıyor. Jong 40 gün 40 gece seçim kampanyası lörleri bilirsiniz; üç ya da daha fazla sayıda renkli topu art arda havaya atıp tutarak, eşzamanlı bir devri daim oluşturan akrobatlar… rgnlMn4cllsddztğTntlgyrdpbeaeeııeaıaeüii0üiüıüıooüğrozccnfmzlsrSİsuaorrrnnnnbmıtlpamleeimmgy,rüaniahıklddeckğlyağdoüguotİrysıaauükaeeaauiknnalıgeanişnorgnmjaknkyslkbsvscmrküdberıikCrdbü,iaee4aviaenbldnebmuıae,ekurtmiadsnr0eHkdisadelnedznıkaygaşabeuıiunkardecmaagPebn…lmraeyiİişkntoıieninunr.enıimrlmnessoumlprapsdçrimcTckdsmoebssuttayaVeısdaeuıüeilvııeiesoeyrabyarkvaanlzsyaeş’rynd,eirlpioybıaornm,ladlynnoakioreıpMeaılrarbrsio.ümaemsr.ubam.lşıkonabydıeysoÖşidmmuiByztmzmeinoiıluriejssaaşrhnllaomntniaenüuaeıintsüoyeayıyrdktinllbs,rüaskdkobllaröaaiüliykılıiitrliiaaikyıryaek.geildkşo,iersaiöluenaeebvdcmnuieanenisycerndgiÖljinrıiandöüğ.ektçkizzHetıgeyndankoeisgağss,elaıüaaaiklüMmdneklkidrtödntziinlvuaaiakiriabaiydulreçeğrmmaekelinıskeh,nadkedruniıae’pnaaCi,innnaycbmaçyrivaiualsironatöeiremainemkyfyybrıkbmölta,hliraaiaaeyansloudldKlvrninizaİheaeınnbiiarendnarerk.tb,ıdbıinauhitmknncıınroerublakrnanvemıpaa‘sıtegudştaclğşşnedcaiaea2mügkıııilntrçaraygyşmkma5ınüklnieıaığlhdin,kidmneddpadbü…ıraslleteeaıonşiiiıır,rğükmğsaıfıreniiıeaikıincşnyreeıeinfğ.nfadiaÇdcyldştkmğadKmprdtğkfrndaiiizeokunaıeauıüeueırriüaelkuetpTMrlkimj,tnnnvaigsnsahıhmyoulabthçüüMıcivöiinkkileonoçtbçumziudabrğarlmaaeyndlüiaemlrlguhlgkiiiinişrtıome.ldrlvabl,lnaaiğktüiüijabpsl.eflönHkoeyinaornaeuımaeneıynrliarripekitmnlansnmtoefeyoüierngalalm‘gılaygİt’rlmamernaitsaiiuksetımreidbl.ossbtrlnaıkdönyadbnuitaiıiiuikHpisaİfolş’nndderrigaiehvrrönıaılnns,rdipeiiiua,uluujaunbkıtcknoıhüollşrranüifmmylldrieeıuaa.lçueadeeşnayg’ıdomu,ryysüsyyBrfnzmusügkrduıeglrebeüaganlnaıınuaşlbiuöa,lyealtnupuörlıcümaıstdliiğtmyorsdcabenaenrraıokdrçeahıpıaypülermşuğiznpuuıgktek,aenaro.lııeareık Akustik benzerlik larına ihtiyaç duyduğu diğer partilerin ve seçmen topluluklarının da siyasi ve sosyal bagajı Tabii önce Deniz Baykal, sonra da Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlıkları boyunca oluşan basınç ve uygulanan baskı sonucu, Muharrem İnce’de tüpün kenarına kadar ulaşmış potansiyel enerji kinetik enerjiye dönüştüğünde, CHP’nin ve toplumun darmadağınık, serseri mayın gibi uçuşan bütün söylem molekülleri üst perdeden bir sese dönüştü, toparlanıp Muharrem İnce’nin söylevlerinde ifadesini buldu. Tuhaftır, bu ses Erdoğan ile aynı frekanstan ve aynı şiddette yayılıyor. Sahneden Erdoğan ile polemik yaparken ikisinin sesi yükseklik ve tını olarak birbirine ne kadar da çok benziyor. Bu, bir seçim sürecinde ilk kez oluyor. Erdoğan iktidarından bu yana. öyle dolu ki, yaptığı işe şimdilik kaydı ile fikren dahil olmaması, seçim gününe kadar topları düşürmeden çevirmesi gerekiyor Muharrem İnce’nin. Fizikten girdim, akrobasiden çıkıyorum gördüğünüz gibi. Evet, Muharrem İnce, isminden mülhem bir incelikle ve fizik bilgisiyle seçim gününe kadar topları düşürmeden çevirecek gibi görünüyor. Yeter ki daha işin başında tutturduğu kutlama havasından hiç çıkmasın!.. İyi şarkı söylemenin hançeresini yırtmak ola rak kabul edildiği, cümlelere aşırı duygu yük lemenin iyi edebiyat addedildiği bir ülkede bu hertz’deki frekansın ve bu desibel’deki şidde tin bir karşılığı olduğu, büyük bir alıcı kitlesi olduğu kesin. Sanki şimdiden iki cumhurbaş kanı oluvermiş durumda Türkiye’nin. En azın dan akustik olarak. Kendi tabanına aşırı özenli Şimdilik fizik dersine ara verelim. Çünkü şu da önemli: Muharrem İnce’nin bu işi, yani Cumhurbaşkanlığı adaylığını ya da şöyle diyelim, partisinin tepesinden bir yerden bütün Türkiye’ye seslenmeyi çok istemiş olduğu belli. Bunu söylemiştim yukarıda, çünkü bu her halinden tavrından anlaşılıyor. Ama bir şeyi çok istemiş, ulaşınca da durumunuzdan çok memnun olmuşsanız, bu defa da fazla sakınırsınız kendini Korkuyu öldüren neşe Tayyip Erdoğan’ın yıllardır meydanlar ederken yaptığı konuşmaları büyük neşe için da sergilediği performansı tanımlamada ilk de, gülerek, eğlenerek izliyorum ben hep... kez Cüneyt Özdemir’in ağzından duydu ğum bir tabir bana çok hitap etmiştir. “Siyaset panzeri”dir bu... Eğlenceli ciddiyet Yıllarca meydanlarda bir “panzer” gibi do Bununla birlikte, daha önce onunla bir gö laştı, bağırdı, çağırdı, esti, kükredi, yıldırımlar rüşme sonrasında da yazdığım üzere, İnce’nin saçtı Erdoğan... Hâlâ da saçıyor. bu eğlenceli söylemi, son derece ciddi, dikka Gerçi an itibarıyla ortada bir panzer değil te alınası, göz ardı edilmemesi gereken bir içe “prompter” olduğunun açığa çıktığına tanık rikle de yapılanıyor. oluyoruz! Keramet, prompter’daymış yani!.. Muharrem İnce hem neşeli hem yürekli, Ama olsun, yıllarca prompter takviyeli, des hem komik hem saygın, hem esprili hem de tekli, yakıtlı olsa da neşesiz ümit ve güven verici... bir ciddiyetin, sevimsiz bir hamasetin ve muhabbetsiz bir Yıllardır bir ‘siyaset “Eğlenceli ciddiyet” Muharrem İnce’nin söy dinbazlığın dili olarak adeta panzeri’nin ateşli sesiyle lemsel pratiği... panzer gibi ateş saçan bir figür vardı karşımızda. Bu figür, öfke, kin ve hınçta onun gülmeyi unutmuş, neşesini kaybetmiş, siyaseti Ve işte bu pratik, onu hepimiz için “korkuyu öldüren”, böylece de la buluşmuş bir kemik kitleye dayanarak, onlara bir psikokültürel boşalım (“catharsis”) öcüleştirmiş bir topluma gülmenin, neşenin, “panzer”i soğuran bir “Paratoner” yapıyor. Tekrar dönelim kanalı açan ayinsel gösterile komedinin erdemini Eco’nun “Gülün Adı”na rin baş aktörü oldu meydanlarda. Siyasi rakiplerini de büyük ölçüde bu söylemsel pra yeniden duyumsattı Muharrem İnce. ve kahramanımız William ile dini bir “korku ikidarı”ndan ibaret kılma tiğin tutsağı, hatta karşı ku derdindeki yaşlı Benedic tuptan takipçisi, az ya da çok ten rahip arasındaki diya uyarlananı yapmayı başardı. loğa bakalım: “ Fakat, gülmeyi bu kadar korkutucu kılan İnce mi ince bir ‘paratoner’ nedir? Gülmek, korkuyu öldürür. Ve korku olma Yıllardır böylesine “panzer” kesilmiş bir si dan inanç olamaz. Çünkü Şeytan korkusu yok yaset ustası karşısında bu defa onun “proaktif” sa, Tanrı’ya ihtiyaç kalmaz.” söyleminin tuzağına düşmeyen, çekimine ka Elbette Tanrı’yı “korku”dan çıkarmak sade pılmayan, “tufaya gelmeyen” ve aynı zamanda ce Hıristiyanlıkta değil, İslam’da da bir kısım kitlesel destek itibarıyla da küçümsenmesi ola ceberut ulemanın yahut despot hükümdarların naksız bir rakip var: Muharrem İnce. kendi iktidarlarını daim kılma yolunda dinbaz Tayyip Erdoğan ne kadar prompter destek izlekleri olagelmiştir tarihten bugüne... li bir “panzer”se Muharrem İnce de “humor”, Ne var ki Tanrı’nın korkudan değil sevgi yani mizah destekli bir “paratoner” siyaset den; teslimiyetten değil aşktan; “Celâl”den de meydanında; bir öfke savar, ateş savar, yıldı ğil “Cemâl”den; ve gazaptan değil neşeden çı rım savar... kacağına inanan ârifler, dervişler, fakirler de Ben onu Umberto Eco’nun “Gülün Adı” her daim olmuştur. İnce’nin sık sık atıfta bu romanında karşımıza çıkan ve Aristo’nun lunduğu Yunus Emre’ler, Mevlâna Rumi’ler, “Poetika”sında gülmenin erdemlerinden Hacı Bektaşı Veli’ler gibi... söz eden bölümü yasaklayıp eserin bu kısmının okunmaması için sayfalarını zehirleyen baş rahibin foya Ezberleri, dengeleri bozdu sını ortaya seren Fransisken ra Ayrıca çok ilginç bir başka nokta daha var: hip, Baskerville’li William’a da Yıllarca kendilerini “kültürel” olarak kü benzetiyorum!.. çümsemiş bir resmî kibirden, hatta bir “CHP Yıllardır bir “siyaset elitizmi”nden söz eden “dindarmuhafazakâr” panzeri”nin hayatın her san iktidar iradesi, Muharrem İnce’nin meydanlar timetrekaresine erişen yük daki performansı karşısında terbiye ve tevazu sek desibelde bağır bağır ateş çıtasını nasıl da indirerek ona alaycıküçümse li sesiyle neşesini kaybetmiş, yici mahiyette “gariban”, “çırak” “çömez” ta siyaseti öcüleştirmiş bir toplu birleriyle ha bire saldırıyor! Nasıl da “Senli ma gülmenin, neşenin, komedi benli olmak müeddep zaaftır” diyen “marifet nin erdemini yeniden duyumsat ehli” kişilerin kemiklerini sızlatırcasına, “Mu tı Muharrem İnce. harrem”, “Muharrem”, “Bay Muharrem” diye Onun şu ara ekranlarda sorula kibirle sesleniyor!.. rı cevaplarken ve mey Evet, İnce hakikaten ezberleri, dengeleri danlarda halka bozdu. Yıllarca “elitizm”den mustariplik ha hitap vasında atıp tutanların hanidir içine düştükle ri iktidar sarhoşluğuyla nasıl bir “dinbaz eli tizm” üretir noktaya geldiklerinin ifşasına da hi vesile oldu. Sağ olsun İnce! “Garibanlık” hırkası giymiş bir “muzip derviş” olarak siyasi ufkumuza hoş geldi, hoşnutluk, neşe, ümit getirdi... Ve gele ceğimizde de hepimiz için “bir nefes sıhhat” olarak öyle ya da böyle mutlaka olacak o!.. TAYFUN ATAY C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle