17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

10 HAZİRAN 2018, PAZAR SAYFA 3 İdman Bağış ErteN MEMETCAN DEMİRAY Buyurun Dünya Kupası 2018’e!.. Karnaval, Şampiyonanın şölen, ziyafet ‘kişisel tarihi’ Edebiyat kuramcısı Mihail Bahtin’in “karnaval” dediği şeyin kaba tanımını hatırlayalım. Her şeyin özgür olduğu, insanların eşitlendiği, sanatla hayat arasında bir yerde deneyimlenen, sınırları aşan bir performansın sergilendiği, izleyiciyle oyuncunun birbirine karıştığı, farklı seslerin bir arada duyulduğu, yeni bakış açılarının oluştuğu bir an... İyi de biz bu anı futboldan gayet iyi tanıyoruz! Dünya Kupası’nın ta kendisi değil mi?.. Bu büyük futbol şöleninde, Dünya Kupası kaleydoskobundan bakarken alınacak binlerce lezzet var. O yüzden bu metin de yazıdan çok bir tür menü. Tanıl Bora boşa dememiş: Futbolun Ramazan’ı bu. Hal böyle olunca leziz bir menü hazırlamak da her şefin hayalidir, değil mi? Üstelik bu menüden herkese yiyecek bir şeyler düşer: Futbol vejetaryenlerine de, veganlarına da, etoburlara da, obezlere de dükkânımız açıktır! Az sevene de yer var, çok sevene de. Siyaset erbabına da kapımız açık, diplomatlara da. Ekonomistler de buyursun, sosyologlar da. Karnaval demiyoruz boşa!.. Başlangıçlar Her kupanın ilk tadımı gala maçıyla olur. Ama bu sefer “sinik”lere, pesimistlere yarayacak bir maçla açıyoruz. Gayet futbol düşmanı bir RusyaSuudi Arabistan maçı var karşımızda. Parasını verip ev sahibi olanla, parasını verip futbol oynayan karşı karşıya geliyor. Füzyon mutfağının bazı deneysel tatsız girizgâhları gibi bir şey. Çatalı değdirmeseniz bir şey olmaz. Neyse ki takip eden günle hemen ağzımın tadı yerine geliyor. Portekizİspanya maçını ister İber Yarımadası tarihi olarak izleyin, ister flamenkoyla fadoyu tokuşturun, isterseniz sadece futbol gözünden bakın. Başlangıç menüsünün en pahalı tabağı bu. Karışık şarküteri ve peynir çeşitleri gibi. Ama atıştırmalıklar ondan ibaret değil. Arjantinİzlanda tribün sosyolojisi için kaçmaz. Tam kontrast bir tribün cümbüşü işte. Oryantalizmden illallah diyenlere iki lokma Fasİran da verebiliriz. Oksidentalistler burun kıvırmayın, acayip baharatlı lezzetler var o maçta. Kosta RikaSırbistan maçını makro iktisatçılara öneririz. Nasıl oluyor da bu ülkeler bu turnuvalarda yer buluyor? Öğelerine ayırıp izlersiniz, azıcık altyapı över, yapısalcı analizlerde bulunursunuz. Ana yemekler Grubun ikinci maçları ana yemek sayılır. Belirleyicidir. Bu bölümü ikiye ayırabiliriz. Hamur işleri ve et/balıkgiller. Futbol sevmezler bile bazı maçlara bu neymiş diye bir göz atar, biliyorsunuz. Hamur işi gibi, herkesi cezbe derler. Brezilya’nın her maçı böyledir. Misakı Milli’de kimse onlara duyulan ilgiye mazhar olmamıştır. Ama başka yollarla da sizi cezbedebiliriz: Buyurun UruguaySuudi Arabistan’a. Sıkışınca, misal, kritik bir temmuz pazartesisinde hangisine kaçmak gerek, buradan yola çıkıp tahmin edebiliriz. Sonra bir Almanyaİsveç maçı var ki, diplomatlar ayrı sever, AB yanlıları ayrı. İngilterePanama maçında “Panama Papers” skandalı konuşulmaz mı sanırsınız. Pirzola gibi gider valla. Lüp lüp… Tatlılar Geldik tatlılara. Grup aşamasında son maçlar bir türlü balbademdir. Yükünüzü tutmuşsunuzdur. Artık tatlıya azıcık yer kalmıştır. Seçici olmalısınız. H Grubu’nda dört kıtadan takım var. Oradan bir dal alıp bu muhabbeti sündürebilirsiniz. Cebelitarık derbisi için İspanyaFas’a bakabilirsiniz. Tarih sevenlerin ağzına, zırt pırt eşleşen ArjantinNijerya’yla bir parmak bal sürebilirsiniz. Saf futbol matematikçileri İngiltereBelçika maçına odaklanabilir. Son olarak PanamaTunus maçı, “Onu bile izledim” diyebilecek obezler için birebirdir. Karnınız doymasın sakın! Bakın bu daha başlangıç. İlk turdayız. Asıl kupa heyecanı gruplardan sonra başlar. O zaman “a la carte”a geçersiniz. Ama sakın grupları hor görmeyin, kupanın zenginliği oradadır ve halis muhlis organiktir. Ondan sonrasında kazanma hırsı yüzünden GDO’lu çeyrek finaller tehlikesi var. O yüzden siz önümüzdeki günlerin tadını çıkarın. Yavaş yiyin, iyi sindirin!.. Dünya Kupası futbolun karnavalı, açık büfe şölenidir. Bu menüden herkese yemek düşer: Futbol vejetaryenlerine de, etoburlara da, obezlere de... Siyaset erbabına da kapı açık, diplomatlara da. Ekonomistler de buyursun, sosyologlar da. Doğduğum yıl düzen Frankfurt trafiği “gurbetçi lenen 1978 Arjantin Dün ler” tarafından kilitlenmiş ya Kupası’nı ve takipçi se, Türkiye’nin maç kazan si 1982 İspanya’yı hatırla dığını anlıyordum! mam mümkün değil. Mek 2006 Dünya Kupası’na sika 86’da Panini’nin fut Almanya ev sahipliği yapı bolcu çıkartmalarını birik yordu ve fakat bu kez Bod tirmeye başlamış bir çocuk rum’daydım! Kadim dos tum artık ve rengârenk okul tumla kamp yaptığımız fasulyelerinden 11’ler ku koyda maçları turistler rup hayali maçlar yapabili le izliyor, gece soluğu on yordum onlarla!.. Bu sırada larla aynı barda alıyorduk. Maradona, Shilton’ın ko Dünya Kupası’nın bam ruduğu kaleye “Tanrı’nın başka kültürden insanları eli”ni gönderiyor ama ek aynı ekran karşısında bir randa bizzat tanık olsam da leştiren, eşitleyen bir “te o anın önemini fark edemi maşa” olduğunu ilk kez o yordum. yıl hissediyordum. Final ştDdalddAdoCAMaToiiaryluüiılmuuülBkayağs11Smaeş!mrmorcnaıd99ranüDnaABpaakdyaipa99yuhk.kdiAaanaatme081yovuY;okşgybnf’’b9orKarıanablddgadüaiamd9nnayraiuae’lizutAü4rılkztoyü’epnuııgyiCl,yıg,v’artnykmağ’njoeharavkeeısaiaukiynu!lsenemıebnadu.sNaı’açrn.nydiltiinamyCziyitrşatabelyfşınebeelapşitYıti“nıefeİnoyrağarolblitBiıddüiaptneaahngutgaeslıcallaaaadzrnkoıycbekgplsaczıeodeğaletgeığaemiak’yşeltzTisktmuyototoeeyauia’an”chr.enanrfe,ianaftsdyvvaabvcaadbrğeaeahskeiiıknsaamrh‘t8dlmiııhtsS’se6yoyıbee.(ıaidk’lücynıbidmalak!n“üsadaidtSbkaamhtiaİıMeasrzszctaeşcıaçlslhtaAlnıeıaoloıdlriyrydalkrilarcdllraeai(aadugaa’fünc,oçın)ckesel.ndaıaiçtlar9kt”ğauunier8lkTa’sdtaateğınd(rkaıau’l)ntp.tknny“rlrgtıaauaua2Snaueiü)fkr0EmZs.“ralyne21–uüiimnmldau;40itloat’atvyiyo1botrllünkeeaiaaa4dalesbtydzrAkcge,’üiaünlakuoıırl“”ıklmnnnıltğkeanneela”aunrdtvedneteda”nndarelvrılisiiihuüan.inyiba7harnsYlhat,ştleü1urriibiipiekmnazoayytlâsuellienyMmsntekylgdğdnalııdnııaoeöuinürnalAfaeGnmstni,rğdnyuçhtüeıetsu2uAeaüyaıtyeaernkbdnr0npnaseiomlnlaeoisgd1idmyaeeryaznerblena0rayal”oszavdaa,çinb…ıikirkg“ehnAe“itl’zudyasKtmnöslyVlrfefuaidoeesebDeurnanrbıu!dıtdrina,t’ernekadüivbiOiıdakrrb,rldğtnaunuıoeömltiZşyfKa’iiı!yzllcneumdğsmuioeeabevıvddtaaıtlkrbkietiaKaüaBrktesytioota”nğeliafakcrouylkm,.aeyühefopecza’dzmikığıafobyiinesl.şilaza Kızılyalın’ın gece nöbetinde bana emanet ettiği spor sayfasına Fransa’daki maçları yetiştiri 2030’da neredeyiz?! yordum. Kupa Zinedine Zidane’ın elinde yükseldiğinde, bir yüzyıl geride kalıyordu. 1930 Uruguay ile başlayan Dünya Kupası; defalarca yazılıp çizilmiş bir futbol, siyaset, Kaynaştıran ‘temaşa’ toplum ve kültür tarihi olduğu kadar, kişisel dönüm noktalarımız aynı zamanda… Dört yıl 2002 Dünya Kupası’nda ben Almanya’daydım. Güney Kore ve Japonya’nın ortak düzenlediği turnuvada maçlar, Avrupa saatiyle sabahın köründe başlıyordu! Üstelik Türkiye de uzun bir aradan sonra bu organizasyondaydı! Ama erken uyanmakla pek aram olmadığından yayınları kaçırıyor ve öğleyin da bir kutlanan doğum günleri misali; hayatla hesaplaşmamızı sağlayan, nereden nereye geldiğimizi hatırlatan, kilometre taşları… Türkiye’de ortalama yaşam süresini 76 yıl kabul edersek, alt tarafı 19 Dünya Kupası görebileceğinizi hiç düşündünüz mü? Bunların bir kısmını tükettik bile… 2022 Katar Dünya Kupası’nda nerede olacağız mesela? 2026’yı hangi ülke düzenleyecek? 2030’a çıkabilecek miyiz?! Bu soruların cevabını bilemediğimize göre elimizdeki en güzel şey, 14 Haziran’da başla yacak, 2018 Rusya!.. Şimdiden, iyi seyirler! ‘Elveda ey Şehri Siyâm!’ Yedi de yedi Ramazan’ın son haftasında biri İstanbul’dan, 6’sı İstanbul dışı YEDİ mekân önerisi ile sizlerleyim, YeDi De YeDi’ye buyurunuz: ? Lezzetin yeni adresi Ajjna/Etilerİstanbul: Türkiye’yi yeni bir restoran kültürü ile tanıştıran Ajjna, kapılarını açtı. Doğu ile Batı öğelerini yemek konseptinde birleştiren ve Brezilya mimarisi ile göze de hitap etmeyi amaçlayan mekân, Ramazan’a özel menüsü, İtalyan mutfağı ve piyano dinletileri ile misafirlerini karşılıyor. Asıl iddialı oldukları konu ise leziz yemeklerden sonra keyfi yapılan özel yapım Nargile. İftariyelik tabağı, Macar Gulaş çorbası, ara sıcaklar, Fes kebabı, Ajjna soslu tavuk pirzola, içecek ve tatlı çeşitlerinden oluşan Ramazan menüsü yanı sıra sahura kadar da açık olan Ajjna, nargile severleri Bali’den gelen takımlar ile sunulan özel yapım nargile ile ağırlamaya da hazır. ? Hacı Şükrü Fırın Kebap/Konya: 1907 yılında Hacı Şükrü Çeşmeci tarafından hizme te açılan “Hacı Şükrü Fırın Kebap”, bugün ailenin 4’üncü kuşak temsilcileri tarafından 2 farklı şubesi ile hizmetine devam etmekte. Her iki mekân da haftanın YEDİ günü açık olup, merkezde saat 11.00–17.30, Meram şubesinde ise saat 11:00– 20.30 saatleri arasında fırın kebabı servisi var. ? Beko Kebap/Adıyaman: Kavurma gibi çeşitleri olsa da mekânın ustalığı kebap üzerine. Zırh kebap ve açık ayran bu mekânın incisi diyebiliriz. Zırh kebap, kuyruk yağı ve etin zırhta iyice çekilip şişe geçmiş hali. Kuyruk yağının bir etin tadını nasıl baştan yazdığını hepimiz biliyoruz. Kesinlikle denenmesi gereken bir lezzet. ? Kebapçı Halil Usta/Gaziantep: Kimileri “Küşneme” der, kimileri “Küşleme”. Biz “Küş leme” diyoruz. Peki nedir küşleme? Etin âlâsı. Sinirsiz. Has koyun eti. Löp et. Cillop. Lokum… Bir koyunun omurgasının etrafından yal nızca iki tane çıkıyor. Deniz ürünlerinde havyar ne ise, et olayında da küşleme o. “Krem dö la krem”. Ağlatır. Ben ağladım. O derece. İftar’da sınırsız salata & et YERİM ! ? Şişçi Ramazan/Antalya: Antalya’nın en sevilen yerlerinden biri Şişçi Ramazan. Piyazı her zaman aynı kıvamda. Piyaz, salata ve yoğurt ile önden başlayın, arkasından az köfte ve döner, kapanışta ise kabak tatlısına mutlaka yer ayırın. Hayırlı Ramazanlar!.. ? Cezayir Usta/Fethiye: Hemen merkezde kime sorsanız parmakla gösterilecek Fethiye Balıkçılar Hali girişinde bulunan Ceza yir Usta, Erzurum’un cağ kebabı gibi yatık olan dönerini cağlar üzerinde değil tıpkı döner sunar gibi tabakta sunuyor. Odun ateşinde döner sunan Cezayir Usta, Fethiye’de lezzetli dönerin tek adresi. ? Bozo Pide/SürmeneTrabzon: Trabzonlular pideyi kahvaltıda yiyor, biliyorsunuz. Hatta yıllardır ailelerin en vazgeçilmez pazar aktivitelerinden biri bu. Sürmene’deki Bozo Pide de şehrin popüler mekânlarından biri. Yumurtanın sarısı ve bol tereyağı olmadan yenmeyen Trabzon Pidesi, Bozo Pide’de, benim bildiğim ve sevdiğim diğer Trabzon pidelerine göre biraz daha ince hamurdan yapılıyor. Pide fiyatları ise ortalama 15 TL civarında. İftar için ailece tercih edilecek bir leziz adres!.. ERAY KILIÇ ÇILIK YARE C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle