Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA 2 atar damar Melİs Alphan Ne olacak bu eğitimin hali? 10 HAZİRAN 2018, PAZAR Her şey Mİrgün Cabas Karşılaştırmalı tarih denemesi Eski / Yeni Memlekete dair hangi meseleye başımızı uzatsak, sivil toplumun “ortak akıl gerek” haykırışları yankılanıyor. Toplumsal cinsiyet eşitliğinde dünyanın en zayıf karnesine sahip ülkeleriyle aynı seviyelere düştüğümüzden dem vuran kadın örgütleri, kadın politikalarının tek elden değil, yıllardır bu alanda çalışanlarla beraber yapılması gerektiğini savunuyorlar. Ve haklılar. Eğitime bakıyoruz, orada da aynı talep yükseliyor. Türkiye’nin genç nüfusunun oluşturduğu demografik fırsat penceresinin kapanmaya başlamasına sadece yıllar kalan bir zamanda, siyasi partilerin aynı masaya oturarak ortak eğitim hedefleri için siyasi uzlaşı sağlaması artık ihtiyaçtan öte… Geleceğimizi bu belirleyecek. Eğitimin vahim tablosu hepimizin malumu. Öğrenme çıktıları, öğretmen açığı, okuldan işgücüne geçişin zorluğu, okula gitmeyen çocuklar ve o derin eşitsizliğin, ayrımcılığın okullarda vücut bulması... “Eğitim Reformu Girişimi”ne (ERG) göre, ilk hedef eğitimde güven ortamını sağlamak olmalı. Çünkü eğitim siyasi kutuplaşmadan olumsuz etkileniyor. 20 yılda 10 Milli Eğitim Bakanı değişti; liseye geçişte 5 ayrı sistem denendi. Böyle bir ortamda eğitime güven olur mu? İkinci hedef, siyasi uzlaşının sağlanması. Eğitimin amacı ve içeriği ne olacak? Kararlar merkezyerel ekseninde nasıl paylaşılacak? Kaynaklar nasıl dağıtılacak? Tüm bu sorular akılda, bu uzlaşının katılımcı, kapsayıcı ve hak temelli olması şart. Üçüncü hedef, verilerin ön planda olduğu karar süreçlerinin sağlanması. Eğitimdeki sorunların nedenlerinin iyice araştırılması ve yenilikçi çözümlerin geliştirilmesi gerek. Unutmamalı, tedavi ancak doğru teşhisle mümkün. Ve doğru teşhis titiz bir araştırma gerektirir. Öğrenme uçurumunu kapatmak Dördüncü hedef, öğrenme uçurumunun kapanması. Kabul edelim, bu ülkede çocukların yarısı “öğrenmiyor”. Ki öğrenme, eğitimin asıl amaçlarından... “Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı” (PISA) verilerine göre, Türkiye’de 15 yaşındaki çocukların yüzde 51’i matematikte, yüzde 45’i fende, yüzde 40’ı okumada temel becerilerden yoksun. Eğitime tonla para akıtılıyor, derslik ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısı azalıyor ama bakıyorsunuz, çocuklar öğrenmiyor, okullar arasındaki farklar azalmıyor. O kadar paraya, mevzuata rağmen uygulamada sınıfta kalınıyor. Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği işlevsel değil. Özellikle kaynaştırma eğitiminin uygulanmasında okul düzeyinde engeller gırla. MEB verilerine göre, örgün eğitimde özel eğitim hizmetlerinden yararlanan öğrenci sayısının ilkokulda 109.456, ortaokulda 137.751 iken, ortaöğretimde 56.262’ye düşmesi eğitimden kopuşu gösteriyor. UNESCO Küresel Eğitim İzleme Raporu’na göre, Türkiye’de engeli olduğunu belirten 1824 yaş arası gençlerin okuldan erken ayrılma oranı yüzde 60’ın üzerinde. Bu, 25 Avrupa ülkesi içindeki en yüksek oran. Hayata hazırlıksız atılmak kader değil “Okula giden çocukların, gelecekte onları bekleyen dünyaya hazırlıksız atılması kader olmamalıdır” diyen ERG, çocukların kaderini değiştirmeye gayret eden öğretmenlere “Yapabilirim” hissinin geri verilmesi ve bunun için güçlendirilmeleri gerektiğini savunuyor: “Cumhuriyetin ilkelerine bağlı, kazanımlarından beslenen, güçlü yanlarımızı kullanan ve geleceği sezerek hareket edebilen bir yapı kurgulamak gerekiyor. Bunun için de eğitim reformu yapmamız değil, önce ortak aklımızı harekete geçirmemiz gerekiyor. Yeni iktidarı bekleyen en büyük fırsat budur.” “Ayının kırk hikâyesi var, kırkı da ahlat üzerine” demişler… AKP’nin de en sevdiği mevzu eski Türkiye. Cumhurbaşkanı geçen hafta “Gençlere eski Türkiye’yi anlatın” diye çağrı yapınca, en iyi yöntem karşılaştırmalı yöntemdir diyerek gereğini yaptım. Buyrun… Yeni Türkiye: HDP’nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, bir buçuk yıldır tutuklu olduğu cezaevinden “seçim mitingi” yaptı. Eski Türkiye: Masalara konulan tuzluk biberlikler Abdullah Öcalan’a benzediği için Zeytinburnu’ndaki restoranın sahibi gözaltına alındı. Yeni Türkiye: Boğaziçi Üniversitesi’nde Afrin Harekâtını kutlayan gruba, ‘katliam kutlanmaz’ diye tepki gösterdikleri için tutuklanan öğrenciler mahkemeye çıktı. Eski Türkiye: MHP’nin koalisyon ortağı olduğu hükümet idam cezasının kaldırılması sürecini başlattı. Sürecin sonunda Abdullah Öcalan idamdan kurtuldu. Yeni Türkiye: Gaziantep’te imam, AKP mitingine katılma çağrısı yapınca ortalık karıştı. Cemaat buna tepki göstererek camiyi terketti. Eski Türkiye: Üniversitede başörtüsü yasağı protesto edildi. Liberal erkek aydınlar başörtüsü takıp kız öğrencilerin eylemine destek verdi. Yeni Türkiye: Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “Yılın ikinci yarısından itibaren enflasyon düşmeye başlayacak” dedi. Eski Türkiye: Ekonomiden sorumlu devlet bakanı Kemal Derviş, “Yılın ikinci yarısından itibaren enflasyon düşmeye başlayacak” dedi. Yeni Türkiye: FOX TV’nin Mersin Devlet Hastanesi hakkındaki haberiyle ilgili ‘Devlet organlarını aşağılama’, ‘Hakaret’ ve ‘İftira’ suçları kapsamında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Eski Türkiye: Emiyet “Kapkaç, hırsızlık, yankesicilik, gasp gibi olayların yüzde 70 failini yakalıyoruz. Aynı kişiyi sabah yakalıyoruz, öğlen salınıyor, akşam yeniden suç işliyor. Bu kısır döngüyü kırmak lazım” açıklaması yaptı. Yeni Türkiye: MHP “kader mahkumları” için af çıkmasını istedi. Devlet Bahçeli’ye ve MHP’lilere göre af toplumsal bir sorun. Eski Türkiye: Rahşan affının kapsamı Anayasa Mahkemesi’nin kararlarıyla genişledikçe ge nişledi. Cezaevlerinden 25 bin kişi salıverildi. Rahşan Ecevit, “Benim niyetim bu değildi. Ben affı ‘gariban kader mahkumları’ için istemiştim, bu af maksadını aştı” dedi. Yeni Türkiye: FETÖ’nün bilgi işlem sorumlusu üst düzey elemanı Kemal Zorludemir yurtdışına kaçarken Edirne’de yakalandı. CHP’lilerden oluşan komisyon, Adalet Bakanlığı’nın Gülen’in iadesi için hazırladığı dosyayı inceledi, başvurudaki eksiklikler hakkında rapor hazırlanıyor. Eski Türkiye: İstanbul Emniyet Müdürlüğü ÇYDD’nin Beyoğlu’ndaki merkezine baskın yaptı. Derneğin defterleri ve evrakına el konularak emniyete götürüldü. Dernek hakkında Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu. ÇYDD Başkanı Türkan Saylan “Fethullah Gülen cemaatinden şüpheleniyoruz. İçişleri Bakanlığı’na bizim hakkımızda suç duyurusunda bulunanları araştırıyoruz” dedi. Yeni Türkiye: Cemaat darbesini atlatan Fenerbahçe’de 20 yılık yönetim değişti, Ali Koç başkan seçildi. Eski Türkiye: Rahmi Koç, siyasetteki yeni oluşumları değerlendirirken “Bu iş para meselesidir” dedi. “Tayyip Bey’de çok para olduğunu öğrendik, 1 milyar dolar biriktirmişler, nasıl biriktirdilerse…” Koç Holding, Erdoğan’ın tepkisi üzerine özür açıklaması yayımladı. Yeni Türkiye: Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu Erbakan’ın “DSP ve CHP ile koalisyon kurarız” dediği bir Meclis konuşmasını Twitter’da paylaştı, “CHP ile ittifak yaptıkları için Erbakan’ın kemikleri sızlıyor” diyen AKP’lilere cevap verdi. Eski Türkiye: Erdoğan’ın milletvekili seçilmesinin önündeki 76. madde değişikliği oylanırken SP’nin desteğini alan AKP, Erbakan’ın siya set yasağını 5 yıldan 4 yıla düşüren önergeyi “kişisel bulduğu” için desteklemedi. Yeni Türkiye: Berat Albayrak AKP’ye oy vermezseniz esaret gelir diye gözdağı verdi. Eski Türkiye: Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu: “Türkiye’de irtica, bakarsınız bir gün yok gibi görünür, ertesi gün ortaya çıkar. Yok gibi görünmesine rağmen yok demek mümkün değildir, sinmiştir. Kendini gizliyordur” dedi. Yeni Türkiye: Tarikatlar arka arkaya “bu seçimde AKP’yi destekleyeceğiz” açıklamaları yapıyor. Eski Türkiye: DSPANAPMHP koalisyonu MGK’ya sunduğu irtica raporunda “tarikat ve mezheplerin önde gelenleriyle kurulan diyaloglar sonucunda bu grupların devlet ve hukuk sisteminin içerisine çekilmesi ve devletin yanında yer almaları konusunda önemli mesafeler” alındığını ifade etti. Yeni Türkiye: (Güneri Civaoğlu’nun köşesinden) “Nasıl ki 2002’de DYP’nin baraja takılması AK Parti’ye 16 yıldır süren tek başına iktidar kapısını açmıştır, 24 Haziran seçiminde de HDP’nin Meclis’e girememesi halinde gene AK Parti’ye 5 yıl iktidar için kırmızı halı serilecek.” Eski Türkiye: Tansu Çiller hükümetten gelen, barajı indirme önerisine karşı çıkarken “Kimse seçim barajını indirmeyi denemeye kalkmasın. Eğer bu bir gaflet değilse ihanettir. Çünkü hiç kimsenin kendi çıkarı veya korkuları uğruna bu ülkeyi idare edilemez bir noktaya getirmeye hakkı yoktur” dedi. Yeni Türkiye: Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın, Genelkurmay Başkanı Akar ile birlikte Abdullah Gül’e yaptıkları ziyarete ilişkin ilk kez konuştu. Gül’e Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bilgisi dahilinde gittiklerini itiraf eden Kalın, “Şahsi inisiyatifimizle görüşlerimizi açıkladık, aday mısınız diye sorduk” dedi. Eski Türkiye: Genelkurmay Genel Sekreteri Erol Özkasnak katıldığı bir televizyon yayınında “28 Şubat için yapılan ‘post modern darbe’ benzetmesi zekâ ürünüdür” dedi. Yeni Türkiye: Cezaevindeki Alaaddin Çakıcı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Siz beni sevmiyorsunuz, ben de sizi sevmiyorum. Af çıkaracaksanız beni muaf tutun” dedi. Eski Türkiye: Alaaddin Çakıcı eski koğuş arkadaşı Nuri Ergin’i “Bu cezaevinde ikimizden birisi fazla; ya sen gidersin ya ben” diye tehdit etti. Süreyya Su Çamlıca Camii’nin rekabet şansı var mı? Din bu Manevi zırh betonla olmaz Beş yıldır inşaatı süren Çamlıca Camii’nin süre onun evinde misafir olmuş olmasıdır. bugün, Kadir Gecesi’ne denk getirilerek açıl II. Mehmet (Fatih), İstanbul’u fethedin ması planlanıyordu, ama cami inşaatının tam ce bir yandan emperyal vizyonuna uygun olarak bitirilememesi nedeniyle açılış erte şekilde şehrin kozmopolit kimliğini kur lendi. İnşaatı bugüne yetiştirmek için büyük maya girişti. Bu amaçla Osmanlı ülkesin gayretle çalışılırken, Cumhurbaşkanı’nın 29 de yaşayan farklı milletlerden toplulukla Mayıs törenlerinde yaptığı konuşmada, “Ya rı İstanbul’a getirtip iskân etti. Diğer yan rım yamalak yok, yetiştirecekseniz yetiştirin, dan İslami bir kimlik vermek için de hoca yetişmiyorsa bittiği zaman açarız”, demesiy sı Akşemseddin’den Eyyüb elEnsari’nin le çalışanların üzerindeki stres kalktı, şimdi kabrini bulmasını istedi. Akşemseddin is her şeyiyle tamamlayarak açılışa hazır hale tihareye yatarak kabrin yerini bulduğunu getirmeye çalışılıyorlar. söyledi ve bugün Eyüp semtinde onun tür Cumhurbaşkanı böyle büyük projelerin besini içeren bir cami yapıldı. Daha son açılışını tarihte önemli günlere denk getirme ra Eyüp sırtları, ona komşu olmak isteyen ye özen gösteriyor. Bu yüzden birçok proje Müslümanların mezar alanı oldu. nin, henüz tamamlanmadan açılışı yapılmış tı. Örneğin Marmaray açılışı yapıldıktan nice sonra faaliyete geçebilmişti. Demek Çamlı Semboller düzeni ca Camii projesine özel bir önem veriyor, ki II. Mehmet, Eyyüb elEnsari’ye ait bir benzer bir duruma mahal vermedi. Lakin ko türbe inşa ettirerek semboller düzenin nuşmasında, projeye verdiği önemin aşırıya de birçok şeyi gerçekleştirdiği söylenebi vardığını gösteren bir ifade vardı. Çamlıca lir. Öncelikle, kökeni peygamber dönemi Camii’ni, “İstanbul’a kazandırdığımız mane ne giden sahabeden birinin manevi varlığı vi bir zırh olarak görüyoruz” dedi. nı ortaya çıkartarak kendisinin gerçekleş Manevi zırh, sembollerle yapılır. Bu sembollerin tirdiği fethin peygamber tarafından müj Azizler ve veliler Çamlıca Camii projesi gündeme geldi tarihsel bir hikâyesinin, mitolojisinin olması gerekir. Çamlıca Camii’nde bunlar yok. delendiğini vurgulamış oldu. Ayrıca 7’nci yüzyıldan beri seferler düzenleyen Müslümanların buradaki varlığını ortaya çıkarta ğinden beri hep İslam dünyasında en bü rak şehrin İslami kimliğinin kök derinliği yük ve en görkemli cami olma iddialarıy kültü vardır. Doğu’da da hemen her şehrin ma ni göstermiş oldu. Bunlara ilaveten şehre la fazla cüretkâr kıyaslamalar yapıldı. “Ecdadın nevi olarak koruyucu bir veli kültü vardır. Hatta güçlü bir manevi koruyucu tayin etti. (Sinan’ın) yaptığı”ndan daha geniş kubbe yap İstanbul’da bu birden çoktur. Ama en önemlisi ve Dolayısıyla manevi zırh betonla değil, sembol maktan, en az altı minareli ve minareleri dünya en büyüğü Eyyüb ElEnsari’dir. lerle yapılır. Bu sembollerin anlamlı olabilme daki en yüksek cami olmaya kadar; Sinan eser Eyyüb elEnsari, Hz. Muhammed’in si için tarihsel bir hikâyesinin, mitolojisinin olma leriyle Osmanlı, Kâbe ile İslam mimarlığının en İstanbul’un fethiyle ilgili hadisinin teşvikiyle sı gerekir. Bir yeri kutsal hale getiren üzerindeki anıtsal ve kutsal yapılarıyla rekabet içinde ol Emevi ordularıyla İstanbul kuşatmasına katılmış yapının niteliği değil, manevi kimliğidir. Çamlıca du. Bugün de cami, sembolik anlam düzeyinde ve bir sahabe (peygamberi gören kişi). Onunla ge Camii, bunların hiçbirini ihtiva etmemekte. Yurt manevi ölçekte bir rekabete girmiş görünüyor. len başka sahabeler de var. Onlar da İstanbul’un taşlarıyla tabiyet ilişkisi kurmak isteyen bir siya Orta Çağ dünyasında, Batı’da da Doğu’da da manevi zırhını oluşturuyorlar. Eyyüb elEnsari’yi sal öznenin iradesini yansıtan bir mekân ve fallo şehirlerin manevi zırhları olmuştur. Batı’da he diğerlerinden daha önemli kılan unsur, Hz. santrik bir zihniyetin dışa vurumu olan büyüklük men her şehrin manevi olarak koruyucu bir aziz Muhammed’in Medine’ye göç ettiği dönemde bir takıntısının sembolü gibi durmakta sadece o... C MY B